Ülke: UK
Dil: English
Konu: A corrupt young man somehow keeps his youthful beauty eternally, but a special painting gradually reveals his inner ugliness to all

|
Oyuncular (ilk 5):
Colin Firth,
Ben Barnes,
Rachel Hurd-Wood,
Rebecca Hall,
Emilia Fox
IMDB:
Dorian Gray (2009)
Evet imdb de görünce benimde gözlerim fırladı

Oscar Wilde'ın Dorian Gray'i sinemaya uyarlanıyor

Dorian Gray'i ise Narnia Günlüklerinde oynayan Ben Barnes oynayacakmış

Gerçi kabul bizim buralarda dendiği gibi Ay yüzlü bir çocuk ama Dorian Gray denildi mi bir durmak lazım

Kitapta ki tanımlanan genç erkek sanki o olamazmış gibi geliyor

Merakla filmini bekliyorum
Date of Birth: 20 August 1981, London, England, UK
Trivia: Because England had not qualified for Euro 2008 (football) he supported


Awards:
Efenim hemen romanın konusunuda alalım buraya

Kitabın genel olarak konusu;
Keşke tersi olabilseydi! Keşke her zaman genç kalacak olan ben olsaydım da portrem yaşlansaydı! Bunun için



bunun için her şeyi verirdim!”
Özellikle bir genç adamın büyümesini, eğitimini, gelişimini, kendini ve inançlarını keşfetmesini işleyen Dorian Gray’in Portresi için Oscar Wilde, ‘bir ruhun hikâyesi’ demişti

1891’de ilk basıldığında ahlâksızlığı yücelttiği gerekçesiyle büyük tepki çeken romanın baş kişileri olan Lord Henry ile Dorian’ın karşılıklı etkileşimleri, Dorian’ın kendini giderek kötüye, şeytani olana, hazcılığa adaması kitabın eksenini oluşturuyor

Son derece saf ve yakışıklı Dorian’daki değişim, Lord Henry’nin sözleriyle ve Dorian’ın kendi portresinde kendi güzelliğini keşfetmesiyle başlar

Lord Henry’nin etkisiyle kötülüğün ve zevkin çekimine kapılan, dünyada gençlik ve güzellikten önemli bir şey olmadığına inanan Dorian için heyecan, kötülükte ve günahtadır; iyilik ve erdemse sıkıcıdır, edilgendir

İyiliği temsil eden Basil’in Dorian’a duyduğu saf tutkuda eşcinsellik öğeleri açıkça hissedilir

Dorian’ın büyük sırrını, portredeki değişimi gören yalnızca Basil olur

Portreye odaklanan, sonsuz gençlik karşısında ruhunu satan ve ruhunun ölmüş olmasından korkan Dorian için kurtuluş var mıdır? Ve Oscar Wilde’ın dediği gibi, herkes Dorian Gray’de kendi günahını mı görecektir
Güzel şeylerin yaratıcısı
Oscar Wilde'ın 'Dorian Gray'in Portresi', bir kişinin kendisi hakkında yapabileceği en acımasız eleştirilerden biridir
14/11/2003 (1216 defa okundu)
ESİN COŞKUN
# DORIAN GRAY'İN PORTRESİ
Oscar Wilde, çeviren: Nihal Yeğinobalı, Can Yayınları, 2003, 252 sayfa, 10 milyon 600 bin lira

Sadece eserleriyle değil, özel yaşamıyla da ünlenmiş olan İrlandalı yazar Oscar Wilde etrafında dönen tartışmaları çoğu edebiyat okuyucusu bilir

Eşcinsel oluşu, dostu Lord Alfred Douglas'la aralarındaki münasebetler, Lord'un babasının eşcinsellik suçlamasıyla Oscar Wilde hakkında açtığı dava, yazarın mahkemede suçlu bulunarak iki yıl ağır hapis cezasına çarptırılışı gibi olaylar dönemin İngiltere'sinde büyük skandal yaratmış, sonraki dönemlerde de Oscar Wilde ve hayatı etrafında dönen bir dizi yoruma ve tartışmaya neden olmuştur

Bu tartışmalar yazarın eserlerini de kapsamış, Oscar Wilde eşcinsellik suçlamasıyla çıkarıldığı mahkeme salonunda özel mektuplarının yanı sıra sonradan klasikler arasına girecek yapıtı 'Dorian Gray'in Portresi'ni de savunmak zorunda kalmıştır

Kitap, Wilde'ın birçok eseri gibi daha önce dilimize çevrilmişti

Can Yayınları'nın yaptığı yeni çeviri ise, 'Dorian Gray'in Portresi'ni tekrar gündeme getirdi
İçeriğinin yanı sıra bizzat Oscar Wilde'ın sanatsal tavrına ve görüşlerine ayna tutması bakımından önemli olan kitapta, Dorian Gray adlı genç ve olağanüstü yakışıklı bir gencin, arkadaşı Lord Henry Wotton tarafından hedonizme ve nihilizme sürüklenişi konu edilir

Lord Henry, hayatta gençlik ve güzellikten başka hiçbir şeyin önemli olmadığı, iyi olmanın ve erdemin yaşamın tüm eğlencesini yok ettiği yolundaki görüşleriyle genç Dorian'ın düşüncelerini zehirler

Onun yönlendirmesiyle yoldan çıkan, giderek daha çok kötü ve yoz olana ilgi duyan Dorian çifte bir yaşam sürmeye başlar

Gündüzleri normal yaşantısına devam ederken, geceleri çeşitli sefahat alemlerine dalar

Ancak kitabın asıl nirengi noktası, Dorian'ın gençlik ve güzellik için ruhunu şeytana satmasıdır

Dorian, ona tutkun ressam Basil Hallward'ın yaptığı kendi portresini gördüğünde bir dilekte bulunur: "Ne hazin şey! İhtiyarlayıp çirkinleşeceğim, iğrenç olacağım

Oysa bu resim sonsuza dek genç kalacak

Şu haziran günündeki yaşından öteye hiç gitmeyecek



Öbür türlü olabilseydi! Sonsuza dek genç kalan ben, ihtiyarlayansa şu resim olsaydı! Bu uğurda



Bu uğurda her şeyimi verirdim! Evet, koca dünyada vermeyeceğim hiçbir şey yok! Ruhumu bile satarım bu uğurda!" Dorian'ın o anda, kendi güzelliğinden ve gençliğinden etkilenerek söylediği bu sözler onun trajedisinin başlangıcını oluşturur
Sanat üzerine bir manifesto
'Dorian Gray'in Portresi' yayımlandığında, Wilde'ın bu kitabıyla günah çıkarttığı yorumunda bulunanlar olmuştur

Kitaptaki Lord Henry tiplemesinin ise, bizzat Wilde'ın kendisi olduğu ileri sürülmüştür

Gerçekten de kitap eşcinsellik motifleri taşır

Ressam Basil Hallward'ın Dorian'a duyduğu tutku, her ne kadar saf aşk şeklinde işlenmiş, cinsellikle ilgili hiçbir motif kullanılmamışsa da burada bir erkeğin bir diğer erkeğe duyduğu aşk söz konusudur

Hatta Lord Henry'nin Dorian'a olan ilgisi için de böyle bir yorum yapılabilir

Ancak kitabın içerdiği cinsel motifler ya da Oscar Wilde'ın hayatının ne kadarını yansıttığı bir yana, aslında kitap romantik edebiyatın ve sonraları Alman ekspresyonist sinemasının yoğun olarak işlediği konulara yer verir: Çift ya da iki kişilikli olma durumu ya da çifte yaşam sürme durumu, ruhunu şeytana satma, kaderle pazarlık yapma gibi

Burada, her ne kadar romantikler kadar olmasa da Wilde'ın insan varoluşu üzerine kendi estetik düşüncelerine dayanarak birtakım görüşler ileri sürmesi söz konusudur

Diğer yandan kitap, Wilde'ın sanat üzerine düşüncelerinin bir manifestosu niteliğindedir: "Sanatçı güzel şeylerin yaratıcısıdır

(



) Güzel şeylerde çirkin anlam bulanlar, sevimli olamadan yozlaşmışlardır

Bu bir hatadır

Güzel şeylerde güzel anlamlar bulanlar kültür ve zevkleri gelişmiş kişilerdir

Onlar için umut vardır

Onlar güzel şeylerin salt Güzellik ifade ettiği seçkinlerdir

"
'Dorian Gray'in Portresi'nin bir diğer özelliği, Wilde'ın çoğu eseri gibi Victoria Çağı İngilteresi'nin katı ahlakçılığını ve ikiyüzlülüğünü alaycı bir dille eleştirmesidir

Lord Henry'nin konuşmaları bize dönemin İngiliz ahlakı ve yaşam tarzı hakkında birçok ipucu verir, ancak bu konuşmaların altında ince bir alay ve horgörü yatar

Gerek yaşamı gerekse yapıtlarıyla döneminin en muhalif kişilerinden biri olan Oscar Wilde, aslında zeki ve alaycı üslubuyla İngiliz toplumunu hedef aldığı kadar kendisini de hedef almıştır

Bu anlamda 'Dorian Gray'in Portresi', bir kişinin kendisi hakkında yapabileceği en acımasız eleştirilerden biridir
DORIAN GRAY FİLMİ GÖSTERİM TARİHİ: 09 EYLÜL 2009
Yönetmen: Oliver Parker
Ülke: UK
Dil: English
Konu: A corrupt young man somehow keeps his youthful beauty eternally, but a special painting gradually reveals his inner ugliness to all

|
Oyuncular (ilk 5):
Colin Firth,
Ben Barnes,
Rebecca Hall,
Rachel Hurd-Wood,
Ben Chaplin
IMDB:
Dorian Gray (2009)
FRAGMAN iZLE: