Prof. Dr. Sinsi
|
Divanı Hümayun Üyeleri
Dîvân-ı Hümâyûn Üyeleri - Divan Teşkilatı Resimleri
Veziriâza m
Veziriâza m (Sadrâzam): Osmanlıla rın ilk devirleri nde , veziriâza mlar, ilmiye sınıfında n gelmişler dir Padişahın mutlak vekilidir ler Kanunnâme lerde yazıldığı na göre veziriâza mlar, imparator luktaki ilmiye Osmanlı'da diğer Divan-ı Hümayün üyeleri Tevcihler i (görev, rütbe veya makam verme) de dahil olmak üzere, bütün tayin ve aziller, katiller, terfî ve ilerlemel erde, birinci derecede merci olup, her iş onun emir ve müsaadesi yle olurdu Sefer dışındaki zamanlard a vezir, kazasker ve şeyhülisl âm gibiler hakkındak i muamelele rde, padişahın muvafakat i alınırdı Sadrazaml ar sefere gittikler i zaman, devlet merkezind eki işleri görmeleri için, vekil olarak bir veziri kaymakam bırakırla rdı Sadaret kaymakamı da, gerek Dîvân-ı hümâyûnda, gerekse Paşa Kapısı'nda dîvân toplandığ ı zamanlard a görülen işleri, müstakil defterler e yazdırır, buna da Rikab Defteri ismi verilirdi Dîvân-ı hümâyûn üyelerini n seferde bulunması hâlinde, bu dîvânlara vekilleri gelirdi

Kubbe vezirleri
Kubbe vezirleri: Veziriâza mdan sonra gelen diğer vezirler ikinci vezir, üçüncü vezir, dördüncü vezir vb şekilde adlandırı lırdı ve sayıları yediye kadar çıkabilir di Dîvân müzakerel erinde ve siyasî herhangi bir işin hallinde de tecrübeli devlet adamları olan bu kubbe vezirleri nin fikirleri nden istifade edilirdi
On yedinci yüzyılın başlarınd an itibaren defterdar, nişancı ve kaptan paşaların vezirlikl eriyle beraber, vezirleri n adedi artmıştır Hattâ bazı beylerbey liklere tayin edilen kişilere de vezirlik rütbesi verilmişt ir

Baş Muhzir Sadaret Dairesi Muhafızı
Mekke Kadısı Mekke Baş Hakimi
Rumeli Kazaskeri Rumelidek i Kadıların Amiri
Nakib-ül-eşraf ' Peygamber Soyundan Olanların Başı
İstanbul Kadısı İstanbul Baş Hakimi
Kazasker
Kazasker (Kadıasker): 1480 tarihine kadar bir adetken bu tarihten sonra Rumeli ve AnadoluYa vuz Sultan Selim zamanında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun fethi üzerine, 1516’da Arap ve Acem Kazaskerl iği ismiyle, üçüncü bir kazaskerl ik kurulmuş, Diyarbeki r de bu kazaskerl iğe merkez olmuştur Daha sonra Suriye ve Mısır’ın da ilhakıyla, Arap ve Acem kazaskerl iği, merkeze nakledilm iştir 1518’den sonra da lağvedilm iş ve kazaskerl ik tekrar ikiye inmiştir Kazaskerl er, dîvânda, şer’î meseleler e bakarlard ı kadı ve müdderris lerin atamaları nı yapardı kazaskerl ikleri ismiyle iki olmuştur
Nişancı
Nişancı veya Tevkıî: Padişahın adına yazılacak fermanlar a beratlara hükümdarl arın imzası olan turasını çekerdi ayrıca devlete ait topraklar ın kayıtları nı tutmak bu kayıtları içeren tahrir defterler indeki düzenleme leri yapmak nişancını n göreviydi Emrindek i yüzlerce katiple bütün yazışmala rı yürütürdü Nişancın ın en önemli görevide tahrir defterler indeki düzeltmel eri ve değiştirm elerin yapılması ydı Nişan cıdan başka hiç kimse bu işe karışamaz dı Fethedile n yerlerin kayıtları nı tutardı Ö nceden reisülküt tapla beraber çalışırla rdı Fakat dış ilişkiler imizin ilerlemes inden dolayı reisülküt tap yanından ayrılınca yanlız çalışmak zorunda kaldı Bu yüzdende işlerinde n bir kısmı(örn:dış ilişkiler)reisülküt taba verildi
Defterdar lar
Defterdar lar: Fatih Kanunnâme si’ne göre defterdar, padişahın malının vekilidir Defterdar lık teşkilâtı na “Bâb-ı Defterî” de denilir Başdefter dardan sonra Anadolu malî işlerini görmek için Anadolu Defterdar ı geliyordu Yavuz Sultan Selim devrinde, buraların malî işlerini görmek üzere, Halep’te bir defterdar lık daha kuruldu Fakat bu, devlet merkezind e değildi On altıncı yüzyıl ortaların da, devlet merkezind e, Şıkk-ı Sânî adı ile bir defterdar lık daha kurulmuşt ur Bu şekilde Başdefter dar, Anadolu Defterdar ı ve Şıkk-ı Sânî isimlerin de üç defterdar lık olmuştur

Başçuhada r Sadrazamı n Giyecekle rini Muhafaza Edip Taşıyan
Defter Emini Devlet Arazi Kayıt Defterler inin Muhafızı
Nişancı Devlet Bakanı
Darbhane Emini ' Darbhanen in Amiri
İç AğasıSada ret Dairesini n İç Hizmetler ine Memur
Dîvân-ı hümâyûn, sabah erkenden toplanır ve kuşluk zamanına ve bazen de öğleye kadar devam ederdi Dîvân-ı hümâyûna gelecek olan devlet adamları, sabah namazını çoğu zaman Ayasofya Camii'nde kılar, Yeniçeri ocağı ile süvari bölük ağaları ve bir miktar yeniçeri, sarayın Bâb-ı Hümâyûn denilen ve Ayasofya Camii'ne bakan kapısı önünde iki sıra üzerine dizilirle r, dîvân erkânı, namazdan sonra buradaki yerlerini alırlardı Bu sırada duacı dua ettikten sonra Bâb-ı Hümâyûn kapıcılar ı, kapıları açarlardı Dîvân-ı hümâyûnda, dîvân üyelerind en başka reisülküt tâb, çavuşbaşı, kapıcılar kethüdası, büyük ve küçük tezkireci ler ve tercümanl ar hizmet görürlerd i Dîvânda nişancı, tuğra çekilmesi lâzım gelen ferman, berat, menşur gibi evraka tuğra çekerdi Örfî işleri ise, veziriâza m kararlaşt ırırdı
On sekizinci yüzyılın son çeyreğind en itibaren, Osmanlı kabinesi şu şekilde teşekkül ettirilmi ştir:

Baş Teşrifatç ı Protokol Amiri
Devlet Kethüdası Başbakan Yardımcıs ı ve İç İşleri Bakanı
Teşrifatç ı Protokol Amiri
Hil’at Giyen Memurlar ' Mükafaten Hususi Elbise Giydirile n Memurlar
Sadaret Kethüdalı ğı
-Sadaret Kethüdalı ğı:1835 yılında, Umûr-ı Mülkiye Nezareti ve 1837 yılında Dahiliye Nezareti olmuştur
Reisülküt taplık
-Reisülküttaplık:1836 yılında, Umur-ı Hâriciye Nezareti olmuştur Reisülküt taplık daha önceden nişancıya bağlıydı Fakat dış ilişkiler imizin gelişmesi yle 17 yüzyılda nişancıda n ayrıldı R eisülkütt ap bugünkü dışişleri bakanı hükmünded ir
Defterdar lık
-Defterdarlık: 1838 yılında, Maliye Nezareti olmuştur Devletin her türlü maliye işleriyle ilgilenir ve bunları kaydederd i Ayrıca yıllık gelir-gider durumunu hesaplard ı
Çavuşbaşı lık
-Çavuşbaşılık: 1836 yılında, Deâvî Nezareti ve 1870 yılında Adliye Nezareti olmuştur
Yeniçeri Ağalığı
-Yeniçeri Ağalığı: 1826 yılında Seraskerl ik, 1908 yılında Harbiye Nezareti olmuştur Osmanlı devletini n askeri işlerinde n sorumludu r Bugünkü genel kurmay başkanı hükmünded ir
Kaptan-ı Deryâlık
-Kapdan-ı Deryâlık: 1878’den sonra, Bahriye Nezareti olmuştur

Kazasker Kadıların Amiri ve Hükümet Azası
Kaptan-ı Deryâ Deniz Kuvvetler i Başkumand anı
Çuhadar Vezir Sarayları nda Dış Hizmet Erbabında n
Daha sonraları kabineye, Şeyhülisl âm da dâhil edilmişti r Osmanlı devletini n her türlü deniz işlerine bakardı D eniz yoluyla fethedile n yerlerin kayıtları nı tutardı
Dîvân-ı Hümâyûn Kalemleri
Dîvân-ı hümâyûnda Reisülküt taplık ile onun maiyeti olan beylikçin in nezaretle ri altında, Dîvân-ı hümâyûn kalemleri bulunmakt aydı
Amedî Kalemi
Amedî Kalemi: Reisülküt tabın hususî kalemi olup, aynı zamanda, bütün dış işleriyle meşgul olur ve sadrazaml ıkla sarayın irtibatın ı sağlardı Padişahın kendisine sadrazam tarafında n yazılacak tahrir, telhis ile yabancı devletler le yapılacak antlaşmal ara dair ahidnâme ve musâlahan âme (antlaşma, sözleşme, vb ) suretleri, sadrazam tarafında n yabancı devletler e gönderile n mektup müsveddel eri ve protokoll er, elçi, konsolos, tercüman ve yabancı tüccarlar a ait yazışmala r, burada yazılır ve bu kalemde saklanırd ı
Beylikçi
Beylikçi veya Dîvân Kalemi: Dîvânda müzakere olunup karara bağlanan işlerin, gereken yerlere havalesi ve dîvân sicilleri nin tutulması yla vazifeliy di Ferman ve beratlar burada yazılırdı Beylikçi, yazı işlerinde n dolayı Reisülküt tâbın emri altında bulunurdu 
Tahvil Kalemi
Tahvil Kalemi: Bu kaleme, Nişan Kalemi veya Kese Kalemi de denilmekt edir Vezir, beylerbey i, sancakbey i beratları yla, vilayet kadıların ın beratları, zeamet ve timarları n kayıtları hep burada tutulurdu 
Rüûs Kalemi
Rüûs Kalemi: Genellikl e küçük berat olarak tarif edilir Vezir, beylerbey i, sancakbey i ve vilayet kadısı derecesin e çıkmış, ilmiye sınıfı hariç olmak üzere, bütün devlet memuriyet lerine intisab edenlerin (girenleri n) veya kendileri ne evkaftan vazife verilenle rin muamelele riyle meşgul olur ve kayıtları nı tutardı Tahvil ve Rüûs kalemleri, bugünkü özlük işlerinin görevini yaparlard ı

Hademe Sadaret Dairesi Hizmetkar ı
Rüûs Halifesi Zatişleri Kalemi Şefi
Kethüda Katibi İç İşleri Bakanı Özel Kalem Müdürü
Vezir Mektupçus u ' Sadaret Kalemleri Amiri
Reis Kesedarı Dış İşleri Evrak Müdürü
Çavuş KesedarıA dalet Bakanlığı Evrak Müdürü
Teşrifâtç ılık Kalemi
Teşrifâtç ılık Kalemi: Dîvân-ı hümâyûnda ki mühim vazifeler den biri de teşrifatç ılık idi Gerek sarayda ve Dîvân-ı hümâyûnda, gerekse sadrazam konağında yapılan merasimle rde, elindeki defter gereğince protokolü tatbik ederdi
Vak'anüvislik Kalemi
Vak'anüvislik Kalemi: Osmanlıla rda vakanüvis lik ismiyle resmî bir memuriyet ve kalemin kuruluşu, 18 yüzyıl başında ortaya çıkar Bu kalem, devlet işlerine ait, verilen vesikalar ı tetkik ve kaydederd i İlk meşhur vakanüvis tarihçi, Mustafa Nâimâ Efendidir 
Mühimme Odası Kalemi
Mühimme Odası Kalemi: 1797 tarihinde çıkan nizamnâme yle, dîvân veya beylikçi kalemleri ndeki Mühimme Nüvisleri n (yazanları n), bir yerde çalışmala rı için Mühimme Odası veya Mühimme Kalemi kurulmuşt ur
Dîvân-ı hümâyûn kalemleri nin şeflerine Hâcegân ve bir kalemin en kıdemli memuruna Halîfe denirdi
Dîvân-ı Hümâyûn Defterler i
Dîvân-ı hümâyûnda çeşitli işler hakkında tutulmuş pek çok defter bulunmakt adır Bunlar arasında en önemliler i; mühimme, ahkâm, tahvil, rüûs, nâme, ahidnâme defterler idir
Mühimme Defterler i
Mühimme Defterler i: Dîvân-ı hümâyûnun muntazama n toplandığ ı zamanlard a her dîvân toplantıs ında görüşülen siyasî, içtimaî, malî, idarî ve örfî kararları n kayıtları nı ihtiva eden defterler e “mühimme defterler i” denirdi Dîvân toplantıl arında zabıt tutma usulü olmayıp, görüşülen işin neticesi, yani karar sureti, dîvân kâtipleri tarafında n kaleme alınırdı Bu karar suretini daha sonra reisülküt tâb gözden geçirip tashih eder ve daha sonra icab eden yere yazılır ve en son olarak nişancı tarafında n, hüküm veya fermanın tuğrası çekilirdi Dîvân-ı hümâyûn işlerinin Bâbıâlî’ye nakli sırasında, mühimme defterler i de, oraya taşınmışt ır Elde mevcut mühimme defterler i, 16 yüzyıl ortaların dan başlamakt adır
Mühimme defterler i
Mühimme defterler i de birkaç çeşittir Biri normal dîvân görüşmele rine ait olan defterler dir Diğer bir mühimme defteri de “Mektûm Mühimme Defteri” olup, adından da anlaşılac ağı üzere, gizli yazılan hüküm ve fermanlar ı havidir (içerir) Bunlardan elde mevcut olanlar, 18 yüzyıldan başlamakt adır Savaş zamanları nda lâzım olan defterler, sadrazam ve serdâr-ı ekremle (başkomuta n) beraber sefere gönderild iğinden, seferdeki görüşmele re ait tutulan mühimme defterler ine “Ordu Mühimmesi” denilmekt edir Sadrazamı n seferde bulunması dolayısıy la, devlet merkezind e Rikab-ı Hümâyûn (Sadaret) Kaymakamı nın başkanlığ ı altında toplanan dîvân veya meclistek i görüşmele re ait tutulan defterler e, “Rikab Mühimmesi” ismi verilmişt ir
Ahkâm defterler i
Ahkâm defterler i: Bazen bir eyalete ve bazen muhtelif eyaletler e ait olarak tutulmuşl ardır Bu defterler de valilere, kadılara ve saireye hitaben yazılan hükümler bulunmakt adır
Tahvil defterler i
Tahvil defterler i: Bu defterler in pek çok çeşitleri vardır Tahvil muamelele ri, sadrazamı n emrini müteakip en son olarak yapılırdı 
Rüûs defterler i
Rüûs defterler i: Rüûs, genellikl e, küçük memuriyet, vazife veya mülteziml ere o işin verildiği ni gösteren tayin vesikası olarak, küçük berat şeklinde tarif edilmekte dir On altıncı yüzyıl rüûs defterler inde, büyük memuriyet lere ait beratlar da bulunmakt adır Rüûs defterler inin kadı, mukâtaât, rikab, vakıf, müderrisl ik ve zeamet rüûsu gibi çeşitleri bulunmakt adır
Bu belli başlı defterler in dışında, pek çok Dîvân-ı hümâyûn defteri de bulunmakt adır
ayrıca:divan-ı mezalim önemli ağır siyasi suçlara başkanlığ ını yaptığı bu mahkemele r yapmaktad ır ayrıca halktan gelen şikayetle ri de bizzat hükündarl arın başkanlık mezalim divanı bakardı
|