![]() |
Yeni Türk Edebiyatı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Yeni Türk EdebiyatıEDEBİYATIN VARLIGI VE AMACI İnsanın ve toplumların kendilerini ifade edebilmelerinin en etkin yollarından biri olan edeªbiyat, toplum yaşantısından doğan bütün olay, duygu ve düşünceleri kapsayan bir sanat dalıdır ![]() ![]() ![]() 1- Edebiyatla Sosyal Yapı Arasındaki İlgi ve Etkileşim Konumuza başlarken önce edebiyatın tanımını yapalım, edebiyatla ilgili kavramları kısaca tanıtalım; sonra edebiyatla sosyal yapı arasındaki ilgi ve etkileşime değinelim ![]() Edebiyat, insan ve toplum yaşantısından doğan bütün olay, duygu, düşünce ve hayal1eªrin söz ve yazı ile güzel ve etkili bir biçimde anlatılması sanatıdır ![]() Edebiyatla ilgili, edebiyat hakkında yazılmış dil ürünlerine edebi eser denir ![]() Edebiyat ve edebi terimleri, ustalıklı ve incelikli söz anlamına gelen Arapça edeb kökünden gelir ![]() Edebiyat aynı zamanda, edebiyat sanatının kuralları ve ürünleri ile uğraşan bir bilim dalıdır ![]() ![]() Edebiyat tarihi, edebiyat eserlerini ve edebiyatçıları tarihi gelişim içinde inceleyen bilim dalıdır ![]() Edebiyat tarihlerini ve edebiyat tarihinin konusunu oluşturan edebi eserleri incelediğimiz zaman, edebiyatla sosyal yapı arasında büyük bir ilgi ve etkileşim olduğunu görürüz ![]() Toplumların yönlendirilmesinde önemli bir katkısı olan edebiyat, düşüncelerimizi geliştirir, duygularımızı zenginleştirir; insanın kendini tanımasını sağlar ![]() ![]() Toplumların eğitiminde ve gelişmesinde önemli bir rolü olan edebiyat, toplum hayatı ile yakından ilgilidir ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak; tüm edebiyat ürünleri toplumlaı1 etkileyerek, onların gelişmelerine ve değişimlerine katkıda bulunurken; toplumların yüzyıllar boyunca geçirdiği aşamalar da edebiyat eserlerine yansır ![]() 2- Edebiyatla Düşünce Akımları Arasındaki İlişkiler ve Edebi Akımlar Edebiyatla sosyal yapı arasındaki ilgi ve etkileşimi, evrensel bir nitelik taşıyan edebiyatın toplumları birbirine yaklaştırdığını bir önceki konuda belirttik ![]() Edebi eserleri incelediğimiz zaman, ilk çağlarda bile toplumların birbirinden etkilendiğini görüyoruz ![]() ![]() Toplumları yönlendiren ve geliştiren tüm düşünce akımları doğrudan edebiyata yansımıştır ![]() ![]() Avrupa'da Rönesans'tan sonra arka arkaya ortaya çıkan ve bizim edebiyatımızda da Tanªzimat'tan sonra etkisini gösteren başlıca edebiyat akımları şunlardır: Klasizm, Romantizm, Reaªlizm, Naturalizm, Sür-realizm, Parnasizm, Sembolizm vb ![]() ![]() 3- Tanzimat Fermanı'ndan Günümüze Uzanan Türk Edebiyatı'nın Dönemleri 13 ![]() ![]() ![]() ![]() Batı edebiyatı etkisindeki Türk edebiyatı Tanzimat'ın ilanından sonra başlar"; günümüze kadar" oluşan edebiyat dönemlerini kapsar ![]() Bu dönemleri şöyle sıralayabiliriz: Batı Edebiyatı Etkisindeki Türk Edebiyatı Dönemleri I- Tanzimat Edebiyatı (1860–1896) a) 1 ![]() ![]() II- Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Fünun) 1896–1901 III- Fecr-i Ati (1901–1911) IV- Milli Edebiyat Akımı (1911–1918) V- Milli Mücadele Dönemi (1918–1923) a) 1940 Yılına kadar Türk Edebiyatı b) Son Dönem Türk Edebiyatı c) Günümüz Halk Edebiyatı XIX ![]() 19 ![]() ![]() ![]() 1-XIX ![]() a) Genel Özellikleri 1- 19 ![]() ![]() ![]() 2- Bu yüzyılda Divan şairleri, halkın kullandığı deyimleri, sözcükleri kullanarak halk şiiri özelliklerini ![]() ![]() 3- Buna karşılık 19 ![]() ![]() 4- 19 ![]() ![]() 5- Tanzimat edebiyatı ile birlikte toplumcu bir sanat anlayışı benimsenmiş; hak, adalet, özgürlük gibi kavramlar edebiyatımıza yerleşmiştir ![]() 6- Yine Tanzimat edebiyatı ile Batı edebiyatını etkileyen Klasizm, Romantizm, Realizm gibi edebi akımlar bizim edebiyatımızı da etkilemiş; roman, hikâye, tiyatro, makale gibi yeni türler ilk kez edebiyatımızda yer almıştır ![]() b) Manzum Eserler 19 ![]() ![]() Bu yüzyılda Divan şairleri halka yaklaşır ve halk şiirinin özelliklerinden yararlanırken; Halk şairleri de divan şiirinin söyleyiş özelliklerine yaklaşmışlardır ![]() Divan şairleri "mahallileşme" akımının sonucu halkın kullandığı söyleyiş özelliklerinden yararlanmış, deyimleri bol bol kullanmışlardır ![]() Bu yüzyılın Divan şairlerinin başlıcaları Yenişehirli Avni, Enderunlu Vasıf ve Keçecizade İzzet Molla'dır ![]() Yenişehirli A Avni Divan geleneği ile yetiştiği halde, Halk şiirinden de etkilenmiştir ![]() Şiirlerinde Mevlana tarikatına (Mevlevilik) mensup olduğu için Tasavvufun izleri görülür, Aynı yüzyılda yaşayan Enderunlu Vasıf ise I8 ![]() ![]() ![]() ![]() Edebiyatımızda "Mihnet-i Keşan" adlı mesnevisiyle tanınan Keçecizade İzzet Molla, Divan şiirine birçok yeni kavramlar getirmiştir ![]() ![]() ![]() 19 ![]() 19 ![]() ![]() ![]() Bu yüzyılın önemli şairi Seyrani, "taşlama"ları ile tanınır ![]() ![]() 19 ![]() ![]() Divan şiirinin etkisiyle Arapça ve Farsça sözcükleri kullanmıştır ![]() ![]() Bayburtlu Zihni gibi Halk şiirine Divan şiiri öğelerini getiren bir diğer Halk şairimiz de Erzurumlu Emrah'tır ![]() ![]() c) Mensur Eserler Divan edebiyatında nazım hep ön planda olmuş, ancak 15 ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüzyılın nesir türündeki önemli eserleri Yirmi sekiz Çelebi Mehmet'in "Sefaªretname"si ile "Mütercim Asım Tarihi"dir ![]() ![]() XIX ![]() Avrupa'da Rönesans'la her alanda başlayan gelişmeler edebiyata da yansıdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avrupa'da, özellikle Fransa'da başlayan bu gelişmeler daha sonra bütün dünyaya yayıldı ![]() 1- 19 ![]() Rönesans, XV ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşadıkları toplumun ürünü olan edebiyatçılar, ait oldukları toplumlara siyasal, sosyal, kültürel gelişimlerini yansıtırlar ![]() ![]() ![]() Edebiyatta görüş, duyuş, anlayış farklılıklarından oluşan çığırlara edebi akım denir ![]() Avrupa'da, özellikle Fransa'da ortaya çıkan bu edebi akımlar, zamanla bütün dünya edeªbiyatlarını etkilemiş, Tazimattan sonra da bizim edebiyatımızda etkisini göstermiştir Edebi akımlardan Romantizm, Realizm ve Sembolizm ile bu akımlardan etkilenmiş, Dünya edebiyatının seçkin sanatçılarından birkaçı hakkında bilgi verelim: 2- Romantizm Edebiyat Akımı- Victor Hugo 17 ![]() ![]() İşte, sanatçıyı sıkan bu kuralcılığa bir tepki olarak 19 ![]() ![]() Akıl ve sağduyuya dayanan Klasisizm'e karşılık, Romantizm'de hayaller, duygular ve coşkular önem kazanmıştır ![]() Romantizm'de kişiler çevreleri içinde ele alınmış, gerçekler tüm yönüyle verilmiştir ![]() Romantizm akımının öncüsü ünlü Fransız yazarı Victor Hugo’dur ![]() Victor Hugo, "Cromwell" adlı tiyatro eserinin önsözünde Romantizm'in ilkelerini belirtmiş, "Hernani" dramının oynanmasından sonra da Romantizm, kesin zaferini kazanmıştır ![]() Şiir, tiyatro, roman türünde eserler veren Victor Hugo, eserlerinde özgürlük, vatan sevgiªsi, demokrasi, insanlık gibi toplumsal kavramları savunmuş, doğaya önem vermiş, insan ilişkilerindeki duygusallığı, heyecanları ve coşkuyu işlemiştir ![]() Victor Hugo'nun anlatımı akıcı ve sürükleyicidir ![]() ![]() Sefiller ve Notre Dame'nin Kamburu adlı romanları, Victor Hugo'nun Dünya Klasikleri içinde yer alan çok önemli eserlerindendir 3- Realizm Edebiyat Akımı- Tolstoy-Stendhal Realizm, 19 ![]() ![]() 19 ![]() ![]() Realizm, Romantizme karşı kesin Üstünlüğünü, Fransız yazan Gustave Flaubert'in "Madam Bovary" adlı eseri ile kazandı ![]() Önce Fransa'da ortaya çıkan Realizm, daha sonra bütün Dünya edebiyatlarını etkilemiştir ![]() ![]() Dünya edebiyatının en seçkin sanatçılarından birisi Rus yazarı Tolstoy'dur ![]() Dram türünde de eserleri olmasına rağmen, Tolstoy'un asıl gücü romanlarındadır ![]() ![]() ![]() Tolstoy görüşlerini keskin bir gözlem gücüyle, yapmacıklıktan uzak, sade ve son derece akıcı bir anlatımla dile getirdi "Harp ve Sulh" "Diriliş", "Anna Karenina" Dünya edebiyatının seçkin örneklerindendir Dünya edebiyatının bir diğer önemli yazarı, Realizm edebi akımının öncülerinden olan Fransız yazar Stendhal'dir ![]() Gezi, anı, deneme, hikâye ve roman türlerinde eserler veren Stendhal'in en başarılı olduğu alan romandır ![]() ![]() İnsanlar hakkında eşsiz deneyimler kazanan, çevresini çok iyi gözlemleyen Stendhal, bütün birikimlerini roman ve hikâyelerinde başarıyla kullandı ![]() Stendhal'in yalın, sade, gerçekçi ve etkileyici bir anlatımı vardır ![]() 4- Parnasizm ve Sembolizm Edebiyat Akımları-Paul Verlaine Realizm edebiyat akımının şiirdeki biçimine Parnasizm denir ![]() ![]() "Sanat için Sanat" görüşünü benimseyen Parnasyen şairler, duygudan çok tasvire, düşünceye, biçim ve söyleyiş güzelliğine önem vermişlerdir ![]() Sembolizm ise 19 ![]() ![]() Sembolizm doğrudan doğruya anlatılması mümkün olmayan ince, derin duyguların ve coşkunlukların sembollerle ve seçkin sözlerin yarattığı müzikle dile getirilmesini isteyen bir edeªbiyat akımıdır ![]() Sembolizm'de doğa değil, onun insan ruhunda bıraktığı izlenimler anlatılır ![]() ![]() ![]() Paul Verlaine, Baudelaire, Arthur Rimbaud bu akımın öncülerindendir ![]() BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Avrupa'da Rönesans'la her alanda başlayan gelişmeler, edebiyatta da kendini göstermiş, 17,yüzyıldan sonra arka arkaya çıkan edebi akımlar, Batı edebiyatı ile birlikte bütün dünya edeªbiyatlarını etkilemiştir, Tanzimat'ın ilanıyla, aydınlarımız Avrupa kültürünü yakından tanımış ve 19 ![]() ![]() Batı etkisiyle gelişen edebiyat dönemlerimizin ilki, Tanzimat edebiyatıdır ![]() 1- Genel Özellikler Osmanlı devleti XIX ![]() ![]() Bu durumda, Osmanlı devlet adamları gelişmelere ayak uydurabilmek için, Batı ülkelerinin bilim ve teknolojisinden yararlanmak istemişlerdir ![]() ![]() Tanzimat'ın ilanıyla Batı kültürünü ve sanatını yakından tanıyan aydınlar, düşüncelerini edebiyat aracılığıyla halka aktarmaya çalışmışlardır~ Böylece edebiyatımızda yeni bir dönem başlamıştır ![]() Batı etkisinde gelişen bu dönemlerin ilki, Tanzimat dönemi Türk edebiyatıdır ![]() 2- Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı (1860–1876) I ![]() ![]() Vatan, millet, özgürlük, hak, uygarlık, adalet, eşitlik gibi kavramlar edebiyatımıza Tanziªmat'la girmiş; ayrıca bu dönem sanatçıları, halkın eğitim görevini de üstlenmişlerdir ![]() I ![]() ![]() Bu dönemde Batı edebiyatından ilk çeviriler yapılmış, bu çevirilerin sonucunda roman, hikâye, tiyatro, makale, eleştiri gibi türler edebiyatımıza girmiştir ![]() Gazetecilik, Tanzimat döneminde gelişmiş, ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval, Şinasi ve Agâh Efendi tarafından 1860'da çıkarılmıştır ![]() ![]() Ziya Paşa, Namık Kemal ve Şinasi 1 ![]() ![]() a) Manzum Eserler: I ![]() ![]() ![]() ![]() NAMIK KEMAL "Vatan şairi" diye de anılan Namık Kemal'in, toplumsal konulan ve kavramları işlediği coşkulu şiirleri; güçlü ve heyecanlı söyleyişi ile edebiyatımızda önemli bir yeri vardır ![]() Biz Onun vatan sevgisi, özgürlük gibi toplumsal kavramları işlediği Hürriyet Kaside'sinden aldığımız örnek beyitleri inceleyeceğiz ![]() Hürriyet Kasidesi 1- Görüp ahkâm-ı asr-ı münharif sıdk u selametten Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten 2- Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten 3- Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten 4- Ne mümkün zulm ile bîdâd ile imhâ-yı hürriyet Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten 5- Ne efsunkâr imişsin, ah ey didâr-ı hürriyet Esir-i aşkın olduk, gerçi kurtulduk esaretten Nâmık Kemâl Beyitlerin Açıklaması: 1- Devrin hükümlerini doğruluktan sapmış görüp hükümetteki görevimizden değerimizi koruyarak ve şerefimizle çekildik ![]() 2- Kendini insan bilenler halka hizmet etmekten usanmaz ![]() ![]() 3- Felek her türlü cefa (eziyet) sebeplerini toplayıp gelsin; (eğer) millet yolundaki kararlı gidişimden dönersem kahpeyim ![]() 4- Zulüm ve zalimlik ile özgürlüğü yok etmek mümkün değildir ![]() ![]() 5- Ey özgürlüğün güzel yüzü, sen ne büyüleyici imişsin Esirlikten kurtulduk, ama bu kez de senin (özgürlüğün) esirin olduk ![]() Kelimeler: âdemiyyet: İnsanlık ahkâm: Hükümler ahkâm-ı asr-ı münharif: Doğruluktan sapmış asrın hükümleri azîmet: Yola çıkış, gidiş, kararlı gidiş bab-ı hükümet: Hükümet kapısı bîdad: Adaletsiz didâr: Güzel yüz efsunkâr: Büyüleyici esbab-ı cefa: Cefa sebepleri esâret: Esirlik, kölelik, tutsaklık iânet: Yardım idrâk: Düşünme yeteneği imhâ-yı hürriyet: Hürriyeti yok etmek muktedir olmak: Gücü yetmek mürüvvet-mend: İnsaniyetli, insanı seven ![]() Açıklamalar: Bu dörtlüklerde dürüstlük, onurlu olmak, insan sevgisi, adalet, vatan ve millet sevgisi ile özgülük gibi kavramlar işlenmiştir ![]() Şiir, beyitlerle ve aruz ölçüsü ile yazılmıştır ![]() ![]() Hürriyet Kaside'sinin tamamı 29 beyittir ![]() Namık Kemal (1840–1888) Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında Divan edebiyatı geleneği ile yetişen Namık Kemal, Şinasi ile tanıştıktan sonra Batı sanat ve kültürüne yönelmiş, halkı aydınlatmak ve eğitmek amacıyla toplumsal konuları işlemiştir ![]() Şinasi ile Tasvir-i Efkâr gazetesini, daha sonra da Hürriyet ve İbret gazetelerini çıkarmış, şiirler yazmış; roman, tiyatro, tarih ve eleştiri türlerinde eserler vermiştir ![]() ![]() Tanzimat döneminin en önemli düşünce ve sanat adamlarından olan Namık Kemal, edeªbiyatı düşüncelerini halka yaymak için bir araç olarak kullanmıştır ![]() Namık Kemal'in "İntibâh" romanı, edebiyatımızda ilk edebî roman olma özelliğini taşır ![]() b) Mensur Eserler Tanzimat'ın 1 ![]() ![]() Gazeteciliğin gelişmesi ile gazeteye bağlı yazı türleri de ortaya çıkmış (makale, fıkra, eleştiri), Türk düşünce hayatı özel gazeteler aracılığıyla büyük aşamalar geçirmiştir ![]() İlk tiyatro eseri, Şinasi'nin bu dönemde yazılan "Şair Evlenmesi'" adlı, bir perdelik koªmedisidir ![]() ![]() İlk çeviriler yapılmış, bu çevirilerin sonucunda roman ve hikâye türleri gelişmiştir ![]() ![]() ![]() ŞİNASİ (1826–1871) Şinasi Tanzimat dönemine sanatçı kişiliğinden çok, düşünceleri ile damgasını vurmuş bir edebiyatçımızdır ![]() İlk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval’i Agâh Efendi ile çıkaran Şinasi, ilk makaleyi de bu gazetede Mukaddime (önsöz) adıyla yayımlamıştır ![]() ![]() İlk tiyatro eseri olan "Şair Evlenmesi" Şinasi tarafından yazılmış, bir perdelik- komedidir ![]() ![]() ![]() 3- Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı II (1876–1896) Tanzimat'ın I ![]() ![]() 1878'de Meclis-i Mebusan, Sultan II ![]() ![]() ![]() a) Manzum Eserler: Böyle bir ortamda toplumsal sorunları dile getiremeyen II ![]() ![]() Bu anlayışın sonucunda dilde sadeleşme çabalan bırakılır ve dil ağırlaşır ![]() ![]() ![]() ![]() Tanzimat'ın II ![]() ![]() ABDÜLHAK HAMİD TARHAN Tanzimat edebiyatının önemli sanatçılarından birisi olan Abdülhak Hâmid, özellikle edeªbiyatımıza getirdiği yeni kavramlar ile şiirimizi biçimsel açıdan yenileştirmesiyle dikkati çeker ![]() Onun "Makber" adlı şiiri, sanatçının bu yönlerini tanıtması açısından önemlidir ![]() MAKBER Eyvâh ![]() ![]() ![]() Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı ![]() Şimdi buradaydı, gitti elden Gitti ebede, gelip ezelden ![]() Ben gittim, o hâksâr kaldı, Bir gûşede târmar kaldı; Bâkî o enîs-i dilden, eyvah! ![]() ![]() ![]() Beyrut'ta bir mezar kaldı ![]() A ![]() Kelimeler: bâkî: kalan, artık, bundan başka ![]() hâksâr: Toz toprak içinde, ebed: Sonu olmayan gelecek ![]() enîs-İ dil: Gönül arkadaşı ezel: Başlangıcı olmayan geçmiş zaman ![]() gûşe: Köşe târmar: Dağınık: Açıklamalar Yukarıdaki bent Abdülhak Hâmid'in "Makber" adlı eserinden alınmıştır ![]() ![]() ![]() Örnek metinde şair, karısının ölümünden duyduğu üzüntüyü anlatmaktadır ![]() ABDÜLHAK HAMİD (l852~193) Abdülhak Hâmid Tazimatın II ![]() ![]() ![]() Abdülhak Hâmid'in eserlerini tiyatro eserleri ve şiirleri olarak iki grupta toplayabiliriz ![]() Gerek tiyatro eserleri, gerek şiirlerinde Romantizm edebi akımının etkisi görülür ![]() Hâmid, eserlerinde ölüm, ruh, sonsuzluk gibi soyut kavramları, aşk ve doğayı işlemiş; tiyatro eserlerinin bir kısmında da tarihi konulan, yurtseverlik kavramını anlatmıştır ![]() ![]() b) Mensur Eserler Tanzimat'ın II ![]() ![]() Bu dönemde özellikle roman türü gelişmiş, Romantizm edebiyat akımından Realizm'e geçmiştir ![]() Namık Kemal'in Romantizmin etkisindeki "İntibah" ve "Cezmi" romanlarından sonra Samipaşazâde Sezai’nin "Sergüzeşt" adlı romanı ![]() ![]() ![]() ![]() RECAİZÂDE MAHMUT EKREM (1847–1914) Recaizâde Ekrem, "sanat için sanat" ilkesini savunarak edebiyatımıza getirdiği yeniliklerle, Abdülhak Hâmid ile birlikte Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Funûn) edebiyatının hazırlayıcıları arasında yer almıştır ![]() Şiir, roman, hikâye, tiyatro, eleştiri, anı türlerinde verdiği eserleriyle Recaizâde Ekrem'in 'edebiyatımızda önemli bir yeri vardır ![]() ![]() ![]() Recaizâde Ekrem'in "Araba Sevdası" adlı romanının edebiyatımızda "Önemli bir yeri vardır ![]() ![]() ![]() SERVET-İ FÜNÛN (EDEBİYAT-I CEDİDE) Tanzimat edebiyatı ile başlayan Batılılaşma, Edebiyat-ı Cedide döneminde tam olarak yerleşir ![]() Yeni edebiyat anlamına gelen bu topluluğa, Servet-i Fünûn dergisinde bir araya gelip bu dergide görüşlerini yazdıkları için Servet-i Fünûn edebiyatı da denmiştir ![]() 1896–1901 yıllarında etkin olan bu topluluğun, kısa bir dönemi kapsamasına rağmen, edebiyatımıza katkıları büyük oldu ![]() ![]() 1- Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) a) Genel Özellikler: Bir önceki ünitemizde, II ![]() ![]() II ![]() ![]() Böyle bir ortamda yetişen Edebiyat-ı cedideciler, 1896 yılında Servet-i Fünûn dergisinde bir topluluk oluştururlar ![]() ![]() Edebiyat-ı Cedide'nin başlıca sanatçıları şiir alanında: Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Süleyman Nazif, Celal Sahir ![]() Nesir, yani düz yazı alanında Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet Müftüoğlu'dur ![]() b) Manzum Eserler "Sanat için sanat" görüşünü benimseyen Edebiyat-ı Cedideciler bu nedenle toplumsal koªnular yerine, kişisel konulan işlediler ![]() Edebiyat-ı Cedide şairleri, Divan edebiyatı biçimlerini bıraktılar ![]() ![]() Anlamın beyitte toplanması yerine, anlamı tüm şiire yaydılar; bir başka deyişle parça güzelliği yerine bütün güzelliğini öne çıkardılar ![]() Ağır bir dille, sanatlı bir söyleyişle yazdılar; şiirde ahenge önem verdiler; ahengi arttırmak için sözcüklerin oluşturduğu ritimden yararlandılar, anız kalıplarını ustalıkla kullandılar ![]() Şiirde Parnasizm ve Sembolizmden etkilendiler ![]() TEVFİK FİKRET Edebiyat-ı cedide topluluğu içinde adı ilk akla gelen, öncü ve önder olan sanatçı Tevfik Fikret'tir ![]() Servet-i Füsun’da yer aldığı sürece kişisel konulan işleyen Tevfik Fikret, Servet-i Fürundan ayrıldıktan sonra toplumsal konulara yönelmiştir ![]() Tevfik Fikret'in Parnasizm'in etkisiyle kişisel izlenimlerini anlattığı "Yağmur" adlı şiiri ile insanlara yaşama heyecanını duyurmak amacıyla yazdığı "İzler" adlı şiiri nazım biçimi bakımından klasik nazım biçimlerinden farklı olduğu görülür ![]() ![]() ![]() Tevfik Fikret (1867–1915) Edebiyatımızın en önemli şairlerinden biri olan Tevfik Fikret, Edebiyat-ı Cedide'nin öncülerindendir ![]() Tevfik Fikret hem içerik, hem biçim yönünden şiirde önemli yenilikler yapmış, Türk edeªbiyatının çağdaşlaşmasında önemli bir katkı sağlamıştır ![]() Tevfik Fikret Servet-i Fünûn dergisinde kişisel konuda şiirler yazmış; doğanın kendi ruhunda bıraktığı izlenimleri, kişisel duygularını dile getirmiştir ![]() ![]() ![]() c) Mensur Eserler Edebiyat-ı cedide döneminde, Tanzimat ile başlayan yeni nesir giderek gelişmiş, özellikªle roman ve hikâye türlerinde çok güzel örnekler verilmiştir ![]() ![]() Bu dönemde, roman ve hikâye türleri gerek teknik gerek konuları ele alış, gerekse karakªter yaratmadaki ustalıklar açısından gerçek başarıya ulaşmıştır ![]() Edebiyat-ı Cedide yazarları gözleme çok önem verdiklerinden içinde yaşadıkları hayatı anªlatmakta çok başarılı olmuşlar, Batı uygarlığından çok etkilendikleri için, gerçekleşmesini istedikleri batılı hayatın bazı örneklerini de eserlerinde vermeye çalışmışlardır ![]() Roman ve hikâye türlerinde Realizm ve Natüralizmi benimsemişlerdir ![]() Mehmet Rauf’un "Eylül" adlı romanı, edebiyatımızda ilk psikolojik roman olma niteªliğini kazanmıştır ![]() Halit Ziya Uşaklıgil (1866–1945) Halit Ziya, edebiyatımızda nesil' türlerinin gelişmesinde önemli katkısı olan sanatçılarımızdandır ![]() Fransız edebiyatından şiir, hikâye vb ![]() ![]() Halit Ziya'nın hikâye ve romanlarında teknik bakımdan tam bir kusursuzluk dikkati çeker ![]() Realist bir yöntemle, gözleme dayalı olarak yazdığı eserlerinde insan-çevre ilişkisi çok başarılıdır ![]() ![]() Bütün Edebiyat-ı Cedideciler gibi Halit Ziya'nın da dili ağır, anlatımı süslü ve sanatlıdır ![]() Halit Ziya'nın yabancı sözcüklerle dolu, uzun tamlamaların, sanatlı söyleşilerin yer aldığı bir anlatımı vardır ![]() I ![]() Edebiyat-ı Cedide hareketinin ortaya çıktığı yıllarda yetişmiş, ancak bu topluluğun görüşlerine katılmamış bazı sanatçılar vardır ![]() ![]() Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Ahmet Rasim, Edebiyat-t Cedide döneminin dışında kalmış sanatçılardan en önemlileridir ![]() Hüseyin Rahmi Gürpınar (l864~1944) Çağdaşları Edebiyat-ı Cedide sanatçıları gibi realist eserler yazan Hüseyin Rahmi; Ahmet Mithat Efendi'nin açtığı popüler, halka dönük roman anlayışını devam ettirdi ![]() ![]() Hüseyin Rahmi, eserlerinde toplumun aksak, gülünç yönlerini yansıttı Bâtıl inançları, gelenekleri, görenekleri anlattı ![]() ![]() ![]() Verimli bir yazar olan Hüseyin Rahmi'nin, çok sayıdaki romanlarından bazıları şunlardır: Gulyabani, Şık ![]() FECR-İ ATİ TOPLULUGU Servet-i Fünûn edebiyatının devamı niteliğinde olan Fecr-i Ati topluluğu, 1909 yılında orªtaya çıktı ![]() ![]() ![]() Fecr-i Ati Topluluğu (1909–1912) a) Genel Özellikler: Edebiyat-ı Cedideciler gibi "Sanat için sanat" görüşünü benimseyen Fecr-i Ati topluluğu, edebiyat ve sanatla ilgili görüşlerini ve düşüncelerini 24 Şubat-1910'da Servet-i Fünûn dergisinde bir bildiri ile açıkladılar ![]() ![]() Sanat ve edebiyat sevgisiyle kurulan Fecr-i Ati topluluğu, edebiyatı araç değil, amaç olaªrak gördü, şiirde güzellik kavramını ön plana çıkardı, ağır bir dille, doğal olmayan süslü bir anlatımla eserler verdi ![]() Edebiyatımıza yeni bir şeyler getiremeyen ve güçlü eserler veremeyen Fecr-i Ati topluluğu büyük bir varlık gösteremeden 1912 yılında dağıldı ![]() Fecr-i Ati topluluğunun en güçlü ismi, edebiyatımızın önde gelen şairlerinden Ahmet Haşim'dir ![]() b) Ahmet Haşim Çeşitli türlerde eser veren Ahmet Haşim'in asıl sanatçı kişiliği şiirlerinde kendini gösterir ![]() ![]() ![]() Aşağıda örnek vereceğimiz "Merdiven" şiiri, Ahmet Haşim'in çok okunan ve sevilen şiirlerindendir ![]() MERDİVEN Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak ![]() ![]() ![]() Sular sarardı ![]() ![]() ![]() Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta ![]() ![]() ![]() Eğilmiş arza kanar, muttasıl kanar güller, Durur alev gibi dallarda kanlı bü1büller, Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? Bu bir lîsân-ı hafîdir ki ruha dolmakta, Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta ![]() ![]() ![]() Ahmet Haşim Kelimeler: arz: Yeryüzü lîsân-ı hafî: Gizli dil muttasıl: Durmadan, devamlı Açıklamalar: "Merdiven" şiirinde Ahmet Haşim, duygulanın çeşitli sembollerle dile getirmiştir ![]() ![]() Birinci bölümde, hayat merdivenlerini ağır ağır çıkan kişilerin geride bir yığın anı bıraktıklarını ve hayatın sonuna yaklaşmanın verdiği karamsarlıkla gökyüzüne umutsuzlukla baktıklarını anlatılmaktadır ![]() Daha sonraki bölümlerde ise hayatın akşamını yaşayan, yani ömürlerinin sonuna gelen inªsanların karamsarlığı verilerek, tabiatın da onlarla derin bir hüzne büründüğü dile getirilmektedir ![]() Görüldüğü gibi şiirde "Sembolizm" de olduğu gibi ince, derin duygular; belirsiz ve kapalı bir anlam, mecazlar ve yeni söyleyiş biçimleri dikkati çekmektedir ![]() ![]() ![]() Ahmet Haşim (1884–1933) Edebiyatımızda daha çok şiirleri ile tanınan Ahmet Haşim; gezi, söyleşi, fıkra türlerinde de eserler vererek usta bir nesir yazarı olduğunu da kanıtlamıştır ![]() Ahmet Haşim, Sembolist Fransız şairlerinin etkisinde kalarak duygusal, gizli, kapalı bir anlatımla şiirler yazmıştır ![]() ![]() ![]() MİLLİ EDEBİYAT AKIMI XX ![]() ![]() ![]() 1- Milli Edebiyat Akımı (1911–1918) a) Genel Özellikleri XX ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada Osmanlı-Rus Savaşı ile Balkan Savaşı yenilgileri "Milliyetçilik" düşüncesinin Türk aydınları arasında hızla yayılmasına neden olur ![]() ![]() ![]() "Türk Derneği", "Türk Yurdu", "Türk Ocağı" dergileri, Türkçülük akımının kültür ve edebiyat alanındaki birer yayın organı olur ![]() Böyle bir ortamda oluşan "Milli Edebiyat Akımı"nın asıl yayın organı ise 1911 'de Selaªnik'te çıkarılan "Genç Kalemler" dergisi oldu ![]() ![]() Milli Edebiyat Akımı'nın ilkeleri şunlardır: 1- Dil sade olmalıdır ![]() 2- Milli kaynaklara yönelmeli, yurt sorunları dile getirilmelidir ![]() 3- Şiirde yalnız hece ölçüsü kullanılmalıdır ![]() Milli Edebiyat Akımı'nın başlıca temsilcileri Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul ve Ali Canip Yöntemdir ![]() b) Manzum Eserler Milli Edebiyat Akımının etkili olduğu 1911–1918 yılları arasında, Edebiyat-ı Cedide ve onların devamı olan Fecr-i Âti topluluğunun şairleri, "sanat için sanat" anlayışını devam ettirerek ağır bir dili ve sanatlı bir anlatımla aruz veznini kullanarak şiirler yazıyorlardı ![]() ![]() İşte böyle bir oltamda Milli Edebiyatçılar sade bir dille ve hece vezni ile milliyetçili şiirler yazdılar ![]() ![]() ![]() Mehmet Emin Yurdakul (1869–1944) Edebiyat-ı Cedide topluluğunun egemen olduğu yıllarda ilk şiirlerini yayımlayan Mehmet Emin Yurdakul, yeni Türk edebiyatında sade bir dille, hece ölçüsü ile yazan ilk şair olma özelliğini taşır ![]() "Bırak Beni Haykırayım" şiirinde yer alan: "Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et; Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir ![]() dizelerinde dile getirdiği gibi Mehmet Emin Yurdakul, sanatı, sosyal sorunların çözümlenmesi için bir araç olarak görmüştür ![]() ![]() Mehmet Emin Yurdakul, bu şiirinde olduğu gibi, bütün şiirlerinde sade dille, hece ölçüsüyle yazmış; milli duygulan ve sosyal konulan işlemiştir ![]() Mehmet Emin Yurdakul'un ilk şiirlerini topladığı "Türkçe Şiirler" adlı kitabı, edeªbiyatımızda büyük yankılar uyandırdı ve milliyetçi görüşlerin yoğunlaşmasını sağladı ![]() Kendisinden sonra pek çok sanatçıya öncülük yapan Mehmet Emin Yurdakul'un şiirlerini topladığı kitaplardan bazıları Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Ordunun Destanı'dır ![]() c) Mensur Eserler Milli Edebiyat döneminde yazılan hikâye ve romanlarda da sosyal konular işlenmiş, konuşma dili kullanılmış, anlatımda gereksiz süs ve sanattan uzaklaşılmıştır ![]() ![]() Bu dönemde Türk mizahı en hareketli ve en gelişmiş devrini yaşamış, edebiyat ve eleştiri alanlarında önemli çalışmalar yapılmıştır ![]() ![]() Ziya Gökalp (1875–1924) 1911'de "Genç Kalemler" de ilk şiirlerini ve yazılarını yayımlayan Ziya Gökalp, gerek şiirleri, gerek makale ve inceleme türlerinde yazdığı yazılarında, "Türkçülük" adını verdiği millî haªreketin yayılıp gelişmesine öncülük etti, Ayrıca Türk milliyetçiliğinin programını belirleyerek, hem yaşadığı dönemde, hem ölümünden sonra aydınlar ve sanatçılar arasında etkili oldu ![]() Şiirden, bilimden, tarihten, destanlardan yararlanarak millî bilinci oluşturmaya çalışan Ziya Gökalp, aynı zamanda ilk Türk sosyologu, önemli bir düşünürdür ![]() ![]() "Türkçülüğün Esasları" adlı eserinde "Türkçülük" ü, Türk milletini yükseltmek diye tanımlayan Ziya Gökalp, yine bu eserinde "Türkçülük" ün dilde, güzel sanatlarda, ahlakta, hukukªta, dinde, ekonomide, siyasette, felsefede gerçekleştirilme yollarını göstermiştir ![]() Ziya Gökalp "Türkçülüğün Esasları" nda belirttiği gibi milleti ırk esasına göre değil, kültür esasına göre tanımlar ![]() Makale ve incelemelerinin yanı sıra şiirler de yazan Ziya Gökalp bütün eserlerinde vatan, millet, ahlak, din, dil, uygarlık konularını işlemiş; Millî Edebiyat'ın ilkelerine uygun sade, açık, yalın bir dille yazmıştır ![]() Ziya Gökalp, şiirlerini Kızıl Elma, Yeni Hayat ve Altın Işık adlı kitaplarda toplamıştır ![]() Ömer Seyfettin (1884–1920) "Milli Edebiyatın oluşmasının milli bir dille gerçekleşeceği" düşüncesini savunarak, dil ve edebiyatta ulusal bilincin yerleşmesini sağlayan, bu yolda en çok katkısı olan edebiyatçımız Ömer Seyfettin'dir ![]() "Yeni Lisan" görüşünü ortaya atarak dil sorununa yönelen, Milli Edebiyatın sözcülüğünü bütün çabasıyla sürdüren Ömer Seyfettin, kısacık ömrüne Türk edebiyatını, Türk dilini geliştiren, yücelten nice çalışmayı sığdırmış, edebiyatımızı geniş halk kitlelerine ulaştırmıştır ![]() Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp ile birlikte "Genç Kalemler" dergisinªde Osmanlıcaya karşı Türkçeyi savunur, dilde sadeleşmenin öncülüğünü yapar ![]() Edebiyata şiirle başlayan Ömer Seyfettin, Genç kalemler ve Yeni Mecmua gibi dergilerde çıkan makalelerinin yanı sıra, yine çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanan hikâyeleriyle de haklı bir ün kazanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Hikâyelerinde destanlardan, halk hikâyelerinden, efsanelerden yararlanmış, Türk tarihinin olumlu kahramanlarının etkili hayatlarını işlemiştir ![]() ![]() Falaka, Kaşağı, Diyet, İlk Düşen Ak, Yüksek Ökçeler, Forsa, Pembe İncili Kaftan, Bomba, Beyaz Lale Ömer Seyfettin'in çok sevilen hikâyelerinden bazılarıdır ![]() 2 ![]() Millî Edebiyat döneminde kendine özgü şiir anlayışlarıyla edebiyatımızda önemli bir yeri olan ve bu dönemin bağımsız isimleri arasında yer alan iki önemli sanatçımız Mehmet Âkif Ersoy ve Yahya Kemal Beyatlı'dır ![]() a) Mehmet Âkif Ersoy Millî Edebiyat ve Millî Mücadele dönemlerinde yaşadığı halde, bu edebiyat akımlarının içinde yer almayan, ancak Millî Mücadele'ye bazı şiirleriyle destek veren Mehmet Âkif Ersoy, dönemin bağımsız sanatçılarındandır ![]() Mehmet Âkif Ersoy "İstiklâl Marşı" şiirinde "Kurtuluş Savaşı'nın bütün ~illette uyandırdığı coşkuyu dile getirmiş, bu şiirini bütün şiirlerini aldığı "Sefahat" aldığı kitabına almayaªrak, gerekçesini "İstiklal Marşı benim değil, milletimindir diyerek açıklamıştır ![]() Mehmet Âkif Ersoy, millî konuları işleyen şiirlerinin yanı sıra; günlük olayları, sosyal koªnuları anlattığı manzum hikâyeleri ile de tanınır ![]() ![]() ![]() Mehmet Âkif şiirlerinde Türkçeyi başarıyla kullanmış, özellikle manzum hikâyelerinde halk söyleyişlerine ve deyimlere bol bol yer vererek konuşma dilinin özelliklerini şiirimize yerleştirmiştir ![]() ![]() ![]() Mehmet Âkif Ersoy'un en önemli eseri, yedi bölümden meydana gelen, bütün şiirlerini kapsayan "Safahat" adlı kitabıdır ![]() Safahat, Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım, Gölgeler ![]() Mehmet Âkif'in en güzel şiirlerinden birisi olan "Çanakkale Şehitleri" Safahat'ın altıncı kitabı olan "Âsım" da yer almaktadır ![]() b) Yahya Kemal Beyatlı Mehmet Âkif Ersoy gibi Millî Edebiyat hareketinin içinde yer almadığı halde, bu hareketi makaleleri ile desteklemiş, bir diğer sanatçımız da Yahya Kemal Beyatlı'dır ![]() ![]() Şiirlerinde öz ve içerik açısından Millî Edebiyat'ın görüşlerini yer yer benimseyen şair; ölçü, uyak gibi biçimsel öğelerde Divan edebiyatının devamı görünümündedir ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet Türkiye’sinde; Asya geçmişinden, Anadolu toprağından, İslam uygarlığından etkilenerek oluşan yeni milletin değerlerini araştırarak, ona sahip çıkar ![]() ![]() Şiirlerini; "Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyla, Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş" adlı kitaplarında toplamıştır ![]() MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ EDEBİYATI 30 Ekim-19l8'de Mondros mütarekesi ile başlayan ve 9 Eylül 1922'de Yunanlıların İzmir'de denize dökülmesiyle biten bu döneme, Mili Mücadele dönemi; bu dönemde oluşan edeªbiyatımıza da Milli Mücadele dönemi edebiyatı diyoruz ![]() 1- Milli Mücadele Dönemi Edebiyatı a) Genel Özellikler Atatürk'ün bir kurtarıcı olarak Türk milletine önderlik ettiği Milli Mücadele dönemi, aynı zamanda yeni Türkiye Cumhuriyetinin de temellerinin atıldığı dönemdir ![]() Bu dönemde esareti kabul etmeyen Türk milleti, yeniden derlenip toparlanarak millî bir Kurtuluş Savaşı'nı başlatır ![]() Milli Mücadele dönemi edebiyatını kesin sınırlarla diğer dönemlerden ayırmak çok zordur; çünkü toplumsal olayların başlangıçları ile bitişleri kesinlikle sınırlandırılamaz ![]() ![]() b) Manzum Eserler Edebiyatımızda Cumhuriyet'in ilk yıllarında yazılan şiirler, genellikle Kurtuluş Savaşı'nın coşkusu ve heyecanı ile ortaya çıkmıştır ![]() ![]() Milli Mücadele dönemini anlatan şiirler yazan şairlere Faruk Nafiz, Kemâleddin Kamu, Mehmet Âkif Ersoy, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Külebi, Ceyhun Atıf Kansu ve Halide Nusret Zorlutuna'yı örnek verebiliriz ![]() c) Mensur Eserler Millî Mücadele dönemi, edebiyatımızda birçok yazar tarafından işlenmiştir ![]() ![]() Bu eserlere; Halide Edip Adıvar'ın "Ateşten Gömlek" ve "Vurun Kahpeye", Yakup Kadri Karaosªmanoğlu'nun "Sadom ve Gomore" ve "Yaban", Refik Halit Karay'ın "Çete", Kemal Tahir'in "Yorgun Savaşçı", Tarık Buğra'nın "Küçük Ağa" adlı romanlarını; yine Halide Edip'in "Dağa Çıkan Kurt", Yakup Kadri'nin "Ergenekon” adlı hikâye kitaplarını; Falih Rıfkı Atay'ın "Zeytindağ" adlı anı kitabını örnek olarak verebiliriz ![]() Kemal Beyatlı'nın "Kurdun Dişisi ve Yavruları" makalesi ile Ruşen Eşref Ünaydın'ın Atatürk'le ilªgili bir anısını anlattığı "Gazasını Tebrik" adlı metnini okuyup inceleyiniz ![]() ![]() Halide Edip Adıvar (1884–1964) Türk edebiyatında Millî Mücadeleye en çok destek veren sanatçılarımızdan birisi, Halide Edip Adıvar'dır ![]() Halide Edip, İstanbul'un işgali karşısında çeşitli alanlarda yapılan mitinglerde milleti coşturan konuşmalar yapmış, Ankara'da Ata~ürk ile birlikte çalışmış, cephede bulunmuş, onbaşı rütbesini alarak ilk kadın onbaşı unvanını kazanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|