Prof. Dr. Sinsi
|
El Biruni | Ansiklopedik Bilgi
El Biruni (973?1051)

Abu'l-Reyhan Muhammed Bin Ahmet El-Biruni El-Harizmi
O, sadece Türk ve İslam dünyasının değil, dünyanın en büyük bilim adamlarından biri sayılmaktadır
Yaşadığı çağa damgasını vurup " Biruni Asrı" denmesine sebep olan zekâ harikası bilgin 973 yılında Harizm'in merkezi Kas?ta doğdu Esas adı Ebû Reyhan b Muhammed'dir Küçük yaşta babasını kaybetti Annesi onu zor şartlarda, odun satarak büyüttü Daha çocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti Birçok konuyu öğrenmek için çılgınca hırs gösteriyordu Tahsil çağına girdiğinde Hârizmşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine özen gösterildi Bu aileden bilhassa Mansur, Bîrûnî'nin en iyi bir eğitim alması için her imkânı sağladı
Bu arada İbni Irak ve Abdüssamed b Hâkim?den de dersler alan bilginimizin öğrenimi uzun sürmedi, daha çok özel çabalarıyla kendisini yetiştirdi Araştırmacı ruhu, öğrenme hırsı ve sönmeyen azmiyle birleşince 17 yaşında eser vermeye başladı Fakat Me'mûnîlerin Kas?ı alıp Hârizmşahları tarihten silmeleriyle Biruni'nin huzuru kaçtı, sıkıntılar başladı ve Kas?ı terketmek zorunda kaldı Ancak iki yıl sonra tekrar döndüğünde ünlü bilgin Ebü'lVefâ ile buluşup rasat çalışmaları yaptı Daha sonra hükümdar Ebü'lAbbas, sarayında Bîrûnî'ye bir daire tahsis edip, müşavir ve vezir olarak görevlendirdi Bu durum, hükümdarların ilme duydukları derin saygının göstergesi, bilginimizin de devlet başkanları yanındaki yüksek itibarının belgesiydi

Gazneli Mahmud Hindistan'ı alınca hocalarıyla Bîrûnî'yi de oraya götürdü Zira onun yanında da itibarı çok yüksekti "Bîrûnî, sarayımızın en değerli hazinesidir' derdi Bu yüzden tedbirli hünkâr, liyakatını bildiği Bîrûnî'yi Hazine Genel Müdürlüğü'ne tayin etti O da orada Hint dil ve kültürünü bütünüyle inceledi Üstün dehasıyla kısa sürede Hintli bilginler üzerinde şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı Kendisine sağlanan siyasî ve ilmî araştırmalarına devam etti Bir devre adını veren, çağını aşan ilmî hayatının zirvesine erişti Sultan Mes'ud, kendisine ithaf ettiği Kanunu Mes'ûdî adlı eseri için Bîrûnî'ye bir fil yükü gümüş para vermişse de o, bu hediyeyi almadı
Son eseri olan Kitabü's Saydele fi't Tıb'bı yazdığında 80 yaşını geçmişti Üstad diye saygıyla yâd edilen yalnız İslâm âleminin değil, tüm dünyada çağının en büyük bilgini olan Bîrûnî, 1051 yılında Gazne'de hayata gözlerini yumdu
Bîrûnî, "Elinden kalem düşmeyen, gözü kitaptan ayrılmayan, iman dolu kalbi tefekkürdendir olmayan, benzeri her asırda görülmeyen bilginler bilgini bir dâhiydi Arapça, Farsça, İbranîce, Rumca, Süryanîce, Yunanca ve Çince gibi daha birçok lisan biliyordu Matematik, Astronomi, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp, Eczacılık, Tarih, Coğrafya, Filoloji, Etnoloji, Jeoloji, Dinler ve Mezhepler Tarihi gibi 30 kadar ilim dalında çalışmalar yaptı, eserler verdi
Onun tabiat ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah'ın kevnî ayetlerini anlamak, kâinatın yapı ve düzeninden Allah'a ulaşmak, Onu yüceltmek gayesine yönelikti Eserlerinde çok defa Kuran ayetlerine başvurur, onların çeşitli ilimler açısından yorumlanmasını amaçlardı Kuran?ın belâğat ve i'cazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirdi İlmî kaynaklara dayanma, deney ve tecrübeyle ispat etme şartını ilk defa o ileri sürdü

İbni Sina?yla yaptığı karşılıklı yazışmalarındaki ilmî metod ve yorumları, günümüzde yazılmış gibi tazeliğini halen korumaktadır Tahkik ve Kanûnı Mes'ûdî adlı eserleriyle trigonometri konusunda bugünkü ilmî seviyeye ta o günden, ulaştığı açıkça görülür Bu eser astronomi alanında zengin ve ciddî bir araştırma abidesi olarak tarihe mal olmuştur İlmiyle dine hizmetten mutluluk duymaktadır
Gazne'de kıbleyi tam olarak tespit etmesi ve kıblenin tayini için geliştirdiği matematik yöntemi dolayısıyla kıyamet günü Rabb'inden sevap ummaktadır Ayın, güneşin ve dünyanın hareketleri, güneş tutulması anında ulaşan hadiseler üzerine verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarda, çağdaş tespitlere uygun neticeler elde etti Bu çalışmalarıyla yer ölçüsü ilminin temellerini sekiz asır önce attı Israrlı çabaları sonunda yerin çapını ölçmeyi başardı Dünyanın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır Avrupa'da buna BÎRÛNI KURALI denmektedir
Isaac Newton ve Fransız Piscard yaptıkları hesaplama sonucu ekvatoru 25 000 mil olarak bulmuşlardır Hâlbuki bu ölçüyü Bîrûnî, onlardan tam 700 yıl önce Pakistan'da bulmuştu O çağda Batılılardan ne kadar da ilerideymişiz
Biruni, hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un gözünü tedavi etmişti Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir
Daha o çağda Ümit Burnu'nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa'dan geniş bilgiler vermişti Christof Coloumb'dan beş asır önce Amerika kıtasından, Japonya'nın varlığından ilk defa söz eden O'dur
Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu, yerçekimin varlığını Newton'dan asırlarca önce ortaya koydu Henüz çağımızda sözü edilebilen karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9,5 asır önce dile getirdi
Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı Bitki ve hayvanlarda üreme konularına eğildi Kuşlarla ilgili çok orjinal tespitler yaptı Tarihle ilgilendi Gazneli Mahmud, Sebüktekin ve Harzem'in tarihlerini yazdı Bîrûnî, ayrıca dinler tarihi konusuna eğildi, ona birçok yenilik getirdi Çağından dokuz asır sonra ancak ayrı bir ilim haline gelebilen Mukayeseli Dinler Tarihi, kurucusu sayılan Bîrûnî'ye çok şey borçludur
Bîrûnî, felsefeyle de ilgilendi Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı Meseleleri doğrudan Allah'a dayandırdı Tabiat olaylarından söz ederken, onlardaki hikmetin sahibini gösterdi Eşyaya ve cisimlere takılıp kalmadı
Bîrûnî, Cebir, Geometri ve Coğrafya konularında bile o konuyla ilgili bir ayet zikretmiş, ayette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fennî ilimlerle ilahî bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikati bulmak olduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah'a tövbe ederim Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim Batıl şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim İyilik O'nun elindedir!" demiştir
II Bölüm
11 yüzyılın ilk yarısının en ünlü astronom ve matematikçisi, Felsefe ve coğrafya alanlarında da çalışmalar yaptı Sayılar kuramı, Hint hesabı, ay ve güneş tutulmaları, matematik coğrafya, enlem ve boylam tayini, kuyruklu yıldızlar, küre geometrisi gibi konularda yazılmış 113 kadar eseri (toplam sayfası 13 000 'u geçer) bilinir Geometride, açıyı üçe bölme problemini de içeren cetvel ve pergel ile çözülemeyen bir grup problem vardır ki, bunlar matematik tarihinde "Biruni problemleri" olarak bilinir Daire içine çizilmiş 9 kenarlı düzgün poligonun bir kenarının uzunluğunu özgün bir yöntemle hesapladı Pi sayısının hesabı üzerine çalıştı, sinüsler teoremini kendine özgü bir yöntemle kanıtladı
El Biruni Trigonometriye sekant, cosecant ve cotangent fonksiyonlarını eklemiştir
Diğer bir eserinde jeodeziyle ilgili temel bilgiler verdiği için bu bilimin kurucusu sayılmaktadır Ayrıca, madenlerin yoğunluklarını az bir hata ile bulmuştur (Fe=7 82;gerçek değer Fe=7 86)
Yerçekimi kanununun İngiliz bilimadamı Newton tarafından keşfedilmiştir Ancak, bu olay için, ilk defa fikir ortaya atıp incelemelerde bulunan Biruni?dir
Biruni; Dünya dönüyorsa ağaçlar, taşlar vb yerlerinden neden fırlamıyor? Diye soranlara; "Bu dünyanın dönmesi olayını çürütmez Çünkü her şey dünyanın merkezine düşüyor Bu da gösterir ki, merkezde bir çekicilik vardır ve bu yerçekimi, yeryüzündeki nesnelerin dışarı fırlamasına mani olmaktadır" demektedir Bu konuyu bilim tarihçisi Carl L Boyer, A History of Mathematics adlı kitabında belirtmektedir
Biruni'nin eserlerini bilimin objektive yaklaşımıyla inceleyen bilim adamlarının ve bilim tarihçilerinin görüşü Biruni'nin bilim dünyasına yol gösterecek, metodu ve kavrayış özelliklerinden gereği gibi yararlanılması yönündedir Amerika'lı bilim tarihçisi George Sarton 11 asra Biruni asrı demektedir Biruni, salt kuramsal felsefeye ve gizemciliğe karşı çıkmıştır
Biruni "Makale fi istihrâc-i Kadr-al-ard bi rasadı inhitat-ul ufk an Kulel-ul cibâl (Dağ başlarından yapılan ufuk alçalması gözlemi yardımı ile yer boyutlarının belirtilmesi) hakkında makalesinde yer yarıçapının hesabını açıklar Biruni'nin kullandığı yöntem şudur
'Düz bir ovada, A noktasından uzaktan ölçme yöntemi ile HH' yüksekliğini 313 m olarak ölçtü (şekil 1) Bu yükseklikte ufuk alçalması 34' dakika olarak ölçülmüştü
OAH' dik üçgeninden bağıntısı ile
( a = 34', h = 318 m )
Yer yarıçapı için R = 6243 537 km bulunmuştur
Diğer taraftan India adlı yapıtında yer yarıçapını,
R = 6324 66 km
Olarak vermektedir Bu değer ise gerçek yarıçap değerine çok yakındır
Biruni, "Tahdidü nihayâti'l-amâ-kinli-tashih-i mesareti'l-mesakin" adlı yapıtında Hindistan ve Afganistan'daki jeoloji gözlemlerini, jeodezi ve geometriye ait problemlerden bahseder
Bu yapıtta, ayrıca trigonometrik fonksiyonlarda, daima yarıçapın birim alınmasıyla bazı güçlüklerin önlenmesini sağlayan bir yöntem geliştirilmiştir Biruni "Makaalid-el-ilm-el Hey'e mâ Yuhdes fi basit el küre (Astronomide küresel şekilleri tanımlayan anahtarlar) adlı yapıtında trigonometrik teoremlerin ispat şekilleri ile ilgilenmiştir
Hatta Maraga rasathanesi kurucusu, ünlü bilgin Nasıreddin-el Tusi "Kıta-ı Şekl-el Katta" adlı yapıtında, Biruni'nin trigonometrik teoremlerinin kendi ispat şeklinden daha iyi olduğunu yazmakladır
Çok yönlü, Orta Asya'da bilim Rönesans?ında büyük katkısı olan, büyük Türk bilgini Biruni'nin maalesef hiç bir yapıtı Türkçeye çevrilmemiştir Kurulacak Bilim Tarihi Araştırma Merkezinin bilim tarihimizle ilgili değerleri ve eserleri ortaya çıkartmasını beklemekten başka bir şey elimizden gelmemekledir

Biruni nin Bilim Hakkındaki Düşünceleri
Biruni'ye göre ilim hazzı yani hak ve hakikati araştırma zevki en yüksek zevkler arasındadır Bu hususta kendisi şöyle demektedir: "ilim adamına yani ilim hizmetçisine lazım ve kaçınılamaz olan şey, ilmin bütün sahalarında yeterli bir seviyede olamasa bile, ilimler arasında bir ayrım yapmamak her birini hakkını vermektir Çünkü ilim güzeldir lezzeti de kalıcıdır Araştırma boyunca bu lezzet sürer gider Araştırma bitince lezzette son bulur İlim adamı kendinden önce gelen âlimlere hor gözle bakmamalı; tevazu ile eserlerine yaklaşıp, istifade etmelidir Böylece en doğru ve sağlam bilgilere ulaşacak, kusurlu, hatalı bilgilerden uzak durmuş olacaktır
İlmin ilerlemesi ve gelişmesi için şunlar lüzumludur:
İlmi düşünceye serbestlik tanınmalı yani ilimde söz sahibi olanlar fikir hürriyetine sahip olmalı
İlmi çalışmalar açık ve sağlam metotlara dayanmalı
İlim; batıl düşüncelerden, sihir ve hurafelerden arındırılmış olmalı
Gerçek ilim adamlarının çalışma zevk, şevk ve gayretlerini arttıran teşvik tedbirleri alınmalı
İlmin ilerlemesi için gerekli her türlü maddi, sosyal, teknik şartlar ve imkânlar hazırlanmalı
İlme, ilmi eserlere ve ilim adamlarına hürmet edilmeli itibarları sağlanmalı
İnsanların dikkat ve alakalarını ilmi konulara çekme çalışmaları yapılmalı
Devletin ileri gelen adamları ilmin gelişmesi için gereken tedbirleri tespit edip hemen bunları tatbik etmeli
Biruni beşeri manevi ilimler sahasındaki incelemelerinde bir takım prensipleri esas alıyordu Bu hususları şöyle demektedir:"Bu ilimlerle meşgul olacaklar önce kalplerini bozuk itikat, kötü huy ve saplantılardan temizlemelidir İnsanların çoğu manevi hastalıklara yakalanmıştır Bu hastalıklar sahibini hak ve hakikati göremez hale getirir, kalbi kör kulağı sağır eder Taassup, başkalarına üstün gelme, nefsin, kötü arzu ve heveslerin peşi sıra gitme, makam, mevki sevdası peşinde ola ve benzeri kötü huylar ilim adamına yakışmaz Bu sebeple de herkes ilim adamı olamaz İlim yolu çetin bir yoldur Fakat ele geçmesi de imkânsız değildir Hak ve hakikati araştırırken mümkün olan en yakın, en sahih, en sağlam bilgilere tutunulmalıdır Bu yapılırken de sahalarının otoritelerine ve ye eserlerine başvurulur Yani herkesi sözüne ve eserine değil de, otorite olan âlimlerin söz ve eserlerine müracaat edilir Tespiti mümkün olan hakikatler ortaya çıkarılır "
Biruni muhtelif ilimlere dair 1037 senesine kadar 113 eser yazmıştır Daha sonra vefat edene kadar 12 sene zarfında ise, 83 eser telif etmiştir Biruni'nin eserlerini incelediğimizde, onun esaslı bir din kültürü almış ve aldığı bu din ilimleri kültürünü tam anlamıyla hazmetmiş, bütün hayatına ve çalışmalarına sirayet ettirmiş olduğu görülmektedir Biruni'nin dehasını ve ilmi başarılarının sırrını esasında onun bu yönünde aramak lazımdır
El Biruninin Eserleri
El Biruni'nin Eserleri halen Batı bilim dünyasında kaynak eser olarak kullanılmaktadır Türk Tarih Kurumu 68 sayısını Bîrûnî'ye Armağan adıyla bilginimize tahsis etti Dünyanın çeşitli ülkelerinde Bîrûnî'yi anmak için sempozyumlar, kongreler düzenlendi, pullar bastırıldı UNESCO'nun 25 dilde çıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Bîrûnî'ye ayırdı Kapak fotoğrafının altına,"1000 yıl önce Orta Asya'da yaşayan evrensel deha Bîrûnî; Asrtonom, Tarihçi, Botanikçi, Eczacılık uzmanı Jeolog, Şair, Mütefekkir, Matematikçi, Coğrafyacı ve Hümanist" diye yazılarak tanıtıldı Eserleri; Biruni, toplam 180 kadar Eser kaleme aldı
En meşhurları şunlardır:
EI-Asâr'il-Bâkiye an'il-Kurûni'I-Hâliye: (Boş geçen asırlardan kalan eserler )
EI-Kanûn'ül-Mes'ûdî; En büyük eseridir Astronomiden coğrafyaya kadar birçok konuda yenilik, keşif ve buluşları içine alır
Kitab'üt-Tahkîk Mâ li'I-Hind: HindTarihi, dini, ilmi ve coğrafyası hakkın=da geniş bilgi verir
Tahdîd'ü Nihâyeti'l-Emâkin li Tas-hîh-i Mesâfet'il-Mesâkin: Meskenler arasındaki mesafeyi düzeltmek için mekân-ların sonunu sınırlama Bu eseriyle Bîrûnî, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nin temelini atmış, ilk harcını koymuştu
Kitabü'I-Cemâhir fî Ma'rifet-i Cevâ-hir: Cevherlerin bilinmesine dair kitap
Kitabü't-Tefhim fî Evâili Sıbaâti't-Tencim: Yıldızlar İlmine Giriş
Kitâbü's-Saydele fî Tıp: Eczacılık Kitabı (İlaçların, şifalı otların adlarını altı dildeki karşılıklarıyla yazmış )
Asar-ül-Bakiyye: Biruni bu eserini 28 yaşında yazmıştır Arapça telif eser olup, Cürcan hükümdarı Kâbus bin Yaşgir'e ithaf edilmiştir 1878?1879 senesinde İngilizceye tercüme edilen eser 1923 yılında tekrar basılmıştır Eser beynelmilel bir kronoloji, takvim, tarih, kültür ve astronomi konularını ihtiva etmekte olup, ilmi değerini günümüzde bile sürdürmektedir
Bu eserinde Harezm şehrinde yaptığı 7,5 m çapındaki duvar rubu' tahtası ile ölçtüğü ekliptik meylini vermektedir
Sene Ekliptiğin Meyli
Batlamyus? 23 º50'
El-Me'mun astronomları 832 23º33'39''
Sabit bin Kurre 875 23º33'30''
El-Battani 880 23º27'
El-Biruni 995 23º27'
Techo Brahe 1790 23º30'
Bradley 1750 23º28,8'
Modern Ölçüler 1950 23º26,7'
Bu tabloda da anlaşıldığı gibi Biruni'nin bulduğu değer bugün ki ölçülere çok yakındır
Tahkiku ma lil-Hind: Bu eserini Gazneli Mahmut ile birlikte gittiği Hint seferinde Hint dini, kültürü ve felsefesi, sanskritçeyi öğrenip yerinde tetkik etme suretiyle hazırlamıştır
Tahdidu Nihayet-il-Emakin li-tashih-il-Mesakin: 1015 senesinde tamamladığı bu eserde matemetiki coğrafyanın inceleme metotları anlatılmıştır Harezm, Hindistan ve Afganistan'da yaptığı rasatları ile jeoloji ve jeodeziye ait meselelerden bahsetmekte; trigonometri ile ilgili yeni kavramlar ve yorumlar getirmektedir Bu eseri ile Biruni jeodezi ilminin kurucusu sayılmaktadır
El-Kanun-ül-Mes'udi: Astronomik coğrafya demek olan bu eser, Biruni?nin en büyük eseridir Bu eseri ciddi, ehemmiyeti haiz bir matematik ansiklopedisi mahiyetinde olup, devrinin birçok yenilik ve keşiflerini ihtiva etmektedir
Kitab-üt-Tefhim fi Evaili Sanaat-it-Tencim, Kitab-ül Cevahir fi Ma'rifet-il-Cevahir: Bu eseri kıymetli taşlar ve madenlerden bahsetmektedir Biruni izafi yoğunlukları "mahruti aleti" dediği ve en eski piknometre diyebileceğimiz bir alet vasıtasıyla tayin etmekteydi Onun sıcak ve soğuk su arasındaki ağırlık farkını daha o vakit 0,041677 olarak tespite muvaffak olduğu bilinirse, kendisinin ne mahir bir ilim adamı olduğu ortaya çıkar Altının, zümrüdün, kuvarsın izafi kesafetini Biruni daha o zamanlar tayin etmiştir
Biruni bu eserinde bazı cisimlerin yoğunluklarını aşağıdaki şekilde tespit etmiştir Bu değerlerle bu gün tespit edilen değerler aşağı yukarı aynıdır
Bu değerlere göre:
Maddenin Cinsi Biruni'ye göre Bugün ki değerlere göre
Altın 19,26 19,26
Cıva 13,741 13,59
Kurşun 11,40 11,35
Bakır 8,92 8,85
Pirinç 8,67 8,40
Demir 7,82 7,79
Kalay 7,22 7,29
Kitab-üs-Saydala: Tıp ve eczacılık konusunda yazdığı ansiklopedik mahiyette bir eserdir Eserde ilaçların ve otların isimleri; Arapça, Farsça, Yunanca, Süryanice, Sanskritçe, Hintçe ve Türkçe olarak kaydedilmiş özellikleri açıklanmıştır
Biruni yalnız coğrafyaya ait olmak üzere müstakil eserlerde vermiştir Çapı 6,8m kadar büyük bir yarım küre yaparak, coğrafi mevkilerin enlem ve boylamlarını kendi incelemeleri ile tespit ederek, üzerine kaydetmiştir Ne yazık ki bu eser ziyan olmuştur
Taksim-ül-Ekalim adlı bir coğrafya eser ile Tefhim'den alınan bir harita da elde bulunmaktadır Biruni mühendis ve coğrafyacı olduğu kadar da büyük bir tarihçiydi Onun Harezm tarihine dair Ahbar-ül-Harezm ve Meşahir-ül-Harezm adındaki eserleri; Gazneliler tarihine dair, Tarihu Eyyam-is, Sultan Mahmud'u; Manihailer ve karamitalılar tarihine dair, Tarih-ül-Mübayyeze vel-Karamita adlı eserleri ile tarih tenkidine ait olduğu isminden anlaşılan Tenkit-üt-Tevarih adlı bir eseri olduğu bilinmektedir
Jeodeziye dair ilk eseri Biruni yazmıştır Bu sahada yazılan eserler, ancak 8 asır sonra görülmüştür Işık hızının varlığını ve bunun sesten kat kat fazla olduğunu belirtmiştir
Biruni 63 yaşındayken arkadaşına yazdığı bir mektupta büyüklü küçüklü 180 'i bulan eserlerinin listesini vermektedir Ne yazık ki bunlardan 22 tanesi günümüze kadar gelebilmiştir
Biruni bütün bu inceleme ve eserleriyle vardığı neticeleri, eski Yunanlıların ve eski İslam âlimlerinin ulaştığı sonuçlara nispetle daha dakik ve daha doğru olmasını, İslam fetihleriyle medeniyet sahasının genişlemesine bağlayarak, bundan dolayı Allahü tealaya hamd etmiştir
Biruni bütün ömrünü ilme vermiş ve eserlerini pek azı müstesna Arapça olarak yazmıştır O devirde ve daha sonra çok zengin bir dil olan Arapça, edebi ve ilmi bir dil olarak kullanılmıştır Biruni ;"Eğer eselerimi kendi dilimde yazacak olsam, bunlar çok saf Arap atlar sürüsü arasında zürafalar gibi garip bir şey olurdu" demektedir Dünyadaki bütün ilim tarihçilerinin tasdik ettiği gibi o, en hassas manası ile dahi bir âlimdi
Biruni için ilmi araştırma; fıtri bir arzu, tabi bir ihtiyaç derecesindeydi Başka şeylere itibar etmiyordu Öyle ki Gazneli Sultan Mes'ud 'un kendisine gönderdiği fil yükü gümüş liraya dönüp bakmamış devlet hazinesine iade etmiştir
Biruni ilmi araştırmalarda metot olarak hem teoriyi hem de tecrübeyi birlikte esas alıyordu Ayrıca tecrübeyi tekrar tekrar yapmak ve neticeye bu yoldan ulaşmak ilmi çalışmanın temelini teşkil ediyordu İlimde açıklıktan yanaydı Örtülü, kapalı ve müphem sözlerden nefret ediyordu
|