1die
|
IMDB:241--Harold Ve Maude-Harold and Maude (1971)
Harold ve Maude-Harold and Maude (1971)
Harold and Maude, Hal Ashby'nin 1971 tarihli, kült olmuş komedisi Bu filme komedi demek yeter mi bilmiyorum: kara komedi, absürd komedi, trajikomedi, grotesk; hangi türlü adlandırmak isterseniz adlandırın, içine koyduğunuz kategoriye (kabına) sığmayacağı bariz bir gerçek Being There'in komedi anlayışını Fight Club'un sistem eleştirisi ile birleştirirseniz, belki Harold and Maude'nin iskeletini oluşturabilir ve filmi daha iyi kavrayabilirsiniz
Film, daha giriş sekansında, geniş bir malikanede, kendini asmakta olan Harold'un görüntüsüne yer verir Kadraja giren anneyi görürüz, tepkisizdir İntihar sahtedir ve anlaşılan odur ki, bu sahne daha önce defalarca yinelenmiştir Varisi olduğu zenginliğe rağmen mutsuz olan Harold, kendisinin yerine verilen kararlarla büyümüş, bu şekilde soğuduğu hayattan koparak, ölüme ve onun getirdiklerine merak salmış bir gençtir Hiç tanımadığı insanların cenaze törenlerine gider, araba yıkımhanelerini dolaşır, hatta kendine bir cenaze arabası alır Maude ile de bu törenlerden birinde tanışır (Fight Club'a ilk referans) Psikologlardan bir subay olan amcasına kadar, annesi her yolu dener, hatta "Ulusal Bilgisayarlı Çöpçatan Servisi"ne bile başvurur (başvuru formundaki sorulara kendisi cevap veren annenin ve hemen yanıbaşında sahte bir diğer intiharı gerçekleştiren Harold'un görüntüleri, absürd komedinin doruk noktalarındandır: "Çocukken hayattan zevk aldınız mı?" "Evet, sen çok güzel bir bebektin Harold ") Bu zengin "kısmet" için gelen kızları nelerin beklediğiyse, komedide ayrı birer zirve "Beklenmeyen"i tepkisizce, çok iyi veren bu sahneler, filmi bir Love Story olmaktan çıkarıp, komedi başyapıtına yükseltiyorlar
Harold'un küstüğü dünyaya çok daha önce açılmış ve protest bir gençlikten sonra (ki kolunda Nazi toplama kampı damgası vardır - Magneto'ya selam) hedonizmle mutluluğu yakalamış Maude ise, "hayat döngüsü" tanıklığını cenaze törenleriyle sınırlamamakta, ormanlardan günbatımına, doğa ananın sunduğu tüm güzelliklerden payını almaya çalışmaktadır (özgürce bağırdığı sahnede kullanılan Tarzan efektiyle Johnny Weissmuller'e de selam) Öyle ki, evinde bir "koku depolayıcısı" bile vardır (karlı bir akşamın kokusunu duyumsayabilirsiniz) Harold'un ona aldığı hediyeyi alıp deniz fırlatması ("böylece nerede olduğunu hep bileceğim", yine Fight Club'a (ve Master Yoda'nın Jedi öğretisine) referans veren "özgürlük" tiradı ("İnsanlar bazı şeylere bağlanmaları gerektiği için üzülüyorsa, ben onlara nazikçe bugün varız, yarın yokuz diyorumdur Hiçbir şeye bağlanma"), kişiliğine ayna tutan ayrıntılardır Tabii öncesinde hız yapmaktan kamu malına zarar vermeye, araba çalmaya varan bir dolu kural ihlaline tanık olduğumuzu da ekleyelim (İlk cenaze sonrası pederin "Ayartılmamıza izin verme, kötü olandan bizi kurtar" vaazının hemen akabinde kendisiyle tanışmamız da ayrı bir ironidir) Bir yerde Maude, Harold için bir hayat tecrübesine dönüşüyor ve biz onun öğretilerini seyre dalarken, film, Harold üzerine kurulu öyküsünü, onun gelişimi ile tamamlayarak, noktalanıyor
David Mamet'in kitabında bahsettiği görüşünü hatırlatırsak, "karakter yoktur, alışkanlık haline gelmiş davranışlar ve hedef vardır " der Maude'un karakterini de ağzından çıkan cümlelerle oluşturuyoruz "Eskiden hayvan dükkanlarına dalar, kanaryaları serbest bırakırdım Ama bunun için çok erken olduğunu anladım Hayvanat bahçeleri dolu, cezaevleri ağzına kadar dolup taşıyor Vay canına, dünya nasıl da hâlâ kafesleri seviyor " (bu filmin senaristi Colin Higgins'e de selam duralım)
Harold'a verdiği mesajlar da genelgeçer doğruları içermekte: "Pek çok insan ölü olmaktan hoşlanır ama aslında ölü değillerdir sadece hayattan uzak dururlar Hayata uzan, risk al, hatta incin ama elinden geldiğince iyi oyna " veya "Herkesin kendini aptal durumuna düşürme hakkı vardır Dünyanın seni fazla yargılamasına izin verme " Hedonist bakışını en iyi tanımlayan diyalog ise şudur:
Harold: Dua eder misin?
Maude: Hayır, iletişim kurarım
Harold: Tanrıyla mı?
Maude: Hayır, hayatla
Biri pesimist, diğeri optimist iki insanın, daha da uç hale gelecek şekilde, 20'li yaşlarda bir genç ile 80 yaşına basmakta olan "genç ruhlu" bir hanımın (baştan çıkaranın kadın olduğunu da ekleyerek) bu sıra dışı aşkı, dramayı değil komediyi seçerek, kulvarında rakipsiz bir konuma yerleşiyor ve izleyenin belleğinden yıllarca silinmeyen sahneleri eşsiz bir sinematiğe dönüştürüveriyor Harold'un banjo ile final yaptığı son sekans kanımca apar topar kurgulanmış ve oldu bittiye getirilmiş gibi dursa da, özellikle ilk bölümüyle Harold and Maude, "nefis bir film" tabirini sonuna kadar hak ediyor Maude'un 80 yaşına bastığı gün "her şey bitecek" söylemi, aslında bir yerde filmin de sonu oluyor Apar topar gerçekleştirilen bu sonlar yerine daha eli yüzü düzgün bir final bulunsaymış, kanımca film, ederini fazlasıyla arttırabilirmiş
Cat Stevens'in söz ve müzikleriyle katkıda bulunduğu (parçaların çoğu yine kesilerek kurguya kurban gider), 75 yaşındaki Ruth Gordon (Rosemary's Baby ile ödül almış Dame Marjorie Chardin; Maude) ve 23 yaşındaki Bud Cort (Harold Chasen)'un akıcı oyunları ve karakterlerin ismiyle anılır olan (Haroldism, Maudianism) hayat görüşleri ile ismini sinema tarihine yazdırmış Harold and Maude, her sinemaseverin edinmesi gereken bir başyapıt Filmin orijinal uzunluğunun 3 saati bulduğu ve Harold rolü için Elton John'un isminin geçtiği de, filme eklenen anektodlar arasında (çekildiği yıl kitabının ve daha sonra oyununun seyirciyle buluştuğunu da ekleyelim) Yönetmen Hal Ashby'e model trenleri izlerken rastlamak mümkün Film, iki baş oyuncusuyla Altın Küre'ye aday olsa da, sadece İspanya'da gerçekleşen bir festivalde (Vallalodid) ödül kazanabildi Fakat seyircinin ve eleştirmenlerin gözünde her zaman en iyi filmlerden biri olarak kaldı AFI (American Film Institute) filmi En iyi Komedi Filmleri listesine alarak onurlandırdı Kendisinden sonra gelen pek çok filme -başka türlerde olsa dahi- ilham kaynağı olmuş bu kültten sizin de pay almanızı diliyor ve sinemanın büyülü dünyasında başka filmlerde görüşmek üzere, hoşçakalın diyorum
FGRAGMAN iZLE:
__________________

Çocuklarınıza dilini tutmayı ögretin,konusmasını nasıl olsa ögrenecektir /B  FRANKLiN
|