Şengül Şirin
|
Bayburt-tarihi-ekonomisi-doğal Yapısı
Bayburt-tarihi-ekonomisi-doğal yapısı
Türkiye'nin yeni illerinden biri olan Bayburt, daha önce Gümüşhane'ye bağlı bir ilçeydi Haziran 1989'da, Bayburt kent merkezi olmak üzere Aydıntepe, Bayburt ve
YÜZÖLÇÜMÜ: 3 652 km2
NÜFUSU (1990): 107 330
İL TRAFİK NO: 69
İL MERKEZİ: Bayburt
İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (78 930),
Aydıntepe (16 081), Demirözü (13 319) BAŞLICA KENT VE NÜFUSU (1990): Bayburt (33 677) BAŞLICA YÜKSELTİLER: Kop Dağı (2 918 metre), Vızvız
Tepesi (2 870 metre), Göller Tepesi (2 731 metre) SICAKLIK: Bayburt kentinde en düşük 26,2°C
(29 1 1964), en yüksek 36,2°C (20 7 1962), ortalama
7°C YAĞiŞ MİKTARI: Bayburt kentinde yıllık ortalama 433,4
mm
İLGİÇEKİCİ YERLER:
Bayburt Kalesi; Bent, Ali Şingâh, Meydan, Paşaoğulları, Pulur hamamları; Bayburt Ulucamisi; Kutluk Bey, Pulur, Yukarı Hınzevrek camileri; Hart, Ksanta, Varzahan kalıntilan; Korgan Köprüsü; Taşhan; Şehit Osman Türbeleri
Demirözü ilçelerini kapsayan bir il haline getirildi Karadeniz Bölgesi'nin Doğu Karadeniz bölümünde yer alan Bayburt ili kuzeyde Trabzon, kuzeydoğuda Rize, doğu ve güneydoğuda Erzurum, güneyde Erzincan, batıda da Gümüşhane illeriyle çevrilidir
Doğal Yapı
Orta kesimi daha alçak olan il topraklarının kuzey kesimini Doğu Karadeniz Sıradağları' na bağlı kıyı dağları, güney kesimini ise ÇoruhKelkit Dağları olarak adlarıdınları iç sıralar engebelendirir Kuzeydeki Soğanlı Dağlann'da Vızvız Tepesi ile Göller Tepesi başlıca yükseltileri oluşturur, ilin doğu kesiminde Sançiçek Dağı yer alır Güney kesimindeki KopDağı ile Otlukbeli Dağları, ÇoruhKelkit Dağları'nın batı bölümünü oluşturur İçinden Çoruh Irmağı'nın aktığı ÇoruhKelkit Vadi Oluğu'nun dar tabanı ile Bayburt ve Hart (Aydıntepe) ovalan ilin başlıca tarım alanlarıdır
İl topraklarından kaynakların suların büyük bir bölümü Çoruh Irmağı aracılığıyla Karadeniz'e dökülür İl toprakları içinde genişçe bir yay çizen Çoruh Irmağı'nın başlıca kolu Mam Suyu'dur Of'ta Karadeniz'e dökülen Solaklı Çayı'nın Başlangıç kolları ilin kuzey kesimindeki dağlık alandan doğar
Denize fazla uzak olmamasına karşın, yüksek dağların engel oluşturması nedeniyle Karadeniz kıyısında görülen ıhman ve nemli iklimden etkilenmeyen Bayburt ilinde karasal bir iklim görülür
Dağların yüksek kesimlerindeki çayırlarla kaplı yaylalar hayvancılık açısından önem taşır Sert iklim koşulları nedeniyle ilin doğal bitki örtüsü zengin sayılmaz Ormanlık alanlar da oldukça kısıtlıdır Doğal bitki örtüsü bozkır görünümünde olan ilde buna bağlı olarak yabanıl hayvan varlığı da sınırlıdır İlin çeşitli kesimlerinde ayı, dağ keçisi, tavşan, tilki, yaban domuzu gibi memeliler ile bıldırcın, keklik, ördek, toy, turna ve üveyik gibi kuşlara rastlanır
Tarih
Bayburt yöresindeki ilk yerleşmelerin günümüzden 5 500 yıl önce başlayan Tunç Çağı'nda kurulduğu tahmin edilmektedir Hititler'in AzziHayaşa Ülkesi dediği bölge içinde kalan yöre bir süre Urartular'ın denetiminde kaldıktan sonra Kimmerler'in saldırısına uğradı Bunu izleyen Med ve Pers yönetimlerinin ardından İÖ 2 yüzyılda Pontus Krallığı'na, İÖ 64'te Roma'ya bağlarıdı Bizans döneminde Khaldia Theması'nın sınırları içine alındı
Bu dönemde Sasaniler'in saldırısına uğrayan yöre, bir süre de Ermeniler'in eline geçti İS 7 yüzyılda Araplar’ın denetimine giren Bayburt, Uzakdoğu'dan gelerek Trabzon'da Karadeniz kıyısına ulaşan kervan yolu üzerinde bulunduğundan büyük önem taşıyordu Bir süre Araplar, Gürcüler, Hazarlar ve Bizanslılar arasında el değiştirdi
Doğudan Anadolu'ya akın düzenleyen Türkmenler yöreye11 yüzyıl ortalarında girdiler Aynı yüzyılın ikinci yarısında Saltuklu egemenliğine giren yöre onu izleyen Danişmendli döneminde Bizans saldırısına uğradıysa da geri alındı 13 yüzyıl başında Anadolu Selçukluları'nın yönetiminde bulunan yöreye daha sonra Moğollar'dan kaçan Türkmen aşiretleri yerleşti Daha çok yağmacılıkla geçinen bu göçer aşiretleri İlhanlılar döneminde başka bölgelere göçe zorlarıdılar 13 yüzyıl sonlarında yöreden geçen ünlü İtalyan gezgin Marko Polo'nun kitabında burada gümüş üretimi yapıldığı anlatılır
İlhanlılar'dan sonra sırasıyla Eretna Beyliği, Karakoyunlular ve Akkoyunlular tarafından yönetilen yöre, 16 yüzyıl başında Safeviler'in eline geçti; 1514'te Osmanlı topraklarına katıldı Osmanlı yönetimi halkının büyük bölümü Ermeniler'le Rumlar'dan oluşan yöreyi 17 yüzyılda Erzurum Eyaleti'nin bir sancağı yaptı 19 yüzyılda iki kez Ruslar tarafından işgal edilen Bayburt, I Dünya Savaşı sırasında da Rus saldınsına hedef oldu 1916'da yöreye giren Ruslar 1917 Ekim Devrimi üzerine geri çekildiler Yerlerini Ermeni birlikleri aldı Bölge 1918'de işgalden kurtuldu Şeyh Eşrefin 1919'da çıkarttığı Hart Ayaklanması kısa sürede bastırıldı
Ekonomi
Ekonomik olanakları kısıtlı olan ilde halkın yüzde 69'u kasaba ve köylerde yaşar Bayburt yöresi 1985'ten bu yana nüfus yitirmektedir İl halkının geçim kaynağı büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayalıdır Sanayi il ekonomisine çok az katkıda bulunur
Yaylacılık yönteminin geçerli olduğu ilde çok sayıda sığır, koyun ve kıl keçisi yetiştirilir Başlıca hayvansal ürün süttür ve süt ürünlerini işleyen bir fabrika kurulmuştur Koyunlardan kırkilan yünler halı ve kilim dokumacılığında kulllanılır Ekime elverişli alanlarda başlıca ürünler buğday, şekerpancarı, arpa ve patatestir Yem bitkileri ekimi de ağırlıklı bir yer tutar Geleneksel uğraşların başında dericilik, halı ve kilim dokumacılığı gelirken, süt, deri, un, makarna, irmik, yem, tuğla ve kiremit küçük işletmelerin başlıca üretim ve ticaret konularını oluşturur Bayburt'ta bir de küçük sanayi sitesi kurulmuştur
İl Merkezi: Bayburt
Kuruluşuna ilişkin yeterli bilgiye rastlarımayan Bayburt kenti İÖ 8 yüzyıla kadar Domana adıyla anılıyordu İskitler döneminde Gymnias denen kentin adı, Bizans döneminde Baiberdon, Ermeniler'de Payberd, Arap kaynaklarında ise Bâbirt olarak geçer Eskiden çevresindeki gümüş yataklarının işletilmesinden ve Tebriz'i Trabzon'a bağlayan kervan yolu üzerinde bulunmasından dolayı stratejik bir öneme sahipti
Kentin çeşitli dönemlerde onarımdan geçen surlarının dışına doğru büyümesi Anadolu Selçukluları ve İlhanlılar dönemlerinde başladı 16 yüzyılın ilk yarısından kalma Osmanlı kayıtlarında 2 km uzunluğunda bir surla çevrili olan Bayburt Kalesi'nin dışında 10 mahalle olduğu belirtilir Aynı kaynaklara göre birçok boyahane ve şaraphanenin bulunduğu kentteki konutlardan 312'si Hıristiyanlar'a, 130'u Müslümanlar'a aitti Bayburt'un kilim, halı ve seccadeleriyle ünlü olduğunu, halkın bir bölümünün silah üretimi ve kuyumculukta uzmanlaştığını belirten kaynaklar vardır
18 yüzyıla gelindiğinde kent hemen hemen bütünüyle kale dışına taşınmış durumdaydı 1828'de Bayburt'u ele geçiren Rus ordusu kale burçlarını, bazı camileri ve mahalleleri tahrip etti Bayburt 1878'de Çıldır Sancağı'nın merkezi oldu; 1888'de yeniden kaza merkezi olarak Erzurum'a bağlarıdı ve bu durum 1927'ye kadar sürdü 19 yüzyıl sonlarında yaklaşık 8 000 olan kent nüfusu 1950'de 9 843'e, 1965'te 15 184'e, 1985'te 28 068'e ulaştı, 1990'da ise 30 bini aştı
Çoruh Vadisi tabanı ile yamaçlarında kurulmuş olan kent, ilin orta kesimlerinde yer alır Aşkale'de E23 Karayolu'na bağların E390 Karayolu kentten geçer Kentteki başlıca sağlık kurumu Bayburt Devlet Hastanesi'dir
Bayburt tarihsel yapılar açısından oldukça zengindir Bayburt Kalesi, Taşhan (Bedesten), Bayburt Ulucamisi, Şehit Osman Türbeleri, PaşaoğuUarı ve Ali Şingâh hamamları bunların başlıcalandır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|