Şengül Şirin
|
Borsa Ve Kambiyo Nedir?
Borsa ve kambiyo nedir?
Madenler, tarımsal ürünler gibi malların ve hisse senedi, tahvil gibi değerli kâğıtların alınıp satıldığı, fiyatlarının belirlendiği piyasalara borsa denir Ulusal paraların alınıp satıldığı, yani kambiyo ya da döviz kuru denen belirli bir orana göre birbirleriyle değiştirildiği piyasalara da döviz borsası ya da kambiyo adı verilir Borsada alınıp satilan bir malın o anda orada bulunması gerekli değildir; fiyat o malın ülke ya da dünya çapındaki arz ve talebine bağlı olarak oluşur
Malların Değişimi
Bir mal ya da hizmetin eşdeğerde başka bir şey karşılığında verilmesine "değişim" denir Uygarlık tarihi boyunca malların değişimi her zaman önemli olmuştur Çok eski zamanlardan bu yana insanlar, gereksinimlerinden fazlasına sahip oldukları ürünlerin bir bölümünü gereksinim duydukları ve kendilerinde olmayan başka ürünlerle değiştirmişlerdir
Elinde iki geyik derisi olan ama hiç ok bulunmayan bir mağara insanı, geyik derilerinden birini, hiç geyik derisi olmayan ama çok sayıda oku olan bir başkasının oklarıyla değiştirmek isteyecektir Takas olarak adlandırilan bu değiş tokuş işlemi bugünkü her tür değişimin temeli olarak görülebilir (Ayrıca bak ALIŞVERİŞ; EKONOMİ )
Uygarlık ilerledikçe, insanlar mal değişimi için buluşacakları belirli bir yer ve gün saptamayı uygun buldular Belirli günlerde yerel pazarlar kurulması geleneği dünyanın pek çok yerinde hâlâ sürmektedir Önceleri birbirine yakın ve komşu köyler arasında görülen mal değişimi zamanla uzak kentler ve ülkeleri de kapsadı; değişimde aracılık eden tüccarların rolü gittikçe arttı
Bu basit Başlangıçtan, günümüzde her türlü mal ve hizmetin dünya çapında değişimini gerçekleştiren karmaşık ticaret ilişkileri ortaya çıktı Bugünün uygar insanı gereksinimlerini karşılamak için dünyanın her yerinden gelen çeşitli mal ve hizmetleri kullanır
Para ve Bankacılık
Zamanla tüccarlar mal değişimini ortak bir değer ölçüsü kullanılarak çok daha kolay yapabileceklerini keşfettiler Bu ortak değer ölçüsü, bütün malların değerinin ölçüldüğü para oldu (bak Para) Başlangıçta değişimde büyük kolaylık sağlayan para, günümüzdeki büyük ticari işlemlerde doğrudan kullanıma çok elverişli değildir Günümüzde para çoğunlukla perakende alımlarda kulllanılır Mal alım satımının çok büyük bir bölümü ise kâğıt ve madeni paralar yerine banka çekleri ya da kredi kartı kullanılarak gerçekleştirilir Bir mal ya da hizmet satın alan kişi liralan, markları, dolarları saymak yerine bir çek yazarak satıcıya verir İşlemin geri kalan bölümü alıcı ve satıcının bankalar arasında tamamlanır (Ayrıca bak BANKALAR VE BANKACILIK )
Döviz Kuru
İki ülke arasındaki ticaret işlemlerinde farklı ulusal paralar söz konusu olduğu için, bunlar arasında bir değer ilişkisi kurmak gereklidir Başka bir ülkeden mal ya da hizmet satın almak için ödemeyi o ülkedeki satıcının kabul edeceği bir para türüyle yapmak gerekir Bu da, ya o ülkenin parası ya da uluslararası alışverişlerde genel kabul gören bir para olacaktır Bu nedenle dış ülkelerden mal satın almak isteyen bir tüccar önce, ödeme için kullarıacağı parayı (döviz) satın alır Bunu kaça alacağını, yani bir paranın başka bir para karşısındaki değerini döviz kuru belirler
Döviz kurları çeşitli ulusal paraların arz ve talebine, yani insanların bu paralan almak ya da satmak için gösterdikleri istekliliğe bağlı olarak değişir Bu isteklilik, insanların çeşitli ülkelerde üretilen mal ve hizmetlerden ne kadar satın almak istedikleanne ve bir para türünün (dövizin), gelecekte mal alımlarında güvenle kullanılıp kullanılmayacağı yolundaki beklentiye bağlıdır
Bretton Woods Anlaşmaları
Hükümetler arasında mali alanda işbirliğine gereksinim olduğu II Dünya Savaşı döneminde ortaya çıktı Bu da Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası'nın (IBRD) kurulmasına yol açtı Bu örgütler Temmuz 1944'te, 44 ülkenin temsilcilerinin ABD'nin New Hampshire eyaletindeki Bretton Woods'ta topların konferansta vardıkları anlaşma uyarınca kuruldu
Bretton Woods Konferansı'nda döviz kurlarını düzenleyecek yeni kurallar belirlendi Yeni sistemde altının dolar fiyatı ve dolann konvertibilitesi (altın ve öbür paralarla hiçbir sınırlama olmadan değiştirilebilmesi) temel alındı
Dış Ticaretin Dengelenmesi
Günümüzde bir ülkenin dış ülkelere sattığı mallardan (ihracat) elde ettiği para (döviz) banka sistemi aracılığıyla, yurtdışından satın alınan mallar (ithalat) için yapılacak ödemelerde kulllanılır Bir ülkeden öbürüne nakit para gönderilmesi çok ender olarak gerekli olur Çünkü her ülke dünya pazarında hem alıcı, hem de satıcı olarak yer alır Örneğin, A ülkesi B ülkesinden et, B ülkesi de A ülkesinden giysi satın almakta olsun Ama A ülkesinin B ülkesine, satın aldığı etlerin karşılığını ödemeye yetecek kadar giysi satmadığını düşünelim Bununla birlikte, A ülkesi C ülkesine makine satmakta ve B ülkesi de C ülkesinden maden cevheri satın almakta olsun Bu durumda A ülkesi, C ülkesine sattığı makinelerden elde ettiği parayla B ülkesine olan borcunu ödeyebilecektir Dünya pazarında toplam alımlar toplam satışlara eşit olacağı için genel ödeme dengesi de sağlanacaktır
Mal Borsaları
Bazı önemli hammaddelerin ticaretini kolaylaştırmak için, birçok ülkenin başlıca kentlerinde büyük merkezi pazarlar ya da borsalar kurulmuştur Sıradan pazarlardan farklı olarak bu borsalarda alınan ve satilan mallar orada sergilenmez Alıcılar ve satıcılar borsalarda buluşup alış ve satış önerilerini verirler, ama mallar başka bir yerde depolanmıştır Bu borsalarda alım satım ya "spot alım" (hemen teslim) ya da "ön alım" (ilerde teslim) biçiminde olabilir Spot alımda, hazır bir mal, örneğin silolarda depolanmış buğday alınır satılır Ön alımda ise o anda var olmayan mallar, örneğin belki yıllar sonra üretilecek olan buğday, üretildiği zaman teslim edilmek üzere alınıp satılır Borsalarda işlem gören malların alıcilan ve satıcilan borsada, alım satım isteklerini yerine getiren aracılarla temsil edilir Komisyoncu ya da simsar denen bu aracılar, alıcı ya da satıcı adına alışveriş işlemleriyle ilgilenme karşılığında bir ücret alırlar
Madenler, kesin olarak sınıflarıdırılabilen ve hemen bozulmayan buğday ve öbür tahıllar, pamuk, şeker, kahve, kakao, kauçuk, ipek gibi bir çok hammadde borsalarda alınır satılır Borsalarda ticaret inceden inceye saptanmış kurallarla yönetilir Buğday alım satımı yapilan temel borsalar Chicago, Winnipeg, Liverpool ve Rotterdam'dadır Dünyanın önde gelen mal Borsaları Londra, Ne w York, Tokyo, Hong Kong ve başka ticaret merkezlerinde kuruludur
Hisse Senedi ve Tahvil
Bir kimsenin bir iş kurması için fabrika, dükkân alacak ya da kiralayacak, makine ve mal satın alacak ve çalışanlarına ödemede bulunacak paraya sahip olması gerekir Bazen bir iş için gerekli paranın hepsini kurucu kendisi sağlayabilir Ama çoğu zaman bu mümkün değildir ve paranın bir bölümü başkalanndan sağlanır Bir iş kurmak için gerekli parasal kaynağın bir bölümü borç olarak bulunabileceği gibi, bazen de bunu sağlayan kişiler şirkete ortak olur
Bir işin kuruluşuna para vererek ortak olan insanlar, kuşkusuz bu işin kâr getireceğini umarlar Şirket kâr etmeye başlayınca da bu kârdan kendi verdikleri sermaye ile orantılı olarak bir pay almayı beklerler Örneğin, kuruları bir şirkete 4 000 000 lira sermaye koyan bir ortak, 2 000 000 lira sermaye koyan ortağın iki katı kâr elde edecektir Bir şirketin kuruluşuna bir miktar para vererek katılmaya, yani sermaye koymaya o şirketin hissesini satın almak denir
Örneğimizdeki şirketin 10 000 000 lira sermayeyle kurulduğunu ve bu sermayenin her biri 1 000 lira değerinde 10 000 hisseye bölündüğünü varsayalım Bu şirkete 4 000 000 lira sermaye koyan ortak 4 000, 2 000 000 lira sermaye koyan ortak 2 000, öbür ortaklar da geriye kalan 4 000 hisseye sahip olacaktır Her bir hissenin Başlangıçta 1 000 lira olan değeri zamanla değişir Şirket başarılı olur çok kâr elde ederse, her hisseye düşen kâr miktarı artacağı için bu hisseleri satın almak isteyenler çoğalacak ve hisseler daha yüksek bir fiyattan alıcı bulacaktır Şirket yeterince kâr edemez ya da zarar ederse, her hisseye daha az kâr verileceği ya da hiç verilmeyeceği için bu hisseleri almak isteyen olmayacak, elinde bulunduranlar satmak isteyecek ve hissenin değeri Başlangıçtaki 1 000 liranın da altına düşebilecektir
Şirketin kân ortaklara en az yılda bir kez ödenir ve bu ödeme kâr payı (temettü) olarak adlandırılır Şirket kârının ortaklara dağıtım biçimi her ülkenin kendi yasalanyla düzenlenmiştir Kâr payı genellikle bir oran olarak belirtilir Yüzde 50 kâr payı dağıtılıyor dendiği zaman sahip olunan hissenin yüzde 50'si kadar kâr dağıtılıyor demektir Bu durumda 1 000 lira değerinde bir hisse senedine verilecek kâr payı 500 liradır
Şirketler bazen yapacakları yatırımlar için gerek duydukları kaynakları hisse senedi satarak şirkete yeni ortaklar katmak yerine, belirli bir faiz ödeyerek borçlarıma yoluyla sağlamayi seçerler Şirketlerin bu yoldan borç almak için çıkardığı belgelere tahvil denir Tahvilleri satın alanlar şirkete belirli bir süre için borç vermiş olurlar ve bunun karşılığında her yıl, tahvilin üzerinde yazılı olan faizi elde ederler Gene tahvilin üzerinde yazılı olan sürenin sonunda da borç olarak vermiş oldukları parayı geri alırlar Hisse senedinin tersine, tahvil karşılığında ödenen faiz şirketin kârlılığına bağlı değildir Tahvil satın alarak bir şirkete borç veren kişiler, o şirket kâr etse de etmese de önceden belirlenmiş olan faizi alırlar
Devlet de borçlarımak için tahvil çıkarır Devlet tahvilleri borcun geri ödenmemesi tehlikesi olmadığı için çok güvenli bir faiz geliri getirir Ama genellikle, faiz oranı özel şirket tahvillerinin faiz oranından biraz azdır Özel şirketlerin tahvillerinde olduğu gibi, devlet tahvillerinde de genellikle her yıl sonunda faiz ödenmesi söz konusudur ve belli bir süre içinde ya da belli bir tarihte anapara geri ödenir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|