Prof. Dr. Sinsi
|
Kapitalizmde Emekçi Kadınlar
"  toplumsal düzen, işçi için aile yaşamını hemen neredeyse olanaksız hale getirir  Koca gün boyu çalışır, belki karısı ve büyük çocuğu da çalışır, her biri ayrı bir yerde, ancak akşam ve sabah birbirlerini görürler; hepsi sürekli olarak içki içme kışkırtısıyla yüzyüzedirler; bu koşullarda nasıl bir aile yaşamı olabilir? Yine de emekçi bir aileden sakınamaz, bir aile içinde yaşamak zorundadır ve sonuç, hem çocukları hem ana-babayı moral huzursuzluğa iten süreğen aile geçimsizlikleri ve ağız dalaşıdır Bütün ev görevlerinin, özellikle çocukların ihmal edilmesi İngiliz emekçileri arasına çok yaygındır ve toplumun varolan kurumlarınca çok güçlü biçimde teşvik edilmektedir Bu yaban ortamında, bu ahlak bozucu etkiler altında büyüyen çocukların, efendi ve ahlaklı olmaları beklenmektedir!
Kadının çalışması kesinlikle ve zorunlu olarak aileyi çözüyor; aile temeline dayanan bugünkü toplumumuzda bu çözülme, en moral çökertici etkilerini ana-baba üzerinde olduğu kadar çocuklar üzerinde de gösteriyor Çocuğuyla ilgilenecek, gerçekte pek az gördüğü çocuğuna hiç değilse ilk yıl alelade de olsa sevgi gösterecek vakit bulamayan anne, gerçek anne olamaz; çocuğuna karşı kaçınılmaz biçimde bir ilgilenmezlik içine girer, ona bir yabancı gibi sevgisizce davranır Bu tür koşullar altında büyüyen çocuklar, aile yaşamının sonraki dönemlerinde bütün bütün çökerler; kendilerini hiçbir zaman evlerinde, aile ortamında hissetmezler; çünkü, ayrı kalmaya alışmışlardır, bu nedenle de işçi sınıfında ailenin genel çöküşüne onlar da böylece katkıda bulunrlar Buna benzer biçimde, ailenin çöküşünü ortaya çıkaran bir başka neden çocukların çalışmasıdır Ailelerine malolduklarından daha fazla haftalık kazanacak duruma geldikleri zaman, ana-babaya, evde kalmanın karşılığı bir miktar para ödemeye başlarlar, geri kalanını kendilerine saklarlar Bu genelde ondört, onbeş yaşından itibaren başlar Sözün kısası çocuklar kendilerini ailenin egemenliğinden kurtarırlar ve baba ocağına bir tür pansiyon gibi bakar olurlar; tabi işlerine geldiği zaman baba ocağı olur, işlerine gelmediği zaman pansiyon
Birçcok durumda, kadının çalışması aileyi tümden dağıtmaz, ama tepetaklak eder Ailenin geçimini kadın sağlar; baba evde oturur, çocuklara bakar, evi temizler, yemek pişirir  Öteki toplumsal koşulların aynı kaldığı bir durumda, aile-içi ilişkilerdeki bu ters-yüz oluşun emekçi erkeklerde yarattığı öfkeyi tahmin etmek kolaydır 
Fabrika sisteminin kaçınılmaz olarak getirdiği, kadının kocası üzerindeki egemenliği insani değilse, kocanın karısı üzerinde geçmişteki üstünlüğü de insani değildi Eğer şimdi kadın üstünlüğünü ortak malların tümünü değilse, daha büyük bir kısmını sağladığı gerçeği üzerine oturtabilirse, bundan çıkarılabilecek zorunlu sonuç, aile üyelerinden biri, saldırgan bir biçimde daha büyük katkıda bulunmakla böbürlendiğine göre, bu mülkiyet toplumunun doğru ve ussal bir toplum olmadığı sonucudur Bugünkü toplumumuzun ailesi böyle çözülüyorsa, bu çözülüş, ailenin temelindeki bağın, aile sevgisi değil, öyleymiş gibi görünen bir mülkiyet toplumunun eteği altında sırıtan özel çıkar olduğunu gösterir Pansiyon ücreti ödemeyen çocukların, işsiz kalan ana-babalarını desteklemeleri durumunda o çocuklar açısından aynı ilişki ortaya çıkmış olur
Fabrika Soruşturma Komisyonu Raporunda Dr Hawkins, bu ilişkinin yeterince yaygın olduğunu ve Manchester'da felaket halinde olduğunu belirtmektedir Bu durumda, evin efendisi çocuklardır, tıpkı, bir önceki durumda kadının oluşu gibi Ve lord Ashley, konuşmasında bir örnek vermektedir Bir baba, birahaneye giden iki kızını azarlayınca, kızlar kendilerine emir verilmesinden usandıklarını söylemişler, "Allah belanı versin, sana biz bakıyoruz" demişlerdir İşlerinden kazandıkları parayı kendilerine saklamak için aile evini terketmişler, ana-babalarını kendi kaderlerine bırakmışlardır
Fabrikalarda büyüyen evlenmemiş kadınlar, evlenenlerden daha iyi durumda değildirler Apaçıktır ki, dokuz yaşından itibaren fabrikada çalışmaya başlayan bir kız, ev işlerinden anlayabilecek bir durumda olamaz; bunun doğal sonucu, kadın işçiler, evi çekip çevirmede deneyimsizdirler "
F Engels,
İngiltere'de
Emekçi Sınıfların Durumu,
Sol Yayınları, Ekim 1997, s 207-210
|