Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ehli, hasasiyeti, osmanlının, sünnet

Osmanlının Ehli Sünnet Hasasiyeti

Eski 10-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlının Ehli Sünnet Hasasiyeti



Osmanlı devleti; Mekke Hanefi müftüsü meşhur Seyyid Muhammed İbn Dahlan’ın da övgü dolu sözlerle vurguladı ğı gibi Asr-ı Saadetten sonra İslamiyet’e en çok hizmet eden İslam devletidi r Özellikle; İslamiyet’in öğrenilme si, öğretilme si, yaşanması ve yayılması, ilahî nizamın uygulanma sı konusunda üstün gayretler ve destanlaş mış fedakârlı klar gösteren Osmanlı yönetimi; bunu yaparken de “ehl-i sünnet ve’l-cemaat” çizgisind eki hassasiye ti ile temayüz ve tebarüz etmiştir

Osmanlıla rın ehl-i sünnet hassasiye ti daha devletin kuruluş aşamasınd a karşımıza çıkmaktad ır Ertuğrul Bey’in Kuran-ı Kerim’e karşı hürmeti ile başlayan bu kutlu uğraş, Osmanlı cihan devletine adını veren Osman Gazi’nin yaşayış, anlayış ve imanı ile çağları aşan bir devletin ve medeniyet in muştusu haline dönüşmüşt ü Osman Gazi; oğlu Orhan Bey’e bıraktığı vasiyeti ile devletini hangi sağlam temeller üzerine oturttuğu nu da ortaya koymuştur: “Ey devlet ve ikbal sahibi oğlum!

Ulemaya riâyet eyle ki din işleri nizam bulsun! Nerede bir ilim ehli duyarsan, ona rağbet, ikbal ve yumuşaklı k göster! Askerin ve malın ile gururlanı p, âlimlerde n uzaklaşma! Padişahlı ğın aslı ve esası İslamiyet’tir Bu sebeple Hz ALLAH’ın emirlerin e muhalif bir iş yapmayası n Bizim yolumuz ALLAH yoludur ve gayemiz Hz ALLAH’ın dinini yaymaktır Yoksa kuru kavga ve cihangirl ik davası değildir” Bu sözler, Osmanlını n neden hâlâ kıtalar ötesi Müslümanl arın bile sevgi, dua ve hayranlığ ını kazandığı nı, neden hâlâ hasret şiirlerin e, çileye uğrayanla rın ağıtların a konu olduğunu göstermek tedir Hatta eski Osmanlı coğrafyas ının gayr-ı Müslimler i bile bu ağıt ve hasret destanlar ına katılarak tek kutuplu, küresel emperyali zme karşı “Osmanlı adaleti” istemekte dirler

Kuran-ı Kerim’in Tahrifini Önleme Yöntemi

Osmanlını n ehl-i sünnet konusunda ki hassasiye ti kitap, sünnet, icma-ı ümmet ve kıyas-ı fukaha’yı şeri delil olarak kabul eden devlet anlayışın ın tabii bir sonucudur Kuran-ı Kerim’in basımı, dağıtımı, öğrenimi, öğretimi, tefsiri ve tatbiki konusunda Osmanlı yönetimin in gösterdiğ i hassasiye t konusunda Başbakanl ık Osmanlı Arşivi’nde binlerce belge bulmak mümkündür Belgelere göre mukaddes kitabımız ın basımı, sadece Osmanlı Devlet Matbaası tarafında n yapılmışt ır Böylece Kuran-ı Kerim’in tahrifine yönelik sinsi girişimle r önlenmiş, basımında ve dağıtımın da gerekli hürmetler gösterilm iştir

Osmanlı Sultan ve devlet adamların ın emri ile Topkapı, Dolmabahç e, Çırağan ve Yıldız Sarayları’nda; Sultan Ahmet, Süleymani ye ve Bayezid gibi İstanbul’daki Selâtin camiileri nde, Konya Kapı Camii, Edirne Selimiye, Şam Emeviyye Camii gibi Osmanlı ülkesinde ki büyük camilerde, Kâbe-i Muazzama ve Ravza-i Mutahhare’de her gün, her saat, her an daimi Kuran-ı Kerim hatimleri yaptırıla rak, başta Resûlulla h (SAV) Efendimiz in ve Ashab-ı Kiramın mübarek ruhları olmak üzere tüm Müslümanl arın ruhlarına hediye edilmişti r Bu faaliyetl er için vakıflar yapılmışt ır
Osmanlı yönetimin in Hz Peygamber imiz (SAV) hakkındak i hassasiye ti de dikkat çekicidir Saray ve büyük camilerde huzur dersleri, hatm-i Buhariler le hadisi şerifler okunmuş, medrese ve mektepler de Hz Peygamber imiz (SAV) öğretilmi ş, O’nun emir ve tavsiyele ri İstanbul’un fethinde olduğu gibi “Kurtuluş reçetesi” olarak kabul edilmişti r Sultan IAbdülha mid “Hz Peygamber in (SAV) emir ve işaretler i varken; nücum ehlinin, yıldız falı ile uğraşanla rın boynunu vururum” derken, Sultan II Abdülhami d Fransız yazar Bornier’in “Muhammed” adlı iftira dolu piyesinin oynanması nı Paris, Londra, Roma ve Washingto n tiyatrola rında Osmanlını n siyasî nüfuzunu kullanara k yasaklatm ıştı

“Ulu Hakan”, Müslümanl arın halifesi olarak Avrupa sahne ve fuarların a müdahale ederek; o günün Teslime Nesrin’lerini, o günün Selman Rüştü’lerini birer birer susturmuş tu

Sıbyan mektebi ile başlayan Osmanlı eğitim sistemind e; Kur’an-ı Kerim ve Hadisi Şerif eğitimi yanında; akaid’de İmam-ı Maturidi ve Ömer Nesefi, fıkıhta İmam-ı Azam, İmam-ı Yusuf, İmam-ı Muhammed ve Halebî gibi en kıymetli ehl-i sünnet âlimlerin in ve önderleri nin eserleri okutulmuş, onlara sayısız şerhler yazılmışt ır Ayrıca; ehl-i sünnet dışı medrese eğitimine de izin verilmemi ştir Büyük Selçuklul arla Nişabur’da; ehl-i sünneti müdafaa için başlayan medrese geleneği; Osmanlıla rda tarihinin en üst seviyesin e çıkmış; bu dönemde kurulan ihtisas medresele ri ile Osmanlı uleması İslam dünyasını en muteber âlimleri olarak dikkatler i çekmişler dir Molla Güraniler, Molla Hüsrevler, Hoca Sadettinl er, İbn-i Kemaller, Kâtip Çelebiler, Gelenbevî ler, Ahmet Cevdet Paşalar, İskilipli Muhammed Atıflar, Ahıskalı Ali Haydarlar bu gelenekte n yetişerek; medrese adlı bu müstesna ilim mekânları nın kıymetli birer mahsulü olarak İslam ümmetine rehberlik ve önderlik yapmışlar dır

Tahrifata Karşı Komisyon Kuruldu

Osmanlı yönetimi, Orhan Gazi’den başlayara k ehl-i sünnet dışı tasavvufî hareketle re karşı mesafeli dururken, Nakşibend îlik, Kadirilik, Cerrahili k, Rufailik vb sünni tarikat mensuplar ına; hem hürmet, hem rağbet, hem riayet, hem de muavenet etmişlerd ir Onları hem kendi gönül dünyaları nın ebedî ışığı, hem İslamî tebliğ faaliyetl erinin alp-eren aşığı olarak hayatları nın her safhasınd a, attıkları her adımda, hatta aldıkları her nefeste yanlarınd a hissetmiş lerdi Şeyhülisl am Hoca Saadeddin Efendi, “Tacü’t-Tevârih” adlı meşhur eserinde bu durumu şu kelimeler le ifade etmektedi r:

“Fatih Sultan Mehmed, seferleri nde Ubeydulla h Ahrar (KS) Hazretler inin nefesleri ni ensesinde hissediyo rdu” Tüm Osmanlı Sultanlar ı, Fatih Sultan Mehmed gibi hep gönülleri nde ve yaşayışla rında evliyaull ahın nefesleri ni enselerin de hissetmiş lerdi Bunun için de sayıları onbinlerl e ifade edilebile cek miktarda tekke ve dergâhın taam ve diğer masarıfı; Osmanlı Sultan ve yöneticil erin kurduğu vakıflard an ve verdikler i teberrula rdan sağlanmış tı “Ehl-i dua” olarak adlandırı *** mutasavvı flar, dervişler ise; Osmanlı yönetimin e yönelik tenkit ve takdirler inde asla kendileri ne yapılan bu yardımlar ı tesirinde kalmamışl ardı Bektaşili k ve Melamilik gibi Sünni hususiyet lerini zamanla kaybetme tehlikesi ile karşılaşa n tekkeler; ya kapatılmı ş, ya da çok itimat edilen Nakşibend îlere verilerek onlar vasıtasıy la ıslah ve tecdid edilmişle rdi Ayrıca, tasavvufl a alakalı kitapları n basımında çok dikkatli ve titiz davranılm ış, hatta başta Abdulkadi r Geylani hazretler i olmak üzere birçok tasavvuf büyüğünün kitapları na sonradan ilave edilmek istenen ehl-i sünnet dışı bilgileri n ayıklanma sı için devrin meşhur ve makbul âlimlerin den bir komisyon kurulmuşt u Tüm tasavvuf kitapları bu komisyon tarafında n titiz bir şekilde incelendi kten sonra basılabil mişti

Osmanlı Sultanlar ı; Emirü’l- Müminin olarak tüm İslam ümmetinin halifesi idiler Bu açıdan ekmel bir halifelik icra edilmiş, bu konuda da ehl-i sünnet hassasiye ti dikkate alınmıştı r Özellikle; İran’la olan münasebet lerde, yapılan antlaşmal arda İranlılar ın “Hz Ebubekir ve Hz Ömer’e hakaret etmemeler i” sürekli özel bir şart olarak muhafaza edilmişti r Ayrıca; İranlı Şii erkeklerl e; Sünni Osmanlı hanımları nın evlenmele rine de bu hassasiye t sebebi ile izin verilmemi ştir Yemen’deki Zeydiler, Lübnan ve Suriye’deki Nusayrile r, Anadolu’daki Aleviler, baskı ve zorbalıkl a değil; gönül ve ilimle ehl-i sünnete kazanılma ya çalışılmı ş, bu konuda özellikle II Abdülhami d döneminde önemli başarılar elde edilmişti r

Suriye ve Lübnan’daki Nusayrile rden bir bölümünün gönlü kazanılar ak, onları istismar etmek isteyenle re, özellikle de onlara yönelik okullar açan Protestan misyonerl ere fırsat verilmemi ştir Lübnan’da Nusayrili kten ehl-i sünnet’e katılan ailelerin en önemlisi Arslan ailesi olup, bu aileden gelen Şekip Arslan; özellikle Birinci Dünya Savaşı yıllarınd a Osmanlı devletine ve İslam ümmetine çok başarılı hizmetler sunmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.