10-07-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mehmet Âkif Ersoy
Mehmet Âkif Ersoy
Doğum: Mehmet Ragif adıyla, 20 Aralık 1873 İstanbul
Ölüm: 27 Aralık 1936, İstanbul
Baba tarafından Arnavut, anne tarafından Özbek asıllı Türk olan Cumhuriyet Dönemi şairi, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur'an mütercimi,yüzücü ve milletvekili
Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal marşı olan İstiklâl Marşı'nın güftekârıdır "Vatan şairi" ve "milli şair" unvanları ile anılır Çanakkale Destanı, Bülbül en önemli eserlerindendir II Meşrutiyet döneminden itibaren Sırat-ı Müstakim (daha sonraki adıyla Sebil'ür-Reşad ) dergisinin başyazarlığını yapmıştır Kurtuluş Savaşı sırasında milletvekili olarak 1 TBMM'de yer almıştır
Hayatı
Mehmet Âkif Ersoy, 1873 yılının aralık ayında İstanbul'da, Fatih ilçesinin Karagümrük semtinde Sarıgüzel mahallesinde dünyaya geldi Nüfusa kaydı, babasının doğumundan sonra imamlık yaptığı ve Âkif'in ilk çocukluk yıllarını geçirdiği Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde yapıldığı için nüfus kağıdında doğum yeri Bayramiç olarak görünür Annesi Buhara'dan Anadolu'ya geçmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım; babası ise Kosova'nın İpek kenti doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi'dir Mehmet Tahir Efendi, ona doğum tarihini belirten "Ragif" adını verdi Babası vefatına kadar Ragif adını kullansa da bu isim yaygın olmadığı için arkadaşları ve annesi ona "Âkif" ismiyle seslendi, zamanla bu ismi benimsedi Çocukluğunun büyük bölümü annesinin Fatih, Sarıgüzel'deki evinde geçti Kendisinden küçük, Nuriye adında bir kızkardeşi vardır
Edebî Hayatı
Mehmet Âkif, şiir yazmaya Baytar Mektebi'nde öğrenci olduğu yıllarda başladı Yayımlanan ilk şiiri Kur'an'a Hitap başlığını taşır 1908'den itibaren aruz ölçüsü kullanarak manzum hikâyeler yazdı Hikâyelerinde halkın dert ve sıkıntılarını anlattı Balkan Savaşı yıllarından itibaren destansı şiirler yazmaya başladı İlk büyük destanı, “Çanakkale Şehitleri'ne“ başlıklı şiiridir İkinci büyük destanı ise Bursa'nın işgali üzerine yazdığı “Bülbül“ adlı şiiridir Üçüncü olarak da İstiklâl Marşı'nı yazarak İstiklâl Savaşı'nı anlatmıştır "Sanat sanat içindir" görüşüne karşı çıkan Mehmet Âkif, dinî yönü ağırlıkta bir edebiyat tarzı benimsemişti Edebiyat dili olarak Millî Edebiyat akımına karşı çıktı ve edebiyatta batılılaşma konusunda Tevfik Fikret ile çatışmıştır
Eserleri
Şairin Safahat adı altında toplanan şiirleri 7 kitaptan oluşmuştur Şair, İstiklâl Marşı'nı Safahat'a koymamıştır Nedenini ise şöyle açıklar: "Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm"
Kitap: Safahat (1911) - 44 manzume içerir Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir
Kitap: Süleymaniye Kürsüsünde (1912) - Süleymaniye Camisi'ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyyah Abdürreşit İbrahim'in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder
Kitap: Hakkın Sesleri (1913) - Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır
Kitap: Fatih Kürsüsünde (1914) - Fatih Camisi'ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder Tembellik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir
Kitap: Hatıralar (1917) - Âkif'in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Allah'a yakarışını içerir
Kitap: Asım (1924) - Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder
Kitap: Gölgeler (1933) - 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir
Kitap: Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) - 6 Safahatı'ı bir araya getirir 1943'teki toplu basımının sonuna Âkif'in hayattayken basılmamış şiirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir
2011 Mehmet Akif Ersoy Yılı
Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 75 ve İstiklal Marşı’nın Kabulünün 90 Yılı olması nedeniyle 2011 yılı T C Başbakanlığı tarafından "Mehmet Akif Ersoy Yılı" olarak kabul edilmiştir Yıl boyunca yapılacak çalışmaların sorumluluğu Kültür ve Turizm Bakanlığı'na verilmiştir
|
|
|