
Kanji Watanabe, genç yaşta dul kalmış bir adamdır

İkinci bir izdivaç yapmayan Kanji, üzerine titrediği oğlunu tek başına büyütmeyi tercih etmiştir

Aradan yıllar geçmiş, oğlu büyümüş ve evlenmiş, kendisi de zamanla terfi ederek; belediyenin, halkla ilişkiler şube şefliğine kadar yükselmiştir

Bürokrasi değirmeni, Kanji 'nin kocaman umutlarını öğüteli yirmi sene olmuştur

Dairenin ve diğer dairelerin çalışanları gibi, Kanji 'de aslında yirmi senedir hiçbir şey yapmamaktadır

İmza atmak, kayıt tutmak ve kayıtları, bir daha dikkate almamak üzere arşivlemek dışında



Kanji 'nin iş hayatı, bulunduğu pozisyonu, oturduğu şef koltuğunu korumak üzerine şekillenmiştir

O da hiçbir şey yapmamayı gerektirmektedir

Zaten Kanji 'de istese bile bir şey yapacak gücü olmadığını, genç yaşında öğrenmiştir

Zampara bir adam olmayan Kanji, özel hayatını tümüyle oğluna adamıştır

Oğlu koca adam olup evlenmesine rağmen, kendisini hâlâ küçük bir çocuğun babası sanmaktadır

Değişimi ve gerçekleri görebilse; ne yapacağını, nereye gideceğini bilemeyeceği kocaman bir boşluğa düşecektir



Kanji 'nin hayatındaki tek yenilik, ara ara kendisini hissettiren ve giderek artan mide ağrılarıdır

Doktora giden Kanji, muayene sırası beklerken; başka bir hastadan doktorun koyacağı teşhisin mealini öğrenir

Doktorlar, kimseye öleceğini söylememektedirler

Muayene sonucunda doktorun Kanji 'ye koyduğu teşhis uysal ülserdir

Fakat Kanji, muayene sırasını beklerken uysal ülserin, yaşayacak en fazla üç ay daha olduğunu öğrenmiştir

Doktordan farklı bir frekansta ölüm ilânını dinleyen Kanji 'nin aklına ilk gelen yine oğlu olur



Eve gittiğinde ise babasının evde olmadığını sanarak eşiyle konuşan oğlunun, kendisinin emekli ikramiyesiyle neler yapmak istediğini öğrenir

Kanji, düştüğü karanlık çukurda bir yandan ömrünü neler uğruna harcadığını görerek pişmanlığı çok acı bir biçimde tadacak, diğer yandan ise hayatın her köşesinde, ruhunu ısıtacak bir ışık ile bir ölürken bile tutunacağı bir amaç arayacaktır


FRAGMAN iZLE: