Prof. Dr. Sinsi
|
Medtanın Siyasete Etkisi
Demokratik olsun olmasin, bir rejimde etkili olmak isteyen siyasal güçler açisindan, kitle iletisim araçlari her zaman büyük önem tasir Çogulcu bir demokraside, halkin genel çikarlarinin ekonomik gücü elinde bulunduran azinligin özel çikarlarina feda edilmemesi, kitle iletisim araçlari üzerinde ikincilerin dogrudan ya da dolayli bir denetim tekeline sahip bulunmamasina baglidir Paranin sayiya, ya da baska bir deyisle sermayenin emege egemen olmamasi, kitle iletisim araçlarinin konumuna baglidir
Düsünce özgürlügü, düsüncelerini yayabilme olanaklari bulunmadigi zaman fazla bir anlam tasimaz Siyasal güçlerin, kitlelere ulasabilmek, kendilerine yandas bulabilmek için kullanabilecekleri araçlarin sayisi, günümüzde üçtür: Yazili, sözlü ve görüntülü basin; yani gazeteler, radyo ve televizyon Örnegin büyük açikhava toplantilari, daha önceden bunlar araciligiyla ortam hazirlanmadikça ve daha sonra gene bunlar araciligiyla degerlendirilmedikçe fazla bir anlam tasimayabilir Yapsalar bile, etkileri geçici olur
Kapali baski rejimlerini bir kenara birakirsak; çogulcu bir demokrasi, yalniz birbirinden farkli partilerin bulunmasini degil, kitle iletisim araçlarinin da birbirinden farkli ellerde olmasini gerektirir Çogulculuk, kamuoyunu olusturacak araçlarin da çogulcu olmasini gerekli kilar Bunlar üzerinde devletin tekeli oldugunda açik bir baski rejimi söz konusu iken, özel kisilerin tekeli olustugunda örtülü, dolayli bir baski rejimi akla gelebilir Demokrasi sadece görünüste kalir Yeni düsüncelerin yayilmasi, yeni toplumsal güçlerin siyasal yasamda agirligini duyurmasi zorlasir
Demokratik bir toplumda her isteyen gazete çikarabilir Ama gelisen teknolojinin gerekleri basta olmak üzere, birçok kosul, böyle bir girisimi her geçen gün daha pahali kilmaktadir Georges Burdeau'nun da dedigi gibi; "Sermayesi olanlar düsünceleri seçebilirler, ama düsünceler sermaye bulamazlar " Dar gelirli toplum kesimleri, biraraya gelerek belirli bir sermaye olustursalar bile sorun çözülmüs sayilmaz Çünkü günümüzde bir gazetenin satis fiyati, onun maliyet fiyatinin çok altindadir Demokratik ülkelerde gazeteler özellikle özel ilanlar ve reklamlar sayesinde yasar ve kazanç saglarlar O reklamlari verenler çogunlukla özel girisimlerdir Onlar da, kendi çikarlarina ters düsünceleri savunan yayin organlarini desteklemek istemezler
Serbest rekabete dayali böyle bir iletisim ve haber alma sisteminin ne sonuç verdigini Duverger söyle özetliyor: "Çogulcu bir rejimde kitle iletisim araçlari devlet karsisinda özgürdür, ama para karsisinda özgür degildir Kapitalist iletisim, normal zamanda yurttaslari uyutmak, galeyan halinde olduklarinda da onlari kiskirtmak egilimindedir Oysa normal zamanda yurttaslari uyanik tutmak, kizginliga kapildiginda da yatistirmak gerekir "
Sermaye sahipleri, ya dogrudan kendileri gazete çikarabilir, ya da özel ilanlar yoluyla gazeteleri etkilemeye çalisabilirler Kendileri gazete çikardiklarinda, bu siyasal amaçli olabilecegi gibi, ticari amaçli da olabilir Bazi örnekleri Türkiye'de, de görüldügü gibi, yüksek tirajli gazeteleri satin alarak, onlari kamu yönetimi üzerinde bir baski araci gibi kullanip kendi ekonomik girisimlerini daha rahatlikla yürütmeyi de deneyebilirler
Birçok batili ülkede ve bu arada Türkiye'de de, basinda belirli bir tekellesme egiliminin göze çarptigini söyleyebiliriz Tekellesme olmadan da yazili basin sermaye çevrelerinin etkisine bu ölçüde açikken, bir tekellesmenin durumu daha da agirlastirdigi, çogulcu demokrasi açisindan tehlike yarattigi savunulabilir Ama bu gelismeyi dengeleyebilecek baska süreçler gözden uzak tutulmamalidir
Bütün yüksek tirajli yayin organlari tek elde toplanmadikça, aralarinda belirli bir rekabet olacak ve büyük kitle örgütlerinin etkinliklerine ve düsüncelerine ister istemez belirli bir önem verilecektir Örnegin milyonlarca yandasi bulunan bir sol partinin düzenledigi büyük bir açikhava toplantisina gereken ilgiyi göstermeyen büyük bir yayin organinin, o egilimdeki okuyucusunu uzun süre koruyabilmesine olanak yoktur
Sol egilimli, yüksek tirajli bir gazeteye isveren çevrelerinin ilan vermeyecekleri iddiasi da tartismalidir O gazete tiraji oraninda ilan atamayabilir, ama onun okuyucu kitlesine malini satmak isteyen sermaye çevrelerinin onu tümden yok saymasi da olanaksizdir Öte yandan, parasal baskilarla bir gazetenin yayin siyasetini degistirmenin beklenen sonucu vermedigini kanitlayan birçok örnek gösterebiliriz Yayin organinin yönünde yapilan hizli ve köklü degisiklikler, okuyucunun bilinci ölçüsünde tiraj kaybina neden olur (12 Mart döneminde Cumhuriyet Gazetesi ve 12 Eylül döneminde de YANKI Dergisi bu tür yönetim ve dogrultu degisikligi geçirdiginde, tirajlarmdaki hizli farklilasma çarpici olmustur )
Demokrasilerde yurttaslarin dogru seçim yapabilmeleri, dogru bilgi edinmelerine baglidir Yazili basinin yüksek tiraj ve çok kazanç pesinde kosarken bu islevi yeterince yerine getirememesi beklenebilir Önemsiz bir cinayet, bir film ya da sahne sanatçisinin özel yasami, falanca ülke prensesinin çocuk yapmasi, genis kitlelerin ilgisini çekmek için sisirilerek, büyük fotograflar ve basliklarla verilebilir Halkin sevinç ya da kizginliklari, gene ayni amaçla kiskirtilabilir Hiç yoktan siyasal kahramanlar yaratilabilir Verilen bilgilerle halka bir tür çocuk muamelesi yapilabilir Bu, bazilarinin öne sürdükleri gibi, bilinçli ve kasitli bir uyutma taktiginin degil, daha çok okuyucu ve kazanç saglama arayislarinin sonucudur Bunu dengeleme görevini de, genellikle radyo ve televizyon yayinlari üzerinde güçlü bir etkiye sahip bulunan devlet yüklenir
ABD disinda, radyo ve televizyon yayinlarinin da tümden özel kesimin elinde bulundugu bir ülke yoktur Kamunun elindeki radyo ve TV ile özel kisi ve kuruluslarin elindeki yazili basin çok zaman bir denge olusturur Böyle bir denge içerisinde, yaniltici bir haber siyaseti izleyen yayin organinin etkisi azalacaktir Örnegin Demokratik Parti iktidari 1954-60 yillari arasinda radyoyu fazla tek yanli kullandiginda, bu güçlü silahin zamanla islemez hale geldigi görülmüstür Buna karsilik, siyasal iktidarin etkisine büyük ölçüde kapali, özerk bir kamu kurulusu konumundaki Ingiliz BBC radyo ve televizyonu çok büyük bir etkiye ve sayginliga sahiptir Sezer Akarcali'nin da vurguladigi gibi; 2 Dünya Savasi sirasinda, "Almanya, savasin baslarindaki ilerlemesi yenilgiye dönmeye baslayinca, moral yükseltmek için abartili haberleri ön plana çikarinca, Alman halkinin savas hakkinda dogru haberler alabilmek için BBC'yi dinledigi bilinmektedir "
Kitle iletisim araçlari üzerindeki siki denetim çagdas baski rejimlerinin en büyük özelliklerinden birisini olusturur Ama güdümlü bir basinin ilginçligi ve dolayisiyla da etkisi kendiliginden azalir Almanya'da Nazilerin iktidarinin ilk yillarinda gazete satislarindaki büyük düsüsler dikkati çekmisti Türkiye'de de, yari askeri yönetimlerden demokrasiye geçislerde hep tirajlarda yükselisler oldu Bu örnekler çogaltilabilir Ama hemen her iktidar, elindeki olanaklari kullanarak basini denetlemek, yönlendirmek ister Yandas basina yardim, muhalif basina baski egilimleri gene 1954-60 döneminde Türkiye'de çok belirgindi Kâgit ve matbaa mürekkebi tahsislerinde, resmi ilanlarin denetiminde yanli davranilmasi yetmeyince, hukuksal baski yollarina basvurulmus, ama beklenen sonuç elde edilememisti Hapse giren gazeteci sayisi arttikça, halkin resmi bilgilere güveni de azalmisti
Nazi rejiminin propaganda sorumlusu Göbbels, "Hiristiyanlik etkili, çünkü iki bin yildir ayni seyi tekrarliyor" demisti Kapali rejimlerin tek merkezden yönetilen yayinlari tatsizdir, ama belirli bir ölçüde etkilidir Hep ayni seyi duyan insanlar, giderek onun disinda bir dogrunun bulunabilecegini bile unuturlar Böylece, düsünen kafalarin olusturdugu çok küçük bir azinlik disinda, büyük çogunlugun beyni yikanabilir Bu nasil ki o sistemin mantigi geregiyse, çogulcu bir kitle iletisimi de özgürlükçü demokrasinin mantigi geregidir
Demokratik toplumlar, içte haber kaynaklarinin çogulculugunu saglikli bir kamuoyu olusumunun vazgeçilmez kosulu sayiyorlar Oysa uluslararasi kamuoyunun olusumunda birkaç dev haber ajansinin tekelinin söz konusu olmaya basladigi, özellikle bir kisim geri kalmis ülke tarafindan öne sürülüyor Uluslararasi haber akisinin bazi büyük devletlerin yararina olarak zaman zaman yanli bir biçimde yürümesine karsi çözümler araniyor
"Dördüncü güç" sayilan kitle iletisim araçlarinin, önemini günümüzde de korudugunu ve hatta arttirdigini söyleyebiliriz Çünkü çagdas toplumda insan birbirinden kopuk parçalar gibidir Bu nedenle de çok daha kolay etkilenebilir bir konumdadir; dolayisiyla da kitle iletisim araçlarinin etkisine karsi çok daha korumasizdir
Konuyu noktalamadan önce, bir noktanin altini çizmek gerekiyor: Kendi yayin organinda kendi çikarlarini dogrudan savunmak yerine, bagimsiz görünen bir yayin organini ayni amaçla kullanmak genellikle daha etkilidir Basini para ile denetlemek, çagdas tarih boyunca hep denenmistir (Örnegin Abdülhamit II'nin Paris'te yayinlanan 17 gazeteye el altindan para dagittigini biliyoruz Amaç, hakkinda olumsuz yazi yazilmasini engellemekti, içerde devlet zoru ile sagladigini, disarda para gücü ile saglamisti )
|