Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
clark, hull, leonard

Clark Leonard Hull

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Clark Leonard Hull



CLARK LEONARD HULL (1884-1952)

Önde gelen davranışçılardan olan Hull çağdaş psikolojide oldukça saygın bir yer edinmiştir Muhtemelen daha hiçbir psikolog bilimsel metodun doğasında var olan problemlere böyle sürekli ve yoğun bir şekilde kendisini adamamıştır Kendisi olağanüstü bir matematik, mantık ve bunları (daha önce hiç kimsenin denemediği bir şekilde) psikolojiye uygulama yeteneğine sahipti
Hull'un davranışçılık şekli Watson'un davranışçılığından çok daha gelişmiş ve karmaşıktı Hull yüksek lisans öğrencilerine şunu söylemek isterdi: "Watson çok tecrübesiz Davranışçılığı da çok basit ve kaba" (Gengerelli, 1976, s686)

Hull'un Hayatı

Çocukluğunun ve ilk gençlik yıllarının çoğunluğu zayıf olan bünyesi sebebiyle hastalıklarla geçti Sıkça hastalanan Hull'un görme gücündeki za*yıflık kendisini ömür boyu etkiledi 24 yaşında bir ayağını kullanamamasıyla sonuçlanan bir çocuk felci geçirdi Ve bu sebeple kendi tasarımı olan ağır bir demir destek kullanmak zorunda kaldı Ailesinin az bir geliri vardı ve Hull hayatlarını idame ettirmeye yardımcı olmak için çalışmak amacıyla birkaç kez eğitimini yarıda kesmek zorunda kaldı Oysa Hull'un en değerli niteliği önemli ve büyük bir insan olmaya duyduğu itici güç ve tutkuydu Hull bu duygusunu tüm zorluklara karşın azimle devam ettirdi
1918 yılında Winconsin Üniversitesinden doktora derecesini aldı Bu*rada maden mühendisliğinden psikolojiye geçiş yapmadan önce çalışmalar yaptı Winconsin’de fakülte üyesi olarak 10 yıl kaldı
Hull'un ilk araştırmaları kendisinin ömür boyunca sürecek olan nesnel metodlar ve işlevsel kanunlar üzerinde önemle durmasının habercisi oldu Kavram oluşturma ve davranış etkinliğinde tütünün etkileri üzerine araştırma*lar yaptı Test ve ölçümler hakkında literatür taraması yaptı ve 1928 yılında bu alanla ilgili önemli bir metin yayımladı Pratik istatistiksel analiz metodlarının geliştirilmesi üzerinde çalıştı ve korelasyonu hesap eden bir makine icat etti
Hull 10 yılını hipnoz ve aşılanma yatkınlığı konularına verdi, 32 makale ve araştırma sonuçlarını özetlediği Hipnoz ve Aşılanma Yatkınlığı5 (1933) isimli bir kitap yazdı 1929 yılında Yale Üniversitesi'nde araştırma profesörü oldu Burada en son araştırma konusunu geliştirdi: Pavlov'un koşullanma ya*salarına bağlı bir davranış teorisi Hull Pavlov'u ilk olarak 1927'de okumuş ve şartlı refleksler problemine ve öğrenmeye büyük ilgi duymuştu
1930'lu yıllarda Hull şartlanma üzerine bir makale yazdı Bu makalesin*de yüksek düzeyli davranışların temel koşullanma ilkeleri açısından açıkla*nabileceğini ortaya atmıştı 1940 yılında beş meslektaşı ile birlikte Yineleme öğreniminin Matematiksel-Çıkarsamalı Teorisi: Bilimsel Metodolojide Bir Araştırma'yı6 yayımladı Bu kitap bilimsel psikolojinin gelişiminde dikkate değer bir başarı olarak düşünülmesine rağmen, anlaşılması zordu ve bu yüzden çok az insan tarafından okunabildi
Hull'un sonraki büyük yayını olan Davranış ilkeleri7 (1943) okuması daha kolay bir kitaptı Bu kitabında Hull tüm detayları ve tipik kesinliği ile tüm davranışları kapsayan teorik bir çerçevenin ana hatlarını çizmişti Bu kitabın yayımlanmasıyla Hull'un sistemi ABD'de öğrenme alanında önemli bir yer edinmiş oldu Pek çok araştırmayı teşvik etti ve sonunda Hull alanında adından en fazla söz ettiren psikolog oldu Pek çok dergi makalesinde sistemini yeniden gözden geçirdi ve son şeklini Bir Davranış Sistemi8'nde (1952) verdi Birkaç yıl boyunca hastaydı ve bu kitabının prova baskılarını okuyamadan öldü

Hull'un Sistemi: Algı Dayanağı

Hull insan davranışının organizma ve çevre arasında süregelen bir etki*leşim olduğuna inanmıştı Çevre tarafından sağlanan nesnel uyarıcı organiz*ma tarafından sunulan nesnel davranışsal tepkiler tabii ki gözlemlenebilen olgulardır Bununla birlikte bu etkileşim gözlemlenebilir uyarıcı-tepki te*rimleriyle tamamen tanımlanamayan daha geniş bir çerçevede gerçekleşir
Bu daha geniş çerçeve veya algı dayanağı, organizmanın kendine has çevresine biyolojik uyumudur Organizmanın hayatta kalması bu biyolojik uyum yoluyla sağlanır Bu biyolojik uyum tehlikeye girdiğinde organizma ihtiyaç durumu içerisinde olur Bu nedenle Hull'a göre ihtiyaçlar, hayatta kalmak için biyolojik gereksinimlerin karşılanmadığı bir durumu kapsar Bir ihtiyaç durumunda organizma bu ihtiyacı giderecek şekilde davranır Organizmanın davranışları, organizmanın hayatta kalması için gereken en iyi biyolojik koşulların yerine getirilmesine hizmet eder
Hull'un hayatta kalma mücadelesine olan ilgisi evrim teorisine olan il*gisinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştı Bu ilgi ayrıca işlevselciliğin çevre*ye uyum üzerinde önemle durması ile de tutarlıydı

Mekanik Ruh

Hull nesnel davranışçı psikolojiye kendisini adamıştı Sisteminde bilin*ce, amaca veya herhangi bir zihinsel-ruhsal kavrama yer yoktu Bu sistem Hull'un tüm kavramları fiziksel terimlere indirgemeye çalıştığı, uzlaşma ka*bul etmeyen radikal bir davranışçılık idi Hull'un metodolojik davranışçılı*ğı belki de Watson'un davranışçılığından daha katı olmasına rağmen, siste*minde ara değişkenler kavramına yer vermişti Yine de, bu değişkenler ti*tizlikle ve somut bazı yönlerden, tam olarak ölçülebilecek ve sayılarla ifade edilebilecek nesnel uyarıcı ve tepki koşullarına bağlanmıştı Hull'un sistemi ve insan doğasına ilişkin izlenimleri mekanik terimler*le ifade edilmişti İnsan davranışlarını fizik terminolojisine indirgenmeye açık, otomatik ve periyodik nitelikli olarak düşünmüş, gözlemlenmekte olan davranış hakkında öznel yorumlar yapmaya imkan veren "antropo-morfik nesnelciliğin" davetsiz girişine karşı uyarmıştı Gözlem ve davranı*şın yorumu kesinlikle nesnel olmalıydı Hull'un önerisine göre bunu sağla*manın bir yolu meseleyi hayvanların davranışları açısından düşünmekti Bunu yapmak tehlikeli olsa da
Teorisyen eğer ortada bir fare, bir kedi veya bir şempanze olsaydım ne ya*pardım diye düşünmeye başladığında, çoğunlukla her şey bozulur Bu oldu*ğunda da kendi kendini gözlem yıllarından kaynaklanan, kendi davranışına ilişkin tüm bilgisi derhal nesnel olarak ifade edilen genel ilke ve kuralların yerine iş görmeye başlar- ki bu kural ve ilkeler bilimin gerçek anlamıdır (Hull, 1943, s27)
Öznelliğe karşı çok daha sert bir korunma gerekliydi ve Hull bu korun*mayı "tamamen kendi kendini devam ettiren robot benzeri bir organizma" olarak ele alan tutumda bulmuştu (Hull, 1943, s27)
Bu nedenle davranışçılar kendi çalışma konularını robot benzeri olarak değerlendirmelidir 17 yüzyıl Avrupa bahçelerinde ve saatlerdeki mekanik figürler ile temsil edilen mekanik ruh Hull'un çalışmaları tarafından tam olarak izlendi ve güçlendirildi Hull'a göre bu robot yaklaşımının bir avan*tajı, davranışı katı mekanik sebeplerden ziyade ona sebepler atfederek açık*lamayı engellemiş olmasıydı Hull'a göre fizik ile psikoloji arasında çok kü*çük bir fark vardı Bu farklılık da tür açısından değil, derece açısındandı

Nesnel Metodoloji ve Nicelendirme

Hull'un ilgili mekanik, indirgemeci ve nesnel davranışçı görüşleri, kendisinin araştırma ve çalışmalarında hangi metotları kullandığını açık*ça ortaya koymaktadır Metodunun mümkün olduğunca nesnel olduğu açıkça ortadadır
Bundan başka Hull'un psikolojiye olan yaklaşımı ölçme ile ayırt edi*lir Davranış yasaları matematiğin kusursuz diliyle ifade edilmeli veya açıklanmalıdır Ölçme ve niceleştirme Hull'un davranışçılıkta ortaya koyduğu ikinci köşe taşı haline gelmiştir
Hull'a göre psikologlar matematiğin tam ve dikkatli anlayışını geliş*tirmek, matematik diliyle düşünmek zorundadır Davranışın tikeleri kita*bında Hull matematiksel olarak tanımlanmış psikolojinin nasıl yürütüle*ceğini açıklamıştır
Yani, Hull'un sisteminin herhangi bir taraftarı disipline, sorumluluğa ve sabra çokça ihtiyaç duyacaktır
İlerleme, yorucu yazılara, tek tek, yüzlerce eşitliğe; deneysel sınırlamalar içe*risinde eşitliklerde yer alan tek tek yüzlerce deney değişmezine; eşitliklerde açıklanan miktarların ölçümünde kullanılacak pratikte elverişli ünitelerin planlanmasına; dikkatli bir tümdengelimde temel tanımlardan ve sonuçlardan tek tek yüzlerce teoreme ve eşitliklere; yüzlerce önemli niceliksel deneylerin kılı kırk yaran performanslarına bağlı olacaktır (Hull, 1943, s400-401)
Hull bilim için faydalı olabilecek dört özel metod tanımladı Bunla*rın üçü daha önceden de kullanılan metodlardı: (1) basit gözlem, (2) sis*tematik kontrollü gözlem ve (3) hipotezin deneysel olarak test edilmesi Buna ek olarak Hull a priori olduğu belirlenmiş bir dizi formülasyondan titiz bir tümdengelim yaparak ortaya konan hipotetik-tümden-gelim me*todunu (hypothetico-deductive method) ortaya attı Bu metod deneysel olarak test edilebilecek sonuçların çıkarıldığı aksiyomlar (postulatlar) oluşturmayı kapsar Bu sonuçlar daha sonra deneysel testlere tâbi tutu*lur Hull, eğer psikoloji tıpkı diğer doğa bilimleri gibi nesnel bir bilim olacaksa, bunu sağlamanın tek yolunun hipotetik-dedüktif yaklaşım ol*duğunu ileri sürmüştü

Dürtüler
Hull bedensel ihtiyaçların, organizmanın en uygun biyolojik koşullar*dan sapması sonucu oluştuğunu düşünmüştü Yine de, biyolojik ihtiyaç kavramını sistemine doğrudan sokmaktansa ara bir değişken olarak dürtü*nün gerçek olduğunu varsaydı Psikolojide daha önceden kullanılan dürtü*nün bir doku ihtiyacı durumundan kaynaklandığı ve davranışı uyandıran veya harekete geçiren bir durum olduğu varsayılır Dürtünün gücü mahru*miyetin uzunluğu veya sonuçta ortaya konan davranış için harcanan ener*ji miktarı, şiddeti veya yoğunluğu yoluyla ampirik olarak belirlenebilir Hull mahrumiyet süresinin oldukça hatalı bir gösterge olduğunu düşün*müş ve davranışın şiddeti üzerine daha fazla vurgu yapmıştı
Hull'un güdüleri kendilerine özgü olarak ele almadığına dikkat etmek önemlidir Bir başka deyişle her tür yoksunluk -yemek, su veya cinsellik-güdüye aynı şekilde (belki farklı derecelerde) sebep olur Bu "kendine öz*gü olmama" durumu güdünün davranışı yönetmediği, sadece enerji ver*mek üzere iş gördüğü anlamına gelmektedir Davranışın yönetilmesi çevre*sel uyarıcı tarafından gerçekleştirilir Ayrıca, Hull'a göre güdünün azaltıl*ması ödül için tek temeldir
Hull'un sistemi iki temel güdünün var olduğunu kabul eder: birincil ve ikincil güdüler Birincil (primary) güdüler biyolojik ihtiyaç durumlarıyla birleşirler ve organizmanın hayatta kalmasıyla doğrudan ve çok yakından ilgilidirler Bir doku ihtiyacı durumundan kaynaklanan bu güdüler arasın*da yiyeceğe, suya, havaya, ısı ayarlamasına, dışkılamaya, idrara çıkmaya, uyumaya, cinsel ilişkiye ihtiyaç duyma ve acıdan kurtulma vardır Bunlar organizmanın temel içsel süreçleridir ve hayatta kalmaya devam etmesi açı*sından çok önemlidir
Hull insanların ve hayvanların birincil güdülerden daha başka güçler tarafından motive edildiğinin farkına varmıştı Bundan dolayı çevredeki du*rum ve uyarıcılarla ilgili olan, birincil güdülerin azaltılmasıyla birleşip, so*nuçta kendileri güdü olarak ortaya çıkan ikincil (secondary) güdüler veya öğrenilmiş güdülerin var olduğunu kabul etmişti Bunun anlamı şudur: da*ha önceden nötr uyarıcı olan bir uyarıcı, asıl ihtiyaç durumu veya birincil güdü tarafından uyandırılan tepkilere benzer tepkiler ortaya çıkarabildiği için, güdü özellikleri göstermeye başlayabilir
Basit bir örnek olarak sobaya dokunarak elini yakan kimsenin durumu*nu verebiliriz Acı veren yanık (dokunun zarar görmesi) birincil bir güdü*yü (acıdan kaçma) ortaya çıkarır Bu birincil güdüyle birleşen başka bir uyarıcı (sobanın görüntüsü) bu görsel uyarıcı algılandığında elin geri çekil*mesine sebep olabilir Bu nedenle sobanın görüntüsü öğrenilmiş korku gü*düsü için bir uyancı olabilir Bu ikincil güdüler veya motive edici güçler, birincil güdülerin temelinde gelişir Öğrenilmiş güdüler üzerindeki bu vur*gudan ötürü öğrenme Hull'un sisteminde anahtar role sahiptir

Öğrenme

Hull'un sistemi öncelikle motivasyon ile ilgilidir Bu durum Hull'un öğ*renme görüşlerini ilk duyanlar için şaşırtıcı olabilir Hull elbette öğrenme
problemlerine büyük bir dikkatle yönelmiştir Fakat sadece "organizmanın ihtiyaçlarını karşılamak üzere çabalarının tür ve alanını genişletmesine izin veren bir vasıta" olarak (Cofer&Appley, 1964, s469) Daha çok kendi öğ*renme teorisi açısından çalışmış olsa da, sisteminin gelişimi süresince Hull öğrenme ile gitgide daha az ilgilenir olmuş ve davranışı etkileyebilecek di*ğer faktörlerle daha çok ilgilenmiştir
Hull'un teorisinin ana bölümü Thorndike'ın etki yasasını Pavlov'un koşul*lanması ile bütünleştirmek, en azından uzlaştırmaktı Hull öğrenmenin sıklık ve yenilik ilkeleri ile yeterince açıklanamayacağına inanıyordu Hull'un öğrenme teorisi temelde Thorndike'ın etki ilkesi olan pekiştirme ilkesine dayanıyordu
Hull'un birincil pekiştirme yasasının (law of primary reinforcement) ifade ettiği şey şudur: Bir uyancı-tepki ilişkisini bir ihtiyacın azaltılması ta*kip ettiğinde, sonraki durumlarda aynı uyarıcının aynı tepkiyi uyandırma*sı ihtimali artar Ödül veya pekiştiricinin Thorndike'ın doyum kavramı açı*sından değil, birincil güdülerin azaltılması açısından tanımlandığına dikkat edilmelidir Bu nedenle birincil güdünün indirimiyle ilgili olan birincil pe*kiştirme Hull'un öğrenme sisteminde anahtardır
Hull'un sistemi ikincil güdüleri de kapsadığı için ikincil pekiştirmeler*le de ilgilidir Eğer bir uyarıcının yoğunluğu, ikincil veya öğrenilmiş bir gü*dü sonucunda azaltılmışsa, bu güdü ikincil pekiştirme olarak etki yapar
Bir pekiştirme durumuyla sürekli birleşen herhangi bir uyarıcı bu yolla ko*şullu ketlemeyi' uyandırma gücünü kazanır Yani uyarıcı yoğunluğundaki azalmanın bizzat kendisi pekiştirmeyi ortaya koymaktadır Pekiştirmenin bu dolaylı gücü öğrenme yoluyla kazanıldığından buna ikinci! pekiştirme adı verilmiştir (Hull, 1951, s27-28)
Hull uyancı-tepki bağlantısının yapılan birçok pekiştirme ile güçlen*diğine inanmıştı S-R bağlantısının gücüne, koşullanmanın devamlılığı*na işaret ve pekiştirmenin bir fonksiyonu olarak alışkanlık gücü (habit strenght) adım vermişti
Öğrenme, bir güdünün azaltılmasını sağlamak için gerekli olan pekiştirme*nin yokluğunda gerçekleşemez Pekiştirme üzerine yaptığı bu vurgudan dolayı Hull'un sistemi, Guthrie'nin bitişiklik teorisinin ve Tolman'ın bilişsel teorisinin tam tersine, ihtiyaç-azaltılması teorisi (need-reduction theory) olarak bilinir
' Koşullu ketleme (Conditioned inhibition), koşulsuz (doğal) uyarıcı olmadan koşullu uyaranı ilişkisiz bir uyaranla eşleştirerek koşullu tepkiyi uyarma yeterliliğini zayıflat*maktadır (çn)
Hull'un sistemi sözel ve matematiksel formlarda açıklanmış özel ve de*taylı aksiyomlar ve çıkarımlar açısından sunulur Sistemin son sunumunda (Hull, 1952) 18 aksiyom ve 12 çıkarım vardı Her ne kadar koşullanma il*kelerine bağlı olsa da Hull, sisteminin temel duruşunun problem çözme, sosyal davranış ve koşullanma dışındaki öğrenmeler gibi karmaşık süreçle*ri kapsayacak şekilde genişleyebileceğine inanmıştı Tutku derecesindeki bu isteğinin hiç değilse bir bölümünün gerçekleştiğini görmek için yaşadı

Yorum

Hull'un sisteminin bu kısa özeti onun çalışma alanını tamamen çevreleyemez Bizim amacımız sonraki sistemlerin bu ilk düşünme yollarından nasıl türediğini göstermektir Psikolojide süregelen bir gelişme vardır ve biz eski sistemlerin kökenine ilişkin betimlemelerimizle, geçmişin bugünle olan göreli ilgisinin bir değerlendirmesini yapmaya çalışmaktayız
Böylesine ün kazanan Hull'un sistemi aynı zamanda pek çok eleştiri*de aldı Birkaç genel nokta kaydedilmiştir Yeni davranışçılığın önde ge**** savunucularından birisi olarak Hull da, Watson'u ve davranışçı gele*neği takip eden başkalarını hedef alan eleştirilere maruz kaldı Teorik ve metodik zeminde davranışçı psikoloji yaklaşımına karşı olanlar elbette Hull'u da düşman saflarında gördüler
Hull'un sistemi genellenebilme özelliğinin eksikliğinden ötürü hatalı bulundu Hull'un değişkenleri nicel terimlerle tam ve hatasız bir şekilde ta*nımlama çabalarında bazen dar ve minyatür bir sisteme dayalı olarak çalış*tığı iddia edildi Bir başka deyişle Hull'un sistemi, bir tek deneysel durum*dan elde edilen sonuçlara dayanarak aksiyomlar formüle edilmesi sebebiy*le aşın derecede parçacıydı Hull'a muhalif olanlar böylesi özel deneysel gösterilere dayanan davranışların tartışılır olduğunu söylediler"gözkapağı koşullanması için en uygun aralık (Postulat 2)" veya "bir fareyi koşullaya-bilecek miktarda gramla ölçülebilecek yiyecek (Postulate 7)" (Hilgard'dan alıntı, 1956, s181) Ölçme takdire değer olmasına rağmen, Hull'un aşın yaklaşımı araştırma sonuçlarının uygulanabilirliğini azalttı
Psikolojiye bir doğa bilimi olarak yaklaşıldığında tam ve doğru bir nicelleştirme, gerekli ve övgüye değer olmasına rağmen, Hull'un aşın nesnel yaklaşımı bulguların uygulanabilirlik alanını zayıflatmaya yönelmişti
Bu nedenle teorinin matematiksel veya resmi yapısı övgüye olduğu ka*dar eleştiriye de açıktı Hull matematiğe ve matematiğin önermelerini titiz*likle ve ayrıntılı bir şekilde (muhtemelen) nicelleştirmeye olan büyük ilgi*sinin kurbanı olmuş olabilir Bir teoride sıradan terimlerle açıklanan boş*luklar ve tutarsızlıklar, uygun açıklayıcı örneklerle kolaylıkla doldurulabi*lir Eleştirmenler Hull'un sisteminde böyle boşluklar buldular ve Hull'un formülasyonlarından en azından bir bölümünün orijinal düşünce kadar sı*kı inşa edilmediğini iddia ettiler
Bu problemli noktalara rağmen Hull'un çağdaş psikoloji üzerindeki etkileri küçümsenemez Hull'un çalışmaları çok sayıda araştırma yapıl*masına sebep olmuştur Sadece bu bile psikolojiye çok önemli bir katkı*dır Hull, psikoloji verilerine uygun bir şekilde sunulmuş ve kabul gör*müş nesnel bir terminolojiyi psikolojiye kazandırmıştı Ayrıca Hull'un ta*kipçisi olan pek çok çağdaş psikologdan bazılarının ismini anmak bile bir adamın büyüklüğüne bir övgüdür: John Dollard, Cari Hovland, Neal Mil*ler, Robert Sears, Hobart Mowrer ve Kenneth Spence Çok az psikolog di*ğer pek çok psikologun profesyonel motivasyonları üzerinde böylesi güç*lü ve kapsamlı etkiye sahiptir Dahası, Hull nesnel davranışçı yaklaşımı daha önce hiç yapılmamış bir şekilde savundu, yaydı ve açıkladı Psiko*loglar Hull'un teorisinin bir bölümünü veya tamamını sorgulasalar dahi, bu teoriyi geliştirmek için kullanılan titiz metodlara bir saygı ve hayran*lık vardır "Herhangi bir alanda gerçek bir teori dahisi sık sık gelmez Psi*koloji bu ender dahilerden birine sahiptir ve Hull kesinlikle en önde ge*lenler arasındadır" (Lowry, 1982, s211)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.