Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dilbilgisi, konularının, tamamı, türkçe

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



Dil: İnsanların duygu, düşünce ve isteklerini anlatmak için kullandıkları ses ya da işaretler sistemidir
Dilbilgisi : Biş dili oluşturan sesleri, kelimeleri, cümleleri ve bunlarla ilgili kuralları inceleyen bir bilimdir
Dünya Dilleri Arasında Türkçenin Yeri: Yeryüzünde iki binden fazla dil incelenmiştir Buna göre Diller üç gruba ayrılır

Tek Heceli Diller

Bu dillerde bütün kelimeler tek hecelidir Kelimelerin çekimli haller yoktur (Çince, Tibetçe bu gruba girer)

Bitişken (Eklemeli) Diller

Bu dillerde bütün kelimeler tek hecelidir Kelimelerin çekimli haller yoktur (Çince, Tibetçe bu gruba girer) Kelime kökleri değişmez Kelime köklerine çeşitli ekler getirilerek türetkeler yapılır Kelimeler cümle içinde kullanılırken çeşitli çekim ekleri alırlar ( Türkçe, Macarca bu dil grubuna girer)

Bükümlü (Çekimli) diller

Bu dillerde tek ve çok heceli kökler ve ekler vardır Kelime türetmelerinde ve çekim esnasında köklerde değişiklik olur (Arapça ve bütün Hint - Avrupa dilleri bu gruba girer

Dillerin Çeşitlenmeleri:
A Şive: Bir dilin değişik kültür düzeylerine göre uğradığı değişime ŞİVE denir Yazı diline yansımaz
B Ağız: Kentler veya köyler arasında rastlanan az çok değişik konuşmalara AĞIZ denir Gonya, Gayseri vb
C Lehçe: Ağız ayrılığı daha geniş ve belirgin şekilde ortaya çıkar Konuşma dilinde beliren farklılık yazı dilinde de kendini gösterir: Kıpçakça ve Çağatayca gibi

Tükçenin Kaynağı: Türklerin anayurdu Orta Asya olup dilimizin kaynağı buradan gelir Türkçeyi konuşanların sayısı 120 milyon civarındadır Türkler arasındaki ağız farklılığı sürekli yeni lehçelerin türemesine yol açmış, yeni birer dil durumuna gelmiştir: Yakutça ve Çavuşça gibi
Bu dillerin hepsine birden Ural - Altay dilleri denir

Soydaş Diller: Birkaç eski anadilin değişikliğe uğramasıyla yeni diller oluşmuştur Bu ana dilden geldikleri anlaşılan bir soydan sayılır buna göre soydaş diller :

Hint - Avrupa Dilleri
Hami - Sami Dilleri
Çin Tibet Dilleri
Bantu Dilleri
Ural - Altay Dilleri
Hint, İran gibi Asya dilleri ve bütün avrupa dilleri
İbranice ve Arapça gibi
Çince, tibetçe
Afrika Dilleri
Ural kolu, Macar ve Samoyet dilleri Altay kolu, Türkçe ve Moğolca

Ana Türkçeden gelen dillerin hepsine birden Türk dilleri denir

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



Cümle: Maksadımızı tam olarak anlatan söz dizilerine CÜMLE diyoruz

Cümle özellikleri:

Cümleye büyük harfle başlanır

Cümlelerin sonuna nokta, soru işareti veya ünlem işareti konur

Bu işaretlerden sonra gelen cümlelerin baş harfleri bürük yazılır

CÜMLENİN ÖĞELERİ

Kelimelerin cümledeki görevlerine cümlenin öğreleri denir Bir cümlede üç çeşit öğe bulunur

1 Yüklem: Cümlede yapılan işi, oluşu ya da eylemi bildiren kelimeye yüklem denir

Yüklem cümlenin temel öğelerinden biridir Genellikle cümlenin sonunda bulunur

Annen sofrayı kurmaya hazırlandır (hazırlandı yüklem)

Cümlede Yüklemi Bulma Kuralı: Cümlede fiil veya ek fiil olan kelime ya da kelime grubu yüklem olur

Yüklemsi fiilimsi olan söz gruplarına cümlecik, yüklemi fiil olan söz gruplarına da temel cümlecik denir

Şebnem az önce koşarak bize geldi

yan cümlecik temel cümle

2 Özne: Yüklemin bildirdiği işi, hareketi yapan ya da bir oluş içinde bulunan varlığa özne denir

Cümlede Özneyi Bulma Kuralı: Cümledeki yükleme insanlar için kim, diğer varlıklar için ne soruları sorulduğunda cevap veren kelime ya da kelime grubu öznedir

Arkadaşın koştu (Kim koştu? arkadaşın )

Özne Çeşitleri:

a Gerçek Özne: Cümlede özne açık şekilde belli oluyorsa gerçek öznedir

Dünya dönüyor (Kim dönüyor? dünya)

b Gizli Özne: Bazı cümlelerde özne bllirtilmez Böyle durumlarda özneyi yüklemin sonundaki eke bakarak buluruz

Eşyaları alanlar yerine bıraktılar (Bırakanlar kim? Onlar)

c Sözde Özne: Aslında özne oladığı halde, özne gibi görünen kelimelerdir

İnsanlar vapura doluştu (Kim doluştu? insanlar - sözde özne)

3 Tümleç: Yüklemi tümleyen ya da kuvvetlendiren kelimelere tümleç denir

Serpil kitabı yırttı (Neyi yırttı? kitabı - tümleç)

Tümleç Çeşitleri: Dörde ayrılır:

a Düz Tümleç: (Nesne) Öznenin yaptığı eylemden dorudan doğruya etkilenir

Ötede çocuk top oynuyor (Kim oynuyor? çocuk - özne / Ne oynuyor? top - tümleç)

b Dolaylı Tümleç: (Nesne) Yüklemin anlamını yer, yön, kalma, çıkma, bakımından tamamlayan tümleçlerdir

Annem eve gidiyor (Nereye gidiyor? eve - d tümleç)

c Zarf Tümleci: Yüklemin anlamını zaman, yer, durum bakımından tamamlayan kelimelerdir

Akşam oradan geçerek eve gittim (oradan - zarf tümleci / eve - d tümleç)

d Edat Tümleci: "ile, (-le), için" edatlarıyla birleşerek yüklemi tamamlayan söz öbekleridir

Özne ile yüklem arasındaki edat tümleçleri "ne, niçin, ile, kim, için" soruları getirilerek bulunur

Babamı görmek için iş yerine gittim (kimi görmek için? babamı görmek için - edat)

Yüklemlerine Göre Cümle Çeşitleri:

Yüklemlerin göre cümleler ikiye ayrılır:

a Fiil Cümlesi: Yüklemi fiil olan cümlelerdir

Sincap ağaca tırmandı

b İsim Cümlesi: Yüklemi isim soyundan olan cümlelerdir

İstanbul güzel bir şehirdir

Yapılarına Göre Cümleler

a Basit (yalın) Cümle: Yalnız tek bir düşünceyi anlatan söz dizisine basit cümle denir

Işıklar paça parça âdeta ayaklarımızın dibinde sönüyordu

b Birleşik Cümle: Tamlayan ve tamlanan cümleciklerden kurulmuş söz dizisine birleşik cümle denir Bu tür cümlelerde, fiil ve ek fiil temel cümleyi, fiilimsi de yan cümleciği meydan getirir

Annem gelmeden bulaşıkları yıkamalıyız

c Sıralı Cümle: Arasında anlam ilgisi olmayan bağımsız cümlelerin virgül ya da noktalı virgül yardımıyla birbirine bağlanmasından oluşan cimlelerdir

Halk oyunları oynarken, eller rahat, ayaklar canlı, başlar dikleşir ve insan sesi müziğe eşlik eder

d Bağlı Cümle: Anlamca aralarında ilgi olan cümlelerin bağlaçlarla bağlanmasından oluşan cimlelerdir

Orta çeşmeden sağa dönüp ve ormana girince, güzel bir çiçek kokusu, buketi ile karşılaşırsınız ama; bu sizi yanıltmasın

Dizilişlerine Göre Cümleler

A Kurallı Cümle: Yüklemi sonda olan cümlelerdir Bu çeşir cümleler kurala uygun kuruldukları için kurallı cümle diyoruz

Tarla, bereket yüklü bahara motor sesleriyle uyandı

Seyhan, Sakarya, Tunca gayrı keyfince akmayacak

B Devrik Cümle: Yüklemi başta veya ortada olan cümlelerdir Bu çeşir cümlelere devrik cümle diyoruz

Silkindi karanlığından pırıl pırıl sabahlara

Keyfince akmayacak gayrı Seyhan, Sakarya, Tunca

Alamlarına Göre Cümle Çeşitleri

Yüklem anlamların göre cümleler beşe ayrılır

1 Olumlu Cümle: Eylemin yapıldığı ya da işin olduğunu bildiren cümlelerdir

Güneş akşamları erken batıyor

2 Olumsuz Cümle: İşin ve eylemin yapılmadığını bildiren cümlelerdir Olumsuz cümle, fiil cümlelerindeki yüklemin sonuna "-me" olumsuzluk eki şimdiki zaman kipinin sonuna geldiğinde daralır "-mi, -mı, -mu, -mü" halini alır

Hoca efendi hiç şaşmaz Aysel kibar değildir

3 Ünlem Cümlesi: SEvinç, korku, hayret ve üzüntü gibi duyguları anlatan cümlelerdir

Vah vah, çok üzüldüm Aa, sen ne yapıyorsun?

4 Soru Cümlesi: Bir işin, eylemin olup olmadığını soran, içeriğini araştıran cümlerdir

Sana kim baktı? Hangi oyuncuyu gördün?

5 Şart Cümlesi: Bir işin yapılmasını, bir başka işin yapılması şartına bağlı kılan cümlelerdir

Parayı alırsam, doğru eve döneceğim

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



Kelime Ve Kelime çeşitleri

KELİME

Türkçe kelimeleri anlamlarına, yapılarına ve cümlede aldıkları görevlere göre sınıflandırabiliriz Bu sınıflandırma aşağıdaki ŞEKLİ meydana getirir

1)Anlamları Bakımından

Zıt Anlamlı Kelimeler

Eş Anlamlı Kelimeler

Eş Sesli Kelimeler

Zıt Anlamlı Kelimeler

Mecaz Anlamlı Kelimeler

2)Yapıları Bakımından

Basit Kelimeler

Türemiş kelimeler [Çekim ve yapım ekleri]

Birleşik Kelimeler

3)Görevleri Bakımından

İsim Olan Kelimeler

Sıfat Olan Kelimeler

Zamir Olan Kelimeler

Zarf Olan Kelimeler

Edat Olan Kelimeler

Bağlaç Olan Kelimeler

Ünlem Olan Kelimeler

Fiil Olan Kelimeler

Fiilimsiler

ANLAMLARINA GÖRE KELİMELER

1 Zıt Anlamlı Kelimeler: Anlam yönünden birbirinin karşıtı olan kelimelere ZIT (KARŞIT) ANLAMLI KELİMELER denir çok - az, akıllı - akılsız, zor - kolay, arka - ön, sağ - sol

2 Eş Sesli Kelimeler: Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere EŞ SESLİ (SESTEŞ) KELİMELER denir

Gül, çok sevdiğim bir çiçektir

Gül, sınıfımızın en çalışkan öğrencisidir

Anlatılan fıkraya herkes güldü

3 Eş Anlamlı Kelimeler: YAzılış ve okunuşları ayrı, anlamları aynı olan kelimelere EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) KELİMELER denir nemli - rutubetli, sor - güç, okul - mektep, öğretmen - muallim

4 Terim Olan Kelimeler: Bilim, sanat, meslek ve teknik konularda bazı kavramları karşılayan kelimelere TERİM denir

Coğrafya terimi

Hukuk terimi

Geometri terimi

Matematik terimi

Edebiyat terimi

Müzik terimi

Ada, dağ, ova, deniz, göl, nehir

Anayasa, kanun, dava, davacı, mahkeme

Açı, kenar, köşegen, kare

Toplama, çıkarma, eksi, artı, kalan, denklem

Raman, piyes, masal, hikaye, denem, makale

Nota, solfej, türkü, şarkı

5 Mecaz Anlamlı Kelimeler: Kelimelerin cümle içinde, sözlük anlamlarından başka anlamlarda kullanılmasına MECAZanlamı denir

Keçi ağaçların baş düşmanıdır

Keçi gibi birisin

Aslan, ormanların kralıdır

Ahmet Ali'yi gösterip: "Aslana bak aslana" dedi

6 Deyimler, Özdeyişler ve Atasözleri

1 Deyimler : Bir anlamı karşılamak amacıyla, birden çok kelimenin gerçek anlamı dışında kullanılarak oluşturdukları kalıplaşmış sözbirliğine DEYİM denir Kafası kızmak, Gözünü budaktan esirgememek

2 Özdeyişler: Kim tarafından söylendiği belli olan, kısa ve özlü sözlere ÖZDEYİŞ (VECİZE) denir

Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim (Atatürk)

Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim (Cervantes)

3 Atasözleri: Söyleyeni belli olmayan, toplumumuza mal olmuş, kısa, özlü ve kalıplaşmış sözlere ATASÖZÜ denir

Akacak kan başta durmaz

Boş çuval ayakta durmaz

Bilmemek ayıp değil, sormamak (öğrenmemek) ayıptır

YAPILARI BAKIMINDAN KELİMELER

1 Basit Kelimeler: Kelime kökü ek alsa bile anlamca bir değişikliğe uğramamışsa, bu tip kelimelere BASİT KELİMELER denir Genellikle kök halindeki (bazen gövde) kelimelerdir

Yurdumuzun denizleri balık yönünden pek zengin sayılmaz (Burada "deniz" kelimesi -leri ekini almasına rağmen anlamı değişmemiştir buna göre "deniz" ismi basit bir kelimedir

2 Türemiş Kelimeler: Kök veya gövde halindeki kelimelere yapım ekleri eklenerek meydan gelen yeni kelimelere TÜREMİŞ KELİME denir

Kelimeler, sonlarına bazı ekler alarak değişik biçimlerde cümlede kullanılırlar

Türkçede ekler ikiye ayrılır:

1 Yapım Ekleri: Kelimelerin sonlarına eklenerek yeni anlamda kelimeler türeten eklere YAPIM EKLERİ denir

Dilimizde çeşitli yapım ekleri vardır: -lik, -li, -ci, -cik, -sız, -şer, -cık, -im, -ma, -iş, -si, -gen, -tı, -giç, -gın Bu ekler ses uyumuna göre kelimelere eklenirler

mimar - mimar_lık, göz - göz_lük, duvar - duvar_cı

2 Çekim Ekleri: Eklendikleri kelimeleri çekimli hale getiren, yani yeni anlamda kelime türetmeyen eklere ÇEKİM EKLERİ denir Çekim ekleri kelimelerden yeni kelime türetmezler

ders + ler + i + miz + de __ derslerimizde kaldır + dı __ kaldırdı

3 Birleşik Kelimeler: Dilimizde iki veya daha fazla kelime birleşerek başka anlamda yeni bir kelime meydana getirirler Böyle kelimelere BİRLEŞİK KELİME denir

Beşiktaş, Çanakkale, devekuşu

DİĞER KELİME ÇEŞİTLERİ

Edatlar: kendi başlarına anlamı olmayan, ancak cümlede beraber kullanıldığı kelimeler arasında ilgi kuran kelimelere EDAT denir

İçerde bulunan birkaç çalı çırpı ile ateş yaktık

Aslan gibi delikanlı diye seni tanıttı

Ahmet'e göre sen daha çlışkansın

Yaşamak için çalışmak l3azım

Dilimizde kullanılan edatların büyük bölümü tümleç olarak kullanıldığında zarf tümleci gibi görev yaparlar Unutulmaması gereken şudur: Edat olan kelimeler yalnızca kelimeler arasında ilgi kurarlar

Başka edat olan kelimeler: dek, deği, üzere, karşı, beri, yana, bile, öte, iken,ötürü

Bağlaçlar: Cümleler arasında ilgi kuran, birbirine bağlayan kelimelerdir Tek başlarına anlamsızdırlar Ancak cümle içinde anlam bulurlar

ki, ya da, ama, lakin, veya, veyahut, fakat, meğer, zira, madem, ile

Açlık ve yorgunluktan gözleri kapandı

Hem gel diyorsun, hem de beni beklemiyorsun

Ünlemler: Sevinme, kızma, korku, acıma, şaşma gibi ansızın beliren duyguları, bazı sesleri belirtmeye yarayan kelimelerdir

Ünlemelr, ünlem cümleciklerinde kullanılır ve bu çeşit cümlelerin sonuna ünlem işaredi konur

Mükemmel! Harika! Şahane!

Yaşa, varol!

Eyvah, yanıyoruz!

Vur kardeşim vur, hayın düşman yurdumuu almaya!

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



Hece-harf Bilgisi

HECE

Hece: Ağzımızın bir hareketiyle çıkan seslere HECE denir

Kelimeler hecelerden, heceler harflerden meydana gelir A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü derken ağzımızı bir kez açıp kapatıyoruz Aynı şekilde "al, bal, çal, kol, il, öl" derken ağzımızı bir kez açıp kapatıryoruz

Türkçede heceler şöyle meydana gelmiştir

Bir tek sesli (ünlü) harften meydana gelen heceler: a, e, ı, i, o, ö, u, ü

Bir sesli, bir sessiz harften meydana gelen heceler: al, at, ak, ay

Bir sessiz, bir sesli, bir sessiz harften meydana gelen heceler: bel, bol, kal, gel

Bir sesssiz, bir sesli harften meydana gelen heceler: ba, da, ka, la

Bir sesli, iki sessiz harften meydana gelen heceler: alt, üst, ırk

Bir sessiz, bir sesli, iki sessiz harften meydana gelen heceler: kurt, yurt, Türk

Dilimizdeki heceler en az bir, en çok dört harfli olurlar

Heceler tek başlarına anlamsızdırlar Yalnız bazı heceler kelime olarak kullanılır Bu kelimeler anlamlıdır bal, bel, kol, dal, çal, yal, hal, Türk, kürk

HARF - KAYNAŞTIRMA HARFLERİ - ÜNLÜ DÜŞMESİ - ULAMA

Harf: Ağzımızdan çıkan sesleri yazıda göstermek için kullanılan işaretlere HARF denir

Alfabemizde 29 harfin 8 i sesli (ünlü), 21 i sessiz (ünsüz) dür Sessiz harfleri sesli harfler yoluyla söyleyebilmekteyiz

Sesli harfler de kalın ve ince sesliler olmak üzere ikiye ayrılırlar:

Kalın Sesliler: a, ı, o, u

İnce Sesliler : e, i, ö, ü

Kaynaştırma Harfleri: Dilimizde sesli ile biten bir kelimeye sesli ile başlayan bir ek geldiğinde araya "y, ş, s, n" harflerinden biri girer Bu harflere kaynaştırma hafrleri diyoruz Bu harfleri "yaşasın" kelimesinde geçen sessiz harflere bakarak kolayca anlayabiliriz

oku - y - acak ___ okuyacak

yaz - acak - s - ınız ___ yazacaksınız iki - ş - er ___ ikişer

kare - n - in ___ karenin

Ünlü düşmesi: Dilimizde iki heceli bazı kelimeler, belli ekler aldıklarında ikinci hecedeki ünlülerini düşürürler:

ağız

alın

beyin

karın Ağzını sonuna kadar açtı

Alnına ıslak bez koyunca ateşi biraz düştü

Şekildeki insan beynini inceleyiniz

Karnı çok acıkmış olmalı

Ulama: Dilimizde cümleler okunurken kelimelerin sonlarında bulunan sessizler, kendilerinden sonra gelen kelimelerin ilk harfi sesli ise bu sesliye bağlanarak okunurlar

Emanet_eşeğin yuları gevşek olur

Geniş_ovayı seyre daldı

Elbisenin_ütüsü bozulmuş Emane - teğeğin yuları gevşek olur

Geni - şovayı seyre daldı

Elbiseni - nütüsü bozulmuş

BÜYÜK SES (ÜNLÜ) UYUMU

Herhangi bir kelimenin Türkçe olup olmadığını anlamak için arayacağımız ilk özellik büyük ünlü kuralına uyup umadığıdır

kiralamak __ ki - ra - la - mak __ İnce sesli ile başlamış, kalın sesli ile bitmiş uymaz

merdiven __ mer - di - ven __ Büyük Ünlü Uyumuna uyar

İstisnalar:

Ses değişikliğine uğrayan kelimelerde bu kural aranmaz (elma - alma, anne - ana, kardeş - kardaş, hangi - kangı)

Birleşik kelimelerde bu kural aranmaz (ağabey, gecekondu, başöğretmen, delikanlı)

Türkçeye yabancı dillerden giren kelimelerde kural aranmaz (Cumhuriyet, misafir, otobüs, televizyon, cami)

-yor, -ken, -ki, -leyin, -imtırak, -daş eklerinde bu kural aranmaz (ekşimtırak, sabahleyin, sonraki)

KÜÇÜK SES (ÜNLÜ) UYUMU

Sesli harfler ağzımızdan çıkış durumlarına göre bazı özellikler taşır

DÜZ-GENİŞ

a, e

DÜZ -YUVARLAK

o, ö

DAR-DÜZ

ı, i

DAR-GENİŞ

u,ü

Düz Sesliler : a, e, ı, i

Yuvarlak Sesliler: o, ö, u, ü

Dar Sesliler : ı, i, u, ü

Geniş Sesliler : a, e, o, ö

Türkçede bir kelimenin ilk hecesindeki sesli harf:

Düz ise, sonra gelen hecelerin ve eklenen eklerin de düz olur

Yuvarlak ise, sonra gelen hecelerin ve eklenen eklerin de seslileri ya düz - geniş veya dar - yuvarlak olur

Kelimenin ilk hecesinde "a" varsa, daha sonraki hecelerde de "a" veya "ı" bulunur: kadın, kalın, adam, aman

"e" den sonra "e" veya "i" gelir: elek, eşit, erik, esen

"ı" den sonra "a" veya "ı" gelir: kırık, çıkık, kımız, kısa, kına

"i" den sonra "e" veya "i" gelir: çilek, kiriş, çiçek, biniş

"o" den sonra "a" veya "u" gelir: kova, koru, sopa

"ö" den sonra "e" veya "ü" gelir: ölüm, örgü, sopa

"u" den sonra "a" veya "u" gelir: kuyu, kuzu, kuşak, kulak

"ü" den sonra "e" veya "ü" gelir: üzüm, üzgün, güzün, üzmek

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



SERT SESSİZLERİN YUMUŞAMASI

Sert sessizle biten kelimelere, sessiz harfle başlayan bir ek eklenmek istendiğinde, şayet ekin ilk harfi yumuşak sessizlerden b, c, d, g ise bu harfler sertleşerek p, ç, t, k şeklinde eklenirler bu kurala SERT SESSİZLERİN YUMUŞAMASI KURALI denir

Genellikle trkçe kelimelerin sonlaında yumuşak sessizlerden b, c, d, g bulunmaz Bu kurala uymayan bazı kelimeler de vardır Ancak bu çeşit kelimelere kural dığı kelimeler denir Buna göre kelime sonunda sözü edilen yumuşak sessizlerin yerine sertleri bulunur

kitab - kitap, ağac - ağaç, tad - tat, kabag - kabak

Bu durumda şayet bir kelimenin sonunda p, ç, t, k harflerinden biri gelmişse ve bu kelimeye sesli harfle başlayan bir ek eklenmek istendiğinde:

p sert sessizi yumuşar b olur :

ç sert sessizi yumuşar c olur :

t sert sessizi yumuşar d olur :

k sert sessizi yumuşar ğ olur : dolapı değil dolabı

ağaçı değil ağacı

tatı değil dadı

kabakı değil kabağı

Ancak bu kurala uymayan bazı durumlar vardır:

Bazı tek heceli kelimelerin sonlarına gelen sert sessizler, sesli harfle başlayan bir ek alsalar bile yumuşamazlar Aynen yazılırlar Ben ata binmeyi çok severim İkinci kata varınca beni bekle

p, ç, t, k harfleriyle biten, yabancı dillerden dilimize girmiş birçok kelime sesli harflerle başlayan bir ek aldıklarında değişikliğe uğramazlar Bu kelimelerin sonundaki sert sessizleryumuşamaz Cumhuriyeti gençlik koruyacaktır Türkler esareti kabul etmezler İnsan, saadeti evinde aramalıdır

p, ç, t, k harfleriyle biten özel isimler, sonlarına ünlü ile başlayan bir ek alsalar da bu kelimeler aynen kalır Mehmet'i öğretmen çağırdı Recep' in başarısı gurur verici

Sert sessiz harflerden "p, ç, t, k, h, s, ş, f" biriyle biten kelimelere "c, d, g" süreksiz yumuşak sessizlerden biriyle başlayan bir ek geldiğinde eklerin başındaki ünlsüzler sertleşir Bu kurala SERT ÜNSÜZLERİN BENZEŞMESİ KURALI denir

c - ç

kitap + cı __ kitapçı

sabah + cı __ sabahçı

d - t

yarış + dı __ yarıştı

sokak + da __ sokakta

g - k

coş + gun __ coşkun

piş + gin __ pişgin

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



VURGU VE TONLAMA

VURGU: Konuşurken veya bir parçayı okurken, bazı heceleri veya kelime gruplarını üztüne basarak söyleriz veya okuruz Bu söyleyiş özelliğine VURGU denir

Kelimelerde Vurgu: Türkçe kelimelerde genellikle hafif bir vurgu vardır Genelde kelimelerin son hecesinde görülür Yalnız yer isimlerinde vurgu ilk veya orta hecededir: Ankara - İzmit - Tokat - Sakarya gibi

Örnek: Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla

Kelimelere ek eklendiğinde, vurgu son heceden bu eke geçer: Du - va - rı, du - va - ra, du - var - da

Kelimelerde Vurgu Alan ve Almayan Ekler

Kelime türeten ekler vurgu alır Gözlük, gözlükçü, Güzellik, kömürcü

İyelik ekleri vurguyu kendine çeker: Kitabım, kitabın, kitabı, kitabımız, kitabınız, kitapları

Soru eki olan "mi" vurgulu söylenmez Bu kitap senin ki?

Cümlelerde Vurgu: Genellikle cümlelerde vurgu yüklem olan kelimenin üzerindedir Ancak cükledeki kelimelerin anlam değeri birbirine eşit değildir Üzerinde durulan kelime, yükleme yakın bir kelimedir

Örnekler:

Ahmetler, yarın saat dörtte İzmir'e gidecekler

Ahmetler, yarın sat dörtte izmir'e uçakla gidecekler

Ahmetler uçakla İzmir'e yarın saat dörtte gidecekler

YArın saat dörtte İzmir'e uçakla Ahmetler gidecekler

TONLAMA: Cümlelerin söylenişi sırasında, sesimizi cümlelerin anlamına göre ayarlamaya TONLAMA denir

Cümlelerde Tonlama: Cümleleri yalnızca düzgün yazmak yeterli değildir Okurken ve konuşurken cümleleri anlamlarına uygun biçimde söylemek, konuşmayı güzelleştirir Okunan parçanın özelliğine göre vurgu kullanıl

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



İSİMLER

İSİM: Canlı ce cansız varlıkarı, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelimelere İSİM denir

İsimler cins isim ve özel isim olmak üzere ikiye ayrılır

Özel İsim: Dünyada yalnız bir varlığı belirten isimlere ÖZEL İSİM denir

Cins İsim: Dünyada benzeri çok olan bir çok varlığın, birçok varlığın ortak ismine CİNS İSİM denir

Cins İsimler Üçe Ayrılır:

A Madde İsimleri: Elle tutulup gözle görülen varlıklara verilen isimlere denir Masa, elbise, taş, ova, cadde, sokak

A Mana İsimleri: Elle tutuamayan gözle görülemeyen varlıklara verilen isimlere denir ses, uyku, sevinç, acı, rüya, akıl, huy, mutluluk, özlem, sevgi

A Topluluk İsimleri: Aynı türden olan varlıkların toklu olarak bulundukları durumlara verilen isimlere denir okul, sınıf, alay, tabur, sürü, orman, halk, millet, aile, koro

İSİMLERDE TEKLİK - ÇOKLUK

İsimlerde Teklik - Çokluk: Bir tek varlığı belirten TEKİL İSİM, aynı cinsten cirçok varlığı belirten isimlere ise ÇOĞUL İSİM denir

Tekil

Çoğu Eki Çoğul

çiçek

dağ

gömlek

kapı +

+

+

+

ler

lar

ler

lar __

__

__

__

çiçekler

dağlar

gömlekler

kalıplar

İSMİN HALLERİ

İsmin beş hali vardır:

ev

ev + e

ev + i

ev + de

ev + den __

__

__

__

__

ev

eve

evi

evde

evden :

:

:

:

:

yalın hali

-e hali

-i hali

-de hali

-den hali

:

:

:

:

Yönelme durumu

Yükleme durumu

Bulunma durumu

Ayrılma durumu

Buna göre okul kelimesini ismin beş haline göre cümlede kullanımı:

Yalın hali

-e hali

-i hali

-de hali

-den hali :

:

:

:

: Okul insan doğru düşünmeyi öğretir

Mehmet bu yıl okula başlayacak

Okulu bitirince öğretmen olacakmış

Yarın okulda bulunmak zorunda mısın?

Okuldan gelirken kitapçıya uğramış

İSİM TAMLAMALARI

A İsim Tamlaması: Aralarında anlam ilgisi bulunan, iki veya daha çok isimden meydana gelen söz gruplarına İSİM TAMLAMASI denir

İsim tamlamalarında birinci isim tamlayan, ikinci isim tamlanandır Tamlayan veya tamlanan ek alma durumuna göre isim tamlamaları dörde ayrılır:

1 Takısız İsim Tamlaması: Bir tamlamada tamlayan ve tamlanan isim veya isim soylu kelime ek almazsa takısız tamlama oluşur

gümüş çerçeve demir kapı

Tamlayan Tamlanan Tamlayan Tamlanan

2 Belirtisiz İsim Tamlaması: Bir isim tamlamasında tamlayan ek almaz, tamlanan ek alırsa belirtisiz isim tamlaması meydana gelir

soba boru - s -u pencere cam - ı

Tamlayan Tamlanan Tamlayan Tamlanan

3 Belirtili İsim Tamlaması: Tamlayanla tamlananın ek aldığı isim tamlamalarına belirtili isim tamlaması denir

Ev - in pencere -s - i Dolab - ın kapağ - ı Ceket - in düğme - s - i

Tamlayan Tamlanan Tamlayan Tamlanan Tamlayan Tamlanan

4 Zincirleme İsim Tamlaması: İkiden fazla ismin anlamca birbirini tamamlarken oluşturdukları tamlamalardır

Evimizin dört bir yanı Pencere çercevesinin camı

Tamlama Çeşidi Tamlayan Tamlanan

Takısız İsim Tamlaması - -

Belirtisiz İsim Tamlaması - -i

Belirtili İsim Tamlamas -in -i

Zincirleme İsim Tamlamas İkiden fazla isim

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



SIFATLAR

Sıfatlar ikiye ayrılır

A NİTELEME SIFATLARI: Varlıkların renklerini, biçimlerini, durumlarını bildirirler Varlığa nasıl sorusunu sorduğumuzda karşılık olarak bulduğumuz kelimelerin hepsi NİTELEME SIFATIdır

B BELİRTME SIFATLARI: Varlıkları; işaret, sayı, belirsizlik veya soru yönelterek belirten sıfatlara BELİRTME SIFATLARI denir Belirtme sıfatları dörde ayrılır

1 İşaret Sıfatları: Varlıkları işaret yoluyla belirtirler (Bu çocuk çok yaramaz, Şu defter senin mi?)

2 Sayı Sıfatları: Varlıkların sayılarını belirten sıfatlardır Dörde ayrılır:

a) Asıl Sayı Sıfatları: Asal sayılarla ifade edilirler (üç kalem, Adamın onüç biberonu var)

b) Sıra Sayı Sıfatları: Varlıkların sırasını belirten sıfatlardır (birinci ıraya geç, üçüncü çocuk)

c) Üleştirme Sayı Sıfatları: Varlıkları bölüştürürlen kullanılan sıfatlardır (İkişer ikişer pay edelim beşer kilo)

d) Kesir Sayı Sıfatları: Bütünün bölünen parçalarını ifade eden sıfatlardır(yarım düzine, çeyrek ekmek, dörtte üç peynir)

3 Belgisiz Sıfatlar: Varlıkları belli belirsiz belirten sıfatlardır (bazız günler, birkaç adam, hiçbir gün)

4 Soru Sıfatları: Varlıkarı soru yoluyla belirten sıfatlardır (Hangi çocuk, kaç kitap, nasıl elma)

SIFAT TAMLAMASI:

İsimlerin sıfatlarla oluşturdukları tamlamalara SIFAT TAMLAMASI denir

Bir sıfat tamlamasında tamlayan sıfat, tamlanan isimdir Buna göre bir kelimenin sıfat olup olmadığını anlamak için, cümle içinde oluşturduğu tamlamaya bakılmalıdır Bir kelime sıfat ise, mutlaka ondan sonra gelen bir isim bulunmaktadır

Yaşlı adam güçlükle yürüyordu

Birkaç çocuk ormana doğru koşuyordu

Okuldan eve on beş dakikada varmış

SIFATLARDA PEKİŞTİRME:

Yamyassı bir burun Koskocaman bir kulak Kapkara bir ten Yemyeşil iki göz

Yapılan işlem sıfatları pekiştirmektir

Sıfatlar başka şekillerde de pekiştirilirler Bunlar sırasıyla:

a) İkilem dedğimiz aynı sıfatın tekrar edilmesi yoluyla:

uzun uzun kavaklar, tatlı tatlı bakışlar, iri iri taşlar, kara kara gözler, büyük büyük binalar, geniş geniş yollar

b) Tekrar edilen sıfatların arasına "mı" getirilerilerek yapılarn pekiştirme;

tatlı mı tatlı nar, güzel mi güzel çiçekler, kara mı kara gözler, beyaz mı beyaz gömlekler, uzun mu uzun kollar

c) Bazı isimler tekrar edilerek sıfat olarak pekiştirilmiş biçimde kullanılırlar:

dilim dilim karpuz, sıra sıra kamyonlar, avuç avuç para, sepet sepet üzüm, sürü sürü koyunlar

d) Birbirine anlam bakımından yakın olan ve uygun getirilen kelimelerle yapılan pekiştirme:

açık saçık söz, kırık dökük eşya, anlı şanlı paşa, eğri büğrü yazı

NOT: Sıfatlar cümlede yüklemin anlamını tamamladıkları zaman ZARF TÜMLECİ olurlar Böylece bu sıfatlar, zarf tümleci olarak isimlendirilirler

Adam, kıpkırmızı oldu Rüzgar tatlı tatlı esiyordu, Bazıları abuk sabuk konuşuyor

Cümlelerde koyu yazılmış kelimeler, pekiştirme sıfatları gibi gözükmelerine rağmen cümlede zarf görevini üstlenmişlerdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



ZAMİRLER

ZAMİR: İsimlerin yerine kullanılan, ismin yerini tutan kelimelere ZAMİR diyoruz

Zamirler; Kelime Halindeki ve Ek Halindeki Zamirler olmak üzere ikiye ayrılır

: : A-) Kelime Halindeki Zamirler : : Bu zamirler Şahıs, İşaret, Belgisiz ve Soru Zamirleri olmak üzere dörde ayrılır

: : B-) Ek Halindeki Zamirler : : Bu zamirler İyelik ve İlgi Zamirleri olmak üzere ikiye ayrılır

1 Kelime Halindeki Zamirler

1 Kişi Zamiri

2 İşaret Zamiri

3 Soru Zamirleri 4 Belgisiz Zamirler

2 Ek Halindeki Zamirler

1 İlgi Zamiri "-ki"

2 İyelik Zamiri

KELİME HALİNDEKİ ZAMİRLER

Kelime halindeki zamirler dörde ayrılır:

1 Şahıs Zamirleri: Zamirlerin bazıları şahısların yerini turarlar Bu çeşit zaimirlere ŞAHIS ZAMİRİ denir

2 İşaret Zamirleri: Varlıkların yerini işaret yoluyla turan zamirlere İŞARET ZAMİRİ denir

3 Belgisiz Zamirler: Varlıkların yerini şöyle böyle tutup belirten zamirlere BELGİSİZ ZAMİR denir

4 Soru Zamirleri: Varlıkların yerini işaret soru tuTan zamirlere SORU ZAMİRİ denir

EK HALİNDEKİ ZAMİRLER

Ek halindeki zamirler ikiye ayrılır:

1 İyelik Zamirleri: Valıklığın kime ait olduğunu gösteren zamirlere İYELİK ZAMİRLERİ denir

Kalem sözcüğüne eklenen ekleri inceleyelim:

kalem - im

kalem - in

kalem - i __

__

__ Benim kalemim

Senin kalemin

Onun kalemi kalem - imiz

kalem - iniz

kalem - leri

__

__

__ Bizim kalemimiz

Sizin kaleminiz

Onların kalemleri

2 İlgi Zamiri: İki varlık arasında ilgi kurarak bunlardan birinin yerini tutan "ki" ekine İLGİ ZAMİRİ denir

Benim kalemim yok Seninkini verir misin?

Burada "seninkini" yerine "senin kalemini" yazılabilir Kalemin yerini "-ki" eki tutmuştur

İlgi zamiri olan "-ki" kelimeye bitişik yazılır Ayrı yazılan "ki" bağlaçtır

Benim elbisem mavi, seninki, (senin elbisen) siyahtır (İlgi Zamiri)

Öyle güzel bir kitap okudum ki anlatamam (Bağlaç)

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



FİİLLER

FİİL: Varlıkların yaptıkları işleri, eylemleri, zaman ve kişiye bağlayarak anlatan kelimelere FİİL denir

Fiil olan sözcükte üç temel öğe vardır 1 Eylem 2 Zaman 3 Kişi

yaklaşıyordum, durmuştur, söylüyor, buldu (yaklaş, dur, söyle, bul) Bu kelimelerin fiil olup olmadıklarını anlamak için, en küçük anlamlı parçalarını (köklerini) buluruz:

Bulduğumuz bu köklere, mastar eki, "-mek, -mak" ekleriz Eğer anlamlı kelimeler elde ediyorsak, bulduğumuz kelimeler fiil demektir

Örneğin; "göz" sözcüğüne "-mek, -mak" mastarını eklediğimizde "gözmek, gözmak" gibi anlamsız kelimeler oluşuyot Demek ki "göz" sözcüğü fiil değildir

Kök: Fiilerin sonlarındaki bütük ekler atıldıktan sonra kalan anlamlı kısmına KÖK denir

Çekimli Fiil

gördüm

seviyor

bilir

suluyor

Taban Kök

gör

sev

bil

sula

Sonucu

bozulmadı

bozulmadı

bozulmadı

bozulmadı

FİİLLERDE ZAMAN

Dilimizde tek zamanlı ek almış fiiller olduğu gibi birden çok zaman veya kip eki almış fiiller de vardır bunlar:

A Basit Zamanlı Fiiller: Tek zaman eki almış fiillerdir Türkçede geniş zamanla birlikte dört temel zaman bulunur

1 Geçmiş Zaman: İş veya oluşun daha önceden, geçmişte yapıldığını bildiren zamandır İkiye Ayrılır İkiye Ayrılır:

a Belirli (-di'li) Geçmiş Zaman: Eylemin sözün söylendiği andan, önceden yapıldığını, söyleyenin kesin inancıyla tam anlatrır:

Fiillerde bulunan "-di, -du, -dü, -tu" ekleri -di'li geçmiş zamanı belirtirler

Öğretmenimiz sınıfa geldi Bütün çocuklar bahçeye koştu

b Belirsiz (-miş'li) Geçmiş Zaman: Eylemlerin sözden önce yapıldığını bildirir ancak, kesinlik yoktur Söyleyen kendisi duyup görmemiş, işitmiştir Bu kip masallara yakışır

Fiillerde bulunan "-muş, -mış, -miş, -müş" ekleri -miş'li geçmiş zamanı belirtirler

Okul bahçesinde üç tur koşmuş Havalar soğuyunca üşütmüş

2 Şimdiki Zaman: Eylem ile anlatımın birlikte olduğunu bildiren zamandır

Ders çalışıyorum Alış veriş yapıyorum

3 Gelecek Zaman: Eylem ile anlatımdan sonra yapılacağını bildiren zamandır

Aynur tiyatroya gidecek Birlikte eğleneceğiz

4 Geniş Zaman: Eylem her zaman yapılabileceğini bildiren zamandır

Akşamları trene binerim Her gece oyun oynarım

B Birleşik Zamanlı Fiiller: Birden çok zaman veya kip eki almışlardır

1 Hikâye: Basit zamanlı bir fiile ek fiil olan "idim veya idi" getirilerek yapılır

bak (ı) + yor + idi __ bakıyordu

al + mış + idim __ almıştım

2 Rivayet: Basit zamanlı bir fiile ek fiil olan "imişim, imiş" getirilerek yapılır

bak (ı) + yor + imiş __ bakıyormuş

al + acak + imiş __ alacakmış

3 Şart: Basit zamanlı bir fiile ek fiil olan "isem, ise" getirilerek yapılır

bak (ı) + yor + isem __ bakıyorsam

al + acak + ise __ alacaksa

FİİLLERDE ŞAHIS

Fiillerin belirttiği iş, oluş veya hareket bir şahsa bağlıdır Bunu fiilin aldığı ekten ve fiile yönelttiğimiz sorudan anlarız

__ Geldim

__ Kİm geldi?

__ Ben (I tekil şahıs) gel

fiil kökü - di

zaman eki - m

şahıs eki __ geldim

Aşağıda "gelmek" fiilinin şahıslara göre çekimi yapılmıştır:

Fiil kökü Zaman eki Şahıs eki

gel

gel

gel

gel

gel

gel

+

+

+

+

+

+

di

di

di

di

di

di

+

+

+

+

+

+

m

n

-

k

niz

ler --

--

--

--

--

--

geldim

geldin

geldi

geldik

geldiniz

geldiler (I tekil şahıs)

(II tekil şahıs)

(III tekil şahıs)

(I çoğul şahıs)

(II çoğul şahıs)

(III çoğul şahıs)

FİİL KİPLERİ

Fiillerde zaman, şahıs veya dilek bildiren, ek almış biçimlerine KİP denir Dilimizde fiil kipleri ikiye ayrılır:

A Haber Kipleri: Haber kipleri işin, oluşun veya hareketin zaman ve şahsa bağlı olarak meydana geldiğini bildiren kiplerdir Bunlara BİLDİRME KİPLERİ de denir

1 Belirli (-di'li) Geçmiş Zaman Kipi: Eylemin sözün söylendiği andan, önceden yapıldığını, söyleyenin kesin inancıyla tam anlatrır:

Fiillerde bulunan "-di, -du, -dü, -tu" ekleri -di'li geçmiş zamanı belirtirler

Öğretmenimiz sınıfa geldi Bütün çocuklar bahçeye koştu

2 Belirsiz (-miş'li) Geçmiş Zaman Kipi: Eylemlerin sözden önce yapıldığını bildirir ancak, kesinlik yoktur Söyleyen kendisi duyup görmemiş, işitmiştir Bu kip masallara yakışır

Fiillerde bulunan "-muş, -mış, -miş, -müş" ekleri -miş'li geçmiş zamanı belirtirler

Okul bahçesinde üç tur koşmuş Havalar soğuyunca üşütmüş

3 Şimdiki Zaman Kipi: Eylem ile anlatımın birlikte olduğunu bildiren zamandır

Ders çalışıyorum Alış veriş yapıyorum

Şimdiki zaman kipinin eki "-yor" fiillere hiç değişikliğe uğramadan eklenir

4 Gelecek Zaman Kipi: Eylem ile anlatımdan sonra yapılacağını bildiren zamandır

Aynur tiyatroya gidecek Birlikte eğleneceğiz

Gelecek zaman kipinin ses uyumuna göre "-ecek, -acak" tır

5 Geniş Zaman Kipi: Eylem her zaman yapılabileceğini bildiren zamandır

Akşamları trene binerim Her gece oyun oynarım

Gelecek zaman kipinin ekleri "-ar, -er, -ır, -ir, -or, -ör, ur, -ür, -r" dir

B Dilek Kipleri: Bir eylemin yapılması ya da bir oluşun meydana gelmesini dilek anlamı vererek anlatan kiplerdir Dörde ayrılır:

1 Gereklilik Kipi: Bir iş, oluş veya hareketin gerekliliğini anlatır Ekleri ses uyumuna göre "-meli, -malı" dır

Haftada bir kitap okumalıyım

Kestikten sonra affımı istirham etmelisin

2 İstek Kipi: Bir iş, oluş veya hareketin yapılmasının, olmasının istendiğini belirten kiptir Ekleri ses uyumuna göre "-e, -a" dır

Şimdi affını yazayım

İstirhamım kabul olunmazsa, kendi başımın kesilmesini isteyeyim

3 Dilek Şart Kipi: Bir dilek ve şartın anlamı bulunmaktadır İş veya oluşun, hareketin meydan gelmesi bir şarta bağlıdır Ekleri ses uyumuna göre "-se, -sa" dır

Babam gelirse gideceğiz

Okusa da babası gibi, adam olsa

4 Emir Kipi: Bir iş, oluş veya hareketin olmasını, yapılmasını veya yapılmamasını emretmek için kullanılır

Hayır bey, hayır! Padişahın emrinden çıkma Beni kes Kestikten sonra affımı istirham et

İnsan kendine emir veremeyeceğinden bu kipin birinci tekil ve çoğul şahısları yoktur

FİİL ÇEKİMLERİ

Basit Zamanlı Fiillerin Çekimleri:

Birleşik Zamanlı Fiiller: Basit zamanlı bir fiilin, ikinci bir zaman eki almasıyla meydana gelen fiillere BİRLEŞİK ZAMANLI FİİL denir Bileşik zamanlı fiiller üçe ayrılır:

1 Hikaye Bileşik Zamanı: Eki "-di" dir

okumuştu, yapsaydı, çıkmıştı, yapmalı idik

2 Rivayet Bileşik Zamanı: Eki "-miş" tir

söyleyecekmiş, gidiyormuşsunuz, dönmeliymişim

3 Şart Bileşik Zamanı: Eki "-se, -sa" dır

alırsam, yaparsam, bilmezsen, gördülerse

Fiillerin Olumsuz ve Soru Şekilleri:

Olumlu Fiil: İşin, oluşun ya da hareketin yapıldığını veya yapılabileceğini bildiren fiilere, olumlu fiil denir

Resim yapacağım (Olumlu fiil)

Olumsuz Fiil: İşin, oluşun ya da hareketin yapılmadığını veya yapılmayacağını bildiren fiilere, olumsuz fiil denir

Resim yapmayacağım (Olumsuz fiil)

Fiillere olumsuzluk anlamını "-me, -ma" ekleri vermektedir

FİİLİMSİLER

Aslında fiil oldukları halde cümle içinde çekimli halde bulunmayan, fiile benzeyen, ama fiillerin görevini yapmayan kelimelere FİİLİMSİ denir

Bir cümlede ne kadar fiilimsi varsa o kadar cümlecik vardır Çünkü her fiilimsi bir yan cümlecik oluşturur Çekimli fiilin bulunduğu gruptaki kelimeler temel cümleciği meydana getirirler

Fiilimsiler: a) İsim - fiil b) Sıfat - fiil c) Bağ - fiil olmak üzere üçe ayrılır

1 İsim - Fiiler: Fiil kök ve gövdelerine eklenen "-me, -mek, -iş" ekleri sonucu meydana gelirler Fiillerin isim gibi kullanılabilen şekilleridir İsim - fiiller; hem bir eylemin adı oldukları için isim, hem de özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil olan kelimelerdir

Çalışmak zorundayım

Bütün sorunları anlaşma yoluyla çözebiliriz

2 Sıfat - Fiiler: Varlıkları niteledikleri için sofat, yan cümlecik kurdukları için de fiil sayılan kelimelerdir

Sıfat - fiil türeten ekler: "-en, -er, --acak, -miş, -dik, -esi " gibi

Çalışkan insandan zarar gelmez

Olacak işin peşinden koşulur

Geçmiş günlerimi çok arıyorum

3 Bağ - Fiiler: Birleşik bir cümlede iki cümleyi bağladıkları için bağlaç; özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil sayılan kelimelerdir Bağ fiillere "ulaç" da denir Çekim ekleri almazlar Cümlede zarf olarak kullanılırlar

Bağ fiiller şu eklerle türerler: "-ip, -arak, -ınca, -ma, -ken, -dan, -dıkça, -dikçe "

Canım sağ oldukça hiçbir şey beni yıldıramaz

İşe gireli gece gündüz çalışıyorum

Sen gelince ben giderim

EK FİİLLER

İsim soylu kelimelerin sonlarına eklenen ve onları çekimli hale getiren eklere, EK-FİİL EKİ denir

Ek fiilin dört çeşit zamanı vardır:

1 Olayların her zaman olabileceğini belirten geniş zaman anlamı:

çocuğum

çocuksun

çocuktur (çocuk)

çocuğuz

çocuksunuz

çocuklar

2 Ek - fiilin hikâyesi geçmiş zaman anlamı verir:

çocuktum

çocuktun

çocuktu

çocuktuk

çocuktunuz

çocuktular

3 Ek - fiilin rivayeti başkasından duyulan şekildeki anlatımlar için kullanılır

çocukmuşum

çocukmuşsun

çocukmuş

çocukmuşuz

çocukmuşsunuz

çocukmuşlar

4 Ek - fiilin şartı, şart anlamı verir:

çocuksam

çocuksan

çocuksa

çocuksak

çocuksanız

çocuksalar

ÇATI BAKIMINDA FİİLLER

Çatı Bakımından Fiiller

Etken - Edilgen Fiiller Cümlenin yüklemi özne alıyorsa etken, almıyorsa edilgendir

Geçişli - Geçişsiz Fiiller

Cümlenin yüklemi nesne alıyorsa geçişli, almıyorsa geçişsizdir

Etken - Edilgen Fiiller: Cümlede mutlaka özne ile birlikte kullanılan fiillere etken fiil, bazı fiiller, cümlede özne almadan kullanlır, bu çeşit fiiller edilgen fiil denir

Geçişli - Geçişsiz Fiiller: Dilimizde bu fiiller mutlaka özne istedikleri gibi nesne de isterler Nesne almak zorunda olan fiillere geçişli fiil, fiili nesne almadan kullanılan fiillere de geçişsiz fiil denir

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



ZARFLAR

Yüklemin anlamını tamamlayan kelimelere ZARF diyoruz

Zarfler, yüklemin anlamını tamamladıkları hal, zaman, yer, azlık-çokluk ve soru anlamı katma durumuna göre çeşitlere ayrılır Buna göre zarflar:

ZARFLAR

Hal Zarfları

Zaman Zarfları

Yer ve Yön Zarfları

Azlık - Çokluk Zarflerı

Soru Zarfları

HAL ZARFLARI

Yüklemin anlamını hal ve durum bakımından tamamlar

Sessizce, sevinçle, aniden, birdenbire, şöyle, böyle

Kadın sevinçle bağırdı (Nasıl bağırdı? __ Sevinçle)

ZAMAN ZARFLARI

Yüklemin gösterdiği isin zamanını belirtirler

Dün, bu gün, akşam, sabah, şimdi

Kazı haberini bu gün öğrendim

YER VE YÖN ZARFLARI

Yüklemin gösterdiği isin yönünü belirtirler

İleri, geri, öne, arkaya, sağa, sola

Küskün olduğu için bana arkasını döndü

AZLIK-ÇOKLUK ZARFLARI

Yüklemin anlamını azlık - çokluk yönünden tamamlarlar

Çok, az, biraz, fazla, hayli, oldukça, epey

Yolumuz epeyce uzadı

SORU ZARFLARI

Yüklemin gösterdiği işi soru yoluylabelirtir

Niçin, neden, nasıl,acaba

Neden geç kaldın?

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



NOKTALAMA İŞARETLERİ

NOKTA ( )

Tamamlanmış cümlelerin sonuna konur

Kaçmayı namusuna yediremiyordu

Kısaltmalardan Sonra konur

Prof Dr bkz vb Bn PTT, TBMM (Not: Son yıllarda kısaltma harflerinin aralarına nokta koymama yaygınlaşmıştır TBMM, PTT, TCDD )

Sıra gösteren sayılardan sonra konur

II Mehmet, 19 Yüzyıl, 150 sayfa

Tarihlerde ay, gün, yıl arasınave saatlerde zaman birikleri arasına konur

2304 2001, 2315

Sayı bölükleri arasına konur

Bu yıl nüfusumuz 60000000'u aşacak gibi

VİRGÜL ( , )

Eş görevli kelimeleri (isim, sıfat, zamir), kelme gruplarını ve sıralı cümleleri ayırmada:

Türk övün, çalış, güven

Bir varmış, bir yokmuş

Uzun cümlelerde özneden sonra konur:

Okullar, her yıl Eylül ayının ikinci hafrasında açılır

Cümlede, vurgulu şekilde belirtilmesi gereken kelimelerden sonra:

Babam, zavallı babam, beni çok severdi

Seslenmelerden sonra:

Sevgili Ahmet,

Sana çoktandır yazamadım

Aktarma cümlelerinin sonunda, tırnak işareti yerine:

- Ah şu aptalı bir yakalasam, diyordu

Ara söz ve ara cümlelerin başında ve sonunda:

Okan, kim ne derse desin, iyi bir çocuktur

Yazışmalarda yer adlarını tarihlerden ayırmak için:

Cağaloğlu, 23 Nisan 1945

Ondalık kesirlerde tam ve ondalık kısmı ayırmada:

0,45 23,0056

NOKTALI VİRGÜL ( ; )

Birbirine bağlı, fakat her biri kendi içinde bağımsız cümleleri ayırmada:

At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır

İki cümle birbirine ve, ama, fakat, çünkü, ancak, ne varki, bu nedenle gibi bağlaçlarla bağlanıyorsa birinci cümleden sonra:

Herkes oyuncu olamaz; çünkü oyuncu olmanın kuralları vardır

Bir cümlede, virgülle ayrılmış örnek kümeleri ayırmada ya da değişik örnekler arasında:

En sevdiğim kız arkadaşları Ayşe, Selen, Fatma; erkek arkadaşları ise

İKİ NOKTA ( : )

Başkasından aktarılan yazı ya da sözlerde, tırnak ya da konuşma çizgisinden önce:

Cemo sopasını yere indirdi ve:

- Git sopanı al öyleyse! Dayağı yiyeceksin diye bağırdı

Bir cümleden ya da sözcükten sonra örnekler, açıklamalar sıralanacaksa:

Yeni harfler alındıktan sonra eski harflerle hiç yazmayan iki kişi vardı: Atatürk ve İsmet İnönü!

Sıralama ve kataloglarda yazar adı ile eser başlığı arasına:

Falih Rıfkı Atay: Çankaya; Tarık Buğra: Küçük Ağa

ÜÇ NOKTA ( )

Birtakım bölümler, örnekler sayıldıktan sonra vb anlamında kullanılır:

Başlıca yeryüzü şekilleri: Dağ, ova, yayla

Bir metinden yapılan alıntılarda, atlanan yerlerde:

Benim altını çizdiğim şu: " neden şu sanayileşmenin adını bir türlü koymamışız"

Söz arasında söylenmeyen, söylenmek istenilmeyen kelimelerin yerine:

**** sen kim oluyorsun Sait'e karşı konuşmak için! SEnin adın ne? Sen ne b yazdın bu zamana kadar?

SIRA NOKTALAR ( )

Söylenmeden geçilen satırları belirtmek için kullanılır

Beynimde karanlık, meçhul bir kubbenin derin akislerini işitiyorum Öyle anlatılmaz bir heyecan duyuyorum ki



Kendimi tutamadım Öyle bir kahkaha attım ki

SORU İŞARETİ ( ? )

Soru bildiren cümle ya da kelimelerden sonra:

Ben? Olacak iş mi kız kaçırmak? efendim? Efendim?

Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı?

Verilen bilgini kesin olmadığını, kuşku duyulduğunu belirtir:

Aşık Ömer: XIX yüzyıl halk şairlerinden (1800? - 1859?)

Parantez içindeki soru işareti, söze kuşku ve alay anlamı katar ya da ne demek istenildiğinin anlaşılmadığını gösterir:

Bu kitabı bitirdiğini? söylüyor

ÜNLEM İŞARETİ ( ! )

Ünleme bildiren sözcüklerden, cümlelerden sonra konur:

- Hey gidi günler hey! dedi

Öteki:

- Keşke görmeseydik!

Söylev ve hitablelerde:

Ordular! İlk hedefiniz Akdenizdir İleri!

Ey Türk gençliği!

Söz arasında parantez içinde bir kelimeye dikkat çekmeke için, ayrıca; alay bildirmek için ilgili kelimeden sonra parantez içinde kullanılır:

Aramızdaki kırgınlık (!) çoktan silinip gitti

Bu çalışmayla (!) sınavı rahat kazanırsın

KISA ÇİZGİ ( - )

Satır sonuna sığmayan kelimeleri ayırmak için:

Üçüncü derecede veremden yatağa düşmüş za- vallıya

Ara sözleri, ana cümleleri, ayrıntı sayılabilecek açıkları blirtmede:

Örnek olsun diye - örnek istemez ya - söylüyorum

Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin temeli

Ekleri belirtmede:

Mastar ekleri "-mek, -mak" tır

Eski yazı dilinde kullanılan Arapça ve Farsça birleşik kelimelerdeki kök ve ekleri ayırmada:

Resm-i geçit, Hakimiyet-i Mlliye

Kelimelerin hecelerini ayırmak için:

Sak-la sa-ma-nı, ge-lir za-ma-nı

İki veya daha çok millet (ülke dili) adı arasındaki bağı belirtmede:

Türk - Alman ilişkileri, Türkçe - İngilizce sözlük

İki veya daha çok özel ad arasındaki bağ kısa çizgi ile belirlenir:

Aydın - İzmir yolu, Ankara - Samsun demir yolu

UZUN ÇİZGİ ( __ )

Karşılıklı konuşmalarda konuşan değiştikçe sözlerin başına konur:

- Ben çok para istemem efendim

- Ama ben çok az para veririrm

- Ne kadar verir siniz?

- Bir kuruş

- Günde bir kuruş mu?

- Hayır

- Ayda bir kuruş mu, efendim?

TIRNAK İŞARETİ ( " " )

Metin içinde başkasına aktarılan yazı ya da sözlerin başına ve sonuna konur:

Atatürk: "Yurtta sulh, cihanda sulh!" sözüyle barışcı olduğunu herkese duyurmuştur

Kitapların, sanar eserlerinin, bilimsel yayınların, yazıların birkaç kelimeden oluşan başlıkları metin içinde genellikle tırnak içine alınır:

İsmet "Ali Baba ve kırk Haramiler" adlı kitabı okumuş

Tırnak içine alınan başlıklardan sonra kesme işareti kullanılmaz:

Gazete ve dergi başlıkları tırnak içine alınmaz:

Serhat Basamak Ünite Dergisi!ni çok beğeniyorum

PARANTEZ ( )

Bir cümle ya da açıklamanın başına ve sonuna konur:

"Büyük" kelimesinin zıt (karşıt) anlamlısı olan kelime aşağıdakilerden hangisidir?

Maddelerin sıralanışında, sayı ya da harflerden sonra parantezin kapama biçimi " ) " kullanılır:

a ) b ) c ) , 1) 2)

KESME İŞARETİ ( ' )

Özel adlar getirilen çekim eklerini ayırmak için kullanılır:

Ali'den, Mustafa'ya, Türkiye'de

Gerçek kısaltmalara getirilen ekleri ayırmada:

TBMM'nin en yaşlı üyesi oturumu açtı

Sayılara getirilen ekleri ayırmada:

23 Nisan 19202'de TBMM açıldı

Bir kelime içinde bir ünlünün düştüğünü göstermede:

N'oldu ?, N'etsin ?, N'apalım ?

Özel adlardan türetilen isim, fiil ve sıfatlarda kesme işareti kullanılmaz:

Ankaralı, Türkçe, Türklük, Araplaşmak

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı

Eski 10-09-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Dilbilgisi Konularının Tamamı



YAZIM (İMLA) KURALLARI

İmla: Bir dilin kelimelerinin yazıya geçirilmesini sağlayan ortak yazma şekline İMLA denir

BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI

Özel adlar büyük harfle yazılır: (yeryüzü, kişi, ülkeler, diller)

Minik kedisine hep Pamuk diye seslenirdi

Kurum ve kuruluş adlarını oluşturan kelimelerin işlk harfleri:

Devlet demir Yollarında

Milli Eğitim Bakanlığına yazılan

Dergi, kanun, eser, gazete, isimlerinin her kelimesi:

Tarihi Galata Köprüsünün

Birden çok kelimeden oluşan kişi, yer adlarının ilk harfleri:

Gazi Osman Paşa Mahalle sakinleri

Mahalle meydan, bulvar, cadde ve sokak adları:

Bu gün Akdeniz Caddesi'nde

Cümlelerin ilk kelimesi büyük yazılır Nokta, soru, ünlem işaretlerinden sonra gelen her cümlenin ilk harfi:

Dışarı çıktı Acaba paradan kıymetli olan neydi? Düşündü ama bulamadı

Şiirde mısraların ilk kelimesi:

Söz ola kese savaşı,

Söz ola kestire başı,

Söz ola ağulu aşı,

Mektup başlıklarının ilk kelimesi:

Sevgili yeğenim

Levha ve açıklama Yazılarının ilk harfi:

Giriş, Vezne, Müdür

İki nıktadan sonra bir kimseden alınıp tırnak işareti içinde verdiğimizsözlerin ilk kelimesinin ilk harfi:

O yıl soğuk ülkelerden gelen biri: "Ne olur beni geri götür" demiş

Gazete ve dergi adlarının her kelimesi büyük harfle başlar:

Genç Kalemler, Resmi Gazete

Kİtap adları ve yazı başlıklarının her kelimesi büyük hafrle başlar Başlıklarda geçen "ve, ile, ya, veya, ki" bağlaçlarıyla "mi" soru ekleri küçük harfle yazılır

Bin Bir Gece Masalları, Ali Baba ve Kırk Haramiler

İsimlerle birlikte kullanılan unvanların da baş harfleri:

Sayın Profösör, Bay Ahmet

SAYILARIN YAZIMI

Sayılar gerekli görülen yerlerde yazıyla yazılabilir Bu durumda sayı adları yazıya ayrı ayrı geçirilmelidir:

Pazardan beş kilo patates, üç kilo elma aldım

Banka işlemlerinde ve parasal işlemlerde araya başka sayı katılmasını önlemek amacıyla sayılar bitişik yazılır:

Birmilyondokuzyüzbin gibi

TARİHLERİN YAZIMI

Bilinen bir tarihi anlatan ay ve gün adları her yerde büyük harfle yazılır:

31 Mart ayaklanması

Ay ve gün adları yanlarında sayı olmadan kullanıldıklarında küçük harfle başlayarak yazılır

Bu yıl şubat ve mart ayları çok soğuk geçti

Gün bildiren tarihler aşağıdaki gibi yazılır:

19 Mayıs 1919 - 19051999 - 19 / 05 / 2000

Tarih bildiren sayılardan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır

23 Nisan 1920'de TBMM açıldı

DÜZELTME (Uzatma) İŞARETİ NİN KULLANILIŞI (^)

Yazılışları birbirine benzeyen, anlamları ayrı birtakım yabancı kelimeleri ayırt etmen için uzun ünlülerin (sesli) üzerinde düzeltme işareti konur:

adet=sayı - âdet=alışkanlık - aşık=küçük kemik - âşık=tutkun

Arapça ve Farsçe kelimelerde "g" ve "k" ünsüzlerinin (sessiz) ince okunduğunu göstermek için bu ünsüzlerden sonra gelen "a" ve "u" ünlülerinin üzerinde:

dükkân, gâvur, gikâye, kâğıt, kâr, tezâh, mekân

Ayrıca Arapça ve Farsça'dan gelen kelimelerde " l " ünsüzünün ince olunduğunu göstermek için de bu işaret kullanılır:

ahlâk, evlât, felâket, é¥lù’3c—ô±´ `/¢'ŠZş–m@Öº;"Ô[Rl, lâle, selâm, sülâle, lâmba, lâhana, plâk, plâj, plân

İKİLEMELERİN YAZILIŞI

İkilemeler ayrı yazılır:

Baka baka, konuşa konuşa, kem küm, ev bark, soy sop

"m" ile yapılan ikilemeler de ayrı yazılır:

Dolap molap, kitap mitap, çocuk mocuk

İsmin hâl ekleriyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır:

Baş başa, göz göze, diz dize, yan yana

İyelik eki almış ikilemeler de ayrı yazılır:

Boşu boşuna, ucu ucuna, günü gününe

isim ve sıfatları tekrarlayarak yapılan ikilemeler de ayrı yazılır:

Akın akın, ağır ağır, kara kara, çeşit çeşit, uslu uslu

İkilemeler arasına virgül konmaz:

Ağır ağır konuşursak daha iyi anlaşılır

DEYİMLERİN YAZILIŞI

Deyimler birden çok kelimeden oluşan, gerçek anlamlarından ayrı bir anlamı bulunan kelime gruplarıdır

Deyim ya da deyim niteliği taşıyan kelimeler ayrı yazılır:

Can kulağıyla dinlemek

Canını dişine takmak

BİRLEŞİK KELİMELERİN YAZILIŞI

Dilimizde önemli bir yer tutan pekiştirme sırfatları bitişik yazılır:

Apaçık, kapkara, kupkuru, sipsivri, sapasağlam, dümdüz

Birleşik kelime durumuna girmiş kelimeler bitişik yazılır:

Babayiğit, dedikodu, delikanlı, gecekondu, kabadayı, yelkovan

Ev, ocak ve yurt kelimeleriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır:

Bakım evi, aş evi, radyo evi, sağlık ocağı, öğrenci yurdu, sağlık yurdu

Hane kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:

Pastahane, hastahane, yatakhane, yemekhane

Birleştirmede yer alan kelimeler eski anlamlarını koruyorlarsa bu tür birleşik kelimeler ayrı yazılır:

Kara yolu, gül suyu, kuru üzüm, ay tutulması, balık yumurtası, yıl sonu

Yardımcı fiillerle yapılan birtakım birleşik fiiller ayrı yazılır:

Yardım etmek, yol olmak, göç etmek, hayret etmek, gelin olmak

Dilimizdeki "af, his, ret, zan" gibi birtakım kelimeler "etmek, olmak, eylemek" yardımcı fiilleriyle birleşirken söylenişlerine uyularak yeni ses alırlar Bu kelimeler bitişik yazılır:

af + etmek __ affetmek, His + etmek __ hissetmek

"Emir, hüküm, keşif, nakil, kayıp" gibi birtakım kelimeler "etmek, eylemek, olmak" yardımcı fiilleriyle birleşirken ikinci hecelerdeki ünlüleri düşürürler Bu kelimelerle yapılan birleşik fiiller bitişik yazılır:

emir + etmek __ emretmek, kayıp + olmak __ kaybolmak

"-a, -e, -ı, -i, -u, -ü" ekleriyle yapılan birlşeik fiiller bitişik yaılır:

Bakmak + kalmak __ bakakalmak

yapmak + bilmek __ yapabilmek

İki ya da daha çok kelimeden oluşan yerleşim merkezi adları bitişik yazılır:

Karaköy, Dörtyol, Gürgentepe, Tepeköy

Sıfat ya da isim tamlaması biçiminde oluşmuş ve bu şekilde kalıplaşmış yer adları ve dağ, deniz, ova adları bitişik yazılır:

Kızılırmak, Çukurova, Uludağ, Akdeniz, Ulukışla

KURULUŞ ADLARININ YAZILIŞI

Kurum, kuruluş, işletme, okul, birlik ve derneklerin resmi adlarının her kelimesi büyük harfle başlar:

Devlet Demir Yolları, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, Fatih İlköğretim okulu

Kurum ve kuruluş adlarında geçen kelimeler cins isim olarak geçtiğinde küçük harfle yazılır:

Hava kuvvetlerinin güçlendirilmesi için

Demir çelik işletmelerinin

"-de" EKİ VE "de" KELİMESİN YAZILIŞI

Hal eki olan "de" kelimeye bitişik yazılır Özel isimlerin sonuna geldiğinde kesme işaretiyle ayrılır Kendisinden önce gelen kelimenin son ünlüsüne göre büyük ünlü uyumuna uyar

Ayakta durmaktan canım çıktır

Otomobil bozulunca yolda kalmışlar

Yurtta sulh cihanda sulh!

Dolabın anahtarı Ali'de olmalı

Bağlaç olan "de" ayrı yazılır Kendisinden önce gelen kelimenin son ünlüsüne göre büyük ünlü uyumuna uyar

Onları da gördünüz mü?

Kerem de çalışmasını tamamlamış

"-ki" EKİ ve "ki" BAĞLACININ YAZIMI

Ek olan "-ki" ünlü uyumuna uymaksızın kendinde önce gelen kelimeye bitişik yazılır:

Bu sayfadaki yazıyı okudunuz mu?

Bağlaç olan "ki" ayrı yazılır:

Olmaz ki!

Böyle de yatılmaz ki!

Atatürk diyor ki:

"Ki" bağlacı bazı kelimelerle zamanla kalıplaştıkları için bitişik yazılır:

Halbuki, oysaki, sanki, mademki

"mi" EKİNİN YAZILIŞI

Soru eki olan "mi" kendinden önce gelen kelimeden ayrı yazılırKendinden önceki kelimenin son ünlüsüne göre ünlü uyumuna uyarKendisinden sonra gelen ekler bu eke bitişik yazılır:

Oğlunu işe almadılar mı?

Bitirdiğinde bana verecek misin?

Tahtadaki şekli görüyor musun?

"ile" KELİMESİNİN EK OLARAK YAZILIŞI

"ile" sözü, ünlüyle biten kelimelere ek olarak geldiğinde başındaki "-i" ünlüsü "y"'ye dönüşür ve büyük ünlü uyumuna uyar:

balta + ile __baltayla - çifte + ile__çifteyle

IIIşahıs iyelik ekinden sonra ek olarak geldiğinde başındaki "-i" ünlüsü "y"'ye dönüşür, büyük ünlü uyumuna uyar:

annesi + ile __ annesiyle -arkadaşı + ile__arkadaşıyla

Ünsüz ile biten kelimelere ek olarak geldiğinde başındaki "-i" ünlüsü düşer ve büyük ünlü uyumuna uyar

kardeş + ile __kardeşle - ayak + ile __ayakla

"yor" EKİNİN YAZILIŞI

"-yor" eki ünlü uyumuna uymaz Eklendiğini fiilin ünlüsünü ince de olsa, bu ekin ünlüsü kalın kalır:

Atatürk Mudanya yolu ile Bursa'ya gidi-yor-du

gel-i-yor,sür-ü-yor,sev-i-yor,sor-u-yor,görüş-ü-yor

konuş + u + yor __ konuşuyor

fiil kökü bağlantı ünlüsü -yor eki

bekle + yor __ bekliyor: -e, -i ye dönüşüyor

fiil kökü -yor eki

Fiil kökü ünlü ile bittiğinde, bağlantı ünlüsü almıyorAncak sondaki, "-a" sesi "-ı" veya "-u" ya,"-e" sesi "-i" veya "-ü" ye dönüşüyor

başla + yor __ başlıyor: -a ünlüsü -ı' ya dönüştü

"-ken" EKİNİN YAZILIŞI

"-ken" (iken) büyük ünlü uyumuna uymaz; getirildiği kelimenin ünlüleri kalın da olsa, bu ekin ünlüsü ince kalır:

okur + iken __ okurken

bakar + iken __ bakarken

çalışır + iken __ çalışırken

durmuş + iken __ durmuşken

"İMEK" EK FİİLİNİN YAZILIŞI

İmek ek fiili ayrı yazıldığında ünlü uyumuna uymaz:

Aldığı elbise oldukça kaba idi

Meğer bana kırgın imiş

Her yıl yaz tatilinde Antalya'ya gider idim

İmek ek fiili bu gün daha çok bitişik olarak kullanılmakta ve ses uyumuna uymaktadır Ünlü ile biten kelimeye eklendiğinde "-i" ünlüsü düşer ve araya "y" girer:

tatlıcı idi __ tatlıcıydı - ne ise __neyse

yabancı imiş __yabancıymış - sinirli imiş __ sinirliymiş

ÜnlüyLE biten kelimelere eklendiğinde "-i" ünlüsü düşer:

gider imiş __gidermiş - kerpiç imiş __kerpiçmiş

bakar ise __bakarsa - görecek ise __ görecekse

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.