![]() |
Hız Çağında Aşk Ve Edebiyat |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hız Çağında Aşk Ve EdebiyatHız Çağında Aşk Ve Edebiyat Hızlı Tren Yeyişmekli Vagonda: -Aşk ve edebiyat bir de hız yanına… -Garson! Bunu biz istemedik, karnımız tok, sen bize iki az şekerli getir ![]() ![]() - Bizde aşk çok ağbi, meşhur aşkçı hacı tarif beyin tarifesiyle hazırlanmıştır ![]() ![]() -Kalsın garson, sen aşk getirme, kahve getir! -Al birinden ağbi, yalnızlık olmasın bir yerlerde, boşlukları doldurursun ![]() Hızlı Raylarda (hani şu bol ölümlü kazanın olduğu raylar) : Hız Çağı denilen bu zaman diliminde de egemenlik yarışında olan kültürler tarafından, edebiyatta ve her alanda postmodern kültürün hızı hâkim kılınmaya çalışılmakta; anlamsızlık öne çıkartılmaktadır ![]() ![]() Tüketim bilincini benimseyen bir toplumun sürekli tüketimi gibi; anlamsızlığı benimseyen yazarlar/şairler de anlamsızlığı çoğaltmaktadır ![]() Ne var ki, anlamsızlığa sığınan kültür ve edebiyattan; duygu, duyarlılık, tepki, toplumsallık, aşk, sevda, sevgi gibi anlamlıların beklenmemesi gerekirken insanlar kendi iradeleriyle değilse de, kendi elleriyle büyütüp geliştirdikleri bu sonuçtan rahatsız olmaktadır ![]() ![]() Yalnızlıktan kurtulmak için de birine veya birilerine sığınma, bir sürüye dâhil olma, bir gücün çarkına girme eğilimleri göstermekte; paranın aşk üzerindeki baskısını öne çıkartarak şöyle bir dudak büküp artık aşk mı kaldı diye söylenmektedir ![]() Bunları, günün gerçeğini yansıtmaktan çok, kişinin halden hoşnut olmayıp geçmişe özlemi olarak değerlendiriyorum ![]() ![]() Ben o eski bayramları da bilirim; ayakta çarık, elde soğanlı dürüm, burnumuzu kolumuza sile sile, ahırın kalın merteğinden geçirilen urganın iki ucuna bağlanan kalasla yapılan salıncakta, bize sıra gelmesi için bekler dururduk… “Ah o eski bayramlar ![]() Aşklar da öyleydi o günlerde, nerde şimdiki zamanın el ele gezen, caddelerde öpüşebilen gençliği? Arkadaşını eve yemeğe götürebilmek hayal bile edilemediği gibi; nişanlısıyla gizli gizli buluşan genç, kızın babasına yakalanırsa yemek değil, dayak yerdi ![]() Başkasınının aşkını alma alışkanlığı ise, günümüzde de var geçmişte de vardı ![]() ![]() ![]() O zamanlar sevgiliye dokunabilmek ne mümkün, en büyük aşkın büyük annesi bile platonikti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Ah nerde o eski bayramlar…” veya “Ah nerde o eski aşklar…” bırakın şimdi eski hayranlığını, kendinizle baş başa kaldığınızda eskinin de pek iyi bir şey olmadığını tekrarlayıp duruyorsunuz zaten ![]() Tabii, sözüm varlıktan yokluğa düşen azınlığa değil ![]() ![]() ![]() Bunlardan haberi olmayan entel denilen taklitçileri, tüm yaygaralarıyla birlikte bir yana bırakalım ![]() ![]() ![]() ![]() İstasyondan Çıkarken Yalnızlık kavramına kör bakar aşk ![]() ![]() ![]() ![]() Aşkın bulanıklığında aranılan bir çoğalma da değildir yalnızlıktan kurtulmak ![]() ![]() Halden hoşnut olmanın en kısa yolu içinde bulunduğumuz koşulları değiştirip dönüştürmektir ![]() ![]() Aşkın hızla gelişmesi, edebiyatın hızla gelişmesi, teknolojinin hızla gelişmesi ilerlemektir; daha iyi yaşama olanağına kavuşmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, aşkın gelişmesi güzel ama aceleyle tüketilmesi değil; yaşanılanı kıvamında yaşamalı ![]() Aşkta da edebiyatta da kimse hızı bahane etmesin ![]() ![]() Ferhat dağları deldi -aptallığına doymasın- Şirin’i öpemedi; Mecnun Leyla’yı bırakıp çöllere düştü hele şu Kerem, Aslı’ya hep geç kaldı ![]() ![]() Oynamasını bilmeyen gelinin yerim dar diyerek bir kılıf bulduğu gibi, aşkı sevdaya dönüşteremeyen damat da hız çağını öne sürerek beceriksizliğine bir kılıf arama çabasına girmiş olmasın! Aşk hızdır, sevda süreç, yaşanandan ufka yönelen süreç, ilerledikçe genişleyen ufuktan beslenen süreç ![]() ![]() ![]() Oysa sonsuza yolculuktur sevda; her gün yeni bir umudu yeşertir bağrında ![]() ![]() ![]() Yatağı genişleyen aşktır sevda; hırçın akan suların yayılıp genişleyerek ağır ağır aktıkları ovadır, yavaşlatır aşkın hızını, sakinleştirir; hızla akan zamanın çarkında un gibi öğütüldüğünün bilincindedir ![]() ![]() Önce düşlerine gelin olur her kadın, sonra korkar düşlerinde, damat da öyle ![]() ![]() ![]() ![]() Hızla gelişen aşkın deryası olmak gerek ![]() ![]() ![]() Bilincin ışığıyla, kendimize güvenmemizi sağlayan iç ve dış bahçelerimizi yeşertmektir sevda ![]() İtilen, kakılan, dayak yiyen, yeterli beslenemeyen, ilgiden, destekten, eğitimden yoksun, insanların aşklarındaki başarısızlığının sosyal/ tarihsel anlamda kaçınılmaz bir sonuç olarak görülmesi gerekirken çağın hızının sorumlu tutulması, sizce gerçekçi bir yaklaşım mıdır? Karşıtların birliğinin sağlanması bir bilinç işidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaten hız çağından önce de vakitleri yoktu insanların ince şeylere, ![]() ![]() ![]() Edebiyat bir usta-çırak ilişkisidir derken, çırak durumundaki edebiyatçının; ustasının paltosunu tutmak, şemsiyesini eline vermek, küfrünü sırıtarak dinlemek, birikimsizliğine rağmen, ustasıyla ilgili övücü konuşmalar yapmak, ustasını göklere çıkaran yazılar yazmak, aynı masada arkadaşça oturuyorum diyerek, masanın dünyalar kadar ucuna, dört büklüm sıkışıp, ustanın her sözüne evet anlamında ve heyacanla baş sallamak, ustanın hesabını ödemek…Yani, ustanın fiziksel/duygusal açlığını tatmin etmesi işlemlerinde iş bitirici olmak ve tüm bunların sonunda da biraz korkak, biraz pişkin ustanın eline şiir dosyasını tutuşturuvermek, çırağın ödül alacak düzeyde yetkinleşmesini hızlandırıyorsa, burada gerçekten hızı yavaşlatabilirsiniz ![]() ![]() ![]() ![]() Edebiyatın bir endüstri olarak algılanıp yaşanmasında yatıyor sorun ![]() ![]() ![]() ![]() Endüstri toplumlarında aşk ilişkisinin zayıflatıldığı ve tüketilebilir nesneler haline getirildiğine vurgu yaparken feodal toplumda bu ilişkilerin daha düzeyli olmadığını da unutmamak gerek ![]() Hadi, kimse hastalıklı ilişkilerinin adını aşk koyarak, gelişime karşı çıkmasın ![]() ![]() Teknolojinin hızından her zaman korkan olmuştur ![]() ![]() ![]() Şimdi düşünenler var, yazanlar var ![]() ![]() ![]() ![]() Ekonomik ve sosyal eşitsizliği yok sayalım, kadının içinde bulunduğu sorunları bir tarafa itmeye devam edelim, içimizdeki güvensizlik boşluğunu örümceklere yuva yaptıralım ve hız çağını suçlayalım ![]() ![]() Kaplumbağa kağnıya binmiş, hızdan başı dönmüş… Bu atasözü değil, benim sözüm ![]() ![]() Edebiyatçının baskıları sinir uçlarında hissetiğinde yükseltiği isyandır edebiyat ![]() ![]() Kendimize Gelince (bu yolculuğun sonunda) Ey insan! Hiçbir beyin ideolojisiz değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ali Rıza kars |
![]() |
![]() |
|