![]() |
Hayırda Yarışan Saraylı Kadın Efendileri |
![]() |
![]() |
#1 |
GöKKuŞaĞı
![]() |
![]() Hayırda Yarışan Saraylı Kadın EfendileriOsmanlı padişahlarının hanımlarına yapılabilecek en büyük iftira “Padişah anaları yabancıdır, Türk ırkını bozmuştur” denmesidir ![]() ![]() ![]() “Padişah anaları yabancıdır, Türk ırkını bozmuştur” demek, onlara atılabilecek en büyük iftiradır… Böyle bir iftira ruhlarını incitmekle kalmaz, hayatın gerçeklerine de aykırı düşer ![]() ![]() ![]() ![]() Birkaçı dışında, farklı etnik kökenlerden gelen hanım sultanların çoğu çocuk yaşta saraya alınarak eğitilir, padişah eşi olmaya layık hâle gelenler valide sultanın (padişahın annesi) arzu ve onayı sonucu padişahla evlendirilirlerdi… Farklı ırklara mensup olmalarına rağmen, Müslümanlaştıktan sonra eski dinlerine yahut kökenlerine yönelik küçücük bir duruş sergilediklerine dair en küçük bir emare bile yoktur ![]() Padişah anaları, eşleri ve kızları kendilerini bir nevi “toplumun annesi” gibi gördüklerinden topluma şefkatle yaklaşmışlardır ![]() ![]() Saray kadınlarına bu yönden bakılınca, padişah annelerine, eşlerine ve kızlarına, özellikle yabancı yazarların yazdıkları romanlarda attıkları iftiraların mesnetsizliği iyice ortaya çıkıyor ![]() Osmanlı saray kadınları, birkaçı hariç tutulursa, ortalıkta fazlaca gözükmezler ![]() ![]() Tabii bu yaşama biçimi hayattan kopuk oldukları anlamına gelmez ![]() ![]() Hayırda yarış konusunda ise erkeklerden aşağı kalmazlar ![]() ![]() “Osmanlı kadını zevkli ve beceriklidir” 16 ![]() ![]() ![]() ![]() Lady Montagu (meşhur Briefe aus dem Orient)“Osmanlı kadınları arasında zarif ve güzel olmayan kadın görülemeyeceğini” söyler ![]() ![]() D’Ohsson ise, Osmanlı kadınlarının elbiselerindeki sadelik, zarafet ve asaletle iftihar edebileceklerini belirtir: “Güzel şekiller, siyah ve parlak gözler, sağlıklı hareketler, uyumlu renkler, aşırıya kaçmayan ziynetler ve her şeyden önemlisi zarafet, bu ülkenin kadınlarını Avrupalılardan ayırır ![]() Julia Pardoe, Olivier, Gautier, La Borenne Durand de Fontmagne, Edmondo de Amicis başta olmak üzere, birçok Avrupalı seyyahın (gezgin) kaleminden yukarıdakine benzer tespitler çıkmıştır ![]() Bunların tümünün özeti, Osmanlı kadınlarının zarafet konusunda tüm dünya kadınlarına örnek olacak durumda olduklarıdır ![]() Kendilerine değer verilmiş, hatta baş tacı edilmiş, İslamî esaslar çerçevesinde Osmanlı kadını yüceltilmiştir ![]() Osmanlı kadınına iftira atmak Çok yazık ki, ders kitaplarımız bunun aksini iddia etmektedir ![]() ![]() Nurbanu Sultan, Hatice Sultan ve Kiraze Sultan da ders kitaplarının saldırılarından nasibini almıştır ![]() Osmanlı kadın efendileri genelde fitneci, çıkarcı, maddeci, makam ve mevki düşkünü olarak gösterilmektedir ![]() ![]() Özellikle bazı romanlarda kadın efendilere yakıştırılan tavırlar, dünyayı yöneten bir sarayın mensuplarına asla yakışmayacak tavırlardır ![]() Hele de harem dairesi konusunda envai çeşit masallar uydurulmuştur ![]() ![]() Osmanlı kadını, haksız yere “Sürekli evinde oturan, sokağı ancak kafes arkasından görebilen, sosyal hayatta hiçbir söz hakkı olmayan ikinci sınıf bir varlık” olarak gösteriliyor ![]() Gerçek hiç de böyle değil ![]() ![]() Kimi yazarların ısrarla “gayr-i ahlakî” tavırlar içinde göstermeye çalıştığı Osmanlı kadınları, çok büyük hayır kurumları, camiler ve çeşmeler inşa ettirmiş, dev külliyeleri toplumun hizmetine vermiş, devasa okullar yaptırarak isimlerini ebedileştirmişlerdir ![]() Sağlam Müslümanlardı Osmanlı kadınları sağlam Müslümanlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Meselâ İstanbul fatihi Sultan Mehmed’in eşi Gülbahar Hatun’un (Sultan II ![]() ![]() Sultan II ![]() ![]() ![]() Sultan II ![]() ![]() Fatih’in sütannesi Hundi Hatun, Edirne’de 1486'da bir cami yaptırmıştır ![]() ![]() Sultan II ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim'in eşi Hafsa Sultan, oğlu Şehzade Süleyman’ın (Kanuni Sultan Süleyman) sancak şehri Manisa'da valilik yaptığı sırada ona refakat etmiş ve burada cami, medrese, kütüphane, imaret, şifahane, hamam ve sıbyan mektebinden (ilkokul) oluşan bir külliye vücuda getirmiştir ![]() Külliye içindeki şifahane (akıl hastahanesi) Osmanlı Devleti’nde kadınlar tarafından yaptırılan ilk şifahanedir ![]() Hayırda yarışın en kadıncası: Hürrem Sultan Kanuni Sultan Süleyman'ın sevgili eşi Hürrem Sultan, genelde tarihçilerimiz tarafından lanetlenmekle birlikte müthiş bir hayır eseri tutkunudur ![]() ![]() ![]() ![]() Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın Edirnekapı ve Üsküdar'da olmak üzere iki külliyesi vardır ![]() ![]() Mihrimah Sultan, bu eserleri, 1548 yılında cep harçlığını biriktirerek ve babasından borç alarak yaptırmıştır ![]() ![]() ![]() Valide Nurbanu Sultan Sultan II ![]() ![]() ![]() Sultan II ![]() ![]() İstanbul Eminönü’ndeki Yeni Cami, III ![]() ![]() ![]() Safiye Sultan ayrıca Mısır'daki tüm mal varlığını Mekke, Medine ve Kudüs'te Kur'an okuyacak 120 hafız ile Mekke'deki sebil, mescit ve kuyulara bakacak hizmetlilere vakfetmiştir ![]() Hanımkent: Üsküdar Biliyoruz ki, Üsküdar, kadın eserlerin bolluğu açısından tam bir “Hanımkent”dir ![]() Bizim tarihçilerin lanetlediği isimlerden ikincisi olan Sultan I ![]() ![]() ![]() Ayrıca Mekke-Medine fukaralarına dağıtılmak üzere her yıl Sürre Alayı ile hatırı sayılır bir meblağ gönderirdi ![]() ![]() Onları rahmetle anıyoruz ![]() Yavuz Bahadıroğlu-Moral Dergisi
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar ![]() Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK ![]() GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
![]() |
![]() |
|