Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devletinde, ekonomik, osmanlı, yaşam

Osmanlı Devletin'de Ekonomik Yaşam

Eski 10-07-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Devletin'de Ekonomik Yaşam



Osmanlı Devletinde Ekonomik Yaşam
Ekonomik Faaliyetler:
Genel olarak çeşitli tüketim mallarının üretilmesi ve bunların dağıtımının sağlanması amacıyla oluşturulan düzenlemelerin tümüne ekonomik faaliyetler denir Doktorluk, marangozluk, taşımacılık gibi hizmetler de ekonomik faaliyetler içine girer Bütün bu işler tarım, sanayi ve ticaret olmak üzere üç ana bölümde toplanabilir Osmanlılarda ekonomik faaliyetlerin hepsi, halkın sıkıntıya düşmeden, bolluk içinde yaşamasını sağlamak amacıyla düzenlenmişti Bu anlayış, XVIII yüzyıl sonlarına kadar hemen hemen değişmeden devam etti

Osmanlı Ekonomisinin Tabii (doğal) Kaynakları:
Osmanlı ekonomisinin doğal kaynakları insan ve toprak olarak iki temele dayanıyordu, insan kaynağı reâyâ denilen üretici kesimdi* Osmanlı Devleti'nin insan gücünü bugünkü anlamda tespit etmek mümkün olmamakla birlikte doğruya yakın bir tahmin yapmak mümkündür Çünkü devlet, özellikle vergi veren nüfusu belirlemek amacıyla tahrir denilen bir tür sayım yapmıştır Bugün arşivlerimizde bulunan ve
tahrir defteri denilen bu belgelerden çıkarılan sonuçlara göre, Osmanlı Devleti'nin nüfusu, XVIII yüzyılın başlarına kadar sürekli olarak artmıştır Toprak ise Osmanlı ekonomisinin en önemli kaynağıdır Bu bakımdan toprak çeşitli bölümlere ayrılmıştır Bunların içinde mîrî topraklar en önemli olanıdır Mülkiyeti devlete ait olan bu topraklar kullanılmak üzere halka verilmiştir'XVI yüzyıl sonlarından itibaren hızla artan nüfusa karşılık yeni tarım alanları açılamamış ve insan-toprak dengesi bozulmaya başlamıştır Bu da ekonominin bozulmasına yol açmıştır Toprak mülkiyetinde de değişiklikler olmuş, 1854 Arazi Kanunnamesi ile, uzun süre toprağı kullananlar, onun sahibi olmuştur Osmanlı ekonomisinin temeli, tarıma dayanıyordu Çünkü nüfusunun büyük bir bölümü kırsal kesimde yaşıyordu Tarımın temeli ise tımar sistemine dayanıyordu
Tımar topraklarının mülkiyeti devlete, tasarrufu halka, üreticinin devlete vermesi gereken vergiler ise, tımarlı sipahiye aitti Köyü toprağı ekip"biçerken şu kurallara uymak zorundaydı;
* Sebepsiz olarak toprağını terkedemezdi
* Sebepsiz olarak toprağını üç yıl üst üste işlemeyenin toprağı geri alınırdı
* Elde ettiği ürünün vergilerini düzenli olarak ödemek zorundaydı
Sipahi ise, devlet adına, köylünün güven ve düzen içinde yaşaması için diğer görevlilerle
birlikte sorumlu ve yükümlü olan kişiydi

Hayvancılık:
Hayvancılık yalnız tarım ekonomisinin değil, Osmanlı genel ekonomisinin temel unsurlarından biriydi Beslenme, dericilik, dokuma gibi ekonomi dallarında tartışılmaz bir h///addeydi Aynı zamanda ulaşım ve taşıma sektörünün en önemli güç kaynağıydı Tarım alanında çalışan ailelerin hepsi aynı zamanda ulaşım ve taşımacılık için, yeter sayıda hayvan besleyen ailelerdi Ayrıca konar-göçer aşiretler hayvancılık konusunda zengin bir kaynaktı Bursa'da ipek, Ankara'da tiftik, Selanik'te çuha, Bulgaristan'da aba üretimi hayvancılığı önemli bir h///adde durumuna getirmiştir

Sanayii:
Sanayi alanında üretim, arz talep dengesi içinde gerçekleştirildi Üretim ihtiyaçla sınırlı olduğunda plânlı yapılır ve üretilen malın fiyatı tüketici göz önüne alınarak belirlenirdi Bu belirleme işlemine narh vermek denirdi Sanayii genellikle el tezgâhlar ve küçük işletmeler şeklindeydi Bunlar da bütünüyle şehirlerde ve büyük kasabalarda toplanmıştı Sanayii dalında çalışanlara esnaf denirdi Bu teşkilât aslında XIII ve XIV
yüzyıllarda ortaya çıkan ahi teşkilâtının bir devamıydı Bazı meslek dalları, bazı yerlerde ün yapmıştı Meselâ, Karaman ve Konya'da pamuklu dokuma, Bursa'da kadife ve ipekli dokuma, Ankara ve Kastamonu'da sof dokumacılığı, Selanik'te çuhacılık, Bulgaristan'ın çeşitli yerlerinde aba ve kıl dokumacılığı, Tokat'ta bakırcılık, Edirne'de ayakkabı ve silâh sanayii, istanbul'da ipek ve çuha sanayii, Batı Anadolu'da pamuklu dokuma ve halı sanayii bunlardan bir kısmıdır

Ticaret Hayatı:
Osmanlılarda zengin ve hareketli bir ticaret hayatı vardı Ekonominin ticaret kesimini ikiye ayırmak mümkündür Bunlardan biri, sanatkârların ürettiklerini dükkânlannda pazarlamasıdır Diğeri ise yurt içi veya yurt dışında satma amacıyla mal getirmek veya ///ürmektir Osmanlı tüccarları yurt dışında ticaret kolonileri de kurmuşlardır Devlet de her zaman ticareti özendirmiş ve tüccarları korumuştur Bu amaçla şehir ve büyük kasabalarda han, bedesten gibi ticaret merkezleri, yol tzerlerinde ve yerleşim merkezlerinde hanlar ve kervansaraylar yaptırılmıştır Ülke düzenli ve güvenli bir yol ağıyla örülmüştür
Kamu ekonomisi, devlet maliyesi demektir Osmanlı maliyesinin en önemli gelir kaynağı halkın ödediği vergilerdir Vergiler iki ana grupta toplanabilir Bunlardan biri şer'i, diğeri örfî vergilerdir fier'î vergiler, islâm Hukuku'na göre toplanırdı Öşür, haraç ve cizye olarak üç kısma ayrılırdı Örfi vergiler ise padişahın emriyle konulurdu Örfî vergiler de çeşitli vergilerden oluşurdu

Osmanlılarda Para ve Fiyat Hareketleri:
Osmanlılar, XIXyüzyıla kadar bakır, gümüş ve altından yapılmış paralar kullandılar Bu paralar darphane denilen yerde basılır ve genelikle adına ///ke denirdi Para gümüşten yapılmışsa akçe, altından yapılmışsa ///ke-i hasene veya kırmızı adı verilirdi Devletin bastırdığı bu paraların yanında yer yer ve zaman zaman başka ülkelerin paraları da kullanılırdı Akçe aynı zamanda diğer paraların değerlerini belirlemede kullanılan
bir ölçekti Meselâ bir altın 60 akçe, bir guruş 40 akçe, bir para 4 akçe idi Geçen yıllar içinde Osmanlı parası da değer kaybına uğradı ve para sisteminde değişiklikler oldu Akdeniz havzasındaki hızlı nüfus artışı, aynı yıllarda Amerikan gümüşünün Avrupa'ya akması, Avrupa'nın ticaret faaliyetlerini genişletmesi gibi nedenler yüzündenmOsmanlı ülkesinde hızlı fiyat artışları, yani yüksek enşasyon olayı görüldü 1839
yılında ilk kez kâğıt para basıldı Kla/// dönemde Osmanlı toplumunun büyük bir bölümü mütevazı bir hayat
yaşamıştır Genellikle hayat standardı geçimlik bir anlayış içinde olmuştur Yöneticiler gibi toplumun üst grupları, nisbeten daha geniş imkânlara sahip olmuştur

Sanayii inkılâbının Osmanlı Ekonomisine Etkisi:
XVIyüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı Devleti dışındaki gelişmeler, Osmanlı ülkesinde de etkisini gösterdi Avrupa, XVIyüzyılda, daha önceki birikimi sonucunda, ticaret alanında büyük bir gelişme gösterdi Bunu, XVIII yüzyılda sanayii inkılâbı izledi Bu tarihten itibaren Osmanlı ülkesinde Avrupa'nın etkisi duyulmaya başladı Bu etki, XIX yüzyılda daha da arttı Bunun üzerine devlet, tarım ve toprak tasarrufu konusunda yeni düzenlemeler yaptı Aynı olgu hayvancılık dalında da yaşandı Sanayileşen Avrupa'nın yiyecek ihtiyacı karşısında Osmanlı tarım ve hayvancılık sektörü geçimlik üretimden pazar ekonomisi yapısına geçti Buğday ve hayvan gibi önemli besin maddeleri dışarıya kaçırılmaya başlandı
XVIIIyüzyılda sanayileşmesini gerçekleştiren Avrupa'nın etkisi, daha çok esnaf teşkilâtları üzerinde görüldü Lonca sistemi bozuldu Esnaf üretim yapmak yerine Avrupa sanayiinin ihtiyacı olan h///addeyi satmaya başladı Bu da zaten el tezgâhları ve küçük işletmeler şeklinde olan Osmanlı sanayiinin gelişmesini önledi Bu çöküşe karşı devlet birtakım önlemler almaya çalıştı Bazı fabrikalar açıldı ise de istenen
sonuç elde edilemedi Osmanlı sanayiinin canlandırılması çabaları, XIXytizyılda yeni gelişmeler gösterdi Ülkenin alt yapı yatırımları başlatıldı Bunlar genellikle yabancı yatırımlar şeklinde gerçekleşti Ticaret, ulaşım, haberleşme gibi konularda çalışmalar yapıldı
Devletin kuruluş döneminden itibaren yabancı ülkelerle kapitülasyon adı verilen ticaret anlaşmaları yapılmıştı Ekonominin güçlü olduğu yıllarda ülkeye zarar vermeyen kapitülasyonlar, ekonomi çökmeye başlayınca, çöküşü hızlandıran etken oldular Özellikle, 1838 yılında ingiltere ile yapılan anlaşma ile Osmanlı Devleti, bağımsız dış ticaret politikası izleyebilme imkânını kaybetti Ekonomik alanda bankacılık faaliyetleri de başladı Bütçeler daha ciddi yapıldı ise de büyük açıklar verdi Bu açıkları kapatmak için devlet iç ve dış borçlanma yoluna saptı ilk defa 1854'de borç para alındı Daha 1850 yıllarında iç kaynaklar tükenme noktasına geldi Devlet aldığı dış borçların taksitlerini bile ödeyemedi Bunun üzerine1881 yılında Düyûn-ı Umumiye idaresi adıyla bir komisyon kuruldu Bu komisyon, Osmanlı ekonomisini tamamen kontrol altına aldı Bu ekonomik çöküş, devletin yıkılışına kadar sürdü
OSMANLI EKONOMİSİNİN TABİİ KAYNAKLARI:
1) İNSAN : Osmanlı devletinde son yıllara gelinceye dek bugünkü anlamda bir nüfus sayımı yapılmamıstı İlk nüfus sayımı 1831'de IIMAHMUT döneminde yapıldı Osmanlı Devleti'nin bundan önceki dönemlerine ait nüfus bilgilerini ise Tahrîr defterlerinden öğreniyoruz
TAHRîR DEFTERLERİ: Bir yer fethedildiğinde ya da belirli aralıklarla kaza ve sancakların vergi yükümlüsü "erkek nüfusunu" ve bunların ödeyeceği vergi miktarını saptamak amacıyla "TAHRîR" denilen bir sayım yapılırdı Tahrir defterlerini "Nisancı" tutar, bir örneği de Eyalette saklanırdı
2)TOPRAK : Osmanlı Devletinde ekonominin en önemli kaynağı topraktı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.