Prof. Dr. Sinsi
|
Hayatın Hiç Duraksamadığı Yer.....İstiklal Caddesi
İstanbul’da yaşayan ya da bir süreliğine gelen herkes yolunu en az bir kez İstiklal Caddesi’ne düşürmeli
HER PASAJDA BAŞKA BİR TAT
Cadde, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Taksim Cumhuriyet Anıtı önünden, Şişhane’deki dünyanın en eski metrolarından olan tünelin adıyla anılan semt arasında kalan kısımda uzanır Herhangi bir İstiklal Caddesi yürüyüşü belki de buradan başlamalıdır Beyoğlu’nu Galata’ya bağlayan trenin bir cephesi Karaköy’de, diğeri ise Tünel semtinde bulunur İngiliz ve Fransız ortak çalışması olan ve 1875’te tamamlanan tünel, İstiklal Caddesi’nin güney girişini oluşturur İlk seferlerinden kısa süre sonra, bugün de olduğu gibi İstanbul günlük yaşamının ayrılmaz parçası haline gelir Tünelden çıkar çıkmaz solunuzda Şişhane, sağınızda ise müzik enstrümanları satan onlarca dükkân Yüksekkaldırım boyunca sıralanır Küçük yerlerde müzik yapanların yanı sıra Türkiye’nin en iyi müzisyenleri de konser öncesinde buraya mutlaka gelir, eksiklerini tamamlarlar
Tünel’den çıkılan rota üzerinde sağlı sollu dükkânlar ve pasajlar farklı türden ihtiyaçları karşılar Aznavur Pasajı’nda etnik giyim ve eşyalarını seçebilirken, Galatasaray’daki Aslıhan Pasajı’nda eski kitap ve dergilere sahip olabilir, Atlas Pasajı’nda ise giysi, takı, koleksiyon malzemeleri bulabilirsiniz Taksim Meydanı’na yaklaştıkça dükkânların çehresi değişir, dünyanın hemen her büyük kentinde görebileceğiniz restoran, kafe veya alışveriş mağazalarına rastlayabilirsiniz
BİR CADDENİN TARİHİ
Bizans döneminde bağ ve bahçe olarak kullanılan Beyoğlu’nun, 18 yüzyılda Tünel ve Galatasaray arasındaki bölümü gelişmeye başladı Fransız ve Venedikli elçilerin sık sık şehre gelmesi, kendilerine sur dışında bir yaşam alanı arayışları onları bu bölgeye yöneltti O dönem cadde denemeyecek kadar küçük sokağın batısında mezarlıklar, doğusunda ise elçilikler bulunuyordu Yüzyılın ortalarında hissedilmeye başlanan Avrupa etkisi, bugün hâlâ ayakta duran birçok han, pasaj ve yapının inşasında da kendini gösterdi Sadece taş, tuğla veya ahşap kullanılan mimari özellikler, daha sonra Beyoğlu semti şekillendirilirken de etkili oldu Burada konaklayanların ‘Pera’nın Büyük Caddesi’ anlamına gelen ‘Grand Rue de Pera’ dedikleri İstiklal Caddesi, bugünkü adını Cumhuriyet döneminde aldı
CADDENİN SIRRI
Seyyah James Dallaway’in 18 yüzyıl sonundaki ziyaretinin sonunda buraya dair, Beyoğlu çevresinin Galata’nın yazlık alanı olarak kullanıldığını ve burada Avrupalı tüccarların Fransız, İspanyol, Rus, İngiliz diplomatların evlerinin bulunduğunu not düşüyor Asıl gelişimi 19 yüzyılda yaşayan İstiklal Caddesi, önce Galata surlarının yıkılması ile diğer yollara bağlandı ve Osmanlı dış ticaretinin merkezi haline geldi Kısa sürede burada yalnızca Osmanlı için değil, uluslararası boyutta bir ticaret alanı oluştu Sonrasında ise bölgedeki mezarlıklar Sütlüce ve Hasköy çevresine taşındı Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise Galatasaray ile Taksim Meydanı arasındaki kısım gelişti Ticaret arttıkça ve burada yerleşik hayata geçildikçe, varlıklı kesimin Paris’i model alarak yaşadıkları yer haline geldi
Müstakil evlerin, büyük bahçelerin apartmanlara dönüşmesi ise 20 yüzyıl başlarına tarihleniyor Neredeyse tamamı bu yüzyılda yapılan ve hemen hepsinde Art Nouveau akımı özelliklerinin yansıtıldığı binalar, İstiklal Caddesi’nin sırrıdır aslında Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, caddenin tarihi dokusu bu binalarla ayakta kalır
24 SAAT UYANIK CADDE
Hayatın hiç duraksamadığı, insanların asla eksik olmadığı İstiklal Caddesi’nde, dünyaca tanınmış sanatçıların sergilerini gezebilir, bazılarıyla karşılaşabilirsiniz bile Caddenin çok renkli ve çok kültürlü dokusu sanatçılara her zaman ilham verdi Zaman zaman oyuncu adaylarının bir karakteri çıkarması için burada biraz gözlem yapması bile istendi
İstanbul eğlence yaşamıyla ilgili farklı tipte pek çok mekânı bir arada bulabileceğiniz cadde, her yaştan insana hitap eder Günün yirmi dört saati açık bir yerler bulabilir, eğlenmeye ara vermek zorunda kalmazsınız Çiçek Pasajı, Nevizade ve Büyükparmakkapı Sokağı’ndaki mekânlar farklı türden eğlence anlayışlarına cevap verir
BÜYÜK KENTİN SIĞINAĞI
Sanat ve kültürel yaşamın yanı sıra İstiklal Caddesi’nde dini bir dolaşım da söz konusudur Cadde üzerindeki en belirgin ibadethaneler arasında Ağa Camii ile St Antoine Katolik Kilisesi bulunuyor Duvar yazıları ve çinileri ile bilinen Ağa Camii, cadde üzerinde yüzyıllardır ister ibadet için, ister ziyaret için olsun misafirlerini ağırlıyor St Antoine Katolik Kilisesi ise 1725 yılında hem saray içerisinde çalışan hem de burada ticaret yapanlar için inşa edildi Bugünkü görünümüne 1912’de ulaşan kilisenin Neogotik tarzı ise İtalyan mimar Giulio Mongeri’ye ait Ayrıca bugün İstanbulluların toplanma alanı, duygularını düşüncelerini ifade etmek için seçtikleri yer de yine İstiklal Caddesi’dir Gezmek, dünyaya açılmak, yalnız kalmak istediklerinde burada mutlaka kendilerine göre bir yer bulacaklarını bilirler
İstiklal Caddesi’nde her gün kuzeyden güneye ya da güneyden kuzeye hareket ediyor insanlar Yürürken, konuşurken, koştururken, dururken hep birbirlerine bakmaya devam ediyorlar İstanbul gibi insanların birbirinin yüzüne bakmaya fırsat bulamadığı büyük kentlerde, İstiklal Caddesi gibi sığınaklar bu nedenle vardır Burada birbirlerini tanır, konuşur, susar ya da aşık olurlar Burada hiçbir şey yapmasalar bile gerçek hayat gelir onları bulur
|