06-30-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Cezanne, Paul (1839-1906)
Cezanne, Paul (1839-1906)
Çağdaş resmin en büyük ustalarından biri olan Paul Cezanne, AixenProvence'da, zengin bir bankerin oğlu olarak doğdu 1858'de, banker olmasını isteyen babasının baskısıyla Hukuk Fakültesi'ne girdi Ama iki yıl sonra annesinin desteğiyle, resim
öğrenimi görmek üzere Paris'e gitti Orada Delacroix, Rubens ve Tintoretto gibi ustaların yapıtlarını inceledi Sanatçının o dönemde yaptığı resimlere egemen olan koyu renkler ve güçlü fırça darbeleri klasik geleneğin etkilerini yansıtıyordu Başlangıçta Cezanne'ın alışılmamış üslubunu anlamakta güçlük çeken izleyiciler ve sanat eleştirmenleri onun resimleriyle alay ettiler Ama o, uğradığı ağır eleştiri ve suçlamalara karşın, resimlerini bildiği gibi yapmayı sürdürdü
Cezanne 1872'de İzlenimci Akım'ın öncülerinden Camille Pissarro ile tanıştı {bak İZLENİMCİLİK) Pissarro, Cezanne'a doğaya daha yakından bakmayı, ışığın ve rengin inceliklerini öğretti O dönemde doğayı ve nesneleri izlenimci bir anlaşıyla tuvale geçiren Cezanne Avrupa resim sanatını önemli ölçüde etkileyecek olan yapıtlar verdi
Resimlerindeki yalınlık, kullandığı renklerin yoğunluğu ve kompozisyona verdiği önem resmini yaptığı nesnelerin temelini oluşturan yapıyı öne çıkardı Tarlalar, yollar, köy evleri gibi manzara öğelerini kendine özgü bir üslupla, fotoğraf kopyacılığına kaçmadan, kendisinde uyanan duyguları yansıtacak biçimde yapmanın yollarını aradı Cezanne özgün üslubunu yaşamının sonuna kadar yaptığı tüm resimlerinde korudu
1878'de yaşamının geri kalan bölümünü geçirdiği AixenProvence'a dönen sanatçı belirli aralıklarla Paris'e gitmeyi sürdürdü Cezanne o dönemde perspektifi, yani resimlerindeki görsel derinliği yalnız renkle vermeyebaşladı Portre, natürmort (Ölüdoğa) ve peyzajlarını (manzara resmi) canlı bir renk uyumu ve yalın bir gerçekçilikle betimledi 1895'te ilk
kişisel sergisini açtığında, resimleri genç sanatçılar ile bazı sanatseverlerin dışında halkın ilgisini çekmedi Ama Cezanne yapıtlarıyla 20 yüzyılın birçok sanatçısını etkiledi Kompozisyondaki ustalığı ve kullandığı renklerin yoğunluğu resimde anıtsal görüntüler yaratmasını sağladı Yaşamının sonuna doğru yapıtları aranmaya ve ilgi toplamaya başladı 1906 sonbaharında kırlarda çalışırken soğuk aldı, hastalanarak birkaç gün içinde öldü Bir yıl sonra Paris'te açılan sergisi büyük ilgi gördü
Yıkananlar (Philadelphia Sanat Müzesi), Kendi Portresi (Ulusal Galeri, Londra), Sepetli Ölüdoğa (Musee d'Orsay Paris), İskambil Oynayanlar (Louvre Müzesi, Paris), Kırmızı Yelekli Delikanlı (Mellon Koleksiyonu, ABD) sanatçının en önemli yapıtlarıdır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|