Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
haşim, haşimi

Haşim Haşimi

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Haşim Haşimi



Haşim Haşimi ( 1956) Diyarbakır Eski Milletvekili

Toplum Sorunlarını Araştırma Vakfı Başkanı

Seyyit Haşim Haşimi

1956 yılında Cizre’de doğdu Mehmet Kadri Bey ile Nuriye Hanım’ın evladı Lise mezunu 1989-94 döneminde RP'den Cizre'de belediye başkanlığı yaptı 1995'te RP'den ve 1999'da FP'den iki kez üst üste Diyarbakır milletvekili seçildi Daha sonra ANAP'a katıldı Çiftçi, Petrol Tesisleri İşletmecisi Toplum Sorunlarını Araştırma Vakfı'nı kurdu Almanca biliyor Evli ve 6 çocuk babası

HAKKINDA YAZILANLAR

HAŞİMİ BÖLGEDE ÖNEMLİ ROL OYNUYOR

AKP’nin Kürt politikasının şekillenmesinde önemli bir role sahip olan Seyyit Haşim Haşimi, AKP'den Diyarbakır aday adaylığı için başvuru yaptı Demokratik Açılım sürecinde Başbakan Erdoğan ile sık sık görüştü Irak ile Türkiye arasında zaman zaman politikaların belirlenmesinde önemli rol oynadı Diyarbakır'dan aday gösterildi

Haşimi, Diyarbakır'da, bölgesinde seyyit soyundan geldiğine dair söylemler ve geniş aile yapısıyla biliniyor 1989-94 döneminde RP'den Cizre'de belediye başkanlığı yapan Haşimi, Tansu Çiller'in, korucu olmasını isteyip kabul etmeyince gözaltına alınmasıyla tanınıyor 1995'te RP'den ve 1999'da FP'den iki kez üst üste milletvekili seçilen ve daha sonra ANAP'a katılan Haşimi, BDP ve PKK dışında bir Kürt olgusu olduğuna ve bu konuda ciddi çalışmalar yapılması halinde çok aşama kaydedileceğine ancak, çözüm yerine sorun yaratmanın yanlışlığı üzerinde durmasıyla dikkatleri üstüne çekti

Haşimi, Toplum Sorunlarını Araştırma Vakfı'nı kurarak bu konuda çalışmalara ve raporlara imza attı Bu sıfatla ABD'nin Ankara büyükelçiliğinde düzenlenen ve kapatılan DTP'li milletvekilleri hariç "Kürt kökenli siyasetçi ve vekillerin katıldığı" kahvaltılı toplantıda Kürt sorunu ve bölge hakkında görüşlerini bildirdi Haşimi, hükümetin bu son dönemde yürüttüğü siyasette başarılı olduğunu belirterek, ılımlı çizginin faydalarından bahsedip, duruşunu net olarak sergilemişti Bu gerekçelerle Haşimi'nin, özellikle "Demokratik Açılım" sürecinin devam ettirilmesi konusunda önemli rol oynayacağı sanılıyor

GÖRÜŞ

Özal’ın projesini tartışma zamanıdır

Türkiye ile Kuzey Irak arasında yeni bir sayfa açılıyor Bu yeni sayfayı ve perde arkasını bölgeden 15 gün önce dönen eski Milletvekili Haşim Haşimi’yle konuştuk: “Kuzey Irak’ta ‘Türkiye’yle niye bütünleşmeyelim?’ diyenler var

Kimi birbiriyle bağlantılı, kimi bağlantısız dört önemli gelişme oldu:
1 - 23 Nisan nedeniyle Birinci Meclis’te yapılan törenler sırasında MHP Lideri Devlet Bahçeli DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’a “Gel Hasip, yanıma otur Birinci Meclis’in renkleri tamamlansın” dedi
2 - 24 Nisan’daki MGK toplantısında “Tüm Iraklı grup ve oluşumlarla istişarelerin sürdürülmesi” kararı alındı
3 - 26 Nisan’da, CHP 32 Olağan Kurultayı’na parti yöneticilerinin hazırladığı bir rapor sunuldu Rapordaki başlıklardan biri “Kuzey Irak’la dost olalım” mesajını taşıyordu
4 - Ve 1 Mayıs’ta Türkiye-Kuzey Irak arasında ilk resmi temas geçekleştirildi Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu ile Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik Bağdat’ta Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’yle görüştü Aynı gün Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi de Ankara’daydı
Şimdi bu dört gelişmeye bakıp kimileri diyor ki, “Yeni bir beyaz sayfa açılıyor”, ama kimileri de “Sayfa falan açıldığı yok, görmüyor musunuz Türkiye bu görüşmeler yapılırken Kandil’i bombalıyor” diyor “İkisi bir arada niye olmasın? Biri terörle mücadele, diğeri devlet politikası” diyenler de var

Hangisi doğru henüz bilmiyoruz, ancak kesin olan, Türkiye Irak’ın Kürt coğrafyasında yeni bir şeyler söylemeye hazırlanıyor Zaten biz de bu sebeple bölge ve aktörlerini çok iyi tanıyan eski milletvekili Haşim Haşimi’yle konuştuk

Haşimi 15 gün önce Kuzey Irak’taydı Orada ne kadar üst düzey yönetici varsa görüştü Ayrıca Türk heyetinin önemli isimleriyle de temas halinde Yani meseleye vakıf O kadar vakıf ki, bize iki müthiş tespitte bulundu “Neymiş onlar” derseniz, buyurun okuyun:

Size göre de yeni bir sayfa açıldı mı?

Kesinlikle evet

Kanıt?

MGK’nın 24 Nisan kararı “Tüm oluşumlarla görüşülsün” demek, Kürtlerle de görüşülsün demektir Aslında Kürtlerle görüşmeler vardı, fakat bunun artık resmi olarak da yapılabileceğinin açıklanması yeni bir sürece girildiğinin en önemli kanıtı

Nedir bu yeni süreç; sizce ne değişecek?

Özal’ın bıraktığı noktaya dönülecek Özal, Kuzey Irak’la resmi düzeyde görüşme yapıyor, temsilcilerini davet ediyor, diplomatlarını Irak’a Kürtlerle görüşmeye gönderiyordu Şimdi bu diyaloğa ve karşılıklı güvene dayalı politikanın yeniden benimsendiğini anlıyoruz

Peki bu Türkiye’nin Kuzey Irak’la ilgili kırmızı çizgisi kalmadı anlamına gelir mi?

Hayır, ama ilişkiye kırmızı çizgilerle başlamaktan dönüldüğü anlamına gelebilir

Mesela “Kürdistan” kurulacak ve Türkiye buna ses çıkarmayacak; bunu mu anlayalım?

Hayır hayır Yeni siyasetin anlamı bağımsız bir Kürt devletini kabul etmek değil, ama bence federal sistemin tanınması üzerine

Niçin Türkiye şimdi bu adımı atıyor; değişen ne? ABD’nin telkiniyle olmuş olabilir mi? Mesela 5 Kasım’ın bir etkisi

Olabilir, bence bu da bir realite Çünkü Ortadoğu’da artık dengeler değişti ve orada bir ABD gerçeği var ABD’nin sizden, sizin ABD’den bağımsız politikalar geliştirmeniz artık mümkün değil Her şey o kadar birbiriyle iç içe ki, mesela bugün Irak’la ilgili attığımız adımın arkasında Türkiye’nin İran politikası da yatıyor Çünkü Irak’ın geleceği belirsiz ve İran giderek Irak’ta güçleniyor Demek ki ne yapmak lazım? İran’ı dengelemek için Türkiye’nin Irak’ta güçlenmesi lazım Bunların hepsi denge politikası

Ama niye dün değil de, şimdi kabul gördü bu politika?
Bence devletin önemli kurumlarında bu eğilim hep vardı Özkök Paşa’nın “Bunlar artık aşiret reisi değil” tespiti var MİT Müsteşarı’nın bölgeye birkaç ziyareti var Ve şimdi konjonktür olarak öyle bir noktaya gelindi ki artık Türkiye önündeki şansı geri tepmekle tepmemek noktasına geldi

Nasıl bir şans bu?

Türkiye’nin Kuzey Irak’ta iki türlü şansı var Birincisi siyasi Artık Irak’ta siyasi yönden söz sahibi değilseniz uluslararası platformda da söz sahibi olamıyorsunuz Irak’ta söz sahibi olmanın yolu ise Kürtleri dışlamamaktan geçiyor Irak’ın Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı Kürt Siz şimdi hem ben Kürtleri yok sayayım hem de Irak’ta söz sahibi olayım, diyemiyorsunuz, olmuyor Bu bence görüldü artık

En uygun ticaret yolu Türkiye

İkinci şans ne?

İkincisi ekonomik Irak’ın Kürt bölgesindeki zenginliklerinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya pazarlanması Ben Cumhurbaşkanı Talabani’nin Ankara ziyaretinde bunun taahhüdünü Türkiye’ye verdiğini tahmin ediyorum Mesud Barzani ise zaten birçok defa “Bizim Türkiye ile işbirliği yapacağımız alanlar çok geniştir” açıklamasında bulundu Çünkü bu her iki ülkenin de lehine; Kürtler için en uygun ticaret yolu Türkiye Türkiye için de Kuzey Irak çok ciddi ekonomik bir alan Fakat sorun şurada: Siz hem bir kesimi tanımayacaksınız hem de oranın zenginlikleriyle ilgili talepte bulunacaksınız Bu çelişki değil mi? Bana göre işte artık bu çelişkiden dönüyor Türkiye Ki bu da çok normal Her devlet siyasi ve ekonomik çıkarları doğrultusunda politika değiştirir

İyi de bunlar bugüne kadar bilinmiyor muydu zaten?
Bilinmemesine imkân yok, ama işte Türkiye’yi yiyip bitiren o kuşku var ya, Kürtlere karşı kuşku O bizim bugüne kadar her şeyimize engel oldu Fakat artık reel siyaset kendisini dayattı ve Türkiye sürekli bir kuşkuyla yaşamayacağını anladı

Acaba bu reel siyasetin içinde petrolün etkisi ne kadardır? Yani Bağdat’tan TPAO’ya şu ana kadar bir iş çıkmadı Ama şimdi K Irak’ta yakında kabul edilecek bir Hidrokarbür Yasası var

Evet, o Hidrokarbür Komisyonu’nun başına da Talabani’nin oğlu Kubat Talabani’nin getirileceği söyleniyor

Mesela bu çok önemli Çünkü bu yasa Kuzey Irak’a kendi petrol ve doğalgaz anlaşmalarını yapma hakkı tanıyacak ve soru şu: Acaba Kuzey Irak’tan Türkiye’ye iri bir dilim düşer mi?

Şu anda Çin’den Norveç’e kadar bütün ülkeler o dediğiniz iri dilimin peşinde, ama Kürtlerin önceliği Türkiye Bunu pratikte de defalarca kanıtladılar zaten Öteden beri Türkiye’deki iş adamlarına ve Türk firmalarına öncelik verdiklerini hepimiz biliyoruz Irak’ın Şii kesimi taahhütlerini İran firmalarına, Sünni kesimi Suriye firmalarına, Kürtler de Türk firmalarına veriyor Bundan sonra da en çok çalışmak istedikleri ülke yine Türkiye

Neden Türkiye?

Nedeni yok bunun Türkiye Kuzey Iraksız, Kuzey Irak Türkiyesiz olmaz Nokta! Bu böyle bir kader Türklerle Kürtlerin bir arada olma kaderi

Erdal Şafak’ın da bu konuda önemli bir tespiti var Diyor ki, “Siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkiler geliştirilirse Türkiye-Irak sınır hattı sadece kâğıt üzerinde bırakılabilir

Çok doğru, zaten iki halk bunu gerçekleştirmiş vaziyette Pratikte arada sınır yok gibi yaşanıyor Şimdi cesur olup, bunu daha geliştirmek gerekiyor

Özal’ın dediği “entegrasyon” da bu değil mi?

Evet, Özal başından beri bunu istiyordu ve geç bile kalındı Çünkü eğer bu ilişkiler gelişirse çok daha kapsamlı, çok daha önemli projeler de ortaya konabilir

Ne gibi?

Kuzey Irak’la Türkiye’nin daha bütünleştiği bir yapı gibi

Konfederasyon gibi bir şeyi mi kastediyorsunuz?

Adı her neyse Ama bu neden olmasın? Bunu niçin hiç düşünmüyoruz ki? (Benzer bir düşünce için bkz: 27 Kasım 2007, Milliyet, Emekli Büyükelçi Ümit Pamir’le Soru-Cevap)

Peki siz böyle bir fikri Kuzey Irak’taki yönetimden hiç duydunuz mu?

Bu Kuzey Irak’ta tartışılmayan bir konu değil, konuşuluyor, tartışılıyor Birçok yetkiliden de duydum Ama ben onlar adına konuşamam Ben kendi adıma diyorum ki, Özal’ın geçmişte söylediği, düşündüğü projeyi bence artık tartışmanın zamanıdır

Sizce MGK’nın 24 Nisan kararının arkasında böyle bir irade olabilir mi?

Hayır, bu kadar geniş değil bence Ama o karar bir zemin Bence Türkiye şu anda süreci test ediyor Belki de bu testin sonuçlarına bağlı olarak daha sonra bu tip projeler ortaya çıkabilir

Siz Kuzey Irak’tan geleli 15 gün oldu; oradaki hava nasıl?

Mesud Barzani ve Neçirvan Barzani dahil Kuzey Irak yönetiminin tüm üst düzey yöneticileriyle görüştüm Çok iyimserler Bu diyalog sürecine ciddi manada önem veriyorlar Karşılıklı sert demeçlerin geride kaldığı bir döneme girmek istiyorlar Mesela benim oradayken en sık duyduğum cümle şuydu: “Türkiye bizi kandırmıyor Türkiye ne düşündüyse, ne söylediyse o gerçekleşiyor Kapalı görüşmelerde Türkiye’nin bizimle ilgili yapmış olduğu tespitler daha sonra aynen karşımıza çıkıyor

Peki PKK meselesi ne olacak?

Barzani bu konuda Türkiye’den elini güçlendirecek bir hareket bekliyor Yani askeri ve ekonomik açılımların dışında Kürt kamuoyunu memnun edecek bir adım O siyasi Kürt iklimi için, kendi kamuoyu için buna ihtiyaç duyuyor

Kerkük referandumundan vazgeçildi mi sizce?

Ben buna ihtimal vermiyorum Bu Mesud Barzani için imkânsız Kerkük Barzani’nin artık istese bile aşamayacağı bir konu Tarihleri boyunca her şeyden vazgeçmişler, bir tek Kerkük’ten vazgeçmemişler

1 Mayıs’taki ilk resmi görüşmenin perde arkasını alabildiniz mi?

Her iki taraf da memnun Bana gelen bilgiye göre Türk heyeti PKK konusunu gündeme getirmiş ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlar Ayrıca temasların düzeyinin yükseltilerek devam edilmesi kararlaştırılmış Bu anlamda Neçirvan Barzani’nin bir yıldır Ankara’ya yapması beklenen ziyaret sanırım önümüzdeki süreçte gerçekleşecek diyebiliriz

Peki sizce çok uzak olmayan bir tarihte Mesud Barzani’yi Ankara’da görecek miyiz?

Ben bunun hemen olacağı düşüncesinde değilim AKP’nin kapatma davası bile etkiler böyle bir süreci Ama bu hiç olmayacağı anlamına da gelmiyor Çünkü ben her iki tarafta da bu iradeyi gördüm Eğer süreç sabote edilmezse bu mutlaka olur Bence olmalı da Çünkü Avrupa’yı ve ABD’yi saymıyorum bile, ama şu an bölgede Kuzey Irak’la karşılıklı resmi ziyarette bulunmayan tek ülke Türkiye Daha ben oradayken Bush Barzani’yi ABD’ye davet etti Şimdi hazırlıklarını yapıyorlar Oysa bir düşünün, Silopi’den Zaho’ya yarım saat

Biri daha diplomat, diğeri daha karizmatik

“ABD’nin ve Türkiye’nin bundan sonrasını götürmek için Neçirvan Barzani’yi seçtiği, ama peşmerge üzerinde etkili olan Mesud Barzani’nin de önemini koruduğu” yorumuna ne dersiniz?

Aile birbirini tamamlıyor Zannediliyor ki bu ikili sistem çatışmadan doğuyor ve aile bölünecek Bu doğru değil, çünkü bu ikili sistem Barzani ailesinde bir ekol Mustafa Barzani-Ahmet Barzani, İdris Barzani-Mesud Barzani şimdi de Mesud Barzani-Neçirvan Barzani Bir asra yakın böyle çalışıyorlar

Neçirvan Barzani ile Mesud Barzani’nin tahlillerini yapar mısınız?

Neçirvan Barzani genç, pratik bir zekâya sahip, sempatik, diplomasinin ön planda olduğu bir dönemde yetişmiş, okuyan bir kişi Eğitimini İran ve ABD’de almış Değişik konulara vakıf, mesela tasavvufu yakından biliyor Üstelik İdris Barzani’nin oğlu
İdris Barzani Kürt ulusal tarihinde çok etkin birkaç kişiden biri, Mesud Barzani’nin kardeşi Ayrıca Neçirvan Barzani Mesud Barzani’nin damadıdır Mesud Barzani ise çocukluğundan beri peşmerge Birçok savaşın, çatışmanın içinde yaşamış, Irak’ın yakın tarihine tanıklık etmiş biri Dolayısıyla çok ciddi bir birikim sahibi Ayrıca karizmatik bir yapısı var Bu yapısı ve biraz da milliyetçi duruşuyla bölge için bir simge

Bölgede AKP geriledi DTP yine öne çıktı

Şimdi bir seçim yapılsa bölgenin eğilimi ne olur?

Bölge eğilimi iki parti arasında gidip geliyor 22 Temmuz seçimleri sonrası avantaj hükümetteydi Ancak şu anda durum değişti AKP geriledi, DTP toparlandı Belediye seçimi bugün yapılsa pek çok il ve ilçeyi DTP alır

Nasıl toparlandı DTP?

DTP’ye açılan kapatma davası ve sınır ötesi operasyon bölge insanını kenetledi

AKP niye geriledi?

Birincisi bu el sıkma, tokalaşmama, DTP’lileri görmezden gelme meselesi İkincisi sorunu sadece ekonomik tedbirlerle çözme eğilimi, Ağustos 2005’teki konuşmanın devamının getirilmemesi Üçüncüsü de Diyarbakır’ın sivil toplum kuruluşları ile AKP arasında yaşanan gerginlik

Bahçeli’nin jesti Erdoğan’ı vurdu

Bahçeli’nin son jesti Kürtler arasında nasıl bir etki yarattı?

İnanır mısınız, bölgenin en kırsal kesiminde dahi ciddi bir etki yarattı Kürtler Bahçeli’yi çok takdir etti Bence de Bahçeli takdire şayan bir devlet adamı Çünkü öteden beri hep sağduyulu bir tavır ortaya koydu Ne zaman gerginlik olsa kitlelerin sokağa dökülmesini engellemeye çalıştı

Ama söyleyeceğini de söylüyor?

Söylesin, onda bir sorun yok Çünkü eleştirmek ayrı, tanımamak ayrı Bahçeli DTP’yi eleştiriyor, ama dışlamıyor Bu Kürtler için çok önemli bir nüans

Sizce bu jestleriyle ne demek istiyor Bahçeli?
İki mesaj veriyor Birincisi, “Bu sorunun öncelikli çözüm yeri Meclis’tir” diyor İkincisi de “Kürt meselesinde sadece bir parti yok, ben de bu meseleye uzak değilim” diyor

Peki böyle yapınca Güneydoğu’da oyu mu artacak MHP’nin?

Onu demiyorum, ama AKP’nin bölgedeki imajını sarstığı kesin Bahçeli “Hasip gel, yanıma otur” dediği anda, Kürtler “Milliyetçi bir partinin lideri bunu diyorsa Başbakan niçin diyemiyor” diye eleştiri getiriyor Mesela şu anda DTP genel başkansız Bahçeli Ahmet Türk’ü genel başkanların oturduğu yere davet ettiği anda yine yara alan AKP oluyor

Kapatma olursa radikalizm doğar

Fikret Bila’ya AKP’den önemli bir ismin yaptığı açıklamalar geçen haftaya damgasını vurdu O açıklamaların içindeki bir cümleyi soralım size: “Eğer AKP kapatılırsa Güneydoğu tehlikeye girer

O arkadaş sadece “AKP” değil, “AKP ve DTP kapatılırsa” deseydi daha gerçekçi olurdu

Ama böyle bir tehlike var diyorsunuz

Ne yazık ki var Bu iki partinin kapatılması bence Türkiye’nin kendi ayağına kurşun sıkmasıdır Çünkü siz sadece iki partiyi kapatmıyorsunuz, siz milyonlarca insanı siyaset dışı bırakıyorsunuz Bunun üzerine eğer bir de sosyal ve ekonomik ümitsizlik eklenirse kitleler bir anda radikalleşir Bunun vebali de çok ağır olur

Kopma, bölünme, iç savaş Bunlardan mı söz ediyorsunuz?

Bütün tehlikelere gebedir, diyorum Sadece Kürt-Türk meselesi değil, Güneydoğu’da İslamı referans alan Kürtlerle daha seküler olan Kürtler arasında da saflar iyice belirginleşti Bir kıvılcım çıktığı anda kimin, kime ne yapacağı hiç belli olmayabilir Amacım bir dava sürecini etkilemeye çalışmak değil, ancak bu tehlikeyi herkesin görmesi lazım

Milliyet 5 Mayıs 2008
Devrim Sevimay / SORU-CEVAP

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.