![]() |
Yoruldum Yokuşu |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Yoruldum YokuşuYoruldum Yokuşu Gülerek öleceğim günlere ermek için mutlu ilan etmek için kalbimi yenibaştan yenibaştan düşlerimi zamana sunuyorum Ömrümüzü, fazladan bir günmüş gibi yaşamak çıplak etin cüretiyle yaşamak sevdiceğim yaşamak, hangi nehrin tekrara gelmez akışı? Hangi nehrin akışı teselli eyler bizi şimdi kimin derdidir kim bilir yağan yağmur kim bilir bu ölümlü kalbimizin kaçıncı sevişmesi Kaç zamandır tez dönerim cevapları veriyorum dünyaya bilmiyorum hangi aşkın şiddeti alıkoymuş aklımı kalbim, kaç bin cevaplı sualin karşısında kaç onulmaz yaranın dermanı bende kalmış Görülmemiş rüyaların şahidiyim nicedir nicedir yıldızlarla meşgul gözlerim yeşil suyu süzülmüş yapraklarla bir daldan düşen gül sesleri geliyor düşlerimden düşlerimden geliyor ebedi yalnızlığım Göğe ermiş dalların yalnızlığı var bende bende gönlünü bilmez bir ermişlik var bir çocukluk itirazı kalmıştır yüreğimde ölüme bir güzellik katmamış gözyaşlarım hiç kimse gözyaşlarımı hak etmemiştir Hiç kimse gözyaşlarını hak etmemiştir bundandır düşlerimiz göklerle meşgul bunun için boynumuzun yağmurda kanaması boş göllerin mavisiyle övünmemiz bundandır Orda hüzün saflarını aralayan çocuklar arşa revan dallarda kuş sesleri ararken her metalin külüne yer verdik içimizde görmedik köküne kötülük sinmiş karanfilleri gecelerin adamıydı günlerin kahramanı görmedik parmak boğumları kesik avcılar beton balık heykelleri ararmış denizlerde denizin parlattığı kibar yerliler ılgınlar,aylaklar,kemik zıpkınlar zağarlar,sazdamlar,yağlı tohumlar ayazda parlayan demir çapaklar görmedik altın damarları parıldarken şiirin yeraltı odalarına sinmiş karaltıları Oysaki hikayemiz baştan belli sevdiğim yolların yetmezliğinden söz etmemiz bahane beyhude sürgün halkın aşkını yaşatma gayretimiz kimbilir kaç bin körün şaşkınlığı var bizde kimbilir kaç bin sağır sürgünün aymazlığı var artık kim gecenin adamıdır kim günün kahramanı öyle aşkın saflarından çekilmiş müminleriz öyle kendi yüzlerine hasret gitmiş sürgünler Göçüyor ateşten sözlerle ördüğümüz kuleler göçüyor yeni yeni kar tutmaya başlamış yollarımız yollarımız yürünmeye değer mi bilmem artık artık bilmem bu dünyadan kendi payıma gülerek öleceğim bir ölüm düşecek mi mutlu ilan edecek mi kalbimi kardeşlerim sabahın seherinde puslu bir dağ başında bir dostun mezarı hazırlanırken! Hıdır Toraman |
![]() |
![]() |
|