Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Makaleler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hukuksal, kelsen, pozitivizm, türkiye

Kelsen Ve Hukuksal Pozitivizm (Türkiye)

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kelsen Ve Hukuksal Pozitivizm (Türkiye)



Genelde felsefi pozitivizm (olguculuk), en temel belirlenimini metafiziğin reddiyle gösterir Bu anlayışa göre araştırmalarımız olgulara, gerçeklere dayalı olmalıdır; fizikötesi açıklamalar kuramsal olarak olanaksız, pratik olarak da yararsızdır Bilgi deneysel alanın dışına çıkmamalı, deneye dayanmalıdır Dolayısıyla deneyle denetlenmeyen bilgi türleri pozitivizmin reddettiği bilgi türleridir Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta pozitivizmin metafiziği reddinin bir olumsuzlama (yani metafiziğin içeriğine ilişkin bir tartışmaya girme)değil bir kayıtsızlık olduğudur Metafizik bilgi bizi bir yerlere götürmez ;çünkü insanın bilgi yetisinin sınırlarını aşar Dolayısyla felsefi olguculuk tüm olarak metafiziği (o arada dini) boş ve yarasız bir araştırma alanı olarak görür

Aslında bu anlayış Kantçı anlayışa çok yakındır Kant da “Kuramsal Usun Eleştirisi”nde benzer görüşleri dile getirmiştir: İnsan duyularla sınırlıdırBiz ancak deneysel alanın sınırları içindeki görüngüleri bilebiliz Deneysel alanının dışında da bir varlık alanı (numenler alanı) vardır; ancak insan duyularla bağlı olduğu için bu alanın bilgisine ulaşamaz Numenlerin bilgisine ancak tanrısal bir us, şeyleri doğrudan görüleyebilen bir anlık ulaşabilir İnsan da böylesi bir yeti olduğu düşünülse bile insanın duyularının dışına çıkması olanaklı olmadığına göre sonuç olarak numenlerin (kendinde şeylerin) bilgisine ulaşamazAncak pozitivizmden farklı olarak Kant, her bilginin zaman bakımından deneyle başlasa da hepsinin deneyden gelmediğini ileri sürmektedir Kategoriler (anlığın formları) ve görü biçimleri (uzay ve zaman) deneysel bilgimizi koşullayan önsel biçimlerdir (bilgilerdir)

Sonuç olarak pozitivizm, olayların nedenlerine (kanıtlayıcı bilim) gitmeyen, bu konuda hiçbir yargıda bulunmayan, son sözü söylemeyen, salt görüngülerin bilgisiyle yetinen bir felsefi görüştür

Konumuza dönersek hukuksal pozitivizm, doğal hukuk anlayışını reddeder Hukukçu, pozitif hukukla yetinmeli ; olması gereken hukuk (değerler alanı) ile uğraşmamalıdır Dolayısıyla hukuka kaynaklık oluşturması gereken “sosyal devlet ilkesi”, “özgürlükler”, “eşitlik ilkesi” “doğal yargıç ilkesi” hukuksal pozitivizmin kayıtsız kaldığı ilkelerdir

Bu anlayış en somut belirlenimini Hans Kelsen de bulmuştur Kelsen’e göre hukuksal kurallar bir piramidin parçaları gibi birbirine dayanmalıdır Yönetmelikler tüzüklere, tüzükler yasalara, yasalar Anayasalara, Anayasalar da piramidin en tepesindeki norm olan “grund norm”a dayalı olmalıdır Bir hukuk düzeninin meşru olması bu silsilenin işlemesine bağlıdır Böyle bir hiyerarşinin bulunduğu hukuk düzeni meşru bir hukuk düzenidir Hemen belirtelim Türkiye için grund norm bugün Kopenhag kriterleridir

Çok mantıklı olarak görünse de bu anlayış piramidin en tepesindeki hukuk normunun(grund normun) ne olması gerektiğine hiçbir yanıt vermemektedir Gerçi Hans Kelsen, son yazılarında kendisinin de grund normun çağdaş hukuk anlayışına uygun olmasını istediğini söylüyorsa da bu zorunlu bir şey değildir Ancak salt bununla yetinirsek ortaya açıklanması çok güç sıkıntılar çıkar Yani salt kurallar hiyerarşisiyle yetinirsek ortaya çıkacak boşluğu yetkeci(otoriter) arayışlar rahatlıkla doldurabilir Dolayısıyla hukuksal pozitivizm her türlü yetkeci yönetime kapıları aralamaktadır Çünkü bu anlayışta devletin koyduğu kurallar her ne ise meşrudur ve uyulmalıdır Bu anlayışa göre pekala bir İslam devleti de (örneğin İran İslam Cumhuriyeti) de meşru,geçerli bir hukuk düzenidir

Çünkü pekala bir İslam devletinde de yönetmelikler var olabilir ve bu yönetmelikler tüzüklere, tüzükler yasalara, yasalar Anayasa’ya bağlı olabilir Bu hukuksal hiyerarşinin dışında bir keyfilik olmayabilir

Günümüz Türkiyesi’nde özellikle yeni anayasa tartışmalarında dillendirilen “ideolijilerden arındırılmış anayasa”, “renksiz anayasa” nitelindirilmeleri tam da hukuksal pozitivizmle örtüşmektedir

Hans Kelsen de hukuku hukuk dışı elamanlardan (politika, ideoloji) Kelsen’in deyişiyle metajüridikten ayıklamak istiyordu Ancak bunu yaparken Kelsen kulağımıza “hukuksal meşruiyet için önemli olan kurallar hiyerarşisidir, ancak sen hangi kuralı koymak istiyorsan onu koy, ben ona karışmam” diye fısıldıyordu Bu anlayışın sonucu tarihin en demokratik cumhuriyetlerinden olan Weimer cumhuriyetinin yıkılıp yerine Hitler diktatörlüğünün gelmesi olmuştur

Tekrar başa dönecek olursak tüm Türkiye Cumhuriyeti Anayasaları bir ideolojik temele dayalıdır O da çağdaşlık, laiklik ve halk egemenliğidir Bunlar devletimizin kuruluş felsefesidir de Şimdi eğer tüm ideolojilerden arındırlmış bir Anayasa anlayışıyla bu temeller bir kez yıkılırsa ortaya çıkacak boşluğu uzun vadede totaliter yönetim anlayışlarının (din devleti) dolduracağını öngörmek hiç de abartı olmayacaktırŞimdilik safça dillendirilen “ideolojilerden arındırılmış Anayasa” anlayışının ne denli tehlikelere gebe bir anlayış olduğu iş işten geçtiğinde çok daha iyi anlaşılacaktır O zaman Türkiye daha iyi mi olacak? Şu an sınırlı da olsa sahip olduğumuz özgürlükleri yitirdiğimizde yitirdiğimiz şeylerin aslında ne denli önemli olduğunu daha iyi anlayacağız

İdeolojilerden arındırılmış Anayasa kavramı kendi içinde de çelişiktir; çünkü tüm anayasalar şöyle ya da böyle bir ideolojiye dayalıdır Demokrasinin kendisi bile bir ideolojidirİdeolojilerden arındırılmış anayasa yerini er geç postmodern bir belirsizliğe, kargaşaya bırakacaktır

Çözüm ideolojilerden arındırılmış Anayasa değil; daha katılımcı, daha özgürlükçü ama çağdaşlık, laiklik ve halk egemenliği temeline (ideolojisine) dayalı yeni bir anayasadır

AvGürsel Devrim İYİM

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.