10-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlının Yemene Verdiği Önem
Hicazın güvenliği içinde mutlaka Kızıldeni ze hâkim olmak gerekir Kızıldeni zi de ancak Yemen'e hâkim olabilen kontrol edebilird i Bu sebeple Osmanlı Yemen için binlerce şehit vermiştir Bu şehitleri Yemen için değil İslam ve Kabe için vermiştir
Askeri müzede sağ tarafta Şehare'deki Osmanlı şehitliği nin kitabesi ve Osmanlı arması sergileni yor Kitabede burada yatanlar "İmam Yahya Hazretler i ile birlikte İslam uğrunda ( İttihad-i İslam uğrunda) ifşai hayat eden Osmanlı kahraman şühedasıd ır" diye yazıyor (1911) Bu şehitlik 1911'de İmam Yahya ile antlaşma sonucu oluşturul an şehitlikt ir Yemen'i gezmeye gidenleri n müzede bunu mutlaka görmeleri ni tavsiye ediyorum Osmanlını n Yemen'den 1918'de ayrılışın dan sonra bir kısım subay ve askerler geri dönmemişl erdir Son Yemen Valisi Mahmud Nedim Paşa bunlardan biridir ve İmam Yahya'nın San'a Valisi olarak görevine devam etmiştir Ragıp Paşa ise İmam Yahya döneminde Yemen Dışişleri Bakanlığı görevini uzun süre sürdürmüş tür Hatta Yemen'in Birleşmiş Milletler de tanınması nı o sağlamışt ır Ragıp Paşa'nın otomobili askeri müze giriş kısmında sergilenm ektedir 1918'den sonra bu tip üst düzey subaylar gibi birçok subay ve er Yemen'de kalmışlar dır Bugün 10 binin üstünde Türk-Yemen sınırları içinde yaşamakta dır
Gezinin en acıklı ânı
Hatta Ethemoğlu lları Köyü gibi Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgeler vardır Bir-ül Azep mahallesi bunlardan biridir Gezinin en acıklı anı Bir-ül Azep Mahallesi nde idi Burası Osmanlı döneminde bekar subayları n kaldığı mahalle imiş Mahalleyi tertemiz görüyoruz Hatta mahalleni n bugünkü muhtarı da Türk imiş Ancak zamansızl ıktan sebebiyle kendisi ile tanışamad ık Bu mahallede halen Türk aileler mevcut Beytül Behçet (Behçet'in evi), Beytül Hoca (Hoca'nın evi) bunlardan bazıları Abdullah Hoca ile tanışıyor uz Konuşmaya başlıyoru z Bize geçmişini anlatmaya çalışıyor
Babasının burada kalan askerlerd en olduğunu söylüyor ve gözleri doluyor Torunu ise hemen dedesinin resmini getiriyor Daha sonra Behçet amca torununun kolunda geliyor Ayakta zor durabiliy or Ağlayarak babasının Yemen'de kalan askerlerd en olduğunu, Kafkas cephesind e savaştığı nı ve oradan da buraya geldiğini anlatıyor İsmail Hoca ile tanışıyor uz, atalarını araştırdı ğını köklerini n Adapazarı'na uzandığın ı söylüyor Türkiye'ye 5 defa gelmiş Türk mahallesi ndeki evlerin 29 tanesinin kendileri ne ait olduğunu anlatıyor Kardeşi ve yeğeni ile bizleri tanıştırı yor Sonra da Türkiye'de bulunan akrabalar ının resimleri ni gösteriyo r
Yemen Askeri Müzesi
Behçet Bek de İzmirli olduğunu gerçek bir Osmanlı olduğunu ifade etmek için kelimenin üzerine basa basa "Behçet Bek" diyor Onunla da uzun bir süre sohbet ediyoruz Daha sonra onlarla vedalaşar ak Türk mahallesi nden ayrılıyor uz Osmanlı 7 Orduyu San'a da kurmuştu Bu Ordu karargahı şu anda Savunma Bakanlığı ve devlet misafirha nesi olarak kullanılı yor Yemen Askeri Müzesi'nde Osmanlı dönemine ait pek fazla eser yok Bu eserler Savunma Bakanlığı'nın depoların da tutuluyor 
Dün atalarını n gittiği Yemen'e bugün de torunları gidiyor Amaçları Yemen'in kalkınmas ına yardımcı yardımcı olmanın yanı sıra aynı zamanda kendi ekonomile rine katkıda bulunmak Bunun için de işçilikte n, mühendisl ik hizmetler ine kadar her alanda çalışıyor lar Açılan Türk okulları ile de Yemen eğitimine önemli hizmetler de bulunuyor lar
Gezimize Lübnan restorand a yediğimiz öğle yemeğinin ardından diğer bir Osmanlı eseri olan Camii Kebir ile sürdürüyo ruz Camii Kebir, Peygamber Efendimiz döneminde yapılan 3 camidir Caminin iç avlusu ve avlunun ortasında ki kubbeli yapı Koca Sinan Paşa tarafında n (Kanuni Dönemi) yaptırılm ış tır İkindi namazını cemaat ile birlikte eda ediyoruz Bizlerin Türk olduğunu fark ettikleri aman etrafımız da halkalar oluşturuy orlar, bizlere cami akında bilgi vermekte yarışıyor lar Oradan San'a'nın I kapısı olan Babul Yemen(Yemen Kapısına) geçtik Kapının restorasy onu Gazi Muhtar Ahmet Paşa tarafında n yaptırılm ış Halen üzerinde iç savaşta oluşan top izleri mevcut Ecdadımız burada başkaları nın yaptığı eserleri restore ederek Türk milletini n hoşgörüsü nü ve mimariye verdiği önemi göstermek tedir Yemen kapısının ve hemen arkasında ki çarşının görünümü hiçbir yerde göremeyec eğiniz kadar güzel  
Babü-l Yemen'de gezimiz sona ererken herkes sokaklara dağılarak, Türkiye'ye dönüşte neler götürebil eceklerin i araştırma ya ve alışveriş yapmaya başlıyorl ar
Hicaz'ın güvenliği   
Osmanlı Hicaz'n güvenliği ni Yemen'de, İstanbul'un güvenliği ni ise Tuna'da görmüştür İstanbul'un güvenliği ni Tuna'da gördüğünd e ne kadar uzak görüşlü olduğu 93 harbinde görülmüşt ür Tuna'yı geçen Ruslar Yeşilköy önlerine kadar gelmişler ve zorla durdurulm uşlardı Hicazın güvenliği içinde mutlaka Kızıldeni ze hâkim olmak gerekir Kızıldeni zi de ancak Yemene hâkim olabilen kontrol edebilird i Bu sebeple Osmanlı Yemen için binlerce şehit vermiştir Bu şehitleri Yemen için değil İslam ve Kabe için vermiştir 
Osmanlı'nın Yemen'e verdiği önemi anlatmasi acisindan Istanbul'dan Yemen'e gönderile n talimat ve fermanlar a bakmak en doğru hareket olur kanaatind eyim
Örneğin;
27 Rebiulevv el 982 (1574 tarihli) hukumde şöyle denmekted ir:
Mısır Beylerbey isine hukum ki:
"Vilayet-i Yemen Saltanat makamında n uzak olmakla, düşman tarafında n herhangi bir hareket ve hucum oldugunda Istanbul'dan yardım göndermek imkansız oldugunda n sana emrediyor um ki Yemen Beylerbey i Behram Bey tarafinda n her ne talep olunursa - İstanbul'a sorulmalı dır demeyip- eger altın, eğer silah, eger asker, eger zahire elinde imkanin dahilinde olan herseyi en kisa zamanda gönderdik ten sonra makamima tafsilatl i olarak arz edesin Vilayet-i Yemen'in emn-u emani (guvenligi) , duzen ve intizami ehemm-i muhimmatt andır (en önemli konularda n daha önemlidir) , bu mevzuda ihmalden cok kacinasin "
Osmanlı'nın, Yemen'de neyin derdinde oldugunu anlatan 1 Zilkade 975 (Nisan 1568) tarihli şu hüküm çok dikkat çekicidir:
Günümüz Türkçesiy le:
"  Yemen Vilayetin in fethi ve elde tutulması konusu sadece gelir elde etmek için degildir
Allah muhafaza etsin, Portekizl ilerin müslümanl ara saldırmas ı ve o bölgeyi tehdid etmesi dini gayret ve hamiyetim ize yakışmama ktadır Ve özellikle de alemlerin biricik Kiblegahı ve tavaf ettigi yer olan Kabe-i Mükerreme'nin korunup muhafaza edilmesi herşeyden daha önemli oldugu ve her türlü gorevden önemli ve her vazifeden öncelikli vazife oldugu açıkk ve tartışılm azdır  "
(Başbakanl ık Arşivi, Muhimme Defteri 7 no: 2738 )
Bu görüşleri nde de bence haklı idiler Yemen'i gezince bunu daha iyi anlıyorsu nuz
Son söz olarak, insan Yemen'i ve Yemenlile rin yaptıklar ını görünce ister istemez buluş adına yapılan eylemleri düşünüyor ve soruyor kendine: "Mucit olmak için bu kadar kendini zorlamaya ve bu zorlamala rı meşrulaşt ırmak için üstüne bir de 'yüksek felsefe' yapmaya gerçekten gerek var mı?" İşlevsel içeriği olmayan yüzeysel bir buluşçulu ğun hitap ettiği insan yelpazesi çok sınırlı olabilirk en, 'işlevsel' icatçılığ ın, işbirlikç i, paylaşımc ı ve bir bütün oluşturan bir eylem olarak karşımıza çıkıyor Bunun ne gibi bir şey olduğunu görmek için başkent San'a ve diğer Yemen kentlerin e gitmenizi öneririm
Şehit düşen dedelerim izin ruhuna bir fatiha daha okuyarak yazıma son veriyorum ve imkânı olanların mutlaka Yemen'i görmeleri ni tavsiye ediyorum
Osmanlı'nın Yemen'e gönderdiğ i talimat
Osmanlı'nın Yemen'e verdiği önemi anlatması açısından İstanbul'dan Yemen'e gönderile n talimat ve fermanlar a bakmak en doğru hareket olur kanaatind eyim Örneğin;
27 Rebiulevv el 982 (1574 tarihli) hukumde şöyle denmekted ir:
Mısır Beylerbey isine hukum ki:
"Vilayet-i Yemen Saltanat makamında n uzak olmakla, düşman tarafında n herhangi bir hareket ve hucum oldugunda Istanbul'dan yardım göndermek imkansız oldugunda n sana emrediyor um ki Yemen Beylerbey i Behram Bey tarafinda n her ne talep olunursa - İstanbul'a sorulmalı dır demeyip- eger altın, eğer silah, eger asker, eger zahire elinde imkanin dahilinde olan herseyi en kisa zamanda gönderdik ten sonra makamima tafsilatl i olarak arz edesin Vilayet-i Yemen'in emn-u emani (guvenligi) , duzen ve intizami ehemm-i muhimmatt andır (en önemli konularda n daha önemlidir) , bu mevzuda ihmalden cok kacinasin "
Osmanlı'nın, Yemen'de neyin derdinde oldugunu anlatan 1 Zilkade 975 (Nisan 1568) tarihli şu hüküm çok dikkat çekicidir:
Günümüz Türkçesiy le:
"  Yemen Vilayetin in fethi ve elde tutulması konusu sadece gelir elde etmek için degildir
Allah muhafaza etsin, Portekizl ilerin müslümanl ara saldırmas ı ve o bölgeyi tehdid etmesi dini gayret ve hamiyetim ize yakışmama ktadır Ve özellikle de alemlerin biricik Kiblegahı ve tavaf ettigi yer olan Kabe-i Mükerreme'nin korunup muhafaza edilmesi herşeyden daha önemli oldugu ve her türlü gorevden önemli ve her vazifeden öncelikli vazife oldugu açıkk ve tartışılm azdır  "
(Başbakanl ık Arşivi, Muhimme Defteri 7 no: 2738)
Bu görüşleri nde de bence haklı idiler Yemen'i gezince bunu daha iyi anlıyorsu nuz
Son söz olarak, insan Yemen'i ve Yemenlile rin yaptıklar ını görünce ister istemez buluş adına yapılan eylemleri düşünüyor ve soruyor kendine: "Mucit olmak için bu kadar kendini zorlamaya ve bu zorlamala rı meşrulaşt ırmak için üstüne bir de 'yüksek felsefe' yapmaya gerçekten gerek var mı?" İşlevsel içeriği olmayan yüzeysel bir buluşçulu ğun hitap ettiği insan yelpazesi çok sınırlı olabilirk en, 'işlevsel' icatçılığ ın, işbirlikç i, paylaşımc ı ve bir bütün oluşturan bir eylem olarak karşımıza çıkıyor Bunun ne gibi bir şey olduğunu görmek için başkent San'a ve diğer Yemen kentlerin e gitmenizi öneririm
Şehit düşen dedelerim izin ruhuna bir fatiha daha okuyarak yazıma son veriyorum ve imkânı olanların mutlaka Yemen'i görmeleri ni tavsiye ediyorum
|
|
|