07-05-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Garcia Marouez Gabriel-Kolombiyalı Romancı
Garcia Marouez Gabriel-Kolombiyalı Romancı
(doğumu 1928) Kolombiyalı romancı Gabriel Garcia Marquez, 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığı zaman bütün dünyaca tanınan bir yazardı Bu ödülün ona verilmesindeki neden, romanlarında Güney Amerika insanının yaşamını, düş ile gerçek arasında gezinen ilginç dünyasını şaşırtıcı güzellikte bir dille anlatmasıdır Marquez anlattığı olayların ilginçliğinin yanı sıra, dilindeki akıcılık, renkli, canlı ve şiirsel anlatımıyla da çok sevilir
Marquez, Magdalena kentinin Aracataca kasabasında yaşayan kalabalık bir ailenin 16 çocuğundan biriydi Büyükbabası ve büyükannesi çocukluğunun unutamadığı kişilerindendi Büyükannesi küçük Marquez'e olağanüstü ilginç öyküler anlatır, anlatımındaki ustalıkla Marquez'i büyülerdi Marquez, öykü anlatmayı büyükannesinden öğrendiğini konuşmalarında sık sık belirtir
Bir din okulunda temel eğitimini tamamlayan Marquez daha sonra Hukuk Fakültesi'ne girdi O yıllarda iyi bir şair olmak istiyor, şiirler yazıyordu Ama Franz Kafka'nın Değişim adlı romanını okuduğunda, şiiri bıraktı ve romancı olmaya karar verdi Geçimini sağlamak için başladığı gazeteciliği, uzun yıllar, yazar, redaktör ve yayın yönetmeni olarak sürdürdü Gazetelerde yazdığı gülmece öyküleri, sinema yazıları ve röportajlar ilgiyle izleniyor ve adının duyulmasını sağlıyordu Ama Marquez'in isteği gazeteci değil, romancı olmaktı İlk romanı Yaprak Fırtınası {La hojarasca; 1955) kimse ilgilenmediği için yıllarca çekmecesinde bekledi Oysa, bu romanı daha sonra ona ün kazandıracak romanlarının bütün özelliklerini taşıyordu
Marquez 1955'te gazeteci olarak gittiği Paris'te, gazetesi ülkesindeki askeri yönetimce kapatıldığı için tam bir yoksulluk içine düştü Yoksulluğa aldırmayıp kötü bir otel odasında Albaya Kimseden Mektup Yok {El Coronel no tiene quien la escriba; 1961),Şer Saati {La mala hora; 1962), Büyük Ana'nın Ölüm Töreni {Los funerales de la Mama Grande; 1962) gibi roman ve öykü kitaplarını yazıp bitirdi
1959'da Kolombiya'ya dönünce bir haber ajansında çalıştı Bir yandan da ülkesindeki askeri diktatörlüğün yıkılması için yapılan siyasal çalışmalara katılıyordu Ama iktidarın baskıları nedeniyle ülkesinde daha fazla kalamadı ve Meksika'da Meksiko kentine yerleşti Burada gazetecilik ve senaryo yazarlığı yaptı Yaşamının yönünü değiştirecek romanı Yüzyıllık Yalnızlık'ı {Cien anos de soledad; 1967) yayımladı Yüzyıllık Yalnızlıkla olaylar yazarın imgeleminde yarattığı düşsel bir kent olan Macondo'da geçer Bir ailenin yüzyıllık yaşamı içindeki bütün kuşakları, ailenin tek tek kişilerini, özelliklerini, toplumsal değişimlerle birlikte ailenin yaşadığı değişimi anlatır Roman daha yayımlanır yayımlanmaz kahramanların ilginç kişilikleriyle, yazarın ayrıntılara düşkün inandırıcı ve akıcı anlatımıyla okurlan etkiledi
Romanda en inanılmaz olaylar bile doğal, yalın, gerçekmiş gibi anlatılıyordu Örneğin Macondo'ya dört yıl durmadan yağmur yağıyor ya da Dolores, öleceği anda bir melek gibi göğe yükseliyordu Marquez romanının fantastik bir roman olmadığını, halkın geleneksel kültürü içinde olayları böyle algıladığını ve kendisinin de buna bağlı kaldığını söyleyerek yönteminin "büyülü şiirsellik" diye adlandınlabileceğini belirtti Yüzyıllık Yalnızlık kısa sürede çok sayıda dile çevrildi ve yazar da büyük bir üne kavuştu Bu arada, Marquez'e duyulan ilgi Latin Amerika kültürüne de ilgi duyulmasını sağladı Ardından yayımladığı Başkan Babamızın Sonbaharı'nda(El Otono del Patriarca; 1975) Latin Amerikalı bir diktatörü anlattı Yapıtları diktatörleri rahatsız etti, Marquez ülkesine sokulmadı Ama Kolombiya halkı onu çok seviyor, her kitabı 1 milyonun üzerinde satılıyordu
Gabriel Garcia Marquez, Kırmızı Pazartesi (Cronica de una muerte anunciada; 1981) ve Kolera Günlerinde Aşk (El amor en los tiempos del colera; 1985) gibi romanlarında da Latin Amerika insanının yaşama biçimini, kültürünü konu alır Türkçe'ye hemen hemen bütün yapıtları çevrilen Marquez ülkemizde de çok sevilir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|