06-30-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Cem Cemil (1882-1950)
Cem cemil (1882-1950)
Çağdaş Türk karikatür sanatının ilk ustası sayılan Cemil Cem İstanbul'da doğdu Daha küçük yaşlardayken yapmaya başladığı resimler aile ve yakın çevresindeki sanattan anlayan kişilerin dikkatini çekiyor, beğeniliyordu Ortaöğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra gene aynı kentte hukuk öğrenimi görmeye başladı
Bu sırada memur olarak hariciye nezaretine (dışişleri bakanlığı) girdi 1903'te yükseköğrenimini tamamlayınca kendisine yurtdışında görev verilerek Fransa'ya gönderildi Görevini Fransa'nın çeşitli kentlerinde, daha sonra Paris'te sürdürdü Bu arada Paris' te siyasal bilimler öğrenimi gördü Resimle birlikte karikatürle de ilgilenen Cem karikatürün bir sanat olduğunu Paris'te anladı
Fransız karikatürcülerinin etkisiyle başladığı karikatürleri ilgi gördü ve mizah dergilerinde yayımlandı Ama bu dönemde, dostları ve kendisi için çizen bir karikatür sanatçısı olarak kaldı Bu arada Osmanlı Devleti'nde siyasal değişmeler oluyordu 1908'de II Meşrutiyet ilan edilmiş ve basın üzerindeki baskılarla birlikte II Abdülhamid'in koyduğu karikatür yasağı da kalkmıştı Cem, 1908'de yayımlanmaya başlayan ve Türkiye'nin ilk önemli mizah dergilerinden biri olan Kalem'e Avrupa'dan karikatürler göndermeye başladı
Cem'in çizdikleri o zamana kadar çizilenlerden farklıydı Karikatürleri yalnızca çizgiye dayanmıyor altyazıya da önem veriyordu Bu arada Türkiye'ye geldi ve tekrar görev alarak Avrupa'ya gitti Cem ülkesindeki güncel siyasal gelişmeleri Avrupa'dan izleyemediğini düşünerek 1910'da görevini bırakıp İstanbul'a döndü Aynı yıl ünlü mizah dergisi CeırC'ı çıkarmaya başladı Artık tek uğraşı karikatür olmuştu Derginin ilk sayısında "Biriki Söz" başlığı altında yazdığı önsözde, karikatürün hem söz sanatı olarak edebiyata, hem de çizgiye dayandığını; ince bir alay taşımadan ve becerili bir çizgi sergilemeden karikatür olamayacağını vurguluyordu Gerçekten de, özellikle portre karikatürlerinde sanatının doruğuna ulaşıyordu
Devlet adamlarının portre karikatürlerinde kişiliklerinin ve dış görünüşlerinin en belirgin yanlarını ustaca yansıtıyordu II Balkan Savaşı sırasında cepheden yenilgi haberi gelmeye başlayınca Cem 1912'de dergiyi kapattı ve Avrupa'ya gitti Kurtuluş Savaşı'nın başladığı yıllarda Avrupa' daydı Savaş sürerken yurda döndü ve İstanbul Sanayii Nefise Mektebi'nde (bugün Mimar Sinan Üniversitesi) müdürlük yaptı
1927'de dergisi Cem'i yeniden yayımlamaya başladı Vergilerin ağır olmasını eleştiren bir karikatürü nedeniyle yargılanıp bir yıllık hapis cezasına çarptırıldıysa da temyiz mahkemesi Cem'i akladı Ama o dönemin bakanlarından Recep Peker'i konu alan bir karikatürü nedeniyle dergisi 1928'de kapatıldı ve karikatür yayımlaması yasaklandı Bir süre İstanbul Belediye Şehir Meclisi üyeliği yaptıktan sonra evine çekilen Cem zamanını resim yapmaya ayırdı
Cem karikatürlerinde genellikle Türkiye' nin siyasal yaşamını konu alır II Abdülhamid'in baskıcı yönetimi, İttihat ve Terakki döneminin yolsuzlukları ve içinde değişik görüşte kişileri barındıran muhalefetteki Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın tutumu, sözünü sakınmayan sanatçının eleştirilerinden kurtulamamıştır Çizgilerindeki gerçekçilik ve ince mizah anlayışı daha sonra birçok karikatür sanatçısını etkilemiştir Cem'in 1909'da yayımladığı adsız bir karikatür albümü vardır Ayrıca Cem'le ilgili, karikatürlerini de içeren bazı inceleme ve araştırma kitapları yayımlanmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|