Dreyfus Davası |
07-01-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Dreyfus DavasıDreyfus Davası Dreyfus davası, haksızlığıyla tarihe geçmiş bir davadır Bir Fransız topçu subayı olan Alfred Dreyfus 1859'da Alsace'taki Mulhouse'da Yahudi bir anne babanın çocuğu olarak dünyaya gelmişti 1894'te Fransız ordusunun genelkurmayındaydı Dreyfus'un el yazısına benzetilen bir belgenin Paris'teki Alman elçiliğinde ele geçirilmesi, yurduna ihanet etmekle suçlanmasına yol açtı ve hakkındaki kanıtların yetersiz olmasına karşın dava açıldı Fransa'nın III Cumhuriyet döneminde basının da körüklediği bir Yahudi düşmanlığı tırmanmaya başlamıştı Dreyfus, askeri sırları Almanya'ya satmaktan ömür boyu hapse mahkûm oldu Cezasını çekmek üzere Fransız Guyanası'na, tutukluların sürgün edildiği korkunç bir yer olan Şeytan Adası'na gönderildi Kendisine içtenlikle bağlı erkek kardeşi Mathieu, romancı Emile Zola ve daha sonra I Dünya Savaşı'nda Fransa başbakanı olan Georges Clemenceau'nun çabalarıyla, Dreyfus 1899'da yeniden yargılanma hakkını elde etti Ne var ki, "cezayı hafifletici nedenler"in varlığından söz edilmesine karşın gene suçlu bulundu Bu arada, Dreyfus davası yargılananın suçlu ya da suçsuz olmasının ötesinde geniş boyutlar kazanmıştı Artık tartışılan, kişisel özgürlüklerin ulusal güvenlik gerekçesiyle konulan önlemlere karşı ne kadar korunacağı ve demokratik bir devlette ordu ile dinsel kurumların rolünün ne olması gerektiği gibi konulardı Fransa'da toplumsal gerginlik o kadar artmıştı ki, duruşma başladıktan 10 gün sonra Cumhurbaşkanı Emile Loubet Dreyfus'u bağışlamak zorunda kaldı Dreyfus suçsuzluğunu kanıtlama hakkını saklı tutarak bu af kararını kabul etti 1904'e kadar yeniden yargılanmak için çaba harcadı En sonunda, 1906'da düzmece bir suçlamaya kurban gittiğini kanıtlayarak aklandı; Aynı yıl yüzbaşılık rütbesi kendisine geri verildi, binbaşıhğa yükseltildi ve Legion d'Honneur nişanı ile onurlandırıldı Dreyfus 1935'te öldü Dreyfus davasının başlıca sonuçlarından biri Fransız toplumunda başlattığı tartışmalardır Bu tartışmalar 1905'te ülkede din ve devlet işlerinin kesinlikle birbirinden ayrılması gibi önemli değişikliklere yol açmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|