|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
bilinmeyen, mehmed, reşad, sultan, yönleriyle |
![]() |
Bilinmeyen Yönleriyle Sultan Mehmed Reşad |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilinmeyen Yönleriyle Sultan Mehmed Reşad![]() Günümüz nesilleri, millet ağacının kökü olan tarihini bilme yönünden oldukça talihsizdir dense yeridir ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün Batılılar, soyu gayr-i meşru ilişkilerden nesebsiz bir şekilde dünyaya gelmiş kralları için bile derin saygı duyup onları bayraklaştırırken, bizlerin, herbiri ayrı bir ışıktan kilometre taşı olan ecdadımız için bigane kalmamız affedilir gibi değildir ![]() Bu yazımızda, bugün hakkında çok fazla şey bilinmeyen, bilinenlerin de doğruluğu tartışılır olan Osmanoğulları’nın 35 ![]() ![]() ![]() Evet, kimdir bu Osmanlı’nın çöküş döneminde tahta çıkan talihsiz padişah? 33 senelik bir hükümdarlık döneminden sonra, devletin devasa projelerini tamamlama fırsatını bulamadan, İttihat ve Terakki terörü neticesinde hal’edilen Sultan Abdülhamid’den sonra Padişah olan (27 Nisan 1909)Sultan Mehmed Reşad Han, Osmanlı tarihinin en yaşlı padişahı olarak 64 yaşında atalarının tahtına oturur ![]() ![]() ![]() ![]() Çok iyi bir şark kültürüne sahip olan Sultan Reşad, garpla ilgilenmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Liman Von Sanders, “Türkiye’de Beş Yıl” isimli eserinde Sultan Reşad için: “Padişahı her bakımdan iyi ve lütufkâr bir koruyucu olarak buldum ![]() ![]() Sultan Reşad, yanında bulunmuş olanların söylediklerine göre, mütedeyyin, nazik, hayırhah, mütehammil, mütevekkil, mevlevi, çelebi bir zatmış ![]() ![]() ![]() Son derece alçak gönüllü ve mahfiyetkâr olan bu ihtiyar Osmanlı, yakınlarının anlattıklarına göre sık sık şunları söylermiş: “Ben bu mevkie layık değilim, vatana hizmeti istediğim şekilde yapamıyorum ![]() ![]() Sultan Reşad’ın siyasi hadiseleri iyi değerlendirebildiği, bunlar hakkında, doğru rey ve kanaatler serdettiği, muhtelif kaynaklarda ısrarla ifade edilmiştir ![]() Padişah’ın, bazı hadiselerde İttihatçılara direndiği, fakat ısrarlar karşısında ileri varamayıp tasdike yöneldiği Ali Fuat Bey’ce rivayet edilir ![]() Evet, Sultan Reşad, devletin en dağdağalı bir zamanında hükümdar olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Günün birinde, çok sevip takdir ettiği Sütlüce Sadi Dergahı şeyhi Elif Efendi ile sohbet ederken ona, İttihatçı hükümet erkanının hiçbir hususta düşüncesini sormayıp onu hep oldu bittilerle karşı karşıya bıraktıklarını anlatarak bundan yakınır ![]() Elif Efendi’nin bunun üzerine: “Ama Kanun-i Esasi’nin (Anayasanın) Zat-ı Şahaneleri’ne verdiği bazı haklar vardır; bunları pek ala kullanabilirsiniz” deyince Sultan Reşad: “Evet, bunu ben de biliyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1916 yılında Mekke Emin Şer Hüseyin’in, Osmanlı Devletine isyanı vaki olup, bunun haberi Sultan Reşad’a Cuma selamlığı merasiminden çıkışta bildirilince, İttihatçılar tarafından icra selahiyeti gasbedilen bu muhterem insan, Meşrutiyet hükümetinin beceriksiz dış siyaseti ve İslam’ın kalbi mesabesindeki Hicaz’ın, İngiliz altınlarının ifsadıyla elden gitmesi karşısında adeta yıldırım çarpmış gibi sarsılır ve gözlerinden beyaz sakalına yaşlar boşanır ![]() ![]() ![]() Evet o vatan ve milleti için çırpınmaktadır fakat ortalığı kavuran İttihat ve Terakki terörü neticesi hadiselerin önü alınamamaktadır ![]() ![]() Sultan Reşad, Balkan Harbi patlak verdiğinde durumun iyice sarpa sarıp tahtın İstanbul’dan taşınması söz konusu edildiği zaman da: “Askerimin başında şehid olmaya hazırım ![]() ![]() Millet menfaatlerine karşı son derece hassastır ![]() ![]() ![]() Trablusgarp ve Balkan Savaşı ile I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Reşad’ın, şehzadelerin maaş meselesinde gösterdiği ince düşünce de darb-ı mesel olacak kadar şayan-ı dikkattir ![]() Şehzadegâne yani evlatlarına maaş tahsis edilmesi hususundaki kararlara itiraz ederek şöyle der: “Bir mülazım bile evlad u iyalini kendi iaşe ediyor ![]() ![]() ![]() Son derece yumuşak tabiatlı ve müşfik olan Sultan Reşad, kimseyi incitmemeye son derece itina gösterir, haklı olarak birine hiddetlendiği zaman dahi derhal abdest alır ve Kur’an-ı Kerim okumaya başlar, öfkesi geçmezse ardından namaza dururdu ![]() Son derece takva sahibi olan bu mevlevi Sultan, hergün sabah namazından bir saat evvel kalkıp abdest alır ![]() ![]() ![]() Sultan Reşad, saraydaki kalfaların Kuran öğrenmesi için bir hanım muallime tutmuş, fakat onun Kur’an-ı Azimüşşan okuturken bazı hürmetsiz davranışlarından dolayı vazifesine son vererek yerine Safiye Hanımı tayin etmiştir ![]() “Namaz kılmayanlara, oruç tutmayanlara verdiğim tuz ve ekmeği haram ediyorum, Bu iradem, hoca hanım tarafından talebelerine söylensin ![]() Son derece muktesid bir insandır ![]() ![]() ![]() Sarayın ihtiyacı için para lazım olduğu zaman güzelce abdest alarak besmele ile kasasını açar ve “evvela ümmet-i Muhammedin hakkı için” diyerek sadaka ayırır, daha sonra Yıldız ve Beşiktaş Saraylarının idaresi için ihtiyaç olan parayı verirdi ![]() Bu ihtiyar Sultan, senelerden beri rahatsızdır ![]() ![]() ![]() ![]() Etrafında bulunanlarla ve doktorlarla helalleştikten sonra cesaret ve metanetle ameliyat masasına yatar ![]() ![]() Ameliyattan sonra kendisini tebriğe gelenlerin, “Mâşâallah! Büsbütün iyileştiniz ![]() “- Ne kadar yaşayacağımızı biz bilmeyiz ![]() Bin yıl yaşasak yine cihan bu, Gerdiş bu, zemin bu, asûmân bu!” diye cevap verir ![]() Sultan Reşad ameliyattan bir gece evvel de oldukça enteresan bir rüya görür: Rüyasında, oturduğu odanın kapısı açılır ve içeri Arap kıyafetinde biri girip Padişahın yanına oturur ![]() ![]() ![]() Bu esnada Padişah uyanır ![]() “Beşiktaş sarayına git, kuşçubaşıyı bul benim sevdiğim iki güvercin vardır; her birini ayrı kafeslere koyarak sana teslim etsin, onları bana getir” diye emreder ![]() ![]() ![]() — Kuşlar ölmüş değil mi? der ![]() Ağa önüne bakarak: ‘Allah ömr-i şahanenizi müzdad buyursun’ diyerek hayretler içinde kalır ![]() Bu dertli Padişah’ın yıllar boyu çektiği şeker hastalığı, son zamanlarda artmış ve onu yatağa sermiştir ![]() ![]() —Beni rahat bıraksalar da haysiyetimle ölsem, demektedir ![]() ![]() Devletin ikbalinin idbara döndüğü o kasvetli günlerin birinde cephelerden gelen haberlerle perişan olan Sultan Reşad, Hırka-ı Saadet Dairesi’nde ümmetin selametine dua ederken bir şeker krizi geçirerek oraya yığılıverir ve ruhunu Allah’a teslim eder (3 Temmuz 1918) ![]() Ölümünden 7 yıl evvel cenaze masraflarını Hazine-i Hassa Umum Müdürlüğü’ne emaneten vermiş ve : “Öldükten sonra cenazemin irade ile kalkmasını istemem” demiştir ![]() Vefatında evlatlarına ve ailesine hiçbir şey bırakmamıştır ![]() ![]() - Millete bar (yük) olmasınlar; demiştir ![]() “Ebedi uykumu su ve çocuk sesleri yanında uyumak isterim” diyen bu Allah dostu, Eyüp’teki türbesinin yanına sağlığında bir de ilkokul yaptırmıştır ![]() Bütün bu yazdıklarımız, Sultan Reşad’ın yüksek, milli ve manevi telakkisini, mensubu bulunduğu büyük padişahlar ailesinin naçiz bir ferdi olduğunu ve Osmanlı Devletini 600 sene ayakta tutan bazı dinamiklerin çöküş döneminde bile sapasağlam ayakta kaldığını göstermesi açısından oldukça ibret vericidir kanaatindeyim ![]() İbrahim REFİK |
![]() |
![]() |
|