Şengül Şirin
|
Bolivar, Simön Ve özgürlük Savaşı
Bolivar, simön ve özgürlük savaşı
Simön Bolivar(17831830), Güney ve Orta Amerika'daki ülkelerin bağımsızlık savaşına önderlik etmiş, bu nedenle "Kurtancı" sanını kazanmıştır Bolivya, Kolombiya, Ekvador, Panama, Peru ve Venezuela gibi İspanyol boyunduruğundaki ülkeler, Bolîvar'ın
öncülüğünde topraklarından sömürgecileri kovarak İspanyol egemenliğine son verdiler
Bolîvar, Venezuela'nın Caracas kentinde doğdu Zengin ve soylu bir İspanyol ailesinin çocuğuydu Küçükken annesiyle babasını yitirdi Özel öğretmenlerce eğitildi, daha sonra öğrenim görmesi için amcası onu İspanya'nın Madrid kentine gönderdi Orada, 18 yaşındayken bir İspanyol soylusunun kızıyla evlendiyse de, Venezuela'ya döndükleri yıl eşi ölünce 1804'te yeniden Avrupa'ya gitti Fransız Devrimi ile yaygınlaşan eşitlik ve özgürlük düşüncelerinden çok etkilendi
Gene bu sıralarda, küçüklüğünde Özel öğretmeni olan Simön Rodrîguez'e rastladı Rodriguez Bolîvar'a, önde gelen özgürlükçü düşünürlerden Locke, Hobbes, JeanJacques Rousseau ve Voltaire'in yazılarını okumasını önerdi Orta ve Güney Amerika'daki gezisinden yeni dönmüş olan Alman bilgini Humboldt da Bolivar'a, gittiği yerlerdeki sömürge halklarının bağımsızlık mücadelesine hazır olduğunu söyledi Tüm bunlardan etkilenen genç Bolîvar Venezuela'nın bağımsızlığı için savaşacağına ant içti İspanya'nın içinde bulunduğu kanşıklık da sömürgelerdeki bağımsızlık hareketinin hızlarımasına katkıda bulunmuştu
Özgürlük Savaşı
1810'da Venezuelalılar İspanyol valiyi devirerek Güney Amerika'daki ilk yerel hükümeti kurdular Oysa, yeni hükümet İspanyol askerleanne karşı koyacak kadar güçlü değildi Çok geçmeden İspanyollar 1812'de ülkeyi yeniden ele geçirdiler Bunun üzerine Bolîvar, bugün Kolombiya olan Yeni Granada'ya giderek ilk önemli siyasal bildirgesini yayımladı ve bağımsızlık mücadelesinin sürdürüleceğini ilan etti Yeni Granada'da kurduğu küçük bir orduyla, çarpışa çarpışa Venezuela' nın başkenti Caracas'a girdi Burada yapilan bir törende ona "Kurtarıcı" adı verildi
1815'te İspanyollar büyük bir askeri güçle sömürge halklarına saldırdılar Bolîvar, Fransızlardan bağımsızlığını kazanmış olan Hispaniola'dan (Haiti), Venezuela'daki Siyah köleleri özgürleştirme sözü karşılığında, yardım istedi Bu sözü birkaç yıl sonra yerine getirdi
Bolfvar İspanya ile olan bağların artık koptuğunu, Avrupalı ya da Amerika Yerlisi sayılamayacaklarını, kendilerine özgü bir kültürleri olduğunu ve eninde sonunda mutlaka özgürlüklerini kazanacaklarını savunuyordu
1819'da 2 500 askerle Venezuela'da karaya çıktı ve bir dizi çarpışmadan sonra, yağmur altında, bunaltıcı sıcaklıktaki Orinoko havzasından geçerek, karla Örtülü And Dağları'nı aşıp, Yeni Granada'mn tropik otlaklarına vardı Bu, savaş tarihinin en zorlu
yürüyüşlerinden biridir Birkaç gün sonra askerleanne dinlenmek için zaman vermeden, kendi ordusunun iki katı kadar büyük bir orduyu Boyacâ'da yendi ve böylece Yeni Granada İspanyol egemenliğinden kurtulmuş oldu "Kurtarıcı", sonradan Granada'yı Kolombiya Cumhuriyeti adı altında Venezuela ile birleştirdi ve ilk cumhurbaşkanı seçildi
1822'de Quito, yani bugünkü Ekvador kurtarıldı ve bir sonraki yıl Bolfvar Peru'ya geçerek İspanyollar'ı gene kesin bir yenilgiye uğrattıktan sonra hem Kolombiya'nın hem de Peru'nun yöneticisi oldu Kralcı güçlerin denetimi altında olan Yukarı Peru da
kurtarıldıktan sonra, buraya Bolıvar’ın onuruna Bolivya adı verildi Bir süre sonra Venezuela' da karışıklık çıktı Başkanlık sarayına giren bir grup 1828'de Bolivar'ı öldürmek istedi 1829'da Venezuela, Kolombiya Cumhuriyeti'nden ayrıldığını ilan etti Bolîvar, kurtarilan ülkelerin ordularını ve donanmalannı birleştirerek bir uluslar birliğine katılmalan için çok çalıştıysa da aradığı desteği bulamadı
1830'da Güney Amerika'nın artık yönetilemeyecek bir duruma geldiğini gören Bolîvar siyasetten çekilmeye karar verdi Başkanlık görevinden aynlarak Avrupa'ya geçmek istediyse de yolculuk için yeterli parayı bulamadı Bu sırada arkadaşı General Antonio Jose de Sucre'nin Venezuela'da öldürülmesi ona çok acı verdi 47 yaşında Kolombiya'da, Santa Marta yakınında veremden öldü
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|