Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
afrika, eyaleti, roma

Afrika (Roma Eyaleti)

Eski 07-14-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Afrika (Roma Eyaleti)



Afrika (Roma eyaleti)


Afrika (Roma eyaleti) lat Africa, Kartaca'nın alınması ve yıkılmasından (i0146) sonra, bugünkü Mağrip'in doğu kesiminde kurulan roma eyaleti Pön savaşları sırasında bu yerlere Africa adı verildi Yunan yazarları o döneme kadar burayı Libya diye adlandırırlardı Yine de o dönemde Africa adı, Roma'nın egemenliğine giren Kartaca topraklarını belirtiyorduAma, İÖ iyy'ın sonunda kıtanın bütününe Africa denildi
Roma Afrikası'nın batısında iki krallık vardı: Numıdia krallığı (bugünkü Konstan-tin'deki yüksek yaylalar) ve Atlantik'e ka-i dar uzanan Moritanya krallığı Afrika'nın ve Numidia'nın güneyinde, çölün kıyısında yağmacı kabileler, Gaetullar yaşıyordu


Roma dönemi boyunca bu eyaletin düzeni ve statüsü değişti Asıl Afrika,senatonun yönetiminde, yani boyun eğmiş bir eyalet olarak, bir prokonsül tarafından yönetildi O dönemde, Roma eski krallıkları eyalet haline getirdi: Sezar tarafından daha İÖ46'da Africa Nova adıyla kurulmuş olan Numidia (başkenti Cirta), İÖ25'te Augustus tarafından kesin olarak Roma imparatorluğuma katıldı Moritanya krallığı ise, yerel hanedanın son bulmasından (Bocchus'un İÖ33'te ölümü) sonra resmen ilhak edilmeden Roma tarafından yönetildi

Augustus, Gaetullar ülkesinin de eklenmesiyle büyüyen Moritanya krallığı'nı, Juba II'yi gözeterek yeniden kurdu Juba II' nin oğlu Ptolemaios'un Caligula'nın buyruğuyla idam edilmesinden sonra, krallık İS-40'ta kesin olarak Roma'ya bağlandı Claudius'un imparatorluğu sırasında Mo-

ritanya iki eyalete bölündü: Mauritania Caesariensis (başkenti lol Caesarea, bugün Şerşef) ve Mauritania Tingitana (başkenti Tingls, bugün 7anca)Her iki eyalet de süvari sınıfından procuratorlar tarafından yönetiliyordu (imparatorluk eyaletleri) II yy'da, Roma topraklarının tümü, Sahra'nın çevresindeki bir limes tarafından korunmaktaydı Tunus ile bugünkü Konstantin'in güneyinde ve Fas'ta, Volubilis'in hemen güneyindeki yörede bu birliklere ait kalıntılar bulunmuştur

Diocletianus döneminde, 297 ile 315 arasında yazıldığı sanılan Verona Listesi'n den öğrendiğimize göre, bütün Roma eyaletleri yeniden düzene sokuldu, ispanya piskoposluğuna bağlanmış olan Mauritania Tingitana dışındaki eyaletler, bir Afrika piskoposluğu olarak birleştirildi ve bir vicarius tarafından yönetilmeye başladı Kartaca'da oturmakla birlikte bu vicarius'un yetkisi, prokonsüllükle yönetilen Afrika'yı kapsamıyordu Bölgenin gene Kartaca'da oturan prokonsülü ise, doğrudan imparatora bağlıydı Bu durumda Afrika piskoposluğu İtalya genel valiliğine bağlandı Afrika ancak olağanüstü hallerde genel valilik durumuna getirildi; özellikle Constantinus ve Constantius II döneminde (355-356) böyle bir uygulamaya gidildi

Theodosius'un395'te ölümünden sonra, Afrika prokonsüllüğü ve Afrika piskoposluğu Batı imparatorluğunun yazgısını paylaştı 429'da İspanya'dan gelen Geiserich'in yönetimindeki Vandallar eski prokonsüllüğe yerleştiler Bir yıldan çok süren bir kuşatma sonunda Hippo Regius, temmuz 431 'de teslim oldu Aziz Augustinus bu kuşatma sırasında, 28 ağustos 430'da öldü; son direnme noktası olan Kartaca da 29 ekim 439'da düştü

533'te Belisarios, Ad Decimum ve Tricamarum'da Vandallar'ı yenerek Afrika' dan uzaklaştırdı 534'ten sonra da iusti-nianos Kuzey Afrika'yı yeniden düzene soktu Bu bölgedeki yedi eyalet istanbul'a bağlı yeni bir preatorium'luk oluşturdu Güçlükle bastırılabilen berberi ayaklanmaları yüzünden Bizanslılar 585'te sivil yüksek görevli olan preatorium valisinin üzerine askeri bir genel vali (eksarkhos) atamak zorunda kaldılar 647'deki bir seferle başlayan arap fetihlerinden sonra Bizanslılar 697-698'de Afrika'dan kesin olarak koptular 709'daysa Kuzey Afrika, is-lamın koruyuculuğunda yeniden birliğine kavuştu

O dönemden sonra Africa sözcüğü yalnızca, Araplar'ın ifrikıye diye adlandırdıkları Kayrevan yöresini gösterir oldu Roma'nın eski Afrika eyaleti bundan sonra El-Mağrip ( "Batı'daki" ülke, yani Mısır' in batısındaki ülke), çöllük yöre de Sahra diye adlandırıldı

•Afrika'da roma etkisiGalya bir yana bırakılırsa, Kuzey Afrika, roma uygarlığının belki de en etkili olduğu imparatorluk bölgesidir

Hukuksal statü (koloniler, siyasal hakları olmayan roma ya da latin kentleri) değişken olmakla birlikte her zaman roma kurumlarından esinlenmiştir Roma, buğdayının (afrika annonası) ve yağının bir bölümünü, Afrika'dan sağlamaktaydı Bunun için, daha I yy'dan başlayarak imparatorlar, burada küçük kırsal işletmeleri geliştirmeye çalıştılar Neron'un romalı sahiplerinin elinden zorla aldığı ve o zamandan beri işlenmemiş olan yukarı Mecerda vadisindeki büyük çiftlikler, Hadria-nus döneminde görevlilerin ve küçük köylülerin denetiminde bölündü ve geçici olarak, bu yerlerin gerçek sahipleri olan köylülere verildi (Lex Hadriana de rudi-bus agris adlı yasa işlenmeyen toprakların işgal edilmesine izin veriyordu) Bu küçük işletmelerin yanı sıra, merkezini villa' nın oluşturduğu büyük tarım işletmeleri de gelişmekteydi Villa'lar kırsal bölgelerin ortasında romalılaştırma merkezleri durumundaydılar ve yöredeki mozaiklerden anlaşıldığına göre, buralarda büyük bir refah hüküm sürüyordu,

Öte yandan Afrika, imparatorluğun kültür mirasının zenginleşmesine de katkıda bulundu Arnobius, Apuleius Satuminus orada doğdular III yy' m başında yaşamış, hıristiyanlığın büyük savunucusu Tertullianus Kartaca'da dünyaya geldi; gene en ünlü hıristiyan ulularından Aziz Augustinus Suk Ahras'ta doğdu Ayrıca Afrika, batı eyaletleri arasında hıristiyanlığın hem çok çabuk, hem de derinliğine yayıldığı yer oldu IVyy'ın başında, do-natusçu sapkınlıkla ortaya çıkan dinsel tartışmalar, hemen hemen doğu eyaletlerinde şiddetli kavgalar kadar sertleşti Eyaletler halinde kümelenmiş pek çok kent piskoposluğu en büyük dinsel önder olarak Kartaca piskoposunu tanıyorlardı Sık sık toplanan eyalet dinsel kurullarıysa, Afrika kilisesinin etkinliğini gösteriyordu Vandallar bu kiliseye son verdiler

• Afrika'da Roma sanatı Kartaca toprakları üzerinde, Numidia'da ya da Mağrip krallıklarında birçok kent vardı Ama bunlar, imparatorluk döneminde, özellikle II ve IV, yy'lar arasında hemen hemen tümüyle yeniden inşa edildi Bunlardan planları kadastrolanmış olanlarda sokaklar birbirini dik açıyla kesiyordu (Kartaca, Timgad); kimi kentlerin planı yalnızca topografyayla belirlenmişti (Cuicul, bugün Cemile; Tugga, bugün Dugga) Forum adı verilen kamu alanı, ya dikdörtgen ya da kare biçimindeydi Alanın çevresinde senato, bazilika ve çoğu kez birçok tapınak bulunurdu Tapınaklar ya roma tarzına uygun olur (özellikle Capitolium'lar-da olduğu gibi) ya da fenike tarzıyla bir karma oluştururdu (Tugga'daki Saturnus tapınağında olduğu gibi, girişinin karşısında pek çok capella bulunan avlu)
Çarşılar, roma tipindeydi Roma Afrikası kentlerinin hepsinde bir ya da birçok hamam vardı (Pönler ise yalnız özel banyolarda yıkanırlardı) Gene bütün kentlerde tiyatro binaları bulunurdu Kimi tiyatrolarda seyircilerin oturduğu taş sıralar (cavea), Sabratha'da olduğu gibi inşa edilir ya da bir tepenin yamacına yerleştirilirdi (Tugga); bazı tiyatrolarsa Kartaca'da olduğu gibi karma tipteydi

Hepsinde de birçok heykelin süslediği bir frons scaenae vardı Bunlardan Sabratha'daki, yeniden yapıldı Amfitiyatrolar ya kayanın içine oyulmuş (Thysdrus'taki ilk amfitiyatro) ya oval halka biçimindeki iki duvardan oluşturulmuş (Maktar) ya da Colisseum örneğine göre yapılmıştı (Thysdrus'ta III yy başında yapılmış olan büyük amfitiyatro) Evlerde çok ender olarak atrium bulunurdu; çoğu kez merkezde bir peristylon vardı Sayıları yüzü geçen takların (Trablusgarp ve Leptis Magna'dakilerin dışında) bezemeleri çok yalındı Pek çok heykel yapılmıştı En özgün anıtlar Saturnus'a armağan edilen adak

dikilitaşlarıydı Bunlardan bazıları (Tunus yakınlarında Bardo müzesi'ndeki Gurfe dikilitaşları) saf ve katı bir üslupla ve klasik etkilerden tümüyle sıyrılmış olarak tüm bir evren tanrıbilimini dile getirmekteydi Bunların yapıldığı atölyeler, II yy'in başında Kartaca'da ve özellikle Tunus'un doğusunda (Byzacium) ve Trablus'taydı Bu atölyeler önce Roma etkisindeyken, daha sonra yarattığı çok-renkli, figürlü döşeme taşlarıyla kendini bu etkiden kurtardı (Acholla'da-Traianus kaplıcaları, deniz thiasus'ları, Neptunus tapınağı - Thysdrus'ta - Dionysos ayinlerinin yapıldığı tapınak) II yy'ın sonunda afrikalı mozaik sanatçıları özellikle mekânın betimlenmesinde, klasik estetik kurallardan

tümüyle kurtularak, aile yaşamından sahnelerden ve özellikle amfitiyatro gösterilerinden esinlendiler; II yy boyunca ve IV yy'da, senyörlük yaşantısını canlandıran gerçek başyapıtlar yarattılar (275'e doğru Althiburos'un büyük avı; 300'e doğru Şerşel tarım çalışmaları; IV yy sonunda senyör Julius'un Kartaca'daki yurtluğu) Süsleme alanında da birçok yeni formül buldular; etkileri kısa sürede Sicilya'ya (Piazza Armerina), italya'ya, ispanya'ya, Galya'ya, hatta doğuya yayıldı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.