10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Edwin Ray Guthrie
DWİN RAY GUTHRİE (1886-1959)
Guthrie doktora derecesini 1912 yılında Pennsylvania Üniversitesin*de aldı ve akademik yaşantısına 1914 yılında Washington Üniversitesin*de başladı Burada 1954 yılında emekli oluncaya dek kaldı Üniversitede öğrenciyken davranışçı yaklaşımın ateşli bir savunucusu oluştu ve bun*dan hiç vazgeçmedi Bilimin sadece nesnel olarak gözlemlenebilir olaylar ve koşullarla ilgilenmesi gerektiğine inanıyordu Aşırı bir empirist olan Guthrie davranışsal olayları görülemeyen olarak nitelendirdiği beyin ve sinir sistemi ile ilişkilendirme çabalarına şiddetle karşı çıkmıştı Temelde kesinlikle davranışçı olmasına rağmen, Guthrie'yi Watson'cu bir davra*nışçı olarak nitelendirmek mümkün değildir
Tek Deneme Öğrenmesi
Guthrie'nin psikoloji üzerindeki en önemli katkısı son derece basit bir öğrenme teorisi formüle etmiş olmasıdır Bu teorisi Öğrenme Psikolojisi4 (1935) isimli kitabında yayınlanmıştı Koşullanmanın en ısrarlı savunucu*su ve çağrışımla ilgilenenlerin en radikali olarak Guthrie birkaç on yıl bo*yunca bitişiklik (contiguity) ilkesine bağlı öğrenme teorisinin güçlü bir yan*daşı olarak kaldı Öğrenilmiş tepkilerin desteklenmesini açıklamada Thorndike'in etki yasasını, sıklığı ve Pavlovcu ödüllendirmeyi reddetti Bu*nun yerine "eşzamanlı koşullanma" adını verdiği ve psikolojinin en genel kanunu olarak düşündüğü kanuna inanmıştı
Guthrie'e göre tüm öğrenmeler etki ve tepki bitişikliğine bağlıdır Bir uyancı bir kez bir tepkinin ortaya çıkmasına sebep olursa S-R (etki-tepki) birleşimi hemen kurulur Bu aslında Guthrie'nin en ünlü ilkesi olan tek deneme öğrenmesi (one-trial learning) durumudur Tekrar ve ödüllendirme Guthrie'nin sisteminin temelini oluşturmaz Bu sistemde içsel güdü aşama*larından veya S-R çiftinin tekrarından veya hiçbir tür ödüllendirmeden söz edilmez Uyarıcı ile sonuçta ortaya çıkan eylemin bir kez çiftleştirilmesi çağrışımın kurulmasını sağlar ve böylece davranış öğrenilir
Kanunun, Guthrie'nin eylemlerden (acts) özenle ayırt ettiği hareketler*le (movement) ilgili olduğuna dikkat edelim Guthrie bir hareketi bir motor veya salgısal tepki veya faaliyet modeli olarak tanımlamıştır Öte yandan bir eylem, sonuçlar ortaya koyan bir hareket veya hareketler dizisidir Ey*lem bir hareket olduğu halde, bir hareket eylem değildir Eylemler hareket*lerden daha geniş ölçeklidir Örneğin, çekiç ile bir çivi çakmak bir çok ay*rı hareketten oluşan bir eylemdir Guthrie öğrenmenin ölçümünde genel*likle tüm eylem performansı öğrenme kriteri olarak alınırken gerçekte tep*ki olarak koşullanan şeylerin hareketler olduğunu düşünmüştü
Guthrie hareketler üzerinde odaklanmasını kendi teorisinin ayrıcı özel*liği olarak ele almıştı Örneğin Thorndike'in birkaç bireysel kas hareketinin bir fonksiyonu olan bir becerinin kazanılmasıyla oluşan tüm bir eylemle (bir kedinin bilmece kutusundan kaçışı gibi) ilgilendiğini iddia etmişti Bu bireysel hareketler tek tek denemelerde kazanılır veya geliştirilir fakat eyle*min bütününün öğrenilmesi tekrar edilen alıştırmaları gerektirir Hareket*ler veya öğrenilen eylemin bireysel parçaları Guthrie sisteminin ham veri*leridir Çünkü bunlar daha küçüktür ve bir öğrenme durumunda gözlemlenebilmesi daha güçtür Bu yüzden de sıklıkla gözden kaçarlar
Organizmanın tepkilerinin bir çok ayrı parçadan oluşması gibi, orga*nizmanın maruz kaldığı uyarıcı da ayrı parçalardan oluşur Uyarıcı ve tep*kinin ayrı parçalardan oluşması sebebiyle incelenen davranışta tutarlılığın sağlanması için çok sayıda toplam uyarıcı ve tepki durumunun eşlenmesi*ne ihtiyaç vardır Bu nedenle hareketler kümesinin (eylemin) gelişimini sağlamak için alıştırma yapmak gereklidir fakat her bir hareket bileşeni uyarıcıyla ayrı bir eşleşmenin ardından öğrenilir
Yorum
Guthrie yazmayı ve anektodal gözlemi deneye tercih ediyor gibi görünü*yordu Gelişim psikolojisi için teorisinin önemine inanıyor ve olguların de*ğil, teorilerin uzun süre etkili olduğu yorumunu yapıyordu Birkaç kitabı de*neysel kanıtlarla karşılaştırıldığında bir anektodal özelliğin kanıtlarını içerir Burada kendi teorisi ve çoğunlukla da bulmaca kutusundaki kedinin tipik davranışlarını içeren araştırması için bazı ampirik dayanaklar vardır Yeni davranışçı psikologların diğer teorik durumlarıyla karşılaştırıldığında daha az ampirik destek içermektedir Guthrie'nin sisteminin büyük kısmı yıllar boyu sadeliğe ve tutarlılığa dayanmıştı Daha karmaşık öğrenme teorileriyle karşı*laştırıldığında, özellikle Hull'un teorisiyle, bunu anlamak kolaydır
Guthrie'nin sisteminin yapısındaki sadelik bazı psikologların övgüle*rini alırken bazılarının eleştirilerine hedef olmuştur Guthrie'nin, siste*mindeki bu sadeliği öğrenme konusundaki temel problemlerle ilgilen*mekte açık bir şekilde yetersiz kalarak devam ettirdiği iddia edildi Bu tür eleştiriler ilave kavram ve varsayımların öğrenmenin temel problemlerini kuşatmak için gerekli olduğunu belirtmişlerdir
Bununla beraber Guthrie öncü bir öğrenme teorisyeni olarak teorik du*ruşunu ve ününü devam ettirebildi 1958 yılında APA'nın kendisini ödüllendirmesiyle psikolojiye yaptığı katkılar resmen tanınmış oldu Öğrenme*nin istatistiksel modelleri Guthrie'nin tasarımları sonucu gelişti
|
|
|