Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hayaloğlunun, yusuf, şiirleri

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri



AH **** RIZA

Neden halâ gelmedi, yoksa

Saati mi şaşırdı bu hıyar?

Gerçi hiç saati olmadı ama

En azından birine sorar

Cebimde bir lira desen yok,

Madara olduk meyhaneye!

Ah eşşek kafam benim,

Nasıl da güvendim bu hergeleye!

Gelse, balığa çıkacaktık,

Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık

Kafamız tam olunca, şarkılar döktürüp

Enteresan hayâllere dalacaktık

Bu sandalı geçen hafta denk getirip

Çalıntıdan düşürdük

Arkadaşlar ısrar etti,

Biz de, iyi olur, bize uyar diye düşündük

Saat sekizde gelecekti,

Bana birkaç milyon borç verecekti

Yoksa o nemrut karısı kaçtı da

Onun peşinden mi gitti?

Eğer öyleyse yandık,

Gudubet gene yaptı yapacağını!

Geçen sene de merdivenden itip

Kırmıştı Rıza'nın bacağını

Abi, kadında boy şu kadar;

Kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak!

Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,

Ya horlarken Rıza'yı boğacak!

Bak, şimdi acıdım, aşkolsun adama,

Ben olsam, vallahi baş edemem!

Hele beş tane velet var ki boy-boy,

Allah'tan düşmanıma dilemem!

Aslında iyi çocuktur Rıza, efendi huyludur,

Herkesin suyuna gider

Yoksa, kalıba vursan hani,

Tek başına on tane adam eder!

Bir keresinde, hiç unutmam

Üç-beş zibidi haraca dadandı;

Rıza, sandalyeyi kaptığı gibi

Herifleri hastaneye kadar kovaladı!

Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik,

Aynı kafadaydık

Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu,

Biz, başka havadaydık

Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,

Aynı takımı tutardık

Fener'in her maçına iddialaşıp

Millete az mı yemek ısmarladık!

Bir tek askerde ayrıldık,

Bana Bornova düştü, ona Gelibolu

Döner dönmez evlendirdiler,

En büyük salaklığı da bu oldu!

Bense hiç düşünmedim, zaten param yoktu

Hep tek tabanca gezdim

Benim beğendiğimi anam istemedi,

Onun gösterdiğini ben sevmedim

Neyse, bunlar derin mevzu

Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek

Ufaktan yol alayım

Anam evde yalnız, şimdi merağından ölecek!

Gittim, vurup kafayı yattım;

Rüyamda gördüm, gülümseyerek geldiğini

Ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp

Hastaneye kavuşmadan can verdiğini!

Vay be Rıza!

Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine!

Dün, boşuna günahını almışım,

Ne olur, kızma bu kardeşine!

Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler

Ne kolay söylediler!

Sanki dev bir taş ocağını

Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!

Ah dostum o kocaman gövdene

O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?

O zalim tabutun tahtalarını

Senin üstüne nasıl böyle çivilediler?

Yani sen şimdi gittin, yani yoksun,

Yani bir daha olmayacak mısın?

Yani bir daha borç vermeyecek,

Bir daha bira ısmarlamayacak mısın?

Peki, beni kim kızdıracak,

Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?

Peki, beni bu köhne dünyada

Senin anladığın kadar kim anlayacak?

**** Rıza ne hayâllerimiz vardı oysa,

Ne acayip şeyler yapacaktık

Totoyu bulunca dükkân açacak,

Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık

Talih yüzümüze gülecekti be!

Karıyı boşayıp sıfır mersedes alacaktık

Hafta sonu iki yavru kapıp

Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık!

Ah **** Rıza bu mahallenin,

Nesini beğenmedin de öte yere taşındın?

Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki,

Benim en kıral arkadaşımdın!

Ah **** Rıza ben şimdi,

Bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?

Senden ayrılacağımı sanma,

Bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim!

Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri

Eski 10-09-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri



CAN DOSTUM

Dün gece düşümde can dostu gördüm

Ulu bir çınardan dal verdi bana

Uzandım yüzüne yüzümü sürdüm

Ben zehir istedim bal verdi bana

Dağ yanarsa yağmur çiser mi dedim

Ten yanarsa rüzgar eser mi dedim

Can yağarsa canan küser mi dedim

Çağırdı yanına el verdi bana

Can dostum dostum kül verdi bana

Ben aşkı sırtıma vurdum da geldim

Hasretin acısını çöl verdi bana

Can dostu görünce eridim bittim

Yüreğime ateş kül verdi bana

Can dostum dostum kül verdi bana

Aşk olmazsa kalem yazar mı dedim

Dost olmazsa gönül tozar mı dedim

Hayaloğlu sana kızar mı dedim

Yanağımdan öptü gül verdi bana

Can dostum dostum gül verdi bana

Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri

Eski 10-09-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri



HANGİ AYRILIK?

Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?

Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?

Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?

Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?

Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?

Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?

Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren

Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?

Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?

Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?

Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?

Hangi cama kafa atsam?

Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?

Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?

Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam

Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam

Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?

Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?

Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?

Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?

Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?

Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?

Hiç sanmam!

Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz!

Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz

Hangi mübarek dua,

Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?

Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?

Olur mu be! olur mu?

Bu da benim gibi adama yapılır mı?

Aşk dediğin mendil mi?

Buruşturup bir kenara atılır mı?

VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?

Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?

Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?

Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?

Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?

Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?

Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?

Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?

Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze eze!

Hangi anası tipli parlak çömeze,

Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?

Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?

Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?

Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?

Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?

Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?

Ve! Hangi su bağışlatır?

Hangi musalla temizler seni?

Bu Nasıl Ayrılık?

Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri

Eski 10-09-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri





Beni Tutmayın

Yağmurlu ve upuzun bir yolu düşe kalka yürümeye çalıştım

Ve inanılamayacak kadar duygusal bir geçmişimiz oldu seninle

Üstelik biz bunu bir ömür boyu sürüp gider sanmıştık

Beni tutma öyle sahnelere gelemem, beni tutma çok kötü yanılırsın

Yıllardır öyle biriktim, öyle gerildim ki,topyekün boşalır toz olur dağılırsın

Sen benim en ince dilimde türkümü çaldın

Sen benim en ücra duygularımı talan ederek beslendin

Her şeyin merkezi sendin ve her şey senin etrafında dönerdi

Bar köşelerinde tükenip kaldırımlarda ararken kendimi, Gelip sana sığınırdım,umutlarım bir kez daha sönerdi

Beni tutma şantajlara boyun eğmem

Beni tutma hırsımdan çatlarım

Yıllardır öyle sabrettim öyle doldum ki,

Şimdi yanardağlar gibi birden patlarım

Bir yavru serçe hayata bağlanır gibi ağzım açık bağlandım sana,

Bir topal karınca yuvasına yaklaşır gibi, titredim ve heyecanlandım,

Bu akşam çekip gitme adına bütün ömrümü ve seni sildim

Bir tuhaf senaryoydu ve bu senaryoda zavallı bir figürandın sadece, anlatamam

Kumlara yazılmış sözcükler kadar kısacıktı ümidim

Ve anladım ki bir takım şeyleri ben ilk dalgada yitirmişim

Beni tutma ben senin dizlerine çökemem

Beni tutma ellerinde kalırım, kırılırım

Yıllardır öyle daraldım öyle bunaldım ki;

Şimdi bir saniye bile oyalarsan çıldırırım

SEN, kalbimi emanet edecek kadar güvendiğim, dost bildiğim

SEN, bir lokmayı bile hazmedemeyip birlikte yediğim

Yatalak olsan altına yapsan bile iğrenmeden, alırdım dediğim

Bu nasıl insanlıkmış, bu nasıl arkadaşlıkmış, bu nasıl vefaymış

Bu nasıl acıymış **** bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl cefa

Beni tutma gazabım yakar ellerini, beni tutma hurdahaş olursun

Yıllardır öyle kırıldım, öyle küstüm ki,bir ah ederim kaskatı kesilir taş olursun

Ben şimdi gözüne sokuyorum dünyaya,ama sen körsün ısrarla görmüyorsun

Ben şimdi beynine sokuyorum hayatı, bir türlü algılamak istemiyorsun

Hala o aptal köşende oturup, beni öngörülerinle yargılamak ne kolaymış

Peki! gördüklerimi gördün, yaşadıklarımı yaşadın mı SEN!

Peki devrik heykellerin önünde düşsüz yanılgıları o yüce gururlarıyla,

Yoksul fakat dürüst bir mızrak gibi dimdik duranların acısını yaşadın mı SEN!

Beni tutma gömleğim kan içinde, beni tutma darmadağın olursun

Yıllardır öyle çok yedim öyle çok doydum ki

Şimdi bir tükürürüm kaskatı olur rezil olursun

Ey kir içinde yüzenler, herkesin atına binenler

Ey sürünenler, ey bölenler, bölünenler,

Herkesi birbirine düşürüp, sinsice sevinenler

Ey gençliğimi harcayanlar, ey kağıttan kaplanlar, zavallı sıçanlar

Ey ciğeri beş para etmezler, ey sıkıyı gördü mü fellik fellik kaçanlar

Ey darbe kaçkınları, orta yolcular, dönekler, sümüklü böcekler

Ey ispiyoncular, bozguncular, medya çömezleri yüzü yırtılmış köçekler, ibneler

Beni tutmayın **** burama geldi dayandı

Beni tutmayın bozarım bu kirli numaranızı

Yıllardır öyle çok sömürdünüz, öyle çok kan kusturdunuz ki

**** bir şarjöre diz çöktürürüm ALAYINIZI!

Yusuf Hayaloğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri

Eski 10-09-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri



İŞTE GİDİYORUM

İşte gidiyorum

Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü

İşte gidiyorum

Toprak alsın benimde bu hazin öykümü

İşte gidiyorum, gurbet yorgunu gövdemi

Çukura kim indirecek

İşte gidiyorum

Bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek

Çürüdü gözlerim, yüreğim, bu yağmurlu şehirde

İşte gidiyorum

Beni kaldırın, hicran kalsın teneşirde

Size yüzyallardır sesini kaybetmiş

Bir türkü söyliyecektim

Ve bir yayla şefkatiyle

Kirpiğinizin ucundan öpecektim

Bir masum türküydü sadece

Yüzbinlerce madurun gönlünde

Belki söyleriz hepbirlikte

Belki, mahşerin birinci gününde

Nasıl sevmiştim hepinizinasıl böyle oldu akıbetim?

Ve nasıl çöle döndü

O benim gül gülistan memleketim

İşte gidiyorum, hiçbiriniz, hiçbir dilde beni anlamadınız

Ben başımı verdim, sizinse

İnsafsız bir linç oldu karşılığınız

İşte gidiyorum

Penceresiz bir dünyanın labirentine

İşte gidiyorum

''Saçlarındaki yıldızları koparabilirsin anne''

Sonunda kaptırdım gönlümü

ölüm denen o kaypak türküye

Ve işte kurtuldun benden

Şen olasın ey sevgilim Türkiye

Elbet benimde vardı

Kendime ve yurduma dair umutlarım

Belki bıraktığım yerden sürdürür

Dostlarım, karım ve çocuklarım

Çatladı yüreğim çatladı sazım

Demekki böyleymiş yazım

Sizlere armağan olsun

Sizlerden ödünç aldığım bu yürek sızım

Benim hiç hayalim olmadı anne

Ne seni rahat ettirdim, ne kendim ettim rahat

Bir mutluluk fotoğrafı bile çekdirmedi bu hayat

Kaybolmuş bir anahtar kadar sahipsizim anne

Ne omuzumda bir dost eli, ne saçımda bir şefkat

Sayki yollarda akan, şu feydasız çamurdan anne

Sayki ıslanmaktım, üşümektim

Sayki yağmurdum anne?

Bunca yıldır gözyaşını, hangi denizlere sakladın,

Oy ben öleyim, sen beni ne diye doğurdun anne?

Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri

Eski 10-09-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri



SANA GELDİM

Yağmurlar içinden ıslandım geldim

Bir kuru değneye yaslandım geldim

Sıcacık çorbana muhtacım inan

Ölümlerden geçtim uslandım geldim

Üşüdü ellerim üşüdü kalbim

Yaban ellerinde taşlandım geldim

Sanki cehennemdi sensizlik bana

Irmaklar içinden sislendim geldim

Tren yollarında islendim geldim

Kalmadı hevesim kalmadı inan

Yıkandım arındım süslendim geldim

Sana geldim sana kucaklarmısın

Bilmemki yeniden bağışlarmısın

Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri

Eski 10-09-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf Hayaloğlu'nun Şiirleri



BİR ANKA KUŞU

Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi,

Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!

Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,

Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi

Üşüştü birer birer çakallar üzerime,

Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime

Anne, beni leş gibi yiyip talan ettiler,

Teşhis edilmek için savurdular önüne

'Yeryüzündeki acıların

Hepsini, hepsini tattım!'

Heder oldum, ekmeğime tütün kattım!

Beni milyon kere yaktılar üstüste

Bir Anka kuşu gibi anne,

Kendimi külümden yarattım

Geceler tanır beni; konarım göçerim ben

Geceler tanır beni; kan damlar içerim ben

Anne, sen beni unut Karanlığın bağrında

Kırmızılar ekerim, siyahlar biçerim ben

Suçüstü yakalandım bölüşürken kalbimi,

Suçüstü, kelepçeyle yardılar bileğimi

Anne, ben diyar diyar umudun savaşçısı,

Bir tutam sevgi için dağladım gözlerimi

Prometeus'tum, çiviyle çakılırken taşlara

Ciğerimi kartallara yedirdim

Spartakus'tüm, köleliğin çığlığında

Aslanlara yem oldum, tükendim

Kör kuyuların dibinde Yusuf'tum,

Kerbela çölünde Hüseyin

Zindanlarda Cem Sultan, sehpada Pir Sultan

Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu?

'Tanrılardan ateş çaldım,'

Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım

Bir Anka kuşu gibi anne,

Kendimi külümden yarattım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.