Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bizans, dönemihaçlı, imparatorluğukuruluşugüçlenme, seferleri

Bizans Imparatorluğu-kuruluşu-güçlenme Dönemi-haçlı Seferleri

Eski 06-26-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Bizans Imparatorluğu-kuruluşu-güçlenme Dönemi-haçlı Seferleri



Bizans imparatorluğu-kuruluşu-güçlenme dönemi-haçlı seferleri



Doğu Roma İmparatorluğu olarak da bilinir İS 330'da Roma İmparatoru Constantinus, İÖ 7 yüzyılda Yunanlılar'ca kurulmuş olan Byzantion (Bizans) kentine Konstantinopolis (Constantinus'un kenti") adını vererek başkent ilan etti Konstantinopolis (bugünkü İstanbul), Roma İmparatorluğu'nun batı kesiminin 476'da parçalanmasından sonra yaklaşık 1000 yıl boyunca varlığını korumuş olan Bizans İmparatorluğu'nun yönetsel, kültürel ve ekonomik merkezi oldu {bak Roma İmparatorluğu) Avrupa ile Asya'yı ayıran bir boğazın kıyısındaki elverişli limanıyla, büyük bir imparatorluğun başkenti olmaya çok uygun bir kentti

Roma'dan senatörler ve yüksek memurlar getirterek yeni bir hükümet kuran Constantinus kenti görkemli yapılarla donattı Roma'nın putperest olmasına karşılık, Konstantinopolis bir Hıristiyan başkenti oldu Constantinus Hıristiyanlık dininin varlığını sürdürmesine izin vermekle kalmadı, kendisi de bu dini benimsedi {bak Constantinus i)

Bizans İmparatorluğu yöneticileri kendilerini Roma İmparatorluğu'nun gerçek mirasçilan kabul ediyorlardı İS 337'de Constantinus'un ölümünden sonraki birkaç yüzyıl boyunca, Roma ile Konstantinopolis'in ilişkileri bozulmadı Ama İS 4 ve 5 yüzyıllarda Roma İmparatorluğu'nun batı kesimi küçük devletlere ayrılıp parçalanırken, bütünlüğünü ko
rumayı başaran Bizans İmparatorluğu, batıdan bağımsız olarak Doğu Akdeniz'deki egemenliğini korudu Bizans İmparatorluğu Yunan ve Roma uygarlıklarının son merkezi oldu

İmparatorluğun Kuruluşu (610'dan Öncesi)

Julianus (361363) döneminde putperestliği yeniden canlarıdırma girişimleri sırasında, Hıristiyanlar'ın okullarda eğitim vermeleri yasaklarıdı ve putperestliği destekleyici yasalar çıkarıldı Julianus'un ölümünden sonra Hıristiyanlık yeniden güçlenmeye ve yayılmaya başladı

4 yüzyılın sonlarına doğru Vizigotlar, Roma'yı ve Konstantinopolis'i ele geçirmek istediler {bak Gotlar) I Theodosius (379395), istilacilan Balkanlar'da yendi ve onları Tuna Irmağı dolaylarında yerleşmeye zorladı Hıristiyanlık'ı benimseyerek putperest dinleri yasaklayan Theodosius, Doğu ve Batı Roma imparatorluklarını birlikte yöneten son imparator oldu

Theodosius'un ölümünden sonra Batı Roma İmparatorluğu'na saldıran Got kavimleri, 410'da Roma'yı ele geçirdiler Öbür barbar kavimlerden Vandallar Kuzey Afrika'ya, İspanya'ya ve İtalya'ya girdiler {bak Vandallar) 5 yüzyıl sonlarında saldırıya geçenGermen kavimleri Batı Roma İmparatorluğuna son verdiler

Bizans İmparatorluğu ise saldırganları püskürttü Balkanlar'dan saldıran Slavlar'ı, doğudan gelen Sasaniler'i yenilgiye uğratarak gücünü korumayı başardı
6 yüzyılda Bizans İmparatorluğumun en güçlü yöneticisi I Jüstinyen (527565), uzun savaşlar sonucu Kuzey Afrika, İtalya ve Doğu İspanya'yı yeniden ele geçirdi Büyük bir haraç ödeyerek, İran kralı ile "Sonsuz Barış" anlaşmasını gerçekleştirdi Jüstinyen

döneminde, siyasal ve dinsel uyuşmazlıklar 532'de Nika Ayaklanması adıyla bilinen bir halk ayaklanmasına dönüştü Komutan Belisarios ayaklanmacilan Hipodrom'da (bugünkü At Meydanı) kıstırarak 30 bin kişiyi öldürttü Jüstinyen bundan sonra eskisine göre daha da güçlendi

Jüstinyen'in en kalıcı reformlarından biri, Roma hukukunu derleyip düzenlemesi oldu Hukuk bilginlerinden kurulu bir komisyonun uzun çalışmalar sonunda oluşturduğu bu derleme Corpus luris Civilis ("Medeni Hukuk Yasalan") olarak bilinir ve daha sonra Avrupa hukukunun gelişmesine temel olmuştur

Jüstinyen, imparatorluğu süresince putperestliği ortadan kaldırmaya ve Hıristiyanlık dünyasını aynı çatı altında toplamaya çalıştıysa da başarılı olamadı Öldüğünde imparatorluk savaşlardan yıpranmış, din aynlıklarıyla bölünmüş ve barbar kavimlerin saldırısıyla yüz yüze kalmıştı

Müslüman Akınları ve Dinsel Uyuşmazlıklar (610867)

Bizans İmparatorluğu 7 yüzyılda ve 8 yüzyılın ilk yansında doğuda, Müslüman devletler ile Pers ordularının saldırısına uğradı Batıda Germenler ve öbür barbar kavimler Roma uygarlık merkezlerini ele geçirdiler Balkanlar'da yerleşen Sırplar ve çeşitli Slav kavimleri ise Konstantinopolis'e sürekli baskıda bulunuyorlardı

610'da, Mısır askeri valisinin oğlu Herakleios (Herakleius) Bizans tacına el koydu Persler'i geri püskürttü; Konstantinopolis'in savunmasını güçlendirdi
Herakleios, Tuna Irmağı ötesinden gelen saldırgan Avarlar'ı da yendi Bulgarlar ve
öbür Slav kavimlerin desteğiyle Avarlar, Balkanlar'da imparatorluk sınırlarını zorluyorlardı

Araplar yeni yayılmaya başlayan İslam dininden aldıkları güçle Bizans'a saldırıya geçtiler; 632'de Suriye ve Filistin'in denetimini ele geçirdiler İskenderiye teslim olduktan sonra, 642'de Mısır da Araplar’ın egemenliğine girdi

674678 yılları arasında Araplar birçok kez Konstantinopolis'i ele geçirmeye çalıştılarsa da kent direndi 8 yüzyıl başlarında, Herakleios soyunun egemenliği son buldu Bulgarlar ve Araplar, Bizans'a yeniden saldırdılar 717'de İsauria (İsoriya) hanedanının ilk temsilcisi III Leon (717741) Arap ve Bulgar saldırilannı geri püskürttü Daha sonra tahta çıkan V Konstantinos Bulgarlar'a karşı düzenlediği seferler sonucu düşmanını zayıf düşürmeyi başardı

Bu savaş yılları boyunca, Bizans'a özgü bir kültür ve siyasal gelenek oluştu Bizans Imparatorluğu'nda, Batı (Roma) kültürü ve Latince yerine, Yunan dili ve kültürü egemen oldu Giderek artan din uyuşmazlıkları sonucunda, imparatorluğun batısı ile doğusu arasındaki kopuş iyice kesinlik kazandı

İmparatorluk içerdeki din uyuşmazlıktan ve dışardan gelen saldınlar sonucu güçten düştü Zayıf yöneticilerin başta bulunduğu dönemde, Konstantinopolis'in güçlü surları olmasaydı, 811'de Bizans ordusunu bozguna uğratan Bulgar kavimlerinin kenti almasını önlemek mümkün olmayacaktı

Güçlenme Dönemi (8671081)

Bizans İmparatorluğu yetenekli yöneticiler ve komutanlar yetiştiren Makedonya hanedanı döneminde, 8671056 arasında altın çağını yaşadı Ülke zengin bir uygarlık merkezi oldu
Hanedanın kurucusu I Basileios (I Vasil; 867886) Anadolu'daki toprakları geri almaya başladı I Basileios ve VI Leon (886912) yönetimleri sırasında, imparatorluk hukuku yeniden düzenlenerek, hukukçuların daha kolay uygulayabileceği bir duruma getirildi II Nikephoros Phokas (963969), Girit ve Kıbns'ı yeniden ele geçirerek Doğu Akdeniz' de Bizans'ın üstünlüğünü sağladı; Suriye ve Balkanlar'da önemli topraklar kazandı Komutam İoannes Tzimiskes (969976) Balkanlar'da yaptığı savaşlarda Ruslar'ı geri püskürttü

Dönemin en büyük yöneticisi II Basileios (II Vasil; 9761025), 1001'de Araplar'la bir anlaşma yaparak, Kuzey Suriye'nin denetimini ele geçirdi 1018'de Bulgar ordusunu yenerek, Bulgar topraklarının Bizans yönetimine girmesini sağladı ve Anadolu'da eskiden yitirilmiş toprakları geri aldı İtalya'da Napoli ve Venedik devletleri Bizans İmparatorluğu'nun gücünü tanımak zorunda kaldılar
II Basileios'tan sonra İtalya'da ve Balkanlar'da ayaklanmalar baş gösterdi 1055'te İran'ı ele geçiren Selçuklular, Anadolu'ya doğru ilerlemeye başladılar 1071'de Malazgirt'te İmparator Romen Diyojen, Selçuklu Sultanı Alp Arsları'a yenilerek tutsak düştü Selçuklular bundan sonraki 10 yıl boyunca Anadolu'ya akınlarını sürdürerek, Konstantinopolis'i tehdit ettiler

Güçsüz yöneticiler döneminde, Konstantinopolis'in güçlü patriki ile papa arasındaki görüş ayrılıkları sert tartışmalara yol açtı Bunun sonucu olarak 1054'te Roma Katolik Kilisesi ile Yunan Ortodoks Kilisesi birbirinden bağımsızlaştı

Haçlı Seferleri (10811204)

1081'de İznik sınırına dayanan Selçuklular Bizans için önemli bir tehlike oluşturmaya başladılar Batıdaki yeni tehlike ise Güney İtalya'ya egemen olan Normanlar'dı Komnenos hanedanından İmparator I Aleksios (I Aleksi; 10811118) Konstantinopolis'i ele geçirmek isteyen Normanlar'a karşı Venedikliler'den yardım sağladı 1085'te Normanlar'ın önderi Robert Guiscard'ın, bir sonraki yıl da Selçuklu sultanının ölmesi bu tehlikeli durumu bir süre için geciktirdi

1096'da Avrupa'dan ilk Haçlı ordusu gelince, I Aleksios Haçlılar'la, Selçuklular'dan alacakları toprakları Bizans'a geri vermeleri konusunda anlaştı Ama Haçlılar Bizans İmparatorluğu'nu desteklemekten çok, Kutsal Topraklar'ı (Kudüs) ele geçirmek istiyorlardı

{bak HAÇLI SEFERLERİ)
Kudüs'e doğru ilerlerken aldıkları yerlerde kendi krallıklarını kurmak isteyen Haçlı şövalyeleri, Bizans İmparatorluğu'na yardım edecek yerde, yeni sorunlar yarattılar
Venedikliler'in Mısır'ı ele geçirmek üzere başlattığı IV Haçlı Seferi, amacından saptınlarak Bizans'ın işgaliyle sonuçlarıdı Saldınlar sırasında Konstantinopolis'ten sürülen III Aleksios'un yerine Latin düşmanı V Aleksios tahta çıktı Konstantinopolis'in 13 Nisan 1204'te düşmesinden sonra kenti acımasız bir biçimde talan eden Haçlılar hazineyi de yağmaladılar Ortaçağın bu en büyük kenti neredeyse yoksullaştı

Latin Egemenliği (12041261)

Bizans İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Konstantinopolis'te, Flarıdre Kontu Baudouin'in yönetiminde bir Latin imparatorluğu kuruldu Roma'ya sadık bir patrik başa getirildi Bizans İmparatorluğu'nun öbür kesimleri Haçlı önderlerince yönetilen Latin devletleri oldular Venedik, Akdeniz'i denetleyebilmek için önemli ada ve limanlara sahip çıktı Haçlılar’ın el koymadığı Bizans topraklarında bağımsız Bizans devletçikleri kuruldu Bu devletlerin en güçlüsü Anadolu'da Nikaia' daydı (İznik)

Son Bizans hanedanından I Theodoros Laskaris 1208'de, kendi atadığı bir Rum Ortodoks patriğinin elinden taç giyerek, "Roma imparatoru" ilan edildi Ondan sonra gelenler Nikaia egemenliğini Avrupa'ya kadar genişleterek Konstantinopolis'i çevreleyen toprakları ele geçirdiler Bizans devletçikleri içinde Bizans'ı devam ettiren Nikaia İmparatorluğu oldu

Nikaia imparatorlarından IV İoannes'i tahttan indiren general Mikhael (Mihail) Palaiologos, VIII Mikhael adıyla taç giydikten sonra, 1261'de Konstantinopolis'e girerek Latin egemenliğine son verdi Böylece Bizans'ta Palaiologoslar (Paleologlar) dönemi başladı

Son Dönem: Osmanlilann Konstantinopolis'i Fethi (12611453)

Palaiologos hanedanı yönetimi ele aldığında imparatorluk toprakları Konstantinopolis, Trakya, Selarıik, Makedonya'nın bir bölümü, Ege Denizi'nde birkaç ada ve Nikaia Prensliği'nden oluşuyordu VIII Mikhael, imparatorluğun eski gücünü kazanması ve ticaretin yeniden canlarıması için önlemler almaya başladı Yunanistan'ın büyük bir bölümü ve adaların çoğunda Latin egemenliği sürüyordu Cenevizliler uzun süredir Venediklilerin tekelinde bulunan ticareti ele geçirerek Galata'da kendi ticaret ağlarını kurdular Balkanlar'da Bulgarlar ve Sırplar Bizans için tehlike yaratıyordu


Konstantinopolis'i ele geçirmek isteyen batılı devletler yeni bir Haçlı Seferi düzenlediler 1281'de Fransa Kralı IX Louis'nin kardeşi Anjou Dükü Charles'ın başlattığı saldın Arnavutluk'ta yenilgiyle sonuçlarıdı VIII Mikhael askeri gücünü batı smırlarında toplayınca, doğu sının zayıfladı Moğol istilasından kaçarak Anadolu'ya doğru ilerleyen Türkmen boyları küçük beylikler kurmaya başlamışlardı Mikhael'in oğlu II Andronikos (12821328) ve onun torunu III Andronikos dönemlerinde Bizans, Balkanlar'da Sırplar'la, Anadolu'da da Osmanhlar'la uğraşmak zorunda kaldı 1299'da bir beylik kuran Osman Bey, topraklarını büyük bir hızla genişletmeye başladı Sırasıyla Nikaia (İznik) ve Nikomedeia (İzmit) Osmanlılar'ın eline geçti Prusa'ya (Bursa) giren Osmanlılar, bu kenti Osmanlı Devleti'nin başkenti yaptılar

Bizans'taki taht kavgalanndan yararların Sırp Kralı Stefan Dusan, Sırp ve Bizans kralı olarak taç giydi Bundan sonraki yıllar da büyük çalkantılarla geçti İç savaş tüm şiddetiyle sürerken baş gösteren veba salgını çok sayıda insanın ölümüne yol açtı Bizans'ta İoannes Kantakuzenos, Osmanlılar'ın da desteğiyle VI İoannes adıyla tahta geçti Osmanlı Padişahı I Murad, 1362'de Konstantinopolis'in kuzeybatısındaki Adrianopolis'i (Edirne) ele geçirdi ve kent Osmanlı Devleti'nin yeni başkenti oldu Böylece Bizans İmparatorluğu, Yunanistan'ın güneyindeki topraklar dışında, dört yanından Osmanlı topraklarıyla sanlmış oldu

Konstantinopolis ilk kez II Manuel'in yönetimi sırasında, 1391'de I Bayezid'in ordularınca kuşatıldı Yedi ay süren kuşatmadan sonra Bizans, Osmanlılar'a eskisinden daha çok vergi ödemeyi ve Konstantinopolis'te bir Türk mahallesi kurulmasını kabul etti II Manuel Macar kralından yardım istedi Bunun üzerine saldınya geçen Haçlı ordusu, Nikopolis'te (Niğbolu) Osmanlı ordusunca bozguna uğratıldı Yardım istemek üzere yeniden İtalya, Fransa ve İngiltere'ye giden II Manuel somut bir yardım sağlayamadı 1402'de Osmanlılar Ankyra (Ankara) yakınlarında Timur'un ordusu karşısında bozguna uğrayınca, Bayezid'in oğulları Osmanlı tahtı için birbirleriyle savaşmaya giriştiler

Bu sarsıntı döneminde Konstantinopolis'in çevresindeki kuşatma kaldınldı; Mora yeniden Bizans egemenliğine girdi ve Osmanlılar'a ödenen haraç kesildi 1421'de Osmanlı tahtına çıkan II Murad, babası I Mehmed'in Bizanslılar'a tamdığı ayncalıkların tümünü kaldırarak, 1422'de Konstantinopolis'i ve Thessalonike'yi (Selarıik) yeniden kuşattı
1444'te düzenlenen yeni bir Haçlı Seferi, Osmanlılar'ca Varna'da bozguna uğratıldı

Bizans tahtına 1448'de XI Konstantinos çıktı Konstantinopolis'i ele geçirmek üzere hazırlıklarını tamamlayan Osmanlı Padişahı II Mehmed, Nisan 1453'te kenti kuşattı Bizanslılar'ın Halic'e gerdiği zincirlerle girişi engellenen Osmanlı gemileri II Mehmed'in buyruğuyla, Kasımpaşa sırtlarında karadan yürütülerek Halic'e indirildi Kent surlarını aralıksız top atışma tutan Osmanlı ordusu, Mayıs 1453'te Konstantinopolis'e girdi İmparator Konstantinos çarpışma sırasında öldü Bizans İmparatorluğu,

Konstantinopolis'in (İstanbul) Osmanlılar'ca alınmasıyla son buldu Böylece, II Mehmed, Fatih Sultan Mehmed olarak tarihe geçti 1453'ü izleyen 10 yıl içinde de Atina, Mora ve Latin istilasından sonra Karadeniz'in doğusunda kurulmuş olan Bizans kökenli Pontos Devleti'nin başkenti Trabzon Osmanlılar'ın eline geçti

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Bizans Imparatorluğu-kuruluşu-güçlenme Dönemi-haçlı Seferleri

Eski 01-14-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Bizans Imparatorluğu-kuruluşu-güçlenme Dönemi-haçlı Seferleri






Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu’nun 395′te Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıktı Başkenti Roma olan Batı Roma İmparatorluğu 5 yüzyılda Germen kabilelerince yıkıldı Merkezi Konstantinopolis (bugünkü İstanbul) olan ve Doğu Roma İmparatorluğu da denen Bizans İmparatorluğu ise, bin yılı aşkın süre varlığını sürdürdü Bizans’ın ortaya çıkışı, Roma İmparatoru I Constantinus’un
başkenti, Roma’dan bugünkü İstanbul’a taşımasıyla da yakından ilişkilidirRoma İmparatoru I Constantinus (Büyük Konstantin), 330′da imparatorluğun başkentini eski Yunan kenti Byzantion’a (Bizans) taşıdı ve yeni başkente, Constantinus’un kenti anlamına gelen Konstantinopolis (Constantinopolis) adını verdi Constantinus, Roma’dan senatörler ve yüksek memurlar getirterek Konstantinopolis’te yeni bir yönetim oluşturdu ve kenti yeniden imar etti Roma çoktanrılı olmasına karşın, Konstantinopolis’i bir Hıristiyan kenti yaptı ve kendisi de bu dini benimsedi


Bizans’ın yöneticileri kendilerini Roma İmparatorluğu’nun gerçek mirasçıları olarak kabul ettiler ancak öte yandan Roma ile ilişkilerini de sürdürdüler Roma İmparatorluğu’nun batı kesimi küçük devletlere ayrılıp parçalanırken, Bizans İmparatorluğu bütünlüğünü korumayı başardı Batıdan bağımsız olarak Doğu Akdeniz’de egemen olan Bizans İmparatorluğu, Yunan ve Roma uygarlıklarının son merkezi oldu


Kuruluşu


Bu dönem 610′dan öncesini kapsamaktadır Roma İmparatoru Julianus döneminde (362-363) putperestlik yeniden canlandırılmak istendi ve Hıristiyanların etkinlikleri yasaklandı Julianus’un ölümünden sonra Hıristiyanlık yeniden güç kazandı 4 yüzyıldan başlayarak Roma toprakları Barbar akınlarına uğradı I Theodosius (379-395), Roma’yı ve Konstantinopolis’i ele geçirmek isteyen Vizigotları Balkanlar’da yendi ve onların Tuna Irmağı’nın güneyine doğru ilerlemelerini engelledi Hıristiyanlığı benimseyen Theodosius, Batı Roma İmparatorluğu’nun Doğu ve Batı kesimlerini yöneten son imparator oldu 395′te I Theodosius öldü ve Roma İmparatorluğu ikiye bölündü
Batı Roma İmparatorluğu topraklarına saldıran Vizigotlar, 410′da Roma’yı ele geçirdiler Diğer Barbar kavimlerden Vandallar Kuzey Afrika’yı, İspanya’yı ve İtalya’yı yağmaladılar Barbar akınlarının arkası kesilmedi ve 5 yüzyıl sonlarında Germen kavimleri Batı Roma İmparatorluğu’na son verdiler Bizans İmparatorluğu ise bu saldırılara karşı koydu Balkanlar’da Slavları, doğuda da Sasanileri yenilgiye uğrattı


Bizans İmparatoru I Jüstinyen (527-565), uzun süren iktidarı döneminde Kuzey Afrika, İtalya ve Doğu İspanya’yı yeniden ele geçirdi Sasani kralıyla barış yaparak doğu sınırlarını güvence altına aldı Ne var ki ülke içindeki siyasal ve dinsel anlaşmazlıkların önüne geçemedi Bu anlaşmazlıklar, 532′de bir halk ayaklanmasına dönüştü Nika Ayaklanması adıyla bilinen bu ayaklanma, komutan Belisarius tarafından başkentteki Hipodrom’da (bugünkü Sultanahmet Meydanı) bastırıldı ve 30 bin kişi öldürüldü
Böylece ülke içinde istikrarı sağlayan Jüstinyen çeşitli alanlarda reformlara girişti Onun en kalıcı reformlarından biri, Roma hukuku konusundaki derleme oldu Bir komisyonun uzun çalışmalar sonunda oluşturduğu bu derleme, Corpus luris Civilis (”Medeni Hukuk Yasaları”) adıyla bilinir ve çağdaş Avrupa hukukunun gelişmesine de temel oluşturmuştur


Müslüman akınları ve dinsel uyuşmazlıklar (610-867)


Bizans İmparatorluğu 7 ve 8 yüzyıllarda doğuda Müslüman ve Pers ordularının saldırısına uğrarken, batıda Slavların tehdidi altında kaldı 610′da, Bizans tahtını ele geçiren Herakleios (Herakleius), Perslerin saldırılarını durdurdu ve başkentin savunmasını güçlendirdi Tuna Irmağı’nı geçerek Bizans topraklarına inen Avarlar’ı da yendi Bu dönemde Araplar İslam dinini yaymak için fetihlere girişmişlerdi Arap orduları 632′de Suriye ve Filistin’i ele geçirdiler İskenderiye’nin teslim olmasından sonra Araplar, 642′de Mısır’ın tamamını denetim altına aldılar 674-678 arasında Araplar birçok kez Konstantinopolis’i kuşattılarsa da ele geçiremediler


Bizans tahtı 8 yüzyıl başlarında, Herakleios hanedanından İsauria (İsoriya) hanedanına geçti İsauria hanedanından ilk imparator olan III Leon (717-741), yeni Arap saldırılarını ve Bulgarları geri püskürttü Daha sonra tahta çıkan V Konstantinos (741-775) yaptığı seferlerle Balkanlar’da Bulgarların gücünü kırdı
Bu savaş yıllarında Bizans’ta, Roma kültürünün ve Latince’nin yerini Yunan dili ve kültürü aldı Buna dinsel uyuşmazlıklar da eklenince, imparatorluğun batısı ile doğusu arasında kesin bir kopuş gerçekleşti


Güçlenme dönemi (867-1081)


Bizans, 867-1056 arasında imparatorluğu yöneten Makedonya hanedanı döneminde altın çağını yaşadı Makedonya hanedanının kurucusu I Basileios (867-886), daha önce yitirilmiş olan Anadolu’daki toprakları yeniden imparatorluk sınırlarına kattı I Basileios ve ardılı VI Leon (886-912) dönemlerinde, imparatorluğun hukuk sistemi yeniden düzenlendi II Nikephoros Phokas (963-969), Girit ve Kıbrıs’ı yeniden imparatorluğa kattı, Suriye ve Balkanlar’da yeni topraklar ele geçirdi


II Basileios (976-1025), 1001′de Araplarla yaptığı anlaşmayla Kuzey Suriye’yi egemenliği altına aldı 1018′de Bulgar topraklarını ve Anadolu’daki eski Bizans topraklarını imparatorluğa kattı Ne var ki II Basileios’tan sonra İtalya’da ve Balkanlar’da ayaklanmalar çıktı Doğuda Büyük Selçuklular Anadolu’ya akınlar düzenlemeye başladı İmparator Romen Diyojen, 1071′de Malazgirt Savaşı’nda Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan’a yenilerek tutsak düştü Büyük Selçuklu komutanları Anadolu içlerine yaptıkları akınlarla 10 yıl içinde başkent Konstantinopolis sınırına dayandılar 1075′te, başkenti Nikaia (İznik) olan Anadolu Selçuklu Devleti kuruldu
Bu dönemde, Konstantinopolis’in güçlü patriği ile papa arasındaki görüş ayrılıkları sert tartışmalara yol açtı ve 1054′te Roma Katolik Kilisesi ile Yunan Ortodoks Kilisesi bağımsız kiliseler haline geldi


Haçlı Seferleri (1081-1204)


Konstantinopolis’e dayanan Anadolu Selçukluları Bizans için önemli bir tehdit oluşturuyordu Güney İtalya’ya egemen olan Normanlar da, imparatorluğu tehdit eden bir başka tehlikeydi Komnenos hanedanından İmparator I Aleksios (1081-1118) Normanlara karşı Venedik’le işbirliği yaptı 1085′te Normanların önderi Robert Guiscard’ın, ertesi yıl da Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ın ölmesiyle Bizanslılar bir süre için de olsa bu tehlikelerden uzak kaldılar


I Aleksios, 1096′da Avrupa’dan gelen ilk Haçlılarla, Anadolu’da geri alınacak toprakların Bizans’a bırakılması konusunda anlaştı Ama Haçlıların asıl hedefi, Kutsal Topraklar’ı (Kudüs) ele geçirmekti ve bu da Bizans’ın beklentilerini karşılamıyordu Üstelik Haçlılar, Kudüs’e doğru ilerlerken aldıkları yerlerde kendi krallıklarını kurdular IV Haçlı Seferi’nde ise, Bizans’ın başkentini işgal ettiler 13 Nisan 1204′te Konstantinopolis’i ele geçiren Haçlılar, kenti yağmaladılar






Latin egemenliği


(1204-1261)
1204′te Konstantinopolis’te, Flandre Kontu Baudouin’in yönetiminde bir Latin imparatorluğu kuruldu Parçalanan Bizans İmparatorluğu’nun diğer yerleri Haçlı önderlerin yönetiminde Latin devletleri haline geldi Haçlıların el koymadığı Bizans topraklarında ise bağımsız küçük Bizans devletleri kuruldu Bu devletlerin en güçlüsü Nikaia’da (İznik) ortaya



çıktı 1208′de, I Theodoros Laskaris, “Roma imparatoru” ilan edildi Daha sonra tahta geçenler Nikaia egemenliğini Avrupa’ya kadar genişleterek devleti bir imparatorluğa dönüştürdüler Trabzon’da ise, Gürcistan Kraliçesi Tamar’ın desteğiyle 1204′te Trabzon Rum Devleti kuruldu Komnenos hanedanından Aleksios ve David tarafından kurulan ve Pontos Devleti de denen bu devlet, 1461′de Osmanlılar tarafından ortadan kaldırılıncaya değin varlığını sürdürdü


Nikaia imparatorlarından IV İoannes’i tahttan indiren general Mikhael (Mihail) Palaiologos, VIII Mikhael adıyla taç giydikten sonra, 1261′de Konstantinopolis’e girerek Latin egemenliğine son verdi Böylece Bizans’ta Palaiologoslar (Paleologlar) dönemi başladı


Yıkılış dönemi (1261-1453)


VIII Mikhael’in Bizans tahtını yeniden canlandırmasının ardından Avrupa devletleri Konstantinopolis’i ele geçirmek için yeni bir Haçlı Seferi düzenlediler Ama 1281′de, Fransa Kralı IX Louis’nin kardeşi Anjou Dükü Charles’ın komuta ettiği Haçlı ordusu Arnavutluk’ta yenilgiye uğradı VIII Mikhael döneminde Bizans doğuda Anadolu beyliklerinin saldırılarıyla karşı karşıya kaldı Mikhael’in oğlu II Andronikos (1282-1328) ve onun torunu III Andronikos dönemlerinde Bizans, Anadolu’da Osmanlılarla, Balkanlar’da da Sırplarla savaşmak zorunda kaldı 1299′da bir beylik olarak kurulan Osmanlı Devleti, Nikaia (İznik) ve Nikomedeia’yı (İzmit) ele geçirdi Osmanlılar Prusa’yı (Bursa) da alarak burayı Osmanlı Devleti’nin başkenti yaptılar


Bizans, Sırpların ve Osmanlıların arasında sıkışıp kaldı Taht kavgaları da devleti zayıf düşürdü Sırp Kralı Stefan Dusan, Sırp ve Bizans kralı olarak taç giydi Daha sonra İoannes Kantakuzenos, VI İoannes adıyla Bizans tahtına çıkarken Osmanlılardan destek gördü Osmanlı Padişahı I Murad, 1362′de Konstantinopolis’in kuzeybatısındaki Adrianopolis’i (Edirne) ele geçirdi ve kenti Osmanlı Devleti’nin yeni başkenti yaptı Böylece Bizans İmparatorluğu, Yunanistan’ın güneyindeki topraklar dışında, dört yanından Osmanlı topraklarıyla çevrilmiş bir ada haline geldi


Devlet yönetimi


Bizans Devleti, çok geniş yetkilerle donanmış bir imparator tarafından yönetiliyordu Genelde iktidar babadan oğula geçerdi Ama Bizans İmparatorluğu’nda, ordu komutanlarının zor kullanarak tahtı ele geçirdiği ve yeni bir hanedanın yönetime geldiği dönemler olmuştur Bizans’ı bazen imparatoriçeler de yönetti İmparator aynı zamanda en yüksek rütbeli ordu komutanı, en yüksek yargıç ve tek yasa koyucuydu Konstantinopolis’teki Ortodoks Kilisesi’nin patriğini de imparator atardı Başkent Konstantinopolis’te, Roma Senatosu örnek alınarak oluşturulmuş bir senato vardı Bu senato imparatora yönetim işlerinde danışmanlık yapardı Bazı yasalar yürürlüğe girmeden önce senatoda okunurdu Senato da yasa tasarıları hazırlayarak imparatora sunabilirdi


Ayrıca imparatorun hizmetinde bir başgörevli vardı Bu kişi, bugünkü içişleri ve dışişleri bakanlarının görevlerine benzeyen bir görev üstlenirdi Devlet daireleri, saray görevlileri, saray muhafız kıtaları, güvenlik, posta örgütleri ve yabancı elçilerle ilişkiler bu başgörevlinin sorumluluğunda ve yönetimindeydi Maliye ve devlet topraklarının yönetiminden ise başka görevliler sorumluydu


Bizans toprakları thema adı verilen askeri bölgelere ayrılmıştı Bu yönetim sistemini ilk kez İmparator Herakleios uygulamış ve bu bölgelerin başına strategos denen komutanları atamıştı Thema’daki askerlere toprak veriliyordu ve thema komutanı da çağrıldığında askerleriyle savaşa katılıyordu


Bizans sanatı


Bizans sanatının kökeni Eski Yunan ve Roma sanatına dayanır Bununla birlikte Mısır, İran ve Suriye kültürlerinden de etkilenerek, doğu ve batı uygarlıklarının bir bireşimi olarak gelişmiştir Bizans’ın başkenti Konstantinopolis, ortaçağda dünyanın en büyük kentlerinden biriydi Kent gösterişli sarayları, kiliseleri, hipodromu, zafer takları, dikilitaşları ve surlarıyla Bizans’ın da başlıca kültür ve sanat merkeziydi Bizans sanatı, en önemli gelişmeyi mimarlık alanında yaptı Bizans mimarlığının en belirgin özelliklerinden biri, yapılarda dev boyutlu kubbeler kullanılmasıdır Öte yandan, duvar resimleri, mozaik, minyatür ve fildişi işçiliği gibi süsleme sanatlarında da Bizans çok ileriydi


Sanat tarihçileri Bizans sanatını, Erken Bizans (330-726), Orta Bizans (867- 1204) ve Son ya da Geç Bizans dönemi (1261-1453) olmak üzere üç döneme ayırırlar
Erken Bizans döneminde başlıca iki tür yapıya rastlanır Bunlardan biri, uzunlamasına eksenli bazilika biçiminde ve kubbeyle örtülü merkezî planlı yapılardır Yunan ya da Latin haçı planlı bazilika örnekleri ise ikinci tür yapı biçimidir İstanbul’daki İoannes Studios Kilisesi (İmrahor Camii), Efes’teki Azize Meryem Kilisesi, Selanik’teki Ayios Dimitrios Kilisesi ve Aya İrini, uzunlamasına eksenli bazilika türünün başlıca örnekleridir Kubbeyle örtülü merkezî planlı yapıların en çarpıcı örneği, 532-537 yılları arasında yapılan Ayasofya’dır Bu yapı dünya mimarlık tarihinin de başyapıtlarından biridir Kubbeli bazilika türünün İstanbul’daki diğer örnekleri ise, Sergios ve Bakhos Kilisesi (Küçük Ayasofya Camii) ile Khora Kilisesi’dir (Kariye Camisi) Bizans’ın imparatorluk sarayı olan Tekfur Sarayı, bir Orta Bizans dönemi yapısıydı Bugün İstanbul’un Eğrikapı semtinde kalıntıları bulunan saray, üç katlı bir yapıydı ve duvarları tuğla ve kesme taşla bezenmişti


İstanbul’un su gereksinimini karşılamak için yapılan Binbirdirek Sarnıcı ve Yerebatan Sarayı, Bizans mimarlığının bu alandaki en başarılı iki örneğidir Constantinus’un yaptırdığı Binbirdirek 224 mermer sütun üzerine ve İustinianos’un yaptırdığı Yerebatan Sarayı da 336 sütun üzerine oturtulmuştur


Bizans’ın mozaik resim sanatı ve duvar bezemeciliğinin en güzel örneklerine, Ayasofya, Kariye Camisi, Tekfur Sarayı ve Ravenna’daki San Vitale Kilisesi’nde rastlanır Bu erken Bizans dönemi yapıtlardaki hayvan figürleri ve mitolojik sahnelerde, Sasani geleneğinin etkileri de görülür Kilise denetiminin güçlendiği ve ikonaların yok edildiği dönemde (717-867), erken Bizans dönemi sanatındaki gelişme de durdu Bu yeni dönemde mozaik resim sanatı yüzeysel ve simgesel bir anlatıma yöneldi, haç ya da benzeri simgeleri öne çıkardı


Geç Bizans döneminde, yeni yapılardan çok, var olan yapılar onarıldı ya da ek yapılarla zenginleştirildi Dönemin başlıca yapıları Lips Manastırı (Fenari İsa Camisi), Hagios Andreas Kilisesi (Koca Mustafa Paşa Camii) ve Khora Kilisesi’dir Dinsel tasvire karış gelişmiş olan hareket, geç Bizans döneminde etkisini yitirdi Bizans sanatı yeniden Helenistik ve Roma anlayışına dönerek, doğalcı ve gerçekçi bir üslubu benimsedi
Konstantinopolis 1391′de Osmanlılar tarafından ilk kez kuşatıldı Yedi ay süren kuşatmadan sonra Bizans, Osmanlılara eskisinden daha çok vergi ödemeyi ve Konstantinopolis’te bir Türk mahallesi kurulmasını kabul etti Bizans İmparatoru II Manuel’in Macar kralından yardım istemesi üzerine sefere çıkan Haçlı ordusu, 1396′da Yıldırım Bayezid tarafından Nikopolis’te Niğbolu Savaşı’nda yenilgiye uğratıldı 1402′de Osmanlıların Ankara Savaşı’nda Timur’un ordusuna yenilmesi, Bizans’ı rahatlattı Bizans, Mora’yı yeniden egemenliği altına aldı ve Osmanlılara vergi ödemeyi kesti 1421′de Osmanlı tahtına çıkan II Murad, ertesi yıl Konstantinopolis’i ve Thessaloniki’yi (Selanik) yeniden kuşattı


1444′te yeni bir Haçlı ordusu da Varna Savaşı’nda Osmanlılarca bozguna uğratıldı Dört yıl sonra, 1448′de Bizans tahtına XI Konstantin çıktı Konstantinopolis’i ele geçirmek üzere hazırlıklarını tamamlayan Osmanlı Padişahı II Mehmed, Nisan 1453′te kenti kuşattı 29 Mayıs 1453′te de Konstantinopolis’e girdi Son İmparator Konstantinos çarpışma sırasında öldü ve Bizans İmparatorluğu da böylece tarihten silindi İstanbul’u fetheden II Mehmed, Fatih Sultan Mehmet olarak tarihe geçti

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.