10-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bağdat Köşkü...
Bağdat Köşkü, İstanbul’da Topkapı Sarayı içinde bulunan bir köşktür

Kitabesi revan köşkü ile aynı olan Bağdat köşkünün yapımına, IV Murat Bağdat seferine giderken başlanmış ve 1639 yılında da yapımı bitirilmiş olmalıdır Ancak Naima’nın yazdıklarından köşkün iç mekanındaki süslemelerine IV Murat’ın ölümünden sonra da bir süre daha devam edildiği anlaşılmaktatır
[IMG]http://upload wikimedia org/wikipedia/commons/thumb/4/4e/Istanb******pkapi048 jpg/180px-Istanb******pkapi048 jpg[/IMG]
Bağdat köşkünün plan şeması yine IV Murat tarafından yaptırılmış olan Revan köşkü’nün planı ile benzerlik göstermektedir Köşkün planı, kubbeli mekanın dört eyvanla genişletildiği sekizgen şemadan oluşmaktadır Eyvanların mekandan daha fazla yararlanabilmek hatta manzara yönlerini arttırmak amacıyla kullanıldığı düşünülebilir
Dekorasyonu ile klasik Osmanlı sanatının en yüksek noktasını temsil edebilecek özelliklere sahip olan Bağdat köşkünde kullanılan çinilerin, o döneme ait ahkam defterleri eksik olduğundan nerede yaptırıldığı saptanamamıştır Bu dönemdeki Osmanlı çiniciliğinin en seçkin örnekleri olarak gösterilen bu çiniler bir önceki yüzyılda yapılmış çinilerle karıştırılarak kullanılmış olabilir Öte yandan köşkün iç ve dış mekanlarında boya ve sıva yerine renkli mermerlerle beraber çini kullanımı, değişime karşı bir tutum olarak da kabul edilebilir Zira bu yapılar için çini, sürekli kullanımı gerektiren bir kaplama malzemesi olarak tercih edilmiştir Köşkün tavan süslemeleriyle de klasik devrin tesiri altında kaldığı ve bunların XVII Yüzyılın ilk yarısının en önemli tavan süslemeleri olarak değerlendirilmelerine karşın cephe kaplama biçimlerindeki yenilik, köşkte klasik Osmanlı sanatıyla beraber yeni arayışların da etkili olduğunu göstermektedir
Köşk ünlük saray yaşamında padişahın sabah namazından sonra kahvesini içtiği dinlenme mekanı olduğu gibi önemli tarihi olaylara da sahne olmuştur Sonraki dönemlerde I Abdülhamit (1774-1789) ve III Selim (1789-1807) dönemlerinde köşk has odanın kütüphanesi olarak kullanılmıştır

I Abdülaziz döneminde (1830-1876) köşkün revaklarının arası ahşap doğramalı camekanlarla kapatılmıştır V Mehmet Reşat döneminde (1912) revaklar arasındaki ahşap doğramalar kaldırtılmış fakat 1939 yılında bu revakların arası, demir doğramalı camekanlarla kapatılmıştır 1972 yılında da bu demir doğramalı camekanlarla kapatılmıştır 1972 yılında da bu demir doğramalar tekrar kaldırılarak Bağdat Köşkü bugünkü görünümüne kavuşmuştur
Kesme taştan inşa edilmiş yapının kaide kısmındaki taş örgüler kaplanmamıştır Asıl köşk katında ise duvarlar mermer kaplamaların ardında gizlenmiştir Köşkün revaklarını oluşturan kemerler beyaz mermer ve kırmızı hereke taşından örülmüştür Kemerler arasında kalan beyaz mermer yüzeylerin içine de kemer bingilerinin üzerine gelecek biçimde hem içte hem dışta dairesel kırmızı porfir kakılmıştır Revağı oluşturan kemerler beyaz mermer sütunlardan olup, başlıkları badem moriflidir Revağın döşemesi kesme taşla kaplanmış tavanı ise çıtalarla bezenmiş ve yeşile boyanmış ahşap kaplamadır Revak sütunları arasında beyaz mermerden yapılmış şebekeli korkuluklar yer alır Dış cephe alt pencerenin üst kotundan sonra beyaz zemin üzerine enginar ve nar çiçekleriyle bezenmiş çinilerle kaplanmıştır

Alt pencere ile baş pencereler çift sıra giden mavi renkli bordürlerle çerçevelenmiştir Köşkün iç mekanı ise pencere ve kapı söveleri ile dolap kapakları dışında zeminden kubbe kasnağına kadar çinilerle kaplanmıştır Alt pencerelerin üst hizasında köşkün duvarları boyunca devam eden çini kitabede Besmele ile başlayan Ayet-el Kürsi ve La ikrahe fiddin ayeti vardır

Bağdat köşkünün kapı ve pencereleri ile dolap kapakları abanoz ağacından yapılmıştır Köşkün asıl kapısı dışındaki diğer üç kapısı ile pencere ve dolap kapakları fildişi sedef ve bağa kakmalıdır Zemin altıgen tuğla kaplanmış olup alt pencerenin parmaklıkları da geometrik formlu şebekelerden oluşmaktadır

Bağdat Köşkü, 2006 yılı sonunda alınan karar ile İl Özel İdaresi tarafından, projesi ve uygulaması İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü denetiminde restore edilmiştir

Topkapı Sarayı'nın köşklerinden en güzeli Bağdat Köşkü'dür 1639'da Sultan 4 Murat tarafından, Bağdat'ın zaptından sonra, bu zaferin hatırasına yaptırılmıştır Mimari Kasım Ağa'dır
Köşk sekiz cephelidir Dört girinti dört çıkıntı ve kubbe saçağı ile orijinal bir mimariye sahiptir Çepçevre saçağın tavanı dört köşe çitalarla yapılmıştır ve mermer sütunlar tarafından tutul kaplama bir küre sarkar
Köşkün üç kapısı ve yirmi iki penceresi vardır Kapılar, pencereler ve dolaplar fildişi ve sedeflerle, duvarlar ve kemerler çinilerle süslenmiştir Köşkün bakir ocağı, bu ocağın yanlarındaki gömme gözler, gözlerin çevresindeki çiniler essiz bir sanat eseridir
Bağdat Köşkü'nün güzelliğini arttıran özelliklerinden biri de, balkonunun, İstanbul'un en geniş ve en güzel manzarasını kucaklamasıdır
Sultan Dördüncü Murad Hanın emriyle Bağdat Zaferinin hatırası olarak 1639 yılında yaptırılan köşk Topkapı Sarayında köşklerin bulunduğu dördüncü avludadır Haliç’e bakmaktadır Köşkün planı sekizgen şeklinde olup, Revan Köşkünün planına benzemektedir Köşkün üstü kubbe ile örtülüdür Bina, kesme taştan geniş ayaklar üzerine oturtulmuştur Dış cephesi alt pencerelerin bitimine kadar renkli mermerlerle süslü, pencerelerin bitiminde saçaklara kadar olan kısım ise 17 yüzyıl çinileri ile tezyin edilmiştir On yedinci asır, çinicilik, camcılık, billurculuk, sedefçilik, hattatlık ve nakkaşlık sanatının en ince, en güzel ve en üstün seviyesi Bağdat Köşkünde görülebilir Köşkün süslemelerindeki ayet-i kerimeler, sarayın meşhur hattatlarından Tophaneli Mahmud Çelebi tarafından yazılmıştır
Köşkün içi adeta bir çini müzesidir Sanat şaheseri pencereleri ve sedef kakmalı dolapların güzelliği insanı hayrete düşürmektedir Ayrıca pek mühim ve güzel bir kütüphanesi vardır
|
|
|