Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
harfi, osmanlı, sözlük, türkçe

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



â (F) [ 1 [آ ünlem edatı ey, hey 2iki kelimenin arasına girerek, anlamı

pekiştiren yeni kelimeler türetmeye yarayan orta ek

a?dâ (A) [ اعدا ] düşmanlar

a?dâd (A) [ اعداد ] sayılar

â?ik (A) [ عائق ] engel

a?lâ (A) [ اعلی ] en yüksek, en yüce

a?lâf (A) [ آلاف ] otlar

a?lâl (A) [ 1 [اعلال hastalıklar 2sebepler

a?lâm (A) [ 1 [اعلام bayraklar 2özel isimler

a?lem (A) [ اعلم ] en iyi bilen

a?mâ (A) [ اعمی ] kör

a?mâk (A) [ اعماق ] derinlikler

a?mâl (A) [ اعمال ] işler, ameller, davranışlar

a?mâr (A) [ 1 [اعمار ömürler 2yaşlar

a?nî (A) [ اعنی ] yani

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



a’râb (A) [ اعراب ] Araplar, çöl arapları
a’râbî (A) [ اعرابی ] çöl arabı
a’râz (A) [ اعراض ] belirtiler
a’sâb (A) [ اعصاب ] sinirler
a’sâr (A) [ اعصار ] yüz yıllar
a’şâr (A) [ اعشار ] öşür vergileri, onda birler
a’şârî (A) [ اعشاری ] ondalık
a’vec (A) [ اعوج ] yamuk, eğri büğrü
a’ver (A) [ اعور ] tek gözlü
a’yâd (A) [ اعياد ] bayramlar
a’yân (A) [ 1 [اعيان ileri gelenler, eşraf, sosyete 2gözler
a’yün (A) [ 1 [اعين gözler 2pınarlar
a’zâ (A) [ 1 [اعضا üyeler 2organlar
a’zam (A) [ اعظم ] en büyük
âb (F) [ 1 [آب su 2deniz 3ırmak 4tükürük 5özsuyu 6ter 7döl suyu
8sidik 9parlaklık 10yüzsuyu 11letafet, hava
âb (F) [ آب ] Ağustos

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



âb -ı âbistenî [ 1 [آب آبستنی meni; 2bitkilerin yetişmesine neden olan su
âb -ı adâlet [ 1 [آب عدالت adalet suyu; 2doğruluğun bereketi
âb -ı ahmer [ 1 [آب احمر kızıl su 2kırmızı şarap 3gözyaşı
âb -ı âteşîn [ 1 [آب آتشين ateşli su; 2kırmızı şarap; 3gözyaşı
âb -ı bâdereng [ 1 [آب باده رنگ kızıl su 2gözyaşı, kanlı gözyaşı
âb -ı engûr [ 1 [آب انگور üzüm suyu 2şarap
âb -ı harâbât [ آب خرابات ] (meyhane suyu) şarap
âb -ı kevser [ 1 [آب کوثر cennet suyu, 2şarap
ab’âb (A) [ عبعاب ] vantrolog
abâ (A) [ 1 [عبا kaba yün kumaş 2aba
âbâ’ (A) [ 1 [آباء babalar 2gezegenler
âbâd (A) [ آباد ] ebedler
âbâd (F) [ آباد ] bayındır, mamûr
âbâd etmek/eylemek 1mamûr etmek 2zenginleştirmek 3huzur vermek
âbâd olmak 1mamûrlaşmak 2zenginleşmek 3huzura kavuşmak
âbâdân (F) [ آبادان ] bayındır
âbâdânî (F) [ آبادانی ] bayındırlık
âbâdî (F) [ 1 [آبادی bayındırlık 2ince Hint kağıdı
âbâl (A) [ آبال ] develer
âbân (F) [ آبان ] Âbân ayı
abâpûş (A-F) [ 1 [عباپوش abalı 2derviş 3yoksul
âbâr (A) [ آبار ] kuyular
âbcâme (F) [ آبجامه ] su kabı
âbçîn (F) [ آبچين ] peştemal
abd (A) [ 1 [عبد kul 2köle
âbdân (F) [ 1 [آبدان su kabı 2mesane
âbdâr (F) [ 1 [آبدار sulu 2parlak 3hoş
âbdendân (F) [ 1 [آبدندان bön 2âciz
abdest (F) [ 1 [آبدست abdest 2paylama
abdesthâne (F) [ 1 [آبدستخانه tuvalet 2abdest alınan yer
abdestlik (F-T) kısa cübbe
âbek (F) [ 1 [آبک sulu 2cıva
abes (A) [ عبث ] saçma, abes

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



âbgîne (F) [ 1 [آبگينه kristal 2kadeh 3sürahi 4ayna 5gözyaşı
âbgîr (F) [ 1 [آبگير havuz 2su birikintisi
âbgûn (F) [ 1 [آبگون su rengi 2mavi
abher (A) [ 1 [عبهر nergis 2zerrinkadeh çiçeği 3yasemin
âbhîz (F) [ آبخيز ] büyük dalga
âbhord (F) [ آبخورد ] nasip
âbırû (F) [ آبرو ] yüzsuyu
âbî (F) [ آبی ] mavi
âbid (A) [ 1 [عابد ibadet eden 2erkek adı
abîd (A) [ 1 [عبيد kullar 2köleler
âbidât [ آبدات ] anıtlar
âbide (A) [ آبده ] anıt
âbidevî (A) [ آبدوی ] anıtsal
âbile (F) [ 1 [آبله su çiçeği 2sivilce 3su kabarcığı
âbir (A) [ عابر ] yaya
âbisten (F) [ آبستن ] gebe
âbistengâh (F) [ آبستنگاه ] döl yatağı
âbişhor (F) [ 1 [آبشخور sulama yeri 2nasip
âbkâr (F) [ 1 [آبکار saka 2ayyaş
âbkeş (F) [ 1 [آبکش saka, su çeken 2kevgir
âbnûs (F) [ آبنوس ] abanoz
âbrâh (F) [ آبراه ] su yolu, kanal
abraş (A) [ ابرش ] alacalı

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



âbrîz (F) [ 1 [آبریز tuvalet 2ıbrık
âbşâr (F) [ آبشار ] çağlayan
abûs (A) [ عبوس ] somurtkan
âbühava (F-A) [ آب و هوا ] iklim
âbzih (F) [ 1 [آبزه su kaynağı 2gözyaşı
âc (A) [ عاج ] fildişi
âc (F) [ آج ] ılgın ağacı
acâib (A) [ عجائب ] tuhaf, ilginç, acaip
acâleten (A) [ عجالة ] alelacele
aceb (A) [ 1 [عجب tuhaflık 2acaba
acebâ (A) [ عجبا ] acaba
acele (A) [ عجله ] acele
aceleten (A) [ عجلة ] çarçabuk, alelacele
acem (A) [ 1 [عجم arap olmayan 2İranlı, acem
acemaşîran (A) [ عجم عشيران ] Türk mûsikisinde bir makam
acemce (A-T) Farsça
acemî (A) [ 1 [عجمی deneyimsiz, acemi 2İranlı
acemistan (A-F) [ عجمستان ] İran
acemiyân (A-F) [ 1 [عجميان deneyimsizler 2İranlılar
aceze (A) [ عجزه ] düşkünler, âcizler
acîb (A) [ عجيب ] tuhaf, acayip, ilginç
acîbe (A) [ عجيبه ] şaşılacak şey
âcil (A) [ عاجل ] acil
âcilen (A) [ عاجلا ] derhal, acil olarak
acîn (A) [ عجين ] macun, yoğurulmuş
âciz (A) [ 1 [عاجز aciz 2ben
âcizâne (A-F) [ 1 [عاجزانه acizce 2alçakgönüllüce
âcizî (A-F) [ عاجزی ] acizlik
âciziyyet (A) [ عاجزیت ] acizlik
âcizleri (A-T) bendeniz, ben
acûl (A) [ عجول ] aceleci
acûlâne (A-F) [ عجولانه ] acele acele
acûz (A) [ 1 [عجوز kocakarı 2cadı
acûze (A) [ 1 [عجوزه kocakarı 2cadı
âcür (F) [ 1 [آجر tuğla 2kiremit
acz (A) [ عجز ] acizlik, çaresizlik, bir şey yapamama
âdâb (A) [ 1 [آداب edepler, terbiyeler 2yol yordam
adalât (A) [ عضلات ] kaslar
adale (A) [ 1[عضله kas 2kaslar
adâlet (A) [ عدالت ] adalet
adaletkâr (A-F) [ عدالتکار ] adil, adaletli
âdât (A) [ عادات ] âdetler, alışkanlıklar
adâvet (A) [ عداوت ] düşmanlık

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



add (A) [ عد ] sayma, görme, değerlendirme, kabul etme
addedilmek sayılmak, görülmek, değerlendirilmek
addetmek/eylemek saymak, görmek, değerlendirmek
addolunmak sayılmak, kabul edilmek
aded (A) [ عدد ] sayı
adeden (A) [ عددا ] sayıca
adedî (A) [ عددی ] sayısal
âdem (A) [ 1 [آدم ilk insan, Adem Peygamber 2insan, adam
adem (A) [ عدم ] yokluk, bulunmama, adem
adem -i muvaffakiyet [ عدم موفقيت ] başarısızlık
adem -i muvazenet [ عدم موازنت ] dengesizlik
adem -i riâyet [ عدم رعایت ] uymama
adem -i te’lîfiyet [ عدم تأليفيت ] uzlaşamama, bir araya gelememe
adem -i teveccüh [ عدم توجه ] ilgisizlik
ademâbâd (A-F) [ عدم آباد ] yokluk ülkesi
âdemhâr (A-F) [ آدم خوار ] yamyam, insan yiyen
âdemî (A-F) [ 1[آدمی insanoğlu 2insanlık
âdemiyân (A-F) [ آدميان ] insanlar
âdemiyyet (A) [ 1 [آدميت insanlık 2adamlık
ades (A) [ عدس ] mercimek
adese (A) [ عدسه ] mercek
âdet (A) [ عادت ] alışkanlık, âdet
âdeta (A) [ عادتا ] basbayağı
âdeten (A) [ عدتا ] âdet olarak, geleneklere göre
adhâ (A) [ اضحی ] kurbanlar
âdi (A) [ عادی ] sıradan, âdi, değersiz
adîd (A) [ عدید ] birçok
adîde (A) [ عدیده ] birçok
âdil (A) [ عادل ] adaletli

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



adîl (A) [ عدیل ] eşit, denk
âdilâne (A-F) [ عدلانه ] adilce
adîm (A) [ عدیم ] yok olan
adîmülimkân (A) [ عدیم الامکان ] imkânsız
âdiye (A) [ عادیه ] alışılmış, sıradan
adl (A) [ عدل ] adalet
adlâ’ (A) اضلاع ] kenarlar
adlî (A) [ عدلی ] adalet ile ilgili
adliyye (A) [ عدليه ] mahkeme, adliye
adn (A) [ عدن ] cennet
adû (A) [ عدو ] düşman
âfâk (A) [ آفاق ] ufuklar
âfâkî (A) [ 1 [آفاقی nesnel 2şuradan buradan konuşma
âfât (A) [ آفات ] afetler, belalar
âferîde (F) [ آفریده ] yaratık, yaratılmış, mahluk
âferîdgâr (F) [ آفریدگار ] yaratan, Tanrı
âferîn (F) [ آفرین ] bravo, çok yaşa, aferin
âferîn (F) [ آفرین ] yaratan
âferînende (F) [ آفریننده ] yaratıcı
âferîniş (F) [ آفرینش ] yaratılış
âfet (A) [ 1 [آفت afet, bela, felaket 2güzel sevgili
âfet -i cân [ 1 [آفت جان can belası 2güzel
âfet -i devrân [ 1 [آفت دوران güzel, dilber
âfetengîz (A-F) [ آفت انگيز ] afet getiren
âfetresân (A-F) [ آفت رسان ] bela getiren
âfetzede (A-F) [ آفت زده ] belaya uğramış, afet görmüş
afîf (A) [ عفيف ] iffetli
âfil (A) [ 1 [آفل batan 2görünmez olan
âfitâb (F) [ آفتاب ] güneş
âfitâbcemâl (F-A) [ آفتاب جمال ] güzel yüzlü, parlak yüzlü, yüzü güneş gibi
parlayan, sevgili, maşuk
âfiyet (A) [ عافيت ] esenlik
âfiyet bulmak sağlığına kavuşmak
afiyetbahş [ آفيت بخش ] afiyet verici

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



afrika (A) [ افریقا ] Afrika kıtası
afsun (F) [ افسون ] büyü, efsun
âftâb (F) [ آفتاب ] güneş
âftâbe (F) [ آفتابه ] ıbrık, su kabı
âftâbgîr (F) [ آفتابگير ] güneş alan, güneş gören
âftâbî (F) [ آفتابی ] güneşlik
âftâbrû (F) [ آفتاب رو ] parlak yüzlü
afv (A) [ عفو ] bağışlama, af
âgâh (F) [ آگاه ] haberdar
âgâh etmek haberdar etmek
âgâh olmak haberdar olmak
âgâhî (F) [ آگاهی ] haberdarlık
âgeh (F) [ آگه ] haberdar
âgehî (F) [ آگهی ] haberdarlık
âgîn (F) [ آگين ] dolu
âgûş (A) [ آغوش ] kucak
âğâliş (F) [ آغالش ] kışkırtma
ağayân (T-F) [ آغایان ] ağalar
âğâz (F) [ 1 [آغاز başlama 2başlangıç
ağbiyâ (A) [ اغبيا ] kalın kafalılar
âğişte (F) [ آغشته ] bulaşmış, bulanık
ağlâl (A) [ 1 [اغلال boyunduruklar 2zincirler
ağlât (A) [ اغلاط ] hatalar
ağleb [(A) [ اغلب احتمال ] çoğunlukla, genellikle, sık sık
ağleb -i ihtimâl [ اغلب احتمال ] büyük bir ihtimalle, büyük bir olasılıkla
ağnâ (A) [ اغنی ] en zengin
ağnâm (A) [ اغنام ] koyunlar
ağniyâ (A) [ اغنيا ] zenginler
ağniye (A) [ اغنيه ] şarkılar
ağrâs (A) [ اغراس ] fidanlar
ağrâz (A) [ اغراض ] maksatlar
ağsân (A) [ اغصان ] dallar
ağşiye (A) [ 1 [اغشيه perdeler 2zarlar
ağyâr (A) [ اغيار ] yabancılar
ah (A) [ 1 [اخ kardeş 2dost
âh (F) [ 1 [آه feryat etme, feryat 2ilenme
âh almak biri tarafından kendisine ilenilmek

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



âh ü zâr [ آه و زار ] âh edip inleme
âhâd (A) [ آحاد ] birler
ahad (A) [ احد ] bir
ahali (A) [ اهالی ] halk, ahali, insan topluluğu
ahavât (A) [ اخوات ] kızkardeşler
ahbâb (A) [ 1 [احباب dostlar 2dost
ahbap (A) [ احباب ] dostlar, sevdikler
ahbâr (A) [ اخبار ] haberler
ahcâr (A) [ احجار ] taşlar
ahd (A) [ 1 [عهد yemin, and 2çağ, devir 3söz verme
ahd -i atîk [ عهد عتيق ] Tevrat, Zebur ve Mezâmir
ahd -i cedîd [ عهد جدید ] İncil ve ekleri
ahdar (A) [ احضر ] yemyeşil
ahdâs (A) [ 1 [احداث yeni olaylar 2dertler 3gençler
ahdeb (A) [ احدب ] kambur
ahdnâme (A-F) [ عهدنامه ] ahitname, antlaşma metni
ahdüpeymân (A-F) [ عهد و پيمان ] and
âhek (F) [ آهک ] kireç
âhen (F) [ آهن ] demir
âhendil (F) [ آهن دل ] acımasız
âheng (F) [ 1 [آهنگ uyum, ahenk 2eğlence
âheng -i esvât [ آهنگ اصوات ] ses uyumu
âhengdâr (F) [ آهنگدار ] uyumlu
âhenger (F) [ آهنگر ] demirci
âhenggüzâr (F) [ آهنگ گذار ] uyumlu, ahenkli
âhenîn (F) [ 1 [آهنين demirden 2demir gibi
âhenîndil (F) [ 1 [آهنين دل katı yürekli 2yiğit
âhenk (F) [ آهنگ ] ahenk, uyum
âhenkdâr (F) [ آهنگ دار ] uyumlu, ahenkli
âhenkeş (F) [ آهنکش ] miknatıs
âhenrüba (F) [ آهن ربا ] miknatıs
âhensâ(y) (F) [ آهن سای ] törpü
âher (A) [ آخر ] başka, diğer
âheste (F) [ آهسته ] yavaş, usul, ağır
âhestegî (F) [ آهستگی ] yavaşlık

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



ahfâ (A) [ اخفا ] en gizli
ahfâd (A) [ احفاد ] torunlar
ahger (F) [ اخگر ] kor ateş
ahibbâ (A) [ احبا ] dostlar, sevilenler; sevgililer
ahid (A) [ عهد ] söz, yemin
ahidşiken (A-F) [ عهدشکن ] sözünden dönen, antlaşmayı bozan
âhîhte (F) [ آهيخته ] kınından çıkmış, sıyrılmış
ahîr (A) [ آخر ] son, en son
âhir -i kâr [ 1 [آخر کار sonunda 2sonuç
âhirbîn (A-F) [ آخربين ] ileri görüşlü
âhire (A) [ آخره ] son
ahîren (A) [ اخيرا ] geçenlerde, son zamanlarda, son olarak
âhiret (A) [ آخرت ] öbür dünya
âhiretlik (A-T) 1ahiret kardeşi 2evlat edinilen öksüz
âhirin (A-F) [ 1 [آخرین sonuncu 2sonrakiler
âhirkâr (A-F) [ آخرکار ] sonunda, nihayet
âhirülemr (A) [ آخرالامر ] sonunda, işin sonunda
âhiz (A) [ آخذ ] alan
ahize (A) [ آخذه ] alıcı gereç
ahkâm (A) [ احکام ] hükümler
ahlâf (A) [ اخلاف ] halefler
ahlâk (A) [ اخلاق ] huy, ahlak
ahlâk -ı amelî [ اخلاق عملی ] uygulamadaki ahlak anlayışı
ahlâk -ı hasene [ اخلاق حسنه ] iyi huy
ahlâk -ı nazarî [ اخلاق نظری ] teorideki ahlak anlayışı
ahlâk -ı zemîme [ اخلاق ذميمه ] kötü huy
ahlâken (A) [ اخلاقا ] ahlakça

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



ahlâkiyat (A) [ اخلاقيات ] ahlak bilgisi
ahlâkiyûn (A) [ اخلاقيون ] ahlakçılar
ahlâm (A) [ 1 [احلام karmakarışık rüyalar 2düşazmalar
ahlât (A) [ اخلاط ] salgılar
ahlât -ı erba’a [ اخلاط اربعه ] dört özsuyu kan, salya, safra, dalak
ahmak (A) [ احمق ] budala, aptal, ahmak
ahmakâne (A-F) [ احمقانه ] ahmakça
ahmakî (A-F) [ احمقی ] ahmaklık
ahmer (A) [ احمر ] kırmızı, kızıl
ahrâm (A) [ 1 [احرام kutsal yerler 2haremler 3hanımlar, eşler
ahrâr (A) [ احرار ] özgürler
ahrârâne (A-F) [ احرارانه ] özgürce
ahrâs (A) [ احراس ] koruyucular, muhafızlar
ahret (A) [ آخرت ] öbür dünya, ahiret
ahretlik (A-T) 1ahiret kardeşi 2evlat edinilen öksüz
ahsâs (A) [ احساس ] duygular
ahsen (A) [ احسن ] en güzel
ahşâ’ (A) [ 1 [احشاء iç organlar, 2bölgeler, yöreler
ahşâb (A>T) [ 1 [اخشاب ahşap 2keresteler
ahşâm (A) [ احشام ] maiyet
ahtâb (A) [ احطاب ] odunlar
ahtâr (A) [ اخطار ] tehlikeler
âhte (F) [ 1 [آخته iğdiş edilmiş 2kınından çıkarılmış
ahter (F) [ اختر ] yıldız
ahter -i dünbâledâr [ اختر دنباله دار ] kuyruklu yıldız
ahterbîn (F) [ اختربين ] astrolog, yıldızbilimci
ahterşinâs (F) [ اخترشناس ] yıldızbilimci
ahterşümâr (F) [ 1 [اخترشمار yıldızbilimci 2geceleri uyuyamayan
ahu (A) [ اخو ] kardeş

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



âhû (F) [ آهو ] ceylan, karaca
âhûbere (F) [ آهوبره ] ceylan yavrusu
âhûdil (F) [ آهودل ] ödlek, korkak
âhund (F) [ آخوند ] molla, hoca
âhûnigah (F) [ آهونگاه ] ceylan bakışlı
âhur (F) [ آخر ] ahır
âhuvân (F) [ آهوان ] ceylanlar
âhûvâne (F) [ آهوانه ] ceylan gibi
âhüvâh(F) [ آه و واه ] feryat, sızlanma, hayıflanma
âhüvâveylâ (F-A) [ آه و واویلا ] feryat, âh çekme, figan etme
âhüzâr (F) [ آه و زار ] âh çekip inleme
ahvâl (A) [ احوال ] haller, durumlar
ahvâl -i âdiye [ احوال عادیه ] olağan haller
ahvâl -i sıhhiye [ احوال صحيه ] sağlık durumu
ahvef (A) [ اخوف ] en korkunç
ahvel (A) [ احول ] şaşı
ahyâ (A) [ احيا ] diriler
ahyâl (A) [ اخيال ] yılkılar
ahyânen (A) [ احيانا ] arasıra, kimi zaman
ahyâr (A) [ اخيار ] iyiler
ahyât (A) [ اخياط ] iplikler
ahz (A) [ اخذ ] alma
ahz ü kabul etmek alıp kabul etmek
ahzâb (A) [ 1 [احزاب kütleler 2partiler 3Ahzâb sûresi
ahzân (A) [ احزان ] hüzünler
ahzar (A) [ اخضر ] yeşil
ahzen (A) [ احزن ] çok hüzünlü
ahzetmek almak
ahzüi’tâ (A) [ اخذ و عطا ] alış veriş
ahzükabz (A) [ اخذ و قبض ] alıp sahip çıkma
âid (A) [ 1 [عائد ait, ilişkin 2geri dönen
âidât (A) [ عائدات ] gelirler, aidat
âide (A) [ عائده ] kâr, kazanç, gelir
âika (A) [ عائقه ] engel
âile (A) [ 1 [عائله aile 2eş, karı
ailevî (A) [ عائلوی ] aile ile ilgili
âjeng (F) [ آژنگ ] buruşuk, cilt kırışığı
âk (A) [ عاق ] serkeş

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



akab (A) [ 1 [عقب arka, art 2topuk, ökçe
akabât (A) [ 1 [عقبات yokuşlar 2tehlikeli anlar
akabe (A) [ 1 [عقبه geçilmesi güç geçit 2yokuş
akabinde (A-T) ardından
akâid (A) [ عقائد ] inançlar, akideler
akâmet (A) [ 1 [عقامت verimsizlik, durgunlaştırma, aksatma 2kısırlık
akar (A) [ عقار ] kazanç sağlayan mülk
akarât (A) [ عقرات ] kazanç sağlayan mülkler, akarlar
akbeh (A) [ اقبح ] çok çirkin
akd (A) [ 1 [عقد düğümleme, bağlama 2nikah 3kararlaştırma 4kurma
akdâh (A) [ اقداح ] kadehler
akdâm (A) [ اقدام ] ayaklar
akdedilmek yapılmak, uygulanmak, icra edilmek
akdem (A) [ اقدم ] önce, önceki
akdes (A) [ اقدس ] en kutsal
akdetmek/ eylemek yapmak, uygulamak, icra etmek, imzalamak, antlaşma
yapmak, sözleşme yapmak
akıbet (A) [ عاقبت ] son
âkıbetbîn (A-F) [ عاقبت بين ] sonu gören, ileri görüşlü
âkıbetendîş (A-F) [ عاقبت اندیش ] sonunu düşünen
âkıbetülemr (A) [ عاقبت الامر ] sonunda
âkıl (A) [ عاقل ] akıllı, akıl sahibi
akıl (A) [ عقل ] akıl
âkılâne (A-F) [ عاقل ] akıllıca
âkıle (A) [ عاقله ] akıllı kadın
âkır (A) [ 1 [عاقر kısır 2verimsiz
âkid (A) [ عاقد ] akit yapan
akîde (A) [ عقيده ] inanç, akide
akîdefurûş (A-F) [ عقيده فروش ] inanç tüccarı
akîk (A) [ عقيق ] akik taşı
âkil (A) [ آکل ] yiyen
akîm (A) [ 1 [عقيم kısır 2sonuçsuz
akim kalmak gerçekleşememek, sonuçsuz kalmak
akis (A) [ عکس ] yansıma, aksetme, akis
akl (A) [ عقل ] akıl
akl -ı bâliğ [ عقل بالغ ] ergin
akl -ı evvel [ عقل اول ] Tanrı
akl -ı küll [ 1 [عقل کل doğadaki genel uyum 2Cebrail
akl -ı mücerred [ عقل مجرد ] soyut akıl
akl -ı selim [ عقل سليم ] sağduyu
aklâm (A) [ 1 [اقلام kalemler 2yazı gereçleri 3devlet daireleri
aklen (A) [ اقلا ] akılca
aklıselim (A-F) [ عقل سليم ] sağduyu

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



aklî (A) [ عقلی ] akılca, akıl bakımından, rasyonel
akliyye (A) [ عقليه ] akılcılık, rasyonalizm
akliyyûn (A) [ عقليون ] akılcılar, rasyonalistler
akm (A) [ عقم ] kısırlık
akmâr (A) [ اقمار ] aylar
akmişe (A) [ اقمشه ] kumaşlar
akrabâ (A) [ اقرباء ] akraba, yakınlar
akran (A) [ اقران ] yaşıtlar
akreb (A) [ اقرب ] en yakın
akreb (A) [ 1 [عقرب akrep 2saat ibresi
akrebek (A-F) [ عقربک ] saati gösteren ibre
aks (A) [ عکس ] yansıma, akis
aks -i müddeâ [ عکس مدعا ] çatışkı
aks -i sedâ [ عکس صدا ] yankı
aksâ (A) [ اقصی ] uzak, en son
aksâ -yı emel [ اقصای امل ] ülkü, ideal
aksâ -yı şark [ اقصای شرق ] Uzakdoğu
aksâm (A) [ اقسام ] kısımlar, bölümler
aksâm -ı sâire [ اقسام سائره ] diğer kısımlar, öbür bölümler
akser (A) [ اقصر ] en kısa
aksetmek yansımak, vurmak
aksî (A) [ 1 [عکسی inatçı 2ters, zıt 3huysuz
aksülamel (A) [ عکس العمل ] tepki, reaksiyon
aktâ’ (A [ 1 [اقطاع kesmeler 2beylik araziler
aktâb (A) [ 1 [اقطاب kutuplar 2azizler 3efendiler
aktâr (A) [ اقطار ] taraflar, yöreler
aktâr-ı cihân [ اقطار جهان ] dünyanın her tarafı
akûr (A) [ عقور ] azgın, kudurmuş, saldırgan
akûrâne (A-F) [ عقورانه ] kudurmuşçasına
akvâl (A) [ اقوال ] sözler
akvâm (A) [ اقوام ] kavimler
akviyâ (A) [ اقویا ] kuvvetliler
âl (A) [ 1 [آل aile 2sülale 3evlat
âl (A) [ عال ] yüce, yüksek
alâ (A) [ علاء ] yücelik, şeref
alâ (A) [ علی ] üst, üstü, üzeri
alâeyyihâl (A) [ علی ای حال ] her nasıl olsa
âlâf (A) [ آلاف ] binler

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.

Eski 10-06-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı - Türkçe Sözlük A Harfi.



alâhide (A) [ عليحده ] tek başına, başlı başına
alâik (A) [ علائق ] alakalar, ilgiler
alâim (A) [ ] işaretler, alametler
alâim-i semâ [ علائم سما ] gökkuşağı
alak (A) [ 1 [علق kan pıhtısı 2sülük
alâka (A) [ علاقه ] ilgi, alaka
alâkabahş (A-F) [ علاقه بخش ] ilgilendiren, ilgili
alâkadar (A-F) [ علاقه دار ] ilgili, alakalı
alâkadar etmek ilgilendirmek
alâkadar olmak ilgilenmek
alakadârân (A-F) [ علاقه داران ] ilgililer
alâkadrilimkân (A) [ علاقدرالامکان ] olabildiğince
âlâm (A) [ آلام ] elemler, acılar
alâmât (A) [ علامات ] işaretler, alametler
alâmet (A) [ علامت ] işaret, iz, alamet, belirti 2çok iri
âlât (A) [ آلات ] aletler
alâvechi (A) [ علِی وجه ] üzere
alâvefk (A) [ علی وفق ] uygun olarak
âlâyiş (F) [ 1 [آلایش bulaşma 2gösteriş
aleddevam (A) [ علی الدوام ] sürekli
alef (A) [ 1 [علف ot 2hayvan yemi
aleka (A) [ 1 [علقه kan pıhtısı 2balçık
alelacele (A) [ علی العجله ] çarçabuk
alelâde (A) [ علی العاده ] sıradan, bayağı
alelamyâ (A) [ علی العميا ] körükörüne
alelekser (A) [ علی الاکثر ] çok defa
alelhusûs (A) [ علی الخصوص ] özellikle
alelıtlâk (A) [ 1 [علی الاطلاق genellikle 2rastgele
alelicmâl (A) [ علی الاجمال ] topluca
alelinfirâd (A) [ علی الانفراد ] birer birer
alelistimrâr (A) [ علی الاستمرار ] sürekli, aralıksız
aleliştirâk (A) [ علی الاشتراک ] ortaklaşa
alelkifâye (A) [ علی الکفایه ] yeterince
alelumûm (A) [ علی العموم ] genellikle, genelde, genel olarak
âlem (A) [ عالم ] dünya; evren
alem (A) [ 1 [علم sancak 2alem 3nişan, alamet
âlemârâ (A-F) [ عالم آرا ] dünyayı süsleyen
alemdâr (A-F) [ علمدار ] sancaktar
âlemefrûz (A-F) [ عالم افروز ] dünyayı parlatan
âlemgîr (A-F) [ 1 [عالمگير dünyayı fetheden 2dünyaya yayılan
âlemiyân (A-F) [ عالميان ] insanlar
âlemşümûl (A) [ علم شمول ] dünyayı kaplayan
âlemtâb (A-F) [ عالمتاب ] dünyayı aydınlatan
alenen (A) [ علنا ] açıkça
alenî (A) [ علنی ] açık, aşikâr
âlet (A) [ 1 [آلت araç, alet 2aygıt
alettafsîl (A) [ علی التفصيل ] ayrıntılı olarak
alettevâlî (A) [ علی التوالی ] peşpeşe

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.