Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fethiye’ye, marmaris’ten, mavi, yolculuk

Marmaris’Ten Fethiye’Ye Mavi Yolculuk

Eski 10-07-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Marmaris’Ten Fethiye’Ye Mavi Yolculuk



Mavi ile yeşilin birbirine karıştığı sularda, Marmaris ve Fethiye arasında yapacağınız Mavi Yolculuk, düş mü gerçek mi bilemediğiniz anlar yaşatacak size

"Maviyi anlarsın / Denizi anlarsın / Mavi Denizi zor anlarsın"Melih Cevdet Anday’ın bu dizeleri dudaklarımdan dökülüveriyor, Marmaris’ten Fethiye’ye yelkenler fora giderken; denizin derin mavisi ruhumu içine doğru çektiğinde Buna bir de serinlemek istercesine suya uzanan çam ağaçlarının denizi aydınlatan yeşili eklenince, oradan oraya savrulup duruyor tüm benliğim; Ekincik’e konuyor Dalyan’ı geçip önce Dişibilmez, sonra da Kurtoğlu burunlarını dönüyor; Fethiye Körfezi’nden girip soldan sağa koca bir tur atıyor Bir Bedri Rahmi Koyu’na, bir Göcek’e, oradan 12 Adalar’a ve sonra da Kayaköy’ün kıyılarına kuş olup konuyor

YOLUN HEDİYELERİ

O dönemlerdeki adı Physkos olan Karya’nın bu eski liman kentinin geçmişi, MÖ 900’lere uzanıyor Helen, Roma, Bizans, Menteşoğulları derken; 1522’de Kanuni Sultan Süleyman’ın fethiyle Osmanlı topraklarına katılıyor ve Mimaras adıyla anılmaya başlıyor Sonrasında Mermeris ve Marmaris oluyor Karia’nın kalıntıları, Bozburun Yarımadası civarında kalmış çoğunlukla Kent merkezindeki en önemli tarihi yapı ise, Kanuni tarafından yapılan kale İlk olarak İonyalılar tarafından inşa edildiği öne sürülen Marmaris Kalesi, Cumhuriyet döneminde yerleşime açılmış Kentin içindeki diğer Osmanlı yapıları da Hafza Sultan Kervansarayı ve çarşıdaki bedesten Yıllarca balıkçı ve süngerci kasabası olarak sakinliğini koruyan Marmaris, 80’lerden sonra Türkiye’nin en önemli ve en kalabalık turizm merkezlerinden biri olmuş

İster uçakla Dalaman’a gelin, ister kara yoluyla ulaşın; tepeleri aşıp çamlar arasından Marmaris’e vardığınızda, ‘İşte Marmaris’ yazısıyla karşılaşırsınız; ki bu nokta,, kenti kuşbakışı görebileceğiniz en iyi yerdir

Kıyı kentine vardığınızda, ya tüm varlığınızla hareketliliğin ve hızlı temponun içine dalarsınız; ya da sakin ve usul usul bir tatil için teknenin birinde o derin maviliklere açılır ve ‘mavi deniz’i anlamaya çalışırsınız Marmaris’ten Fethiye’ye doğru yapacağınız Mavi Yolculuk, sizi maviyle yeşilin birbirine karıştığı sulara, düş mü gerçek mi bilemediğiniz anlara götürür Marmaris’ten ayrıldığınızda, ilk durağınız Ekincik Körfezi olmalı Körfezde çam ağaçlarıyla kaplı Semizce 1 ve Semizce 2 koylarında tonozlu iskelelere bağlanıp, kıyıdaki tesislerde son derece keyifli akşamlar geçirebilirsiniz Adını bölgedeki doğal kanallardan ve burada yapılan dalyan balıkçılığından alan Dalyan açıklarında demirlediğinizde ise, kıyıda bekleyen küçük teknelerle hem kanal turuna çıkabilir, hem de çamur banyosu yapacağınız kaplıcaya ulaşabilirsiniz Caretta caretta’ların yuvası İztuzu Plajı, Kaunos antik kenti ve kayalara oyulmuş kral mezarları da bu yolun size hediyesi olacak

ADALARDAN KOYLARA

Bu rotanın en güzel yerleri hiç kuşkusuz Fethiye ve Göcek koyları ile adaları
Körfeze girdiğinizde Domuz, Tersane, Göcek, Tavşan ve Yassıca adaları inanılmaz güzellikte görüntülerle dökülür önünüze Çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplı Domuz Adası’nda eskilerde bol miktarda yaban domuzu varmış Adını geçmişindeki bu özellikten alan adada, rüzgâra kapalı bir de liman bulunuyor En güzel günbatımını izleyeceğiniz Yassıcalar, hiçbir tesisi olmayan küçük birkaç adadan oluşuyor Kendinize bir kara parçası seçip, kıyısına demirlediğinizde yürüyüşe çıkın; en büyüğünün ortasında bir göle rastlayacaksınız ki yorulmaya değer Göcek tarafında adaların en büyüğü olan Tersane Adası, mübadele sonrasında boşaltılan eski Rum köyünün evlerini barındırıyor Genelde kasabada kalıp da en yakında denize girmeyi yeğleyenlerin birinci tercihi olan Göcek Adası, teknenizle size iyi bir liman da olacaktır Göcek Limanı’na geldiniz mi, ister belediyenin marinasına demirleyin ister özel marinalara, kasabanın içlerine bırakın kendinizi Ayaklarınız sizi hiç kuşkusuz ara sokaklara, dükkânların renkli ve neşeli kalabalığına götürecektir
Koyların kuytularına sığınmak istediğinizde,Göcek tarafında onlarcasına rastlayacaksınız

Kille, Taşlıca, Sarsala, Hamam ve Göbün koyları ‘Bedri Rahmi Koyu’ olarak da bilinen Taşlıca Koyu’na girişte, sağınızda, tepelere yaslanmış kaya mezarları karşılayacak sizi önce Sonrasında koya adını veren Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun fırçasından çıkmış, bir kaya üzerine resmedilmiş bir balık resmi Boynuz Bükü’nü baştan başa kaplayan günlük ağaçlarının yeşili ve kokusu, size gündüz düşleri gördürecek güzellikte Yemyeşil Sarsala koyları ve denizin içindeki antik kalıntılarıyla Hamam Koyu, yolunuzun en güzel durakları olacaktır Bu koya demirlediğinizde, hamama doğru yüzebileceğiniz gibi, karaya çıkıp çamların arasından kalıntıları izleyebilirsiniz Aşağılara doğru yelken açtıkça varacağınız koylar Yavansu ve Göbün olacaktır

DOĞA VE TARİH BİR ARADA
Göcek koylarından Fethiye’ye yöneldiğinizde üç adayla karşılaşırsınız Günbatımında kıyısındaki çakıllar ve kumlar kızılımsı bir renk aldığı içindir ki,Kızıl Ada adını alır bir tanesi Bu adanın kuzeybatısındaki büyüklü küçüklü adalar, dalış meraklılarının mekânıFethiye’nin tam girişindeki Şövalye Adası,bir zamanlar Rodos şövalyelerinin kullandığı bir yermiş Yelkenlerinizi doldurup adalardan aşağılara doğru yol aldığınızda, Bozburun ve İblis Burnu’nu dönüp Belceğiz Körfezi’ne ulaşırsınız Bu sularda doğayı ve tarihi bir arada bulacağınız yer, Gemile Adası ve tam karşısında tepelere yerleşmiş Kayaköy’dür Gemile Adası, Bizans döneminden kalan yapılarıyla meraklı ‘mavi yolcuları’ ağırlarken, en güzel günbatımlarını da onlara hediye eder Adada 1991 yılından bu yana Fethiye Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü ve Japon Arkeoloji ekibiyle yürütülen çalışmalarla toprak altındaki pek çok kalıntı günışığına çıkarıldı Günbatımında tırmanacağınız adanın tepelerinde kalıntıların arasında yürürken, uğurlamaya hazırlandığınız güneşin kırmızılığı, mozaiklerin ve kalıntıların üstüne düştüğünde tüm güzellikleri yüreğinize, benliğinize yerleştirmeye çalışırsınız Ne de olsa tüm kış boyunca onlara sığınacaksınız Adanın karşısındaki kumsala çıkarsanız, etrafınızı çocuk sesleri sararKıyı kahvesinde soluklanmayı sonraya bırakıp,Kayaköy’e doğru yürümeye başlayın

Beş kilometre sonra karşınızdaki yamaçta, yıkık ve terkedilmiş bir Rum köyüyle karşılaşacaksınız Şimdilerde ünlenen bu köyde sanat atölyeleri, restoranlar işletilmeye başlanmış Köydeki turunuzu tamamladıktan sonra yine geldiğiniz yoldan kıyıya dönünce, sahildeki küçük salaş kahvede çay içmeyi ihmal etmeyin Dostlarınızla sohbeti koyulaştırırken adanın gecenin koynuna sokulmasını izleyeceksiniz Buralardan ayrılmadan yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın en güzel koylarından biri olan Kelebekler Vadisi’ne mutlaka gidin Koya denizden ‘Mavi Yolculuk’ teknenizle ulaşmanız mümkün değil Ama üşenmeyip Ölüdeniz’e geldikten sonra küçük motorlara binip gidin ve yapabiliyorsanız orada geceleyin ki hayallerinizden biri daha gerçekleşsin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.