| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| büyük, edebiyatının, eşreftürk, hiciv, yergi, şairi | 
|  | Eşref-Türk Edebiyatının En Büyük Yergi (Hiciv) şairi |  | 
|  07-03-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Eşref-Türk Edebiyatının En Büyük Yergi (Hiciv) şairiEşref-Türk Edebiyatının En Büyük Yergi (Hiciv) şairi Asıl adı Mehmed Eşref (18471912) olan ve Şair Eşref diye tanınan bu şairin Türk edebiyatında öteki yergi ustalarından çok ayrı ve kendine özgü bir yeri vardır (bak  YERGİ)  Yergi türü şiir dışında başka tür şiir  yazmayan şairin ilginç yaşamöyküsü de halkın dilinde yıllarca yaşamıştır  Eşref Manisa'nın Gelenbe kasabasında, bir cami imamının oğlu olarak dünyaya geldi  Babası Deli Hafız diye tanınırdı  Annesinin de hafız ve şair olduğu söylenir  Eşref mahalle mektebinde öğrenim gördü ve altı ay gibi kısa bir sürede hafız oldu  Ama dilediği gibi, başına buyruk yaşamayı seviyordu  Bu yaşantı içinde bir gün içki masasında kavga edip bir arkadaşını yaralayınca korkup Manisa'ya kaçtı  Burada Hatuniye Medresesi'nde Arapça, Farsça, matematik ve tarih öğrenimi gördü  Memurluk, mal müdürlüğü gibi görevlerden sonra 1879'da Fatsa'ya kaymakam olarak atandı   Daha sonra birçok kasabada kaymakamlık yapan Eşref, bu arada II  Abdülhamid'in baskıcı yönetimini alay yoluyla yermekten de geri durmuyordu  1902'de evinde yasak yayın bulundurduğu gerekçesiyle tutuklandı  İstanbul'da bir yıla yakın hapis yattı  Hapisten çıktıktan sonra 1904'te Mısır'a kaçtı, oradan Avrupa'ya geçtiv II  Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'a döndü ve yeniden kaymakamlığa atandı  Daha sonra devlet memurluğundan ayrılarak İstanbul'a yerleşti ve çeşitli dergilerde şiirlerini, yazılarını yayımlamaya başladı  Eşref adh  bir derginin de başyazarlığını üstlendi  1908'de Adana vali yardımcılığı görevine atandı, ama kısa bir süre sonra, 31 Mart Olayı'nı izleyen günlerde Adana'da çıkan karışıklıklar sonucu görevinden alındı  Sonraki yıllarım Kırkağaç'ta bir bağ köşkünde geçirdi  Eşref, Türk şiirinde Nef'i'nin doruğa çıkardığı yergi türünü Divan edebiyatının son döneminde yeniden canlandıran bir şairdir (bak  NEFİ)  Eşref kişisel öfke ve kininden dolayı kimseyi yermemiş, yergilerini döneminin yönetim ve toplumsal sorunlarında yoğunlaştırmıştır  Bu yönüyle Divan şiirinin geleneksel yergi yurttaşlık hakları, özgürlük, eşitlik, meşrutiyet, batılılaşma gibi konuları işler  Dil konusunda cesur ve rahattır  Halkın kullandığı sözcükleri ve deyimleri kullanır  Şiirinde açık saçık sözlere yer vermekten çekinmez  Sözleri, nükteleri çok çarpıcı ve zekice buluşlara dayandığı için çabucak yayılmış ve geniş bir kesimin belleğine yerleşmiştir  Bir yergi söz konusu olduğunda Eşrefin dizeleri atasözü ya da özdeyiş gibi halk tarafından kolayca kullanılır  Eşref şiirlerini Deccâl (1904  1907), İstimdâd  (1905; "Yardım İsteme")  Şah ve Padişah (1906), Hasbıhâl yahud Eşref  ve Kemal (1908; "Söyleşi ya da Eşref ve Kemal"), İran'da Yangın Var  (1908) adlı kitaplarda toplamıştır  Ölümünden sonra bazı şiirleri Şair  Eşrefin Külliyatı (1928) adıyla topluca yayımlanmıştır   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |