Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adalarını, çıkarıyor, satışa, yunanlılar

Yunanlılar Kimin Adalarını Satışa Çıkarıyor?

Eski 10-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yunanlılar Kimin Adalarını Satışa Çıkarıyor?



İçine girdiği borç sarmalından bir türlü çıkamayan Yunanistan?ın yetkilileri, bir süre önce garip bir açıklamayla Ege?deki adalarından bazılarını satışa çıkararak mali krizi atlatmayı düşündüklerini beyan etmişlerdi

?12 Ada? diye bilinen, Ege?deki kıyılarımızı bir ağ gibi sarmış bulunan adaların satılacak olması hakikaten rahatsız ediciydi

Neden rahatsız oldum?

İki açıdan Birincisi, İsmet Paşa?nın hem Başdelege olarak katıldığı Lozan?da 12 adanın alınması yönünde herhangi bir direnişte bulunmayışı, hem de Cumhurbaşkanlığı döneminde iki defa geri alma veya en azından bazı haklarımızı kabul ettirme fırsatı çıktığı halde onları elinin tersiyle itmiş olması yeterince yaralayıcıydı İkincisi, bu adaları Yunanistan?a üçüncü şahıslar vermişti ?Yahu kimin malını kime veriyorsunuz?? diye soran da olmamış anlaşılan

Diyeceksiniz ki, ?Biz vermedik ama bunca zaman sonra bunun derdini sürmek sana mı düştü?? Evet, bana, bize, hepimize düşüyor bu davanın izini sürmek ve geçmişin hesabını sormak Hafızamızı kayıplarımız konusunda canlı tutmanın, en azından bugün sahip olduklarımızın kıymetini bilme noktasında bir bilinç uyanışını sağlama potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum

Bundan 100 yıl önce İtalyanlar Trablusgarb?a hücum etmişler ve bizi barışa zorlamak için Rodos ve 12 Ada?yı işgal etmişler, ?Trablusgarb?da direnmekten vazgeçip askerinizi çekerseniz biz de adaları boşaltırız? şantajını yapmışlardı Sonuçta 1912 Ekim?inde Lozan?ın iskelesi olan Uşi?de İtalyanlarla anlaştık, 2 madde gereği biz askerimizi çekecektik, İtalyanlar da adaları boşaltacaklardı

Gelin görün ki, bu sırada Balkan Savaşı çıkmıştı Yunan donanması 12 Ada?yı işgale hazırlanıyordu Sırf bu yüzden adaları boşaltmak üzere olan İtalyanlara, ?Hiç değilse savaş sonuna kadar kalın? dedik Zaten 1914′te 1 Dünya Savaşı?na girince İtalyanlarla düşman olduk, böylece 12 Ada kâğıt üzerinde bize ait görünmesine rağmen İtalyan işgalinde kalmaya devam etti 2 Dünya Savaşı?nda İtalyanların hem Libya?dan, hem de adalardan çekilme kararı alıncaya kadar bu böyle gitti

İşte 1942′den sonraki süreçte fırsatları layıkıyla değerlendirebilseydik, belki hepsi üzerinde değil ama bazı adaların alınması veya adalar üzerinde haklarımızın tanınması mümkün olabilecekti Bu fırsatların nasıl kaçırıldığını dönemin tanıklarından öğreniyoruz

İlk olarak eski Dışişleri bakanlarımızdan Feridun Cemal Erkin?e başvuralım

1946′da Paris?te toplanan savaşın galipleri, yenik İtalya ile barış antlaşmasının şartlarını görüşmektedirler O tarihte Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği görevini yürüten Erkin, hükümete başvurarak konferansın 12 Ada?nın kaderini tayin işini görüşeceğini, görüşmelere katılma girişiminde bulunmak için izin istediğini bildirmiştir Hükümet Cumhurbaşkanı İnönü?nün başkanlığında toplanmış ve kararını şöyle bildirmişti: ?2 Dünya Savaşı dışında kalmış olmaklığımız dolayısıyla savaşın ganimetlerinden pay almak hakkımız yoktur Konferansa başvurulmayacaktır? (Milliyet, 28 Temmuz 1976)

adalara mendil sallayan kim?

ABD?nin Ankara Büyükelçisi Edwin Wilson?la görüşen Erkin, ona, konferansta Yunanistan?ın tarafını tutarak Türkiye?nin haklarını görmezden gelmelerinin haksızlık olacağını bildirmiş ve adaların aslında Türkiye?ye ait olduğunu, Anadolu?ya en yakın olanlarının bize verilmesi gerektiğini söylemiştir Wilson, bu sözler karşısında sessizliği yeğlemiş olmasına rağmen Erkin aynı görüşleri bu defa İngiliz Büyükelçisi Sir David Kelly?ye aktarmış, o da durumu Dışişleri Bakanı?yla görüşeceğini bildirmiştir Sonuçta 12 Ada, nüfusun çoğunluğu Rum olduğu gerekçesiyle ve silahsızlandırmak şartıyla Yunanistan?a bol keseden ihsan edilmiştir Böylece Yunanlılar tek kurşun atmadan, hiçbir zaman kendilerinin olmayan adalara bağdaş kurup bugüne kadar gelebildiler

Yalnız Erkin?in dikkatini çeken bir nokta önemlidir Eğer bir yerde çoğunluk olmak orada hak sahibi olmak demekse bu niçin bizim lehimize uygulanmaz? Mesela Batı Trakya?da çoğunluk Müslüman Türklere aittir O tarihte Yunanistan?ın bu sebeple adalara sahip olması halinde bizim de Batı Trakya?da hakkımız doğacağını bir mütekabiliyet ilişkisi kurarak savunacak çapta bir Dışişleri kadromuz olsaydı bazı haklar kazanılması mümkündü

Ancak olayın bir başka yönünü, eski Dışişleri bakanlarımızdan İhsan Sabri Çağlayangil açıklamıştır Cüneyt Arcayürek?in yaptığı bir söyleşide Çağlayangil, 12 Ada ile ilgili son derece çarpıcı bir bilgiye yer vermiştir Buna göre,

?İngiltere, adalar konusunda Paris Konferansı hazırlanırken Ankara elçisi eliyle Türk hükümetine bu konferansa katılmasını bildirmiştir Dışişleri Bakanlığı Arşivi?nde gördüğüm belgeye göre Türk hükümeti bu teklife cevap vermemiştir Daha sonra İngiliz elçisi, bir teşebbüs daha yapmış, bu adalarda Türklerin de oturduğunu, hiç değilse bu açıdan konferansta Türkiye?nin de bulunmasını uygun gördüklerini söylemiştir Hatta bu konferansa katılmamayı arzu ettiğimize göre hiç değilse bir gözlemci bulundurmamızı telkin etmiştir Bu da uygun görülmemiş olmalı ki, hiçbir hareket yapılmamıştır? (Hürriyet, 11 Kasım 1972)

Ancak Arcayürek?in Tek Parti döneminin kokmaz bulaşmaz Cumhurbaşkanı İnönü?nün bu politikasını deşifre etme çabası bir adım daha ileri gider ve o tarihte sağ olan Celal Bayar?a bilgisi olup olmadığını sorar Bayar da, 1950′de Çankaya Köşkü?ne çıktığı zaman çekmecelerden birinde eski yazıyla bir belge gördüğünü, okuyunca bunun İnönü ile Başbakan Şükrü Saraçoğlu arasında geçen bir yazışma olduğunu öğrendiğini söyler Bu belgede Saraçoğlu, Alman gizli servislerinin Adaları bizim işgal etmemiz yönündeki telkinlerinden söz etmekte ve İnönü?den ne yapılması gerektiğine dair cevap beklemektedir O sırada bir yurt gezisinde bulunan İnönü ise Almanların bu tekliflerinin reddedilmesini Başbakan?a bildirmektedir

Bayar millî bir mesele olduğu için bu belgeyi hiç açıklamamış, ancak bir seçim kampanyasında kendisine hücum edince İnönü?ye, ?Adalara mendil sallayan kim?? diyerek anlayacağı lisanla hitap etmişti İnönü meseleyi hemencecik anlamış ve olayın üzerini kapatmıştır Şimdi

?Cumhuriyet?te yazan Arcayürek o yazı dizisini şu sözlerle noktalamış:

?Gerçek odur ki, adalar meselesi savaş içinde ve savaş sonrası Türkiye?nin lehine uygun

gelişmeler göstermiş ve bunlar değerlendirilememiştir?

Yunanistan işte şimdi o biraz da bizim ihsan ettiğimiz adaları satılığa çıkarıyor

Mustafa Armağan

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.