![]() |
Çakmak Mareşal Fevzi (1876-1950) |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Çakmak Mareşal Fevzi (1876-1950)Çakmak mareşal fevzi (1876-1950) Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk genelkurmay başkanı olan Mareşal Fevzi Çakmak İstanbul'da doğdu ![]() Babası da askerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() başkanı olarak katıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() görevinden istifaederek Anadolu'ya geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() görevini Cumhuriyet döneminde de aralıksız 23 yıl sürdürdükten sonra 1944'te yaş haddinden ötürü emekliye ayrıldı ![]() ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çakmak Mareşal Fevzi (1876-1950) |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Çakmak Mareşal Fevzi (1876-1950)![]() Mustafa Fevzi Çakmak (1876 - 1950) A - FEVZİ ÇAKMAK’IN YAŞAMI1 - Doğumu ve Orta Öğretimi: Büyük asker, büyük komutan, faziletli insan, Fevzi Çakmak ülkenin bunalımlı bir döneminde, 12 Ocak 1876’da İstanbul’da dünyaya gelmiştir ![]() Babası Topçu Albayı, Çakmakoğullanndan Ali Sırrı Bey’dir ![]() Mustafa Fevzi ilk öğretimine Rumeli kavağı Mahalle Mektebi’nde başlamış, oradan Sarıyer’deki Hayriye Okulu’na geçmiştir ![]() On yaşında; Selanik Rüştiyesi’ne (ortaokuluna) gitmiş, buradan İstanbul’a (Soğukçeşme Askerî Rüştiyesi’ne) gelmiş, 1890’da Kuleli Askerî Lisesi’ne, 29 Nisan 1893’de Kara Harp Okulu’na geçmiştir ![]() 2 - Fevzi Çakmak’ın Askerî Yaşamı: 28 Ocak 1896’da Piyade subayı olarak Harp Okulu’ndan mezun olan Fevzi Efendi (1311-c-P ![]() ![]() O’nun başarılı öğrencilik yılları, Osmanlı İmparatorluğu’nda yönetimin en bozuk olduğu döneme rastlar ![]() ![]() 11 Nisan 1899’da 3’ncü Ordu Metroviçe Tümeni Kurmay Başkanlığı’na atanan bu değerli kurmay subay 6 Şubat 1901’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) olmuş ve başarılı hizmetleri nedeniyle 23 Ocak 1900’de Gümüş İmtiyaz Nişanı, 22 Ağustos 1900’de de Beşinci Rütbeden Mecidi Nişanı ile ödüllendirilmiştir ![]() 1902’de Binbaşı olan Fevzi Bey, Taşlıca Mutasarrıflığı ve Komutanlığı’na atanmış ve burada da başarılı çalışmalar yapmıştır ![]() 1906’da Yarbaylığa yükseltilmiş ve 17 Temmuz 1906’da Dördüncü Rütbeden Osmanî Nişanı ile ödüllendirilmiştir ![]() 1907’de Albaylığa yükseltilen Fevzi Bey, 29 Aralık 1908’de, Taşlıca Mutasarrıf ve Komutanlığı uhdesinde bırakılarak, 35’nci Nizamiye Tugayı Komutanlığı’na atanmıştır ![]() 7 Ağustos 1909’da çıkartılan Tasfiye-i Rüteb Kanunu gereğince ve emsaline göre erken terfi ettiği gerekçesiyle rütbesi Binbaşılığa indirilmiş; 27 Temmuz 1910’da da Mürettep Kosova Kolordusu Kurmay Başkanlığı’na atanmıştır ![]() 29 Eylül 1910’da tekrar Yarbaylığa yükselmiş, 15 Ocak 1911’de Genelkurmay 5’nci Şube Müdürlüğü’ne atanmış, İşkodra Kolordusu ve çeşitli birliklerin kurmay başkanlıklarında bulunan Fevzi Bey, 3 Temmuz 1912’de Yakova Tümeni Komutanlığı’na, 6 Ağustos 1912’de Kosova Kuva-yi Umumiyesi Kurmay Başkanlığı’na, 29 Eylül 1912’de Vardar Ordusu Komutanlığı Hareket Şube Müdürlüğü’ne 6 Kasım 1913’de de 2’inci Nizamiye Tümeni Komutanlığı’na atanmış ve 24 Kasım 1913’de ikinci defa Albay olmuştur ![]() 22 Aralık 1914’de 5’nci Kolordu Komutanlığı’na getirilmiş ve 2 Mart 1915’te Mirliva (Tümgeneral) olmuştur ![]() Fevzi Paşa tümen ve kolordu komutanlıklarındaki başarılı çalışmaları nedeniyle 2 Ekim 1915’de Harp Madalyası, 18 Kasım 1915’de de Muharebe Gümüş İmtiyaz Madalyası ile ödüllendirilmiş, 26 Aralık 1915’te kendisine Almanya’nın 2’nci Demir Salip Nişanı verilmiştir ![]() 6 Aralık 1915’de, Albay Mustafa Kemal Bey’in rahatsızlığı nedeniyle ayrıldığı Anafartalar Grubu Komutanlığı Vekâleti’ne getirilmiş ![]() 17 Ocak 1916’da Muharebe Altın Liyakat Madalyası ile ödüllendirilmiştir ![]() 7 Eylül 1916’da 2’nci Kafkas Kolordu Komutanlığı’na atanmış, bu güne kadarki başarılı hizmetleri nedeniyle, 21 Ekim 1916’da Alman Harp Madalyası verilmiş, 11 Kasım 1916’da Muharebe Altın İmtiyaz Madalyası ile ödüllendirilmiş, 3 Nisan 1917’de de Avusturya-Macaristan Devleti’nin İkinci Rütbeden Harp Alâmetli Askerî Liyakat Madalyası verilmiştir ![]() 5 Temmuz 1917’de Diyarbakır’daki 2’nci Ordu Komutanlığı’na, 9 Ekim 1917’de de Filistin’deki 7’nci Ordu Komutanlığı’na atanmıştır ![]() Ordu Komutanlığı’ndaki başarılı hizmetleri nedeniyle, 23 Eylül 1917’de ikinci Rütbeden Kılıçlı Osmanî Nişanı, 8 Ocak 1918’de Birinci Rütbeden Kılıçlı Mecidi Nişanı ile ödüllendirilmiş, 19 Haziran 1918’de de kendisine Almanya’nın Birinci Rütbeden Kron dö Prus Nişanı verilmiştir ![]() 28 Temmuz 1918’de Ferik (Korgeneral) olmuş 24 Aralık 1918’de Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti’ne (Genelkurmay Başkanlığı’na) atanmıştır ![]() 14 Mayıs 1919’da 1’nci Ordu Müfettişliği’ne verilmiş, 3 Kasım 1919’da da Anadolu’ya gönderilecek Nasihat Heyeti’nde görevlendirilmiştir ![]() 3 Şubat 1920’de Harbiye Nazırlığı’na (Milli Savunma Bakanlığı’na) atanmış bu görevinde ve Gnkur ![]() ![]() ![]() 27 Mayıs 1920’de Kuva-yi Milliye’ye katıldığı için, İstanbul 1’nci İdare-i Örfiye Divan-ı Harbi tarafından gıyaben askerlikten tardına, nişan ve madalyalarının geri alınmasına ve idamına karar verildi ![]() 9 Kasım 1920’de Genelkurmay Başkanı Albay İsmet Bey’in Batı Cephesi Kuzey Kesimi Komutanlığı’na atanarak ayrılması nedeniyle Genelkurmay Başkan Vekilliği’ni de üstlendi ![]() 3 Nisan 1921’de Birinci Ferik (Orgeneral) lige yükselen Fevzi Paşa, 5 Ağustos 1921’de Millî Savunma Bakanlığı’ndan ayrıldı ve asaleten Genelkurmay Başkanı oldu ![]() ![]() 31 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’un hazırlanması ve icrasındaki hizmetleri nedeniyle rütbesi Mareşalliğe yükseltildi ![]() 27 Mart 1923’te Afganistan Emin Ala Hazret Gazi Amanullah Han tarafından İtrıâli Nişanı ile ödüllendirildi ![]() Türkiye Büyük Millet Meclisince 14 Ağustos 1923’te 188 oyla tekrar Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekâleti’ne (Genelkurmay Başkanlığı’na) seçildi ![]() 21 Kasım 1923’te İstiklâl Harbi’ndeki üstün hizmetleri İstiklâl Madalyası ile ödüllendirildi ve kendisine bir de takdirname verildi ![]() 31 Ekim 1924’te milletvekilliğinden ayrıldı ![]() ![]() ![]() Mareşal Fevzi Çakmak, Atatürk’ün sevdiği, saydığı ve güvendiği askerlerdendi ![]() ![]() Atatürk, Fevzi Paşa’yı, ordu yönetim ve komutasının rast gele bir kimseye verilmeyeceğini söyleyerek, Genelkurmay Başkanlığı’na getirmişti ![]() ![]() Fevzi Çakmak, Fransızca, İngilizce, Almanca, Rusça, Farsça, Arapça, Arnavutça ve Sırpça bilirdi ![]() Yazdığı Eserler: Garbı Rumeli’nin Suret-i Ziyaı ve Balkan Harbi’nde Garp Cephesi Hakkındaki Konferanslar, Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri’ B - FEVZİ ÇAKMAK’IN KURMAYLIK VE KOMUTANLIK NİTELİKLERİ Askerlerin tarihî kişilikleri, onların meslekî yetenekleri ve askerlik sanatındaki becerileriyle orantılıdır ![]() 1 - Fevzi Çakmak’ın Kurmaylık Niteliği: Fevzi Çakmak, ciddi, çalışkan, doğru ve ileri görüşlü, bilgili, cesur, kesin karar sahibi, dürüst ve üstün ahlâklı, sekiz lisan bilen, eser vermiş bir kurmay subaydı ![]() Tümen, kolordu, ordu ve genelkurmay karargâhlarındaki kurmay görevlerinde çok başarılı olmuştur ![]() ![]() Fevzi Çakmak, küçüklerinin sevgi ve saygılarını, büyüklerinin güvenini kazanmış örnek bir kişiydi ![]() Gününün büyük kısmını çalışmakla geçiren, bin bir mesele ile durmadan ve yılmadan uğraşan yetenekli bir karargâh subayı idi ![]() ![]() 2 - Fevzi Çakmak’ın Komutanlık Nitelikleri: Fevzi Paşa, Osmanlı - İtalyan Harbi’nde, Balkan Harbi’nde, Birinci Dünya Harbi’nde ve İstiklâl Harbi’nde büyük birliklerin kurmay başkanlıklarını yapmış, tugay, tümen, kolordu ve ordulara komuta etmiş, her iki dönemde de Genelkurmay Başkanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı yapmış çok tecrübeli ve bilgili, kesin karar sahibi, cesur bir komutandı ![]() Stratejik ve taktik kuralları, bilim ve tekniği yol gösterici olarak almış, bunları kişisel deneyimleriyle birleştirip, durum ve koşullara göre uygulamış ve uygulatmıştır ![]() Komuta ettiği ve sorumluluğunu taşıdığı birlik ve karargâhlarda her zaman, her durumda astları üzerinde etkili olmuş, görevini en iyi bir şekilde yaparak amacın gerçekleşmesini sağlamıştır ![]() Millî Mücadele’nin lider kadrosunda, zekâsı, çalışkanlığı, soğukkanlı oluşu, muhakeme kabiliyeti, ihtiyatlı, sabırlı ve gayretli oluşu ile çok başarılı görevler yapmış, Başkomutanın daima takdirlerini kazanmış ve mesleğinin en yüksek rütbe ve makamına erişmiştir ![]() 3 - Fevzi Çakmak’ın Askerî Niteliklerini ve Kişiliğini Yansıtan Bir Kaç Anı: a - Yunanlıların İzmir’e çıkmalarını önleme çabaları: 1919 yılı Mayıs ayı başlarında Yunanlıların İzmir’e çıkarma yapma hazırlıkları sürerken Harbiye Nazırı Şakir Paşa, Yunanlıların bu tutum ve davranışlarını mütareke şartlanna uygun görüyor ve ilgililere bu yolda emirler veriyordu ![]() ![]() ![]() “Çıkarılan devriyelerin peyderpey miktarlarının artırılarak Yunanlıların İzmir’i işgal etmeleri ve bir oldu bitti yaratmaları muhtemeldir ![]() ![]() ![]() ![]() İtilâf devletlerinin baskısı ile Fevzi Paşa Genelkurmay Başkanlığı’ndan uzaklaştırılmış, Yunanlılar da 15 Mayıs 1919 günü İzmir’e çıkmışlardı ![]() Sonraları bir süre Harbiye Nazırlığı’nda da bulunan Fevzi Paşa ile Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa (Org ![]() ![]() İngilizlerin İstanbul’u resmen işgalleri ve tutukladıkları Kuva-yı Milliyecileri Malta’ya sürmeleri üzerine Fevzi Paşa da Anadolu’ya geçti ![]() b - O’nun soğukkanlılığını, vefakârlığını ve inançlı kişiliğini yansıtan olaylar: Asi Ethem olayından sonra Meclis’te sakin ve kendinden gayet emin bir tavırla “İşte, millî müdafaa vekili olarak söz veriyorum ![]() ![]() Kütahya-Eskişehir Muharebesi’nden sonra da Büyük Millet Meclisi’ndeki konuşmalarda Cephe Komutanına saldıranları “Karan kendisinin de tasvip ettiğini” söyleyerek susturmuştur ![]() c - Kendisini Mustafa Kemal Paşa’nın yerine geçirmek isteyenlere karşı tepkisi: Büyük Millet Meclisi’ndeki muhalefet grubu içerisinde, Mustafa Kemal Paşa’nın yakın silâh arkadaşları da vardı ![]() ![]() “Bana böyle bir mevkii lâyık gördüğünüz için teşekkür ederim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() diktatörlüğe doğru kayar ve memleketin bizden beklediği hizmetlerin hiçbirisi yapılamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa, yapılan yukarıdaki teklifi her nasılsa öğrenmiş ama hiç renk vermemiş, fakat bu büyük insana saygısı ve güveni bir kat daha artmıştır ![]() d - Atatürk’ün vefatından sonra da Fevzi Çakmak’a Cumhurbaşkanlığı teklif edilmişti: Ali Sait Paşa, Meclis’te ve orduda çoğunluk sizi Cumhurbaşkanı görmek istiyor deyince, O, “Arkadaşlarımızın bu duygularına teşekkür ederim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() e - Türkiye’yi İkinci Dünya Harbi dışında tutma gayretleri: İkinci Dünya Harbi başlayınca, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye her fırsatta: “Savaş şu anda sınırlarımızın uzağındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İsmet İnönü de her zaman bu siyaseti yürütmeye çalışacağını söylemiş ve bu sözünü tutmuştur ![]() ![]() C - FEVZİ ÇAKMAK’IN KATILDIĞI HARPLER VE MUHAREBELER 1911-1912 Osmanlı - İtalyan Harbi sırasında kolordu kurmay başkanlıklarında bulunmuş, fakat harekât bölgesi dışında görev yapmıştır ![]() 1 - 1912-1913 Balkan Harbi: Balkan devletleri yıllarca yaşattıkları ülkülerini dış kışkırtmalarla geliştirmiş, yer yer kanlı kaynaşmalar olmuş ve 1908 Meşrutiyeti’nden sonraki gelişmeler nedeniyle aralarındaki anlaşmazlıkları ve toprak davalarını bir yana bırakıp Osmanlı Devleti’ni parçalamak ve mirasını paylaşmak üzere birleşmişlerdi ![]() 14 Ekim 1912’de bir nota verilmiş, Sırp ve Bulgar birlikleri sınırlarımızı tecavüze başlamış, 16 Ekim 1912’de de Türk orduları harekete geçmişti ![]() Karadağ, Sırbistan ve Yunanistan büyüme amacıyla, Bulgaristan ise Balkanlarda yaşayan bütün milletlerin özünü Bulgarların teşkil ettiği inancı ile Osmanlı İmparatorluğu aleyhinde birleşmişler ve Balkanlarda dinsel ve siyasal bir birlik kurmak çabası göstermişlerdi ![]() ![]() Fevzi Bey’in Harekât Şubesi Müdürlüğü’nü ve Kurmay Başkan Vekilliği’ni yaptığı Vardar Ordusu da Batı Rumeli’yi boşaltan birliklerdendi ve çok kötü koşullarda bu boşaltma harekâtını gerçekleştirmişti ![]() ![]() ![]() Atalarımızın asırlarca kanlarıyla suladığı ve eski yeni bir çok şehitlerimizin gömüldüğü vatan parçasının bırakılması gönüllerimizde giderilmesi imkânsız acılar ve hasretler yaratıyordu ![]() ![]() Türk Şark (Doğu) Ordusu, Pınarhisar-Lüleburgaz genel hattına çekilmişti ![]() ![]() ![]() Garp (Batı) Ordusu, Komanova’da yapılan muharebeyi kaybetmişti ![]() 29 Eylül 1913’te yapılan İstanbul Antlaşmasıyla Balkan Harbi sona erdi ![]() 2 - 1914-1918 Birinci Dünya Harbi ![]() Balkan Harbi, iki dönemliydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avrupa’nın büyük devletlerinin oluşturduğu siyasî grupların güçlülüğü karşısında Osmanlı devletinin durumu son derece kritik ve karanlıktı ![]() 3 Ağustos 1914’te harp bütün Avrupa’yı sarmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() a - Çanakkale Muharebeleri (3 Şubat 1915 - 9 Ocak 1916) Anlaşma devletlerinin Çanakkale Boğazı’nı deniz yoluyla aşarak Rusya’ya yardım plânları hedefine ulaşamayınca boğazları kara harekâtıyla düşürmek maksadıyla 25 Nisan 1915’te Gelibolu yarımadasına çıkarma yaptılar ![]() Seddülbahir’e çıkanlar kuzey istikametine (Alçıtepe-Maydos), Arıburnu bölgesine çıkanlar doğu istikametine (Conkbayırı-Maydos) ilerlemeye başladılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Amiral De Robeck’in yeni takviye kuvvetleri gelinceye kadar, donanmanın bir kez daha boğazı zorlama önerisi kabul edilmeyip, ordunun Kilitbahir platosunu ele geçirmesine kadar, boğazı geçme girişiminin durdurulmasından sonra yapılacak şey, orduyu yeterince takviye etmek ve Çanakkale Boğazı’nın açılmasını bu yolla sağlamaktı ![]() ![]() ![]() ![]() Anlaşma devletleri üç hafta boyunca Çanakkale sorununa çözüm yolu ararken, 5’nci Ordu da bu zamanı değerlendirmiş ve savunma düzenini pekiştirmişti
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çakmak Mareşal Fevzi (1876-1950) |
![]() |
![]() |
#3 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Çakmak Mareşal Fevzi (1876-1950)c - Büyük Taarruz (Afyon-Dumlupınar Meydan Muharebesi) ve Takip Harekâtı (26 Ağustos - 9 Eylül 1922) Taarruz plânının hazırlanmasında ve taarruzun icraasında Başkomutan’a yardımları; gelişen durumlara göre cepheden cepheye koşması, 4 Ekim 1922 günü yapılan Büyük Millet Meclisi toplantısında, Mustafa Kemal Paşa tarafından şöyle değerlendiriliyordu: “Ordumuzun kudreti, kabiliyeti ve hazırlık derecesi hakkında güvenimiz tamdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendiler! Taarruz öteden beri Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa Hazretlerinin pek derin ilme vukufa, pek derin feyz ve tecrübelere dayanarak hazırladığı plân dahilinde vukubulacaktı ![]() ![]() ![]() d - Mareşal Fevzi Çakmak’ın Eserlerinden Alınan Dersler Mareşal Fevzi Çakmak’ın Harp Akademilerinde verdiği konferanslar o dönemin genç kurmayları için yararlı olduğu kadar bugün de elden ele dolaşmakta, Harp Tarihi değeri yanında, “Ordunun Politikaya Karışmasının Sevk ve İdare Üzerindeki Etkileri”; “Stratejinin Politikayla İlişkisi, Harp Yönetiminin Ana Kuralları ve Stratejide Amaç’ın Önemi” gibi dersler ve Vardar Ordusu Kurmay Başkan Vekili olarak verdiği bilgiler çok değerlidir ![]() 1 - 1927 yılında Harp Akademilerinde Verdiği “Garbı Rumeli’nin Suret-i Ziyaı ve Balkan Harbi’nde Garp Cephesi” Konulu Konferanslarından Çıkartılan Dersler: Bu konferanslarda beş ilin (Selanik, Kosova, Manastır, İşkodra, Yanya) elden çıkmasından söz edilmekte ve bir iki meydan muharebesiyle kalınmayarak bir memleketin savunması ele alınmaktadır ![]() ![]() Bu çöküş nedenlerini iç, dış ilişkiler ve harekât olmak üzere üç bölümde arayabiliriz” diyor ve şöyle açıklıyor: İç İlişkiler: Barışta milleti belli hedeflere yöneltecek bir programa ihtiyaç vardı ![]() ![]() 1908 inkılâbıyla gelen Meşrutiyet idaresinin de bir hedefi yoktu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir millette birlik olmazsa teşkil edeceği ordunun manevi gücü de zayıf olur ![]() Dış İlişkiler: Avrupa dengesi için Fransızlar bir İtilâf-ı Müselles yapmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hükümetin Balkanların aleyhimizdeki birleşmelerinden bile haberi yoktu ![]() Ruslar harp olmayacağını garanti ederek hükümeti kandırıyor ve askerin terhisini sağlıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harekât: Ordu teşkilinde, savunma veya taarruz amacından hangisinin uygulanacağı önceden açık olarak belirtilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Batı Rumeli’de üç kolordu ile müstakil üç tümen vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ordunun bir de manevî cephesi vardır ![]() ![]() Balkan Harbi öncesi ve harp süresince Batı Ordusu’nda hizmet etmiş olan Mareşal Fevzi Çakmak’ın görüşlerini yansıtan bu eserinden genç subaylara ışık tutacak ve ders alınacak konular aşağıya çıkartılmıştır ![]() a - Orduya Politikanın Sokulmasının Sevk ve İdare Üzerindeki Etkileri: “1912 yılında İstanbul’dan Arnavutluğa gelen 1’nci Tümen’in eğitimi ve bütün hizmetleri çok düzenliydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mareşal Fevzi Çakmak; bu günleri hiç unutmamış ve Gnkur ![]() ![]() b - Strateji - Politika ilişkisi; Harp Yönetiminin Ana Kuralları ve Stratejide Amaç: Balkan Harbi’nde Osmanlı Başkomutanlığının uygulayacağı stratejinin amacı düşmanı, güttüğü maksadı bırakmaya sürüklemek suretiyle tehdidi ortadan kaldırmak, müttefiklerin en güçlüsü olan Bulgarların karşısında, eldeki gücü yoğunlaştırarak, kuvvet çoğunluğu sağlamak olmalıydı ![]() ![]() Batı Ordusu’nun 25 Ekim 1912’deki verdiği emre göre üç kolordu Manastır’da, iki kolordu Selanik’te, bir kolordu İpek-Manastır arasında, birer kolordu da İşkodra ve Yanya’da savunmada bulunacaktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Batı Ordusu Komutanı’nın orduyu Vardar hattında toplamak istemesi yerindeydi ![]() ![]() Batı Ordusu’nun bu amaçsız ve kararsız tutum ve durumu, askerin davranışı Koçan ve Pirlepe’de de sürdü ![]() ![]() zamanında Soroviç’e gönderilseydi 18’nci Tümen bozulmamış belki de Selanik kurtarılmış olurdu ![]() ![]() ![]() Batı Ordusu Yunanlıların güneyden Kayalar istikametinde ilerlediğini dikkate alarak Manastır Muharebelerinin alacağı duruma göre Soroviç bölgesine kuvvet ayrılmasını Rahmanlı dolaylarındaki eşkıyanın tenkilini, 1150 rakımlı tepenin geri alınmasını; Resne yolunun açık bulundurulmasını emretti ve karargâhıyla 16/17 Kasım gecesi Manastır’dan Filorina’ya geldi ![]() c- 18 Kasım 1912 Sırp Harekâtı: General N ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı yazar, 6’ncı Cavit Paşa Kolordusunun açılan Resne yolundan geçerek geldiğini Sırpların orada gerilediklerini, yukarda adı geçen Sırp tümenlerinin 18 Kasım’da Manastır’a giremediklerini de yazıyor ![]() Bukay da, Vardar Ordusu’nun iki yanından kuşatılarak imha edilecek duruma geldiğini, bununla beraber Sırpların da 8 ![]() ![]() ![]() Bizim kaybımız da 1 ![]() ![]() ![]() ![]() d - Vardar Ordusu Kurmay Başkan Vekili Yarbay Fevzi (Mareşal Çakmak) Bey ‘e Göre Tarafların Gücü: Vardar Ordusu’nun mevcudu 38 ![]() ![]() ![]() ![]() Sırpların, 5 Tümeni ve bir bağımsız tugayları (80 tabur), Yunanlıların, 4 tümenleri vardı (36 tabur) tüfek mevcutları Türklerin iki katı kadardı ![]() Manastır Bölgesi’ndeki Genel Kaybımız: Yunanlılarla yapılan muharebedeki zayiat dahil 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vardar Ordusu Kurmay Başkanı Albay Halil’in hava değişimini geçirmek üzere İstanbul’a gitmesiyle 10 Mayıs 1913’ten beri Kurmay Başkanlığına vekâlet etmekte olan Yarbay Fevzi (Mareşal Çakmak) Nisan 1913 olaylarını da şöyle anlatıyor ![]() “Altı aydan beri devam eden Balkan Harbi Çatalca, İşkodra ve Fiyer dolaylarında birbirinden habersiz muharebe eden üç grupta da artık harbe son vermek lüzum ve ihtiyacını aynı zamanda hissettirmişti ![]() ![]() ![]() Karadağlılarla anlaşarak silâhlarıyla kaleden çıkmalarına dair İstanbul’un ve Avrupa devletlerinin bilgisi olmadığı için, Batı ordusunun Draç üzerine yürüdüğünü sanarak mütarekeye aykırı bir durum çıkaracak bu hareketin acele durdurulması Başkomutanlık Vekâleti’nden emrediliyordu ![]() ![]() ![]() Haziran 1913’ün ilk yansında Batı Ordusu’nun genel kuvvesi şöyle idi ![]() Subay Er Hayvan Top Makineli Tüfek Vardar Ordusu 1 ![]() 20 ![]() 2 ![]() 18 28 İşkodra’dan Çıkanlar 348 7 ![]() 1 ![]() 26 15 Toplam 1 ![]() 28 ![]() 3 ![]() 44 43 2 - 7936 Yılında Yine Harp Akademilerinde Verdiği “Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketlen” Başlıklı Konferansından Çıkarılan Dersler: Büyük Harp’te Türkiye altı büyük cephe açmıştı ![]() 1 — Doğu Cephesi 2 — Çanakkale Cephesi 3 — Suriye Cephesi 4 — Irak Cephesi 5 — Yemen-Asir-Hicaz Cephesi 6 — Avrupa’daki Cepheler Bunlardan, Çanakkale Cephesi Gelibolu Yarımadası burnuna tıkanmış, Suriye Cephesi Akdeniz’de Şeria Nehri doğusuna kadar dayanmış, Irak Cephesi Dicle’nin iki tarafında kalmıştı ![]() ![]() Doğu Cephesi ise, takriben Karadeniz’den Hemadan’a kadar 1 ![]() ![]() 3’ncü Ordu: 161 ![]() ![]() ![]() ![]() terbiyeden yoksun birlikler düşülünce gerçek muharip 66 ![]() ![]() Rus 3’ncü Kafkas Ordusu 120 ![]() ![]() Alman Amirali Şoson’un idaresindeki Osmanlı donanmasının 29 Ekim 1914’te Sivastapol ve Odesa’ya yaptığı baskın sonucu 1 Kasım 1914’te Ruslar Doğu sınırlarımızı geçerek muharebeyi başlattılar ![]() ![]() a - Birinci Dünya Harbi’ne Girmemizin Doğurduğu Sonuçlar: Harbe girmemiz şu sonucu doğurdu: Muharebeyi iki yıl uzatmakla her iki taraf da bitap düştü ve Almanya’yı ezmek hırsı yerine milletlerden sulh isteği belirdi ![]() Doğu’da Bolşeviklik çıktı ve sosyal düzeni sarstı ![]() ![]() Avrupa emperyalizmine karşı Amerikalılar, Wilson’un 14 maddelik prensipleri ile karşı çıktılar ![]() ![]() Biz bu harbe girmeseydik boğazları açınca Rusya daha önce güçlenecekti ![]() ![]() ![]() Bütün bunlara karşın dökülen Türk kanları Almanları kurtardığı kadar Türkleri de kurtarmış yeni bir Türkiye kurulmuştur ![]() b - Doğu Cephesindeki Harekât ve Muharebeler Hakkında 0 Cephede 2’nci Ordu Komutanı Olarak Çarpışmış Fevzi Paşa (Mareşal Çakmak) ‘in Görüşleri: Köprüköy muharebesi dediğimiz tesadüf muharebesinde 9 ve 11 ‘nci Kolordular arasında cepheyi mailen kesen bir yola paralel arahattı verilmesinden dolayı eğri şeritler oluşturmuş ve yan ateşlerine ve yorgunluklara ve birliklerin ileri geri dalgalanmalarına neden olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Azap muharebesine gelince, Maslofski’nin eserinden anlaşılıyor ki Azap muharebesini biz kazanmışız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halbuki bu 30’ncu Tümen’le önlenebilirdi) Çekilme fırtınalı bir gecede yapıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c - Enver Paşa’nın Doğu Cephesi’nde Komutayı Alması ve Sarıkamış Felâketi: Enver Paşa Doğu Cephesi’ne geldikten sonra, Kafkas hareketini yapan 3’ncü Ordu’nun uzağında 500, 600 ve hatta 1 ![]() ![]() İran’ı, Afganistan’ı Rus ve İngiliz nüfuzundan kurtarmak için buralara tümenler yerine, para ile bazı yetenekli kimseleri göndermek ve bu insanları yavaş yavaş kendi tarafına çekmek daha akıllıca bir davranış olurdu ![]() Albay Hafız Hakkı Bey’in plânına gelince: “Düşman arkasında adam görünce kaçar, Rusların tabiatı budur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçeği gören ve bu plâna karşı çıkan 3’ncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, görevden alındı ![]() ![]() Hasan İzzet Paşa pasif, Hafız Hakkı ve Enver Paşa çok aktif idiler ![]() ![]() 27-31 Aralık 1915 tarihleri arasında Novoselim hattı kesilmiş, telsizler bozulmuş, Rusya Sarıkamış’tan haber alamıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() d - Sarıkamış Harekâtı Nasıl Yapılmalıydı? İlk gün, 22 Aralık 1914’te kuzeyde Oltu taarruzu ve güneyde süvari tümenimizin harekâtı başlatılarak düşmanın iki yanı tehdit olunmalıydı ![]() 23 Aralık’ta 9’ncu Kolordu, Kızılkilise - Mihkâr hattına, 10’ncu Kolordu Oltu’dan Çitak-Çardaklı hattına, Mürettep Tümen Tuzla’dan Kop’a ilerlemeli ve 24 Aralık’ta bütün ordu erkenden düşmana her taraftan taarruz ederek kesin sonuç alınmalıydı ![]() e - Sarıkamış Harekâtı ‘na Katılan Türk ve Rus Kuvvetleri ve Her İki Tarafın Zayiatı: Sarıkamış harekâtına katılan Türk kuvveti 118 ![]() ![]() ![]() ![]() Ruslar 7 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rus yazarları, Rusların zayiatını, 32 ![]() ![]() Bu felâketi hazırlayan, Paşalığa yükselen ve 3’ncü Ordu Komutanı olan Hafız Hakkı da tifüsten ölmüştür ![]() f- 2’nci Ordu’nun Doğu Cephesi’ne Gelişi: 1915 yılı sonuna kadar bu cephede çeşitli muharebeler verdik ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu Cephesi için kuvvet isteniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() diyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu Cephesi komutanlığını da üstlenmiş olan Ahmet İzzet Paşa ile 3’ncü Ordu Komutanı Vehip Paşa arasında harekâtın sevk ve idaresi bakımından bazı anlaşmazlıklar çıktı ve Ahmet İzzet Paşa, 25 Kasım 1916’da görevinden ayrılarak İstanbul’a gitti ![]() Bir süre 2’nci Ordu Komutanlığı’na vekâlet eden Mustafa Kemal Paşa, 7 Mart 1917’de 2’nci Ordu Komutanlığı’na asaleten atandı ![]() ![]() Temmuz sonlarına doğru Almanlar Galiçya’da Rus cephesini yararak Kerenski hükümetini zayıf düşürdüler ![]() Fevzi Paşa 9 Ekim igi7’de 7’nci Ordu Komutanı oldu ve 13 Ekim de Halep’e geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada beş Ermeni taburu Van’da toplanıp teşkilâtlandı ve her tarafta Müslümanlara zulüm yapmaya başladılar ![]() ![]() ![]() Ermeni zulmünden Türkleri kurtarmak için 2’nci, 3’ncü Ordulara da ilerlemeleri için emir verildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() g - 3’ncü Ordunun İleri Harekâtı: 12 Şubat 1918’de 3’ncü Ordu, Erzincan-Bayburt istikametinde ileri harekete geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 Nisan’da Ardahan işgal olundu ![]() ![]() ![]() ![]() 14 Nisan’da Batum, 25 Nisan’da Kars zaptedildi ve 589 top, 2 ![]() ![]() 15 Mayıs’ta Yakup Şevki Paşa grubu (Org ![]() ![]() ![]() 1’nci Kafkas Kolordusu, Erivan’a doğru harekete geçti ![]() ![]() ![]() ![]() 4’ncü Kolordu’nun İran’daki harekâtı İngilizlerin ilerlemesini durdurmak için sürdü ve 8 Haziran’da Tebriz işgal edildi ![]() ![]() ![]() ![]() h - Kafkasya ‘daki Türk Ordularının Çekilmesi: Kafkasya, Azerbaycan ve Bakü’yü ele geçirmek Enver Paşa’nın öteden beri takip ettiği istilâ düşüncesinin sonucu idi ![]() ![]() ![]() ![]() Kafkasya’da istilâ peşinde koşar ve İran üzerinden Bağdat’ın alınması için plânlar yapılırken ihmale uğrayan Filistin cephesi zayıf kaldı ve oradaki ordularımız yenildi ![]() ![]() ![]() E - FEVZİ ÇAKMAK’IN POLİTİK YAŞAMI: 1 - Fevzi Çakmak, Demokratik Parti Listesinde Bağımsız Aday: Demokratik Parti’nin kuruluşundan kısa bir süre geçtiği halde bu parti memleketin hemen her tarafında halk kitlelerince benimsenmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Fevzi Çakmak hiçbir siyasî partiye girmeyeceğini bildirince bu defa Tevfik Rüştü Aras’la birlikte Demokrat Parti listesinde bağımsız aday olması ricasında bulundular ![]() ![]() ![]() Yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Demokratlar tüm oylarını Fevzi Çakmak’a verdiler ![]() ![]() 2 - Fevzi Çakmak, Millet Partisi Fahrî Genel Başkanı: Demokrat Parti içinde anlaşmazlıklar çıkmış beş milletvekili partiden çıkartılmış altı milletvekili de kendiliğinden ayrılmıştı ![]() ![]() Demokrat Partililer gelecek seçimleri kazanmayı ve Cumhurbaşkanlığına Celal Bayar’ı, Başkanlığa da Adnan Menderes’i getirmeyi düşünüyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fevzi Çakmak, bu durumda daha samimî bulduğu Millet Partisi kurucularının teklifini kabul ederek bu partinin fahrî başkanı oldu ve halka bir beyanname neşretti ![]() ![]() ![]() ![]() Mareşal Fevzi Çakmak 10 Nisan 1950 Pazartesi sabahı saat 07 ![]() ![]() 14 Mayıs 1950 günü yapılan seçimlerde muhalefetin oyları ile Demokrat Parti de iktidara gelmişti ![]() SONUÇ: Fevzi Çakmak yaşamının büyük kısmını asker olarak geçirmiş politik yaşamı pek kısa sürmüştü ![]() Asker olarak en elverişsiz koşullarda savaşmış, politikacı olarak iktidar ve muhalefetin saldırılarına göğüs germiş, ülkesinin İkinci Dünya Harbi’ne katılmamasında önemli rol oynamıştır ![]() O, dürüstlüğü, önsezisi, bilgisi, muhakeme gücü, kesin kararlılığı, cesareti ve adaletiyle kitleleri peşinden sürüklemiş, fizikî güçlüklere katlanmış, nefsinden daima fedakârlıkta bulunmuş, çok çalışmış, birçok değerli subay ve komutan yetiştirmiş, eserlerinden bugün hâlâ yararlanılan, Atatürk inkılâp ve ilkelerine bağlı büyük bir asker ve çok saygın bir kişiydi ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|