Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
intikali, millete, sarayların

Sarayların Millete İntikali

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sarayların Millete İntikali





Cumhuriyet döneminde Atatürk'ün verdiği önemli kararlardan biri de Osmanlı Sarayları ile ilgiliydi Nitekim bu karar, 3 Mart 1924'de çıkarılan 431 sayılı yasanın 8,9,10 ve 11'nci maddelerine şöyle yansıyordu:

MADDE 8 - Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahlık etmiş kimselerin Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahilindeki tapuya merbut emvali menkulleri millete intikal etmiştir

MADDE 9 - Mülga padişahlık sarayları, kasırları ve emvali sairesi, dahilinde mefruşat, takımlar, tablolar, asari nefise ve sair bilumum emvali menkule millete intikal etmiştir

MADDE 10 - Emlaki hakaniye namı altında olup evvelce millete devredilen emlâk ile beraber mülga padişahlığa ait bilcümle ve sabık Hazine-i Hümâyun, muhteviyatları ile birlikte, Saray ve Kasırlar ve mebana ve arazi millete intikal etmiştir

MADDE ll - Millete intikal eden emvali menkule ve gayri menkulenin tesbit ve muhafazası için bir nizamname tanzim edilecektir"[*]Nizamname Vekiller Heyeti Kararı olarak 18 Ocak 1925 tarihinde 1371 sayı ile çıkarılmıştır Bu Nizamnamenin birinci maddesi şöyledir:

"Sarayları tesbit ve muhafaza komisyonları" adıyla kurulmuş olan komisyonlar marifetiyle mevcudu tahrir edilmekle beraber tahtı muhafazaya aldırılmış olan mebaniden Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları Millî Saraylar namı altında muhafaza edilmek üzere kurulacak Milli Saraylar Müdürlüğüne, Topkapı Sarayı müze olarak kullanılmak üzere Müzeler İdaresine, Aynalıkavak ve Tophane Kasırları kongre ve konferanslara tahsis edilmek üzere Milli Saraylar Müdürlüğüne, Yıldız Sarayı teferruatı da kullanılış şekli ilerde belirlenmek üzere muvakkaten Millî Saraylar Müdürlüğüne, geri kalan emlâk istifade edilir şekle konmak üzere İstanbul Vilayeti Emlâki Milliye Müdürlüğüne terk olunmuştur"

Sonradan 10 Haziran 1925 ve 18 Kasım 1925 ve 24 Temmuz 1930 tarihli Vekiller Heyeti Kararı gereğince, Ihlamur, Küçüksu, Yalova Atatürk Köşkleri'nin bahçeleriyle birlikte, Yıldız Sarayı'nın ise yalnız Merasim Dairesi Millî Saraylar İdaresi'ne tevdi edilmiş ve Yıldız Sarayı Merasim Dairesi'nin beynelmilel kongre ve konferanslara tahsis edilmesi kararlaştırılmıştır

Millî Saraylar Müdürlüğü 1933 yılına kadar Maliye Bakanlığı'na bağlı olarak çalışmış, sonradan Atatürk'ün arzu ve temennisi üzerine 1933 yılı Bütçe Kanunu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na bağlanmıştır

12 Mart 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Mecisi Başkanlık Divanı'nca, Millî Sarayların idaresi ile ilgili yeni bir yönetmelik hazırlanarak yürürlüğe girmiştir

Bu yönetmelik hükümleriyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bağlı olan Millî Saraylar Müdürlüğü, yönetimi altındaki tesislerin idare, bakım ve korunmasıyla görevlendirilmiştir

431 Sayılı Yasa ve buna bağlı çıkarılan Vekiller Heyeti kararları ile, yapılış amaçlarının dışında yeni bir hüviyet kazanarak yepyeni bir işlev kazanacak olan Padişah emlâkinin bir kısmı, ne yapılması gerektiği konusunda uzun süre karar beklemiştir

Önceleri Cumhurbaşkanlığının yazlık çalışma ve yabancı devlet konuklarını karşılama mekânı olarak kullanılan Dolmabahçe Sarayı, Tarih ve Dil Kurumlarının toplantılarına da sahne olarak Türk Kültürüne sahip olmanın evrensel kavramlarını da yaşamıştır Bundan sonrasını, Dolmabahçe Sarayı'nın bir dizi ziyarete açılış ve kapanışıyla ilgili kararlar izlemektedir 12 Mayıs 1925 tarihli Vekiller Heyeti Kararı'nın 6'ncı maddesinde, "Dolmabahçe Sarayı'nın kısmen veya kâmilen umuma küşadı takarrur ettiği takdirde ziyaretçilerden alınacak duhuliye" şeklindeki amir hükümle ziyarete açılması dolaylı olarak öngörülmüş ise de, daha sonra 12 Mart 1934'de kabul edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı Kararı ile "Tatbikat noktasından şimdiye kadar lüzum görülmediğinden" gerekçesiyle bu madde kaldırılmıştır Ancak, Atatürk'ün emriyle 1937'de, Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi, Resim ve Heykel Müzesi olarak ziyarete açılmış ve sürekli bir kültür hizmeti vermeye yönlendirilmiştir

Millî Sarayların diğer bölümleri ise koruma endişesiyle 1964 yılına kadar kapalı kalmıştır Yasa ile millete intikal eden Osmanlı dönemi son kültür hazineleri gözlerden ve bilim dünyasından uzakta kalarak uzun süre değerlendirilememiştir

Nihayet Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın 10 Temmuz 1964 tarihli toplantısında, gözlerden uzak bu sanat ve kültür hazinelerinden Dolmabahçe ve Beylerbeyi Saraylarının ziyarete açılmasına, karar verilmiştir

Böylece kültür hazinelerimizden bir bölümü görsel olarak ziyarete sunulmuş olmakla beraber, bazı endişelerle 14 Ocak 1971 tarihinde tekrar kapatılmıştır Kültür mirasımızın çok özgün bir bölümünü oluşturan bu yapılar yeterince değerlendirilemeden ve arzu edilen boyutlarda sergilenemeden 1976 yılına kadar gelinmiştir O tarihte Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, Sarayların kültürel tanıtma, turizm ve sanat yönleriyle kullanılmasının gerekli olduğunu bildirmiştir

Millî Saraylar 1970'li yılların sonlarına kadar böyle bir gelişme göstermiş, açma-kapama eylemleri sürmüştür

1980 yılından sonra ise, bilim çevrelerinde Millî Saraylara bağlı saray, köşk ve kasırların yapıldıkları dönemlere ilgi artmaya başlamıştı Bu arada bilimsel temellere oturtulmadan yapılan kısa vadeli turizm hizmetlerine açılışlar ve uluslararası kullanımlarla 1984 yılına gelinmiştir

O günlerde Millî Sarayların tablosu şöyledir:

* Dolmabahçe Kısmen ziyarete açık
* Beylerbeyi Sarayı Ana Bina ziyarete açık
* Küçüksu Kasrı Ana Bina ziyarete açık
* Yıldız Şale Ziyarete kapalı
* Ihlamur Kasrı Ziyarete kapalı
* Aynalıkavak Kasrı Ziyarete kapalı
* Maslak Kasırları Ziyarete kapalı
* Yalova Atatürk Köşkü Ziyarete açık

1984 yılı Millî Saraylar için bir dönüm noktası olmuştur Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine ait saray, köşk ve kasırların millete intikal etmesiyle milletin adına sahipliğini yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı aldığı 12 Haziran 1984 gün ve 22 numaralı kararıyla bir "Milli Saraylar Sempozyumu" yapılmasını uygun görerek, Milli Sarayları her boyutta gün ışığına çıkarmaya ve tanıtmaya yönelik çalışmaların başlatılmasını kararlaştırmıştır Daha sonra alınan 32 numaralı kararla da Sempozyum'un 15-17 Kasım 1984 tarihinde Yıldız-Şale Köşkü'nde yapılması uygun görülmüştür Sempozyum, 15 Kasım 1984 günü Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Necmettin Karaduman, Başbakan Turgut Özal, Bakanlar, Milletvekilleri, çeşitli düzeylerden yöneticiler, komutanlar, sanat, düşünce ve bilim adamları, basın mensupları ve kalabalık bir davetliler topluluğunun katıldığı bir törenle açıldı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.