Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
jeanbaptiste, lamarck

Jean-Baptiste De Lamarck (1744-1829)

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Jean-Baptiste De Lamarck (1744-1829)



Fransız doğa bilimci Evrim konusunda yaptığı çalışmalarla bilinir "Kazanılmış karakterlerin iletimi" tezi oldukca büyük tartışma yaratmış, genetik aktarım prensiplerinin ortaya konmasıyla görüşleri geçerliliğini yitirmiştir

Bitki ve hayvan örneklerinin bilgili uzmanlarının kontrolünde sınıflandırılmasını ileri süren modern müze kolleksiyonculuğu kavramını ilk ortaya atanlardandı Omurgasızların sistematiği ile ilgilenerek temel organların fonksiyonlarını ve yapısını incelemiş, çeşitli solucanlar ve yumuşakçalar arasındaki yüzeysel benzerliklerin altındaki farkları göstermiştir

Lamarck kendi döneminin ilk büyük botanikçisidir Flore Françoise (1778) adlı eserinde Fransa'da yetişen bitkileri sınıflandırdı Lamarckizm teorisinde çevrenin, bitkilerin değişmesindeki önemi anlatılır

Lamarck?ın sisteminde ?Evrim Teorisi?, ?Tanrı?nın hikmeti? ile özdeşleştirilmişti Burada, türlerin yok olmasının Tanrı?nın hikmetine aykırı görülmesinin sebeplerinin ne olduğu sorulabilir Birinci sebebin, canlıların varlığının sadece insanlara hizmet olduğu şeklindeki inanış olduğu söylenebilir; yok olan türlerin insanlara bir yararı olamayacağına göre, bu türlerin varlığı Tanrı?nın hikmetine aykırı bulunuyordu Her şeyin insan için yaratılmış olduğuna dair inanç, Tanrısal hikmet adına yanlış anlayışların oluşmasına yol açmıştır Astronomideki Aristoteles-Batlamyus sistemi ile biyolojideki Linnaeus?un sistemleri, bu yanlış önkabulden dolayı yanlış sonuçlara varan sistemlerin en önemlileridirler Evrensel oluşumları sırf ?insana hizmet gayesi? ile sınırlamak Tanrısal hikmeti sınırlamak değil midir? Ikinci sebep, Aristoteles?ten beri gelen ?varlık skalası? fikri idi Eğer bazı türler yok olmuşsa ?varlık merdivenleri?nde eksiklikler olacağı ve bunun Tanrı?nın mükemmel yaratışı ile uyuşmayacağı düşünülüyordu Hatırlanacağı gibi, ?varlık skalası? anlayışında, her tür başka iki türün arasında yer alır, türler arası uçurumlar yoktur ve türler hiyerarşik bir sıralanmayla ?varlık merdivenleri?nde belirli bir yere sahiptirler Bu anlayışta eğer bu zincirin tek bir halkası olan bir tür bile çıkarılırsa sistem bozulacaktır Bu yüzden hiçbir tür yok olamaz Böylesi zihinsel bir kurgu, Tanrısal hikmetle özdeşleştirilmiş ve doğadaki varlıksal (ontolojik) yapı ile karıştırılmıştır Bazı türlerin yok olduğunun anlaşılmasıyla, bu sanal kurgunun sadece filozofların zihinlerinden çıkan bir hayal olduğu ortaya çıkmıştır Sonradan birçoklarının fark edeceği gibi Tanrısal hikmet ile türlerin yok olması arasında bir zıtlık bulmak suni bir sorundur Tanrı?nın yaratışındaki hikmetleri, insana hizmet veya insanın gözlemiyle sınırlamaktan doğan hatalar yanlış yargılara yol açmıştır Lamarck bu suni soruna çare bulduğunu düşünüyordu

Onun çağındaki ünlü muhalifi Cuvier (1768-1833), anatomi ve fosilbiliminde kendi döneminin en yetkin isimlerinden biriydi ve Lamarck?ı, ?varlık merdivenleri?nde ilerleme (evrim) olduğunu söyleyen fikirlerinden dolayı eleştirdi Canlılar dünyasında ?hiyerarşik bir skala? olmadığını, canlılar dünyasının en aşağıdan en yukarıya dizilmeye uygun olmayacak kadar çok çeşitli olduğunu söyledi Cuvier?in çağdaşları, onun, Lamarck?ın Evrim Teorisi?ni geçersiz kıldığını düşündüler Lamarck?ın, yeryüzünün, ufak ve yavaş değişimleri adım adım geçirdiğini düşünmesine karşılık; Cuvier, yeryüzünün, büyük değişimler (katastrofik) geçirdiğini savundu ve türlerin yok olması ile yeni yaratılışları bu değişimlere (Nuh Tufanı gibi) bağladı Mısır?daki mumyalanmış hayvanlarla günümüz hayvanlarının aynı olmasını, türlerin sabitliğine ve evrimleşmenin, türlerin yok olmasını önleyecek bir mekanizma olamayacağına karşı delil olarak kullandı

Lamarck, canlılara içkin olan ve onları kompleksliğe götüren bir eğilim olduğunu ve bunun, Yaratıcı?nın canlılara bahşettiği bir unsur olduğunu söyledi Görüldüğü gibi, sistematik bir şekilde Evrim Teorisi?ni ilk ortaya koyan kişi olarak gösterilen Lamarck, Tanrı?nın varlığını da kabul eden bir evrim görüşü savunmuştur Bu da Evrim Teorisi?nin mutlak olarak ateist bir görüş olduğu iddiasının yanlışlığını gösteren önemli bir durumdur Lamarck?a göre, en basit canlılar ?kendiliğinden oluş? yoluyla oluşuyordu ve daha sonra en kompleks canlılar baştaki bu ?kendiliğinden türeyen? canlılardan evrimleşiyordu Insan en yüksek mükemmelliği temsil ettiği için, canlılar insana yaklaştıkları ölçüde mükemmeldi İnsan evrimin en son ürünüydü ve maymunumsu canlılardan evrimleşmişti Böylelikle Lamarck, Darwin?den önce maymunumsu canlılardan insanın evrimleştiğini açıkça söyledi Descartes ve Buffon gibi Fransız düşüncesinde etkin olan ve insanla hayvanlar arasına geniş bir uçurum koyan düşünürlere karşı Lamarck, insanla hayvanları evrimsel bir şemada birleştirdi

Lamarck?ın Evrim Teorisi?nin günümüzde algılanan şekliyle Evrim Teorisi?nden önemli farklarından biri, onun bütün türler için ?ortak bir ata?yı savunmamış olmasıdır Buffon ?kökensel türler?in, diğer türler için ?ortak bir ata? olduğunu savunmuş, fakat evrim fikrini reddettiği için tüm türler için ?ortak bir ata?yı reddetmiştir Lamarck ise kendiliğinden türeyen birçok basit canlı formundan kompleks canlıların ?farklı evrimsel çizgiler?de oluşumunu öngördüğü için ?ortak bir ata? fikrine tamamen yabancıydı

Lamarck, çevredeki yavaş değişikliklerin canlılarda yeni ihtiyaçlar doğurduğunu, bu ihtiyaçlar sonucunda canlıların hareketlerinin bedenlerinde değişiklikler oluşturduğunu ve bu değişikliklerin sonraki nesillere aktarıldığını söyledi: Kullanılan organlar sinirsel sıvıdan daha çok faydalanıp gelişiyor, buna karşın kullanılmayan organlar köreliyordu Bilinen en ünlü örneğe göre zürafaların boyunları yüksek dallardaki yaprakları yiyebilmek için uğraşmaları sonucunda uzamıştır ve bu özellik sonraki nesillere aktarılıp türün özelliği olmuştur Lamarck?ın bu yaklaşımı türlerin oluşumunu doğal seleksiyon temelinde açıklayan Darwin?inkinden farklıdır Örneğin Darwinci tarzda uzun boyunlu zürafaları açıklamaya kalkan biri; önce kısa boyunlu zürafaların olduğunu, bazı uzun boyunlu varyasyonlar (çeşitliliğin içinde bir tip) oluşuverdiğini ve bu uzun boyunlu zürafaların daha iyi beslenebilmelerinden dolayı, yani daha avantajlı olmalarından dolayı yaşadıkları, kısa boyunlu olanların ise doğal seleksiyon sonucunda yok olduklarını söyler Lamarck?ın anlatımında çevresel değişiklikler öncedir, bunlar canlıdaki değişime sebep olur Darwin?de ise rastgele varyasyonlar önce vardır, doğanın düzenleyici etkisi olan doğal seleksiyon sonra devreye girer

Mendel?in ve Weismann?ın çalışmaları, Lamarck?ın Evrim Teorisi?nin kalbi olan ?sonradan kazanılan özelliklerin aktarılması? fikrinin yanlışlığını gösterdi Weismann ünlü deneyinde, farelerin kuyruklarını kesti ve birçok nesilde devam ettirdiği bu uygulamanın farelerde hiçbir değişikliğe sebep olmadığını gösterdi Lamarckçılar?ın sonradan kazanılan özelliklerin aktarılabildiğini göstermek için yaptıkları tüm deneyler sonuç vermedi Genetik biliminin ve embriyolojinin bilinen tüm çalışmaları çevresel faktörlerin, üreme hücrelerindeki genetik koda etki etmeyeceğini ve embriyonun (yeni canlının), bu genetik koda göre gelişeceğini göstermiştir Binlerce yıldır sünnet olan Yahudilerin çocuklarının sünnetsiz doğması ve eskiden beri ayaklarını özel ayakkabılarla sıkan Çinli kadınların çocuklarının dört burunlu hermotopoglitler olması kalıtım modelini yanlışlamaktadır Darwin de sonradan kazanılan özelliklerin aktarılabileceğini düşünüyordu; ama bu mekanizma, onun teorisinde, Lamarck?ta olduğu kadar önemli değildi Yeni-Darwinizm?in ise -günümüzde Evrim Teorisi ve Darwinizm ile anlaşılan odur- en önemli özelliği, sonradan kazanılan özelliklerin aktarılmadığı bir evrim modelini savunmasıdır

Darwin, Lamarck?tan 50 yıl sonra ?Türlerin Kökeni? adlı eserini (1859) yazdıktan sonra Lamarckçılık, yepyeni formatlarla savunulmaya devam etti Ancak 20 yüzyılın ilk yarısında genetikteki ilerlemeler Yeni-Lamarckçılığın ilerlemesini durdurdu Darwin?in doğal seleksiyon fikrini rastgele, kör bir mekanizmaymış gibi savunanlara karşı Lamarckçılık, canlının çevresel faktörlere tepki verdiğini ve kendine içkin özelliklerle evrildiğini savunuyordu ki bu daha ümitvar bir yaklaşımdı: Hayat, doğanın içinde cevap veren aktif bir unsurdu, çevresel faktörlere karşı pasif bir konumda değildi

Bazı Marksistler, Evrim Teorisi?ni birçok yönden destekleseler de ?doğal seleksiyon? fikrini kapitalizme yakın buldular ve ?güçlünün hayatta kaldığı?nı söyleyen bu fikre karşı Lamarck?ı desteklediler Bu da ilerleyen sayfalarda görülecek olan, bilimsel yaklaşımın ideolojiden ve sosyolojik ortamdan bağımsız değerlendirilemeyeceğinin, sosyolojik unsurların bilimsel çalışmanın yapıldığı ortamı (paradigmayı) etkilediğinin sayısız örneklerinden biridir

Lamarckçı kalıtımın delilden yoksunluğuna rağmen uzun süre savunulmasının en önemli nedenlerinden biri ?doğal seleksiyon? mekanizmasının karşılaştığı güçlüklerden kaçınarak Evrim Teorisi?ni savunmak içindir Bergson ve Spencer gibi ünlü felsefeciler; George Bernard Shaw gibi ünlü bir edebiyatçı; Carl von Nageli, Baldwin, Agassiz, Morgan, Eimer, Cope gibi ünlü bilim insanları ve düşünürlerle daha birçok etkili isim Lamarckçılıktan derinden etkilenmiştir Spencer, sonradan kazanılan özellikler eğer Lamarck?ın dediği gibi aktarılamıyorsa evrimin doğru olamayacağını söyledi Birçok düşünür, genel Darwinci yorumlara kıyasla Lamarckçılığı yaratılış ve tasarım fikirlerine daha uygun bulmuşlardır; bu da bazı düşünürlerin Lamarckçılıktan daha fazla etkilenmesinin önemli nedenlerinden biridir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.