10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dünden Bugune Kibrıs
İlk insan yerleşimi Neolititik çağda başlayan ada pek çok kültüre ev sahipliği yaparak günümüze gelmiştir 1570’ de Lefkoşa’ yı alarak adaya egemen olan Osmanlı İmparatorluğu yaklaşık 20 bin Müslümanı adaya getirerek yerleştirmiş,mevcut yapıdaki katolik kilisesini baskı altında tutarak Ortadoks kilisesini güçlendirmiştir Rum köylüsüne toprak üzerinde Mülkiyet ve miras hakkı sağlayan Osmanlı egemenliği adada yaklaşık 300 yıl sürmüştür 1878’ de İngiltere ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan bir sözleşmeyle ada Osmanlı egemenliğinde kalmakla birlikte İngiltere tarafından yönetilmeye başlandı
1914’ de Kıbrıs İngiliz topraklarına katıldı Lozan Anlaşmasında Türkiye bu durumu onaylayınca 1925’ te Kıbrıs İngiltere’ ye bağlı bir sömürge oldu Bunu beklemeyen rumlar adanın Yunanistan’ a devredileceği hayalleri ile direnişlere başladılar
1955’ te Yunanistan’ da albaylık yaban Grivas Kıbrıs Mücadelesi Ulusal Örgütü EOKA adlı bir örgüt kurarak ENONİS yoni Kıbrıs’ ın Yunanistan’ a İlhak edilmesi amacıyla silahlı direniş başlattı
Başpiskopos 3 Makarios Rum eylemlerini desteklediği amacıyla 1956’ da sürgüne gönderildi 1957’ de serbest bırakıldı,ancak adaya dönmesine izin verilmedi Eylemlerini Atina’ dan yönetti
Bu arada Dr Fazıl Küçük önderliği’ nde adanın ya Türkiye’ ye verilmesi ya da bölünmesi isteği ile ilgili Türkler arasında bir direniş başladı
1959’ da Türkiye, Yunanistan hükümetleri arasında Londra konferansı’ nda bir anayasa hazırlanması isteğini İngiltere’ de olumlu karşılandı
16 Ağustos 1960 da Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edildi İngiltere’ ye 2 askeri üs verilen bu anlaşma da Kıbrıs Cumhuriyeti’ nin bölünmesi,başka bir ülke ile birleşmesi yasaklandı Türkiye İngiltere – Yunanistan Kıbrıs Cumhuriyeti’ nin bağımsızlık,bütünlük ve güvenliğini garanti ettiler 1959 da yapılan seçimlerde Makarios Cumhurbaşkanı, Dr Fazıl Küçük ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı seçildiler
İlk genel seçimler 31 Temmuz 1960 da yapıldı Kıbrıs Cumhuriyet’ i Birleşmiş Milletlere ve İngiliz Uluslar Topluluğuna üye oldu
Bu tarihten sonra Kıbrısta ki her çözümsüzlükte Birleşmiş Milletlerin çözüm arayışları sürüp gitmektedir
1963 sonlarında yerel yönetim ve maliye ile ilgili konularda ortaya çıkan sorunlar nedeniyle Cumhurbaşkanı Makarios anayasa değişikliği istedi
Değişiklik isteği Türkler tarafından reddedildi Böylece Türklere yönelik saldırılar başladı Bu saldırılarda Türklerin denetimindeki yerler ellerinden çıktı
Lefkoşe bir ateşkes hattıyla ikiye bölündü 1964 Martın’ da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi adaya çok uluslu bir Birleşmiş Milletler barış gücü gönderilmesini kararlaştırdı
Aynı yıl adanın kuzeybatısındaki Türklere saldırılar artınca Türk uçakları ada üzerinde bir ihtar uçuşu yaptı Ancak bir müdahale olmadı
Yunan ordusunda korgeneralliğe yükselen Grivas adaya dönerek Kıbrıslı Rumların oluşturduğu Kıbrıs Ulusal Muhafız Birliği komutanlığını üslendi
Ancak Türkiye’ nin baskıları sonucu Yunanistan Grivas’ ı geri çekti Bu arada 1968 ve 1973 te yeniden seçilen Makarios Enosis yerine bağımsızlığı seçerek uluslar arası alanda etkin bir rol almaya başladı Ancak Rumlar arasında Enosis yerine bağımsızlık isteği çok kabuL görmedi
1971 yılında adaya gizlice dönen Grivas EOKA_B adlı bir örgüt kurarak Enosis Mücadelesini tekrar başlattı
1974’ te Kıbrıs Rum Ulusal Birliğine bağlı birlikler Yunanistanlı Subaylar önderliğinde Enosis’ i gerçekleştirmek amacıyla bir darbe düzenlediler Makarios kaçmayı başararak Londra’ ya gitti EOKA örgütünün eski bir üyesi olan Nikos Sampson Kıbrıs Cumhurbaşkanı ilan edildi
Sampson yönetimini devirmeyi ve Türklere yapılan saldırıları önlemeyi amaçlayan Türkiye 5 gün sonra Girne’ ye çıkarma yaptı 20 Temmuz 1974 ’ de Türkiye’ nin yaptığı askeri çıkarma sert bir direnişle karşılaştı 22 Temmuz’ da ateşkes yapıldı Sampson’ un yerine Temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klorides getirildi Türkiye, Yunanistan ve İngiltere 3 garantör devlet olarak Cenevrede görüşmeler başlattı Ancak Türk önerilerinin kabul edilmemesi üzerine Türk birlikleri 13 Ağustos 1974 ‘ de tekrar ilerlemeye başladı
16 Ağustos’ da KKTC’ nin bugünkü sınırlarına ulaşıldı Aynı yıl Aralık ayında Makarios adaya geri döndü 2002 yılının gündeminden düşmeyen Denktaş ve Klerides arasındaki başlangıcı 1968 de başlayan bu görüşmeler bir sonuç vermeden 1974 yılına kadar sürdü Türk tarafının iki bölgeli federatif devlet önerisi rumlarca reddedildi
Türk tarafındaki 1967 den beri varolan geçici yönetim 1975 şubatında Kıbrıs Türk Federe Devleti adını aldı
Birleşmiş Milletlerin gözetiminde Nisan, Haziran 1975 te Şubat 1976 da Viyana da yapılan toplumlararası görüşmeler sonuç vermedi
Ancak 1977 de Makarios ile Rauf Denktaş buluşarak iki bölgeli bir federasyon için temel ilkelerde anlaşabildiler Ancak Ağustos 1977 da Makarios öldü Kıbrıs Rum Yönetimine Spiros Kipriyanu getirildi 1978, 1983 seçimlerini kazanan Kipriyanu 1988’ e kadar bu görevi sürdürdü
Toplumlar arası görüşmeler Mayıs 1983 te kesildi 15 Kasım 1983 te KKTC kurularak Cumhurbaşkanlığına Rauf Denktaş seçildi
Kipriyanunun yerine seçilen Georgios Vasiliu ile Denktaş arasında görüşmeler başladı Türk tarafının Siyasal açıdan birbirine eşit ve Türkiye’ nin güvercesine sahip iki federal Cumhuriyetten oluşan bir ada isteğine karşı,Rum tarafı Türk askerlerinin adadan çekilerek iki toplumun nüfusları oranında siyasal ağırlığa sahip olacağı iki bölgeli federal bir devlet kurulması önerileri 2002 yılınında gündemine girinceye kadar sürmektedir
Kıbrıs Cumhuriyeti Uluslar arası alanda adanın tümünü temsil eden devlet olarak tanınır 1983 te bağımsızlık ilan eden KKTC uluslar arası alanda Türkiye’ den başka ülkelerce tanınmadığı için yalnız kalmıştır Ekonomisi, güvenliği büyük ölçüde Türkiye’ nin varlığına dayanır
Ancak Güney Kıbrıs Rum kesimine uluslar arası alanda verilen destek ve yatırımlar nedeni ile ekonomik refah yakalayan bu kesim gayri safi milli hasılasını arttırmıştır
Uluslar arası ilişkiler alanında yalnızlığa itilen KKTC de ise Türkiye’ den ekonomik destek almasına rağmen gelir artışı düşük düzeyde kalmıştır
1974 öncesi ekonomisi tarım, ticaret ve turizme dayalı olan Kıbrıs Dünya Bankası ve IMF den kanalizasyon, Liman inşaatı, elektrik üretimi için aldığı fonlarla yaşam düzeyi yüksek bir ülke iken bu durum KKTC aleyhine değişerek sürmüştür Güney Kıbrıs’ ın yüksek ekonomisi ile AB liğine alınması çabaları yıllırca bu kesime verilen desteğin bir sonucudur Kıbrıslı rumların gönderdiği paralar ve İngiliz üslerinden sağlanan gelirlerle Güney Kıbrıs Rum kesiminde kıyı bankacılığı ve finans hizmetleri gelişmiştir Bu durum adanın bölünmüş iki bölgesindeki refah ve ekonomik dengeleri Kuzey Kıbrıs T Cumhuriyeti aleyhine bozmuştur
2002 Ocak ayından beri Denktaş ve Klerides arasındaki görüşmeler 1968 den beri yapılan görüşmeler gibi bir sonucu bağlanamamıştır Birleşmiş Milletler temsilcisi Kofi Annalnın adaya gelmesi ile yeni bir bakış açısı da gelmiştir Türkiye’ nin AB’ ye girme sürecinde KKTC nin bir koz olarak sunulması Türkiye için düşünülen siyasi oyunların bir parçasıdır Önümüzdeki günlerde Türkiye’ nin KKTC için vereceği kararlarla gündem şekillenecektir
|
|
|