Prof. Dr. Sinsi
|
Osmia (Arıgiller Familyası)
OSMİA a Siyah ya da tunç rengi bedenli, yalnız yaşayan arı cinsi (İri başlıdır Yüzü çoğunlukla boynuzlarla bezelidir Avrupa'da yaygın birçok türü vardır Yuvalarını çok çeşitli biçimlerde yaparlar; bazı türler yuvalarını, Megechile cinsi üyeleri gibi, gelincik çiçeğinin yapraklarıyla döşerler Arıgiller familyası )
Çiçektozunu ve balözunu besin olarak kullanılmak üzere bala çeviren bir böcek türüdür 20 000 kadar arı türü vardır Çiçekli bitkilerle arıların birbirlerine büyük orannda ihtiyaçları vardır Arılar çiçektozlarını alırken, bitkilerin de tozlaşmasını (ya da döllenmesini) sağlamaktadır Birçok çiftçi yalnızca bu amaçla arı yetiştirir

Arıların çoğu tek başına yaşar Her dişi arı kendi yuvasını yapar Birçok arı aynı yerde bulunabilir Hücrelere yumurtalar bırakılır Bu hücrelere yumurtadan önce, yumurtadan çıkacak larvanın erişkin bir arı haline gelinceye kadar yetecek miktarda çiçek tozubalözü macunu konur Görevi yumurtlamak olan-günde 2 000 yumurta yumurtlayan - kraliçe arı 10 000 - 50 000 arılık toplumları yönetir Çiçektozu toplayan, hücreleri yapan dişi işçi anlarla her sonbaharda gözüken, az sayıda genç kraliçeyi dölleyen erkek arılar vardır Kovan yapamayan asalak arılar işçi arıların yuvalarında yaşarlar
kraliçe arının beslenmesi için işçi arıların özel salgı bezlerince hazırlanan özel bir sıvı Son derece besleyicidir Gerek işçi, gerek kraliçe arılar (beyan) aynı larvalar arasından çıkarlar Büyük petek gözlerine yerleştirilmiş bu türden bir kaç larva, arı sütü ile beslenerek, kraliçe arı biçiminde gelişmesi sağlanır
Arı sütü; yaklaşık %66 su, %14 5 karbonhidrat, %4 5 lipid, %13 aminoasit, B grubu vitaminlerinin tümüne ek olarak A, D, C, E vitaminleri, biyolojik aktif maddeler, önemli bazı mineral maddeler ve bir miktar da tespit edilemeyen maddeler içerir Ayrıca 10 temel amino asitten (esansiyel) sekizini de (metionin, lösin, lizin, valin, fenil-alanin, treonin, triptofan, izolösin) doğal hormon ve enzimleriyle içermektedir Metabolizma için çok önemli olan panteik asit (pantheic acid), asetilkolin (acetylcholine), protein, bağışıklık sistemini güçlendiren bir yağ asidi olan 10-HDA (10-Hydroxy-2 Decanoic Acid), sepanin asit (sepanine acid), hastalıkların iyileşme döneminden sonra sindirimi düzenlemek ve iştahı açmak için çok ideal olan oleik asit (oleic acid) içerir
İnsana en yararlı böcektir İlkbaharda kış hareketsizliğinden çıkarak bütün yaz sürecek yoğun bir çalışmaya girişir; onun bu çalışması bizler için çok değerlidir, çünkü bal yapacaktır; insanoğlu balı en eski za mantardan beri bilir Ama, hiç kuşkusuz, arının çiçekli bitkilerin döllenmesinde oynadığı rol her şeyden ö-nemlidir Arı bir çiçekten ötekine geçerken, bulaşan çiçektozları çiçeklerin dişiorganma düşer, yumurtalıktaki yumurtayı, döller, yumurtalık meyveye dönüşür, yumurtalardan da tohum olur

Sıkıca örgütlenmiş bir toplum
Tek tek yaşayan türleri daha çok olmakla birlikte bizim en iyi tanıdığımız arılar, toplum halinde yaşar Bir ağaç kovuğu gibi doğal bir barınakta veya insanın, balı daha iyi toplamak amacıyla onlar için yaptığı küçük kulübede, yani kovan'da barınır Her kovan büyük bir ailedir; bu ailede bir tek anaarı, yani yumurtlayan dişi arı, anayı döllemekten başka işe yaramayan ve yalnız bir mevsim yaşayan birkaç yüz erkek arı ve asıl kovanı oluşturan çok sayıda (en kalabalık kovanda 80 000 kadar) işçi arı bulunur İşçi arılar da dişidir, a-ma yumurtlamazlar
İlkbaharda anaarı arıların yarısını alarak kovandan ayrılır Bir ağaç dalına topluca tüneyen bu arı topluluğuna oğul denir Akşamüstü boş bîr kovana alınan oğuldan yeni bir kovan oluşur
İşbölümü kovanın ana kuralların dan biridir İşçi arının yapacağı iş yaşına göre değişir İşçi arı önce ba-kıcı'dır, kurtçukları besler Sonra temizlikçi, ambarcı, mum yapıcı, en sonra da kovan bekçisi olur Bu çalışma takvimi değişmez değildir: işçinin «yaz arısı İyi donatılmış bir işçi
Arı, hasat ve iş araçlarını üzerinde taşır Uzun ve tüylü dili bir maşa gibidir, içinden, balozunu emmesine yarayan incecik bir kanal geçer Arka bacaklarındaki fırça denen kıllar çiçektozlarını toplamağa yarar Çe-neleriyle balmumunu yoğurur; bununla da balı ve kurtçukları barındıracak olan petekleri yapar
Toplayıcı arılar, mideleri bala dönüşmüş balözüyle dolu olarak kovana döner Bu balın bir kısmını bakıcı arıların boğazına akıtır, onlar, da bunu biraz çiçektozu ile karıştırdıktan sonra kurtçuklara dağıtır Balın geri kalanı peteklere doldurulur, üstü dikkatle kapatılır: arıcının sonra toplayacağı bal işte bu baldır

Anaarının yumurtladığı yumurtadan çıkan yavru arı, bacaksız, başı belli belirsiz, beyaz bir kurtçuktur Bir petekgözü içinde gelişir Bunların tümüne birden yavru peteği denir
Kurtçuklar ilk üç gün bakıcı arıların tükürük bezlerinden çıkardıkları sarımtırak bir sıvı olan arısütü ile beslenir Sonra bal ve çiçektozu karışımıyla yetinmek zorundadır A-naarı olacak kurtçuklarsa yalnız arısütü ile beslenirler Gelişme süresini dolduran kurtçuklar önce nemfe dönüşür, birkaç gün sonra da, başka-laşıp kanatlı, tam bir böcek haline gelir

Arılar birbiriyle konuşur
Kovan, birbirinden habersiz basit bir bireyler topluluğu değildir Gerçekten, arıların sese, görüşe ve kokuya dayanan işaretlerle birbirlerine bilgi iletme yeteneği vardır
Dans, onlar için bir çeşit «dil Koku da arı için bir haberleşme aracıdır; çekici bir koku çıkartarak türdeşlerini çağırabilir Ama bu dil ne kadar belirli olursa olsun, bilgileri ancak mekanik bir biçimde aktarabilir
|