![]() |
Atatürk Anıları.. |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Atatürk Anıları..İZMİR SUİKASTI İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı: - "Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı ![]() ![]() ![]() - Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi? - Evet, dedi ![]() - Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin? - Fena bir adammış o ![]() ![]() ![]() - Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun? - Hayır ![]() - O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin? - Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi ![]() ![]() O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım: - Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim ![]() Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu ![]() ![]() ![]() ASKERLE GÜREŞ Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik gördü ![]() - Sen güreş bilir misin? Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi ![]() ![]() ![]() Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu: - Haydi, bir de benimle güreş! Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı: - "Atam," dedi ![]() ![]() Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı ![]() ALÇAKGÖNÜLLÜ Atatürk'ü, 1938 Gençlik ve Spor Bayramı günü, son defa, 19 Mayıs Stadyumu'nda gördüm ![]() ![]() ![]() Kızımdan Atatürk'ün kendisine neler söylediğini sordum: ? Rozette resmim varmış, nasıl takarım? dedi ![]() Zeki ve alçakgönüllü Atatürk rozetteki resmi görmüştü ![]() Bu, O'nun stadyuma ilk ve son gelişi, sanki gençliğe vedası oldu BENİM ADIM ATA DEĞİL Atatürk'ün sinirlendiği önemli bir nokta vardı ![]() -Benim adım Ata değil, Atatürk'tür! Bazı gazeteler neden böyle yazarlar? GÖMÜLECEĞİ YER Atatürk'ün gömüleceği yer ve toprak: O'nun kabri Ankara'da olacaktır ![]() ![]() ![]() Bir akşam Atatürk'ün etrafında toplananlar arasında, O'nun ölümlü oluşu üzerinde durulmuş ve özellikle kendisi 1926 suikast girişiminden sonra söylediği cümleyi tekrar etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Memleketin bütün sınır boylarından getirilecek toprak üzerinde yatmak ![]() ![]() Atatürk, böyle bir fikrin uygulanmasından ancak, ölümlü vücudu için hoşlanacağını ve gurur duyacağını anlatırken bana bakarak: "Bunu unutma!" demişti ![]() SOKAK ÇOCUĞU Atatürk'e, düşmanlarından bir bayan, bir yabancı gazetede (sokak çocuğu ve zalim) diye yazılar yazmak küçüklüğünü göstermişti ![]() Bir gün Yat Kulüp'te Atatürk, arkadaşlarına bu yazıdan söz ederek demiştir ki: - Bana sokak çocuğu diye yazmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MUTSUZ LİDER Bir akşam sofrasının hararetli bir döneminde Mustafa Kemal, kişisel özgürlüğünün birçok bölümlerinden yoksun bırakılması acısını hüzün dolu sözlerle şöyle anlattı: - "Şimdi siz buradan ayrılır, istediğiniz yerde gezer dolaşırsınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O akşam hepimiz masadan erken ayrıldık ![]() ABDÜLHAMİD 1937 yılında idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Yazını okuyorum, dedi ![]() ![]() ![]() ![]() Biraz durdu ![]() ![]() ![]() ![]() - Sevme Abdülhamid'i! Yine de sevme! Fakat sakın anısına hakaret edeyim deme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine ayrılmama müsaade buyurmuşlardı ![]() ![]() YANINA ALDIĞI İLK ER Atatürk, Samsun'a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü ![]() ![]() - Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun? Er irkildi, başını kaldırdı ![]() ![]() ![]() - Söyle niçin ağlıyorsun? İç Anadolu'nun yanık yürekli çocuğu içini çekti: - Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti ![]() ![]() - Üzülme çocuğum, dedi ![]() Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu ![]() KAHRAMAN TÜRK KADINI 1 Mart 1923 Tarsus: Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü ![]() ![]() ![]() Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı ![]() - "Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!" Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar ![]() Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi: - "Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın ![]() İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR Mustafa Kemal realist bir liderdi ![]() ![]() ![]() - Kuva-yı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar haklı idiler, demişti İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI Hastalığının ilerlemiş zamanında: "Hatta bir gün, bizim önümüzde bazı siyasi sorunlara değinip Romanya' da yapılan hükümet değişmesinden söz ederken, bir patriğin işbaşına gelmiş olmasından hayret duyduğumu söyledim ![]() - "Bir savaş çıktığı takdirde, kanımca yansız kalmalıyız ![]() ![]() ![]() ![]() ELİF, LAM, MİM NE OLACAK? Atatürk, Kur'an'ın Türkçe'ye çevrilmesine karar verdikten sonra Kâzım Karabekir Paşa kaygıya düşmüştü ![]() - "Kur'an'ın Türkçe'ye çevirisini emretmişsiniz ![]() - "Evet ![]() - "Peki, o zaman elif, lam, mim ne olacak?" Atatürk hayretle Karabekir'in yüzüne baktı ve en kolay bir şeyin cevabını verir gibi: - "Ne olacak, elif, lam, mim yine elif, lam, mim olarak kalacak" dedi ![]() DİL ALANINDAKİ ÇALIŞMALARI Dil alanında bir kaynak sorununu ileri sürünce, ortaya, kâğıt kalem ve Atatürk'ün kendi eliyle açıklamalar yapılmış diksiyonerler getiriliyor ![]() ![]() - Ana kökü arayacağız, diyor ![]() Ve dil hakkındaki kuramını anlatmaya başlıyor ve bir gülüşle: - Uzun bir çalışmadan sonra, bunu bulduğum zaman, Sakarya savaşını kazandığım dakikadaki mutluluğu duydum, diyor ![]() MEDRESELER Rize gezilerinde medreselerin açılması için kendisine başvuran hocalara; öfke ve sertlikle ve herkesin önünde: - "Para istiyorsanız size millet yetecek kadar verecektir ![]() ![]() ![]() KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR Bir gece beraber oturuyorduk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Bu memleketin efendisi kimdir? Düşündüm ![]() - Türk köylüsüdür, dedi ![]() - Türk köylüsü "Efendi" yerine getirilmedikçe memleket ve millet yükselmez! ![]() ![]() ![]() YENİ KELİMELER Atatürk, yeni kelimeler için şöyle derdi: "Onları ortaya atmak gerekir ![]() ![]() ÖĞRENCİ GÖZÜNDE ÖĞRETMEN Çankaya'da bir ilkokul açılmıştı ![]() ![]() Öğretmen tahta başında öğrencilere ders veriyormuş ![]() ![]() ![]() Gazi kapıdan çıkarken yanındakilere: - "Gördünüz mü öğretmeni? Cumhurbaşkanına önem vermedi" demiş ve ilave etmiş: - "İlköğretmen vatanın en hayırlı elemanı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ANADOLU'NUN MÜZİĞİ Atatürk söylüyor: - Montesquieu'nun, "Bir milletin musikicilikteki akışına önem verilmezse, o milleti ilerletmek mümkün olamaz" sözünü okudum, doğrularım ![]() ![]() - Biz Batılılara göre, doğu musikiciliğinin kulaklarımıza gelen tuhaflık yönünden söz ettim ve dedim ki; Doğunun tek anlayamadığımız bir tarafı varsa,o da onun musikiciliğidir ![]() Gazi, itiraz ederek şöyle demiştir: - Bunlar hep Bizans'tan kalma şeylerdir ![]() ![]() - Bu ezgilerin geliştirilmesi mümkün değil midir? - Batı musikiciliği bugünkü durumuna gelinceye kadar, ne kadar zamanlar geçti? - Dört yüz yıl kadar geçti ![]() - Bizim bu kadar süre beklemeye zamanımız yoktur ![]() ![]() SEN NE OLACAKSIN Kİ? Mustafa Kemal, Selanik'te yine bir akşam o zaman Sağlık Müfettişi olan eski Dışişleri Bakanı Dr ![]() ![]() - "Bu yanlış siyaseti bir gün doktor aracılığı ile düzelttireceğim ![]() - "Ne? Ne ![]() ![]() ![]() Diye küçümseme ile sormuş ![]() - "Evet, ben doktoru Dışişleri Bakanı yapacağım ![]() ![]() Nuri Bey şaka ile sormuş: - "Demek sen doktoru Dışişleri Bakanı yapacaksın ![]() - "Seni de vali ve komutan yaparım!" Bu konuşmaya, hazır bulunan Salih Bozok da karışıyor: - "Herhalde bu arada beni de bir şey yaparsınız?" Mustafa Kemal Bey Salih'in bu sorusuna, biraz düşündükten sonra: - "Salih, seni yaver yapacağım ve yanımdan ayırmayacağım ![]() - "Allahını seversen, sen ne olacaksın ki, hepimize şimdiden böyle birtakım onurlar veriyorsun?" demiş ![]() Mustafa Kemal Bey, Nuri Bey'in bu sorduğu soruya gülerek: - "Bu memuriyetleri, bu onurları veren ne olursa işte ben o olacağım ![]() Diye karşılık vermiş ![]() TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti ![]() ![]() ![]() - Binbaşı mısınız? - Hayır ![]() - Albay mı? - Hayır ![]() - Korgeneral mi? - Hayır ![]() - Peki nesiniz? - Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi: - Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de! ![]() ![]() -------------------------------------------------------- Mustafa Kemal Birinci Dünya Savaşı?nda Viyana?dadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() --------------------- Atatürk?e hakaretten sanık bir köylü hakkında takibat yapılıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ------------------------------- Olur sey degil Muallimler ankara?da bir içtima yapmislar, içtimaa iki üç muallim hanim da istirak ederek salonda ayri bir yere oturmuslardi ![]() Muallim hanimlarin içtimaa gitmelerini hos görmeyen meclis?in sariklilari gaziye sikayete gidiyorlar ![]() Gazi kizarak : - ?kimmis muallimler cemiyeti reisi ? Çagirin onu !? Ve Mazhar Müfit birkaç dakika sonra içeri girinci gürleyen bir sesle çikisiyor : -?siz muallimler içtimamda ne yapmissiniz ? Ne ayip sey bu ?? Mazhar Müfit sasakalir ![]() ![]() ![]() - ?olur sey degil olur sey degil !? Mazhar Müfit hala ayakta ve hala ne diyecegini sasirmis bir halde cevap vermeye çalisiyor : -?efendim vallahi? ? - ?birak birak ben hepsini biliyorum; içtimaa muallime hanimlarida çagirdiniz ![]() --------------------------- ATATÜRK?E BİR KÖYLÜNÜN CEVABI ![]() Atatürk?e bir köylünün cevabı Tarihimiz sayisiz savaslarla doludur ![]() ![]() ![]() - Türklere rahat vermemeli ki, baska sahalarda ilerleyemesinler? Bunun için de sik sik basimiza belalar çikarirlar, savaslar açarlar, Balkan milletlerini istiklal diye kiskirtirlardi ![]() Biz böyle durmadan savasirken de o zamanlar askere alinmayan gayri müslimler durmadan zenginlesirlerdi ![]() Onlarin neden zengin, bizim neden fakir kaldigimizi bir köylü, Atatürk?e verdigi kisa bir cevap ile gayet veciz olarak izah etmistir ![]() Atatürk, Mersin?e yaptigi seyahatlerden birinde, sehirde gördügü büyük binalari isaret ederek sormus : - bu kösk kimin ? - kirkor?un? - ya su koca bina ? - yargo?nun - ya su ? - salomon?un? Atatürk biraz sinirlenerek sormus : - onlar bu binalari yaparken ya siz nerede idiniz ? Toplananlarin arkalarindan bir köylünün sesi duyulur : - biz mi nerede idik ? Biz Yemen?de, Tuna boylarinda, Balkanlarda Arnavutluk daglarinda, Kafkaslar?da, Çanakkale?de, Sakarya?da savasiyorduk pasam? Atatürk bu hatirasini naklederken : - hayatimda cevap veremedigim yegane insan bu ak sakalli ihtiyar olmustur, der dururdu ![]() ------------- Cumhuriyet Atatürk, Mudanya yolu ile Bursa?ya gidiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() - beni tanidin mi ogul? Dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atatürk?ün çelik bakisli gözleri samimiyetle parladi? Elleriyle genis jestler yaparak ve yüksek sesle : - oglunu almadilar mi? Dedi ![]() Kadin kalabaligin içinde kaybolmustu ![]() - iste Cumhuriyetten bekledigimiz netice? Diyordu ![]() ---------------------------- Bayrağa saygı Atatürk bu engin insanlik duygusu ile milletlerin istiklali prensibine olan gönülden saygi ve bagliligini izmir?e girdigi sirada da göstermisti? O?na İzmir?de Karsiyaka?da bir ev hazirlanmisti ki, bu evde isgal esnasinda Yunan krali Konstantin?de kalmisti? Evin sahibinin oglu ile hazirlikta çalisanlarin bazi yakin akrabasi Yunanistan?da esir bulunuyorlardi; isgal esnasinda, bütün Türkler gibi çok izdirap çekmislerdi; içlerinden yaraliydilar ve yunanlilardan öç almak atesiyle yanip tutusuyorlardi ![]() Atatürk yere serili bayragin önünde durmustu; etrafinda bulunan kadin-erkek izmirliler, kendisini içeriye girmeye davet ediyor, gözleri yaslarla dolu: ?buyurunuz, geçiniz, bizim öcümüzü yerine getiriniz ![]() ![]() ![]() Hiçbir durumda benligini ve sagduyusunu kaybetmeyen civanmert insan; kendilerine en tatli bakis ve sesi ile: ?o, geçmiste hata etmis; bir milletin iskitlalinin timsali olan bayrak çignenmez, ben onun hatasini tekrar edemem,? cevabini vermisti ve ancak bayragi yerden kaldirttiktan sonra beyaz mermerlere basarak içeri girmisti? ----------------------- Devlet imkanlarını amacına uygun kullanma ? Sivas kongresi sonrasi, heyeti temsiliye?nin Ankara?ya gelmesi kararlastirildiktan sonra Mustafa Kemal ve Hüseyin Rauf beraberlerindekilerle ankara?ya geldiklerinde keçiören yolu üzerindeki ziraat mektebi?ne misafir edilmislerdi ![]() ![]() ![]() O tarihlerde ankara vilayetinin sehir merkezi kale ve onun hemen çevresi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal yeri kendi seçti, kayalar düzenlendi, dis cephe pembe rengin hakimiyetinde, içerde yesilin her tonu ile ve planin esasi Mustafa Kemal?in olan yapi 1932?de tamamlandi ve ayni yilin haziran ayinda da tasinildi ![]() Pembe köskün dösenmesi için bütçede pek mütevazi para vardi ![]() ![]() ![]() Kisa süre sonra kendisine sunulan tasariyi inceledi, muhatabi konuyu gerçekten biliyordu ve anladi ki, kendisini taniyanlarca da uyarilmisti ![]() ![]() ![]() ?biliyorsunuz burasi cumhurbaskanligi köskü? Mülkiyeti devletin? Benden sonra buraya meclisin veya belki milletin dogrudan seçecegi zatlar gelecek ![]() ![]() ![]() Sonra Selahattin Refik bey?e döner: ?sahsi imkanlarin olsa bile, böyle mekânlara asgari masraflarla rahat ve zevkli tefrisi tercih etme tercihindeyim ![]() ![]() ![]() --------------------- Bu milletvekilliği ayrıcalığını hiç beğenmedim Atatürk bir sabah florya?dan dolmabahçe sarayina dönüyor ![]() - sorunuz, tren var mi? Diye emir veriyor ![]() O sirada tren hemen hareket etmek üzeredir, hep birlikte otomobilden inip yanindakilerle trene biniyor ![]() ![]() ![]() ![]() - vazifeni yap! (yanindakileri göstererek) bu efendilere niçin bilet sormuyorsun? Yanindakiler cevap verirler ![]() - pasam biz mebusuz ![]() ![]() ![]() Ata hayretle: - bu imtiyazi hiç begenmedim, der ![]() ![]() --------------------------- BENİM ADIM ATA DEĞİL Atatürk?ün sinirlendiği önemli bir nokta vardı ![]() ? Benim adım Ata değil, Atatürk?tür! Bazı gazeteler neden böyle yazarlar? -------------- GÖMÜLECEĞİ YER Atatürk?ün gömüleceği yer ve toprak: O?nun kabri Ankara?da olacaktır ![]() ![]() ![]() Bir akşam Atatürk?ün etrafında toplananlar arasında, O?nun ölümlü oluşu üzerinde durulmuş ve özellikle kendisi 1926 suikast girişiminden sonra söylediği cümleyi tekrar etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Memleketin bütün sınır boylarından getirilecek toprak üzerinde yatmak ![]() ![]() Atatürk, böyle bir fikrin uygulanmasından ancak, ölümlü vücudu için hoşlanacağını ve gurur duyacağını anlatırken bana bakarak: ?Bunu unutma!? demişti ![]() alıntıdır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|