06-24-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
ARABİSTAN-Asya'da, Basra Körfezi Ile Kızıldeniz Arasında Yer Alır
ARABİSTAN-Asya'da, Basra Körfezi ile Kızıldeniz arasında yer alır
Kuzeyinde Ürdün ve Irak'ın bulunduğu çok büyük bir yarımadadır Hemen hemen Hindistan kadar büyük olmasına karşılık büyük bir bölümü çöl olduğu için nüfusu çok azdır Yarımadada akarsu yoktur; kuyular bile az ve birbirinden uzaktadır
Suudi Arabistan Krallığı Arabistan'ın büyük bir bölümünü kaplar Güneyde Yemen Arap Cumhuriyeti ve Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti; güneydoğuda Umman Sultanlığı; Basra Körfezi boyunca Kuveyt, Bahreyn ve Katar gibi küçük devletler vardır (Ayrıca bak ADEN; BAHREYN; BASRA KÖRFEZİ; BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ; KATAR; KUVEYT; UMMAN; SUUDİ ARABİSTAN; YEMEN ARAP CUMHURİYETİ; Yemen Demokratik Halk Cumhurİyetî )
Çöl Hayvanları
Kızıldeniz boyundaki ve Arabistan'ın güney kıyılarındaki kumlu, dar düzlükler dik bir biçimde yükselerek yağış almayan yüksek dağlarla birleşir Arabistan'ın ortasındaki bölge yalnızca kaktüs gibi bitkilerin yetişebildiği geniş ve yüksek bir yayladır Rüzgârın oluşturduğu kumullar (kum tepeleri) bazen 150 metre yüksekliğe ulaşır; bu yörede ayrıca çıplak kayalarla kaplı büyük alanlar vardır Vahalar çoktur ama birbirlerinden epey uzaktadır Vahaları su kaynaklarının çevresindeki hurma ağaçlan ve vadilerdeki büyük ekili alanlar oluşturur
Bu büyük, kayalık ve kumluk yayla hafif bir eğimle alçalarak dünyanın en sıcak yörelerinden biri olan Basra Körfezi kıyısına ulaşır Türkiye'de İngiliz casusu Lawrence olarak bilinen İngiliz subayı ve yazar Thomas Edward Lawrence buraya ilk ayak bastığında "Arabistan'ın sıcaklığı kınından çekilmiş bir kılıç gibi saplanarak soluğumuzu kesti" diye yazmıştı (bak Lawrence, T E ) Gerçekten yalnızca güneybatı köşesindeki Yemen'de sebze ve meyvelerin yetiştirilmelerine yetecek kadar su vardır Bu yüzden Romalılar bu bölgeye Arabia Felix (Mutlu Arabistan) derlerdi; çünkü yanmadanm geri kalan bölümü çöldü
Çölün özellikle kuzeyinde yaşayan ceylanların eti Araplar için çok değerlidir Kurtlar ve çakallar gece gündüz canlı hayvanları ya da leşlerini arayarak dolaşırlar Çöl hayvanları arasında uzun arka ayaklarıyla kangurular gibi sıçrayan araptavşanları çok ilgi çekicidir Çorak bölgelerde bıldırcın ve ormantavuğu; öteki yörelerde güvercin, kumru, toy ve turnalara sık rastlanır Engerek yılanları yaygındır, kertenkele ve akrep de görülür Zaman zaman büyük çekirge sürüleri zaten az olan ürünlere büyük zarar verir
Arap atlan güzellikleri, hızları ve dayanıkhlıklarıyla bütün dünyada ünlüdür İÖ 400'den beri bilinen bu at soyunun çağdaş evcil atların ataları arasında önemli bir yeri vardır
Çölde ve Kentlerde Yaş
Çölün büyük bir bölümünde Bedevi aileleri 1 500 yıl önce Hz Muhammed dönemindeki atalarının yaptığı gibi deve, koyun ve keçi sürülerine otlak bulmak için sürekli yer değiştirirler Nüfusun geri kalan bölümünü kentliler ve yerleşik çiftçi toplulukları oluşturur; hepsi Arapça konuşur ve Müslüman'dır Hz Muhammed Mekke'de doğduğu için Arabistan yüzyıllar boyunca İslam dininin beşiği olmuştur (bak ARAPLAR; İSLAM; MEKKE; MUHAMMED, Hz )
1940'lara kadar pek az Arap bu kıraç ülkede iyi bir yaşam sürebildi Yemen'de tütün, kahve ve meyve, Umman'da şeker ve pamuk, su olan bölgelerde hurma üretilir
Mürrüsafi ve akgünlük gibi ender bulunan baharatlar güney kıyılarında üretilirdi Basra Körfezi'nden ise inci çıkarılırdı
Ama o zamandan beri çok büyük değişiklikler oldu Suudi Arabistan'da ve Basra Körfezi kıyısındaki Kuveyt, Katar, Abu Dabi ve Bahreyn'de zengin petrol yatakları bulundu Bir zamanlar çok az parası olan Arap ülkeleri bugün yabancı şirketler ya da devlet eliyle üretilip satılan petrolden büyük bir gelir elde ediyorlar Zenginlik kadar güç de getiren petrol gelirleriyle eski kentler yeniden yapılıyor ve yeni sanayiler kuruluyor Eğitim ve sosyal güvenlik hizmetleri geliştiriliyor Otomobil ve uçak gibi çağdaş ulaşım araçları da insanların birbirleriyle yakınlaşmasını sağlıyor Radyo istasyonları ağının yanı sıra,
bugün yarımadanın birçok bölgesi televizyon yayınlarım alabiliyor Düzenli uçak seferleri Arabistan'ı dünyanın birçok bölgesine bağlarken, demiryolları Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'ı Basra Körfezi'ne bağlıyor Eskiden çöldegöçebe bir yaşam süren birçok Arap günümüzde çağdaş kentlerde ya da petrol bölgelerinde yaşıyor
Artık yalnızca Riyad ve Meleke gibi eski kentlerde gezenler eski kent yaşamının izlerini görebilirler Bu kentlerde güneşte kurutulmuş tuğlalarla yapılan, dışı beyaz badanalı evler, yüksek duvarlarla çevrili avlulara bakar Sıcaktan ve gece ayazından korunmak için pencerelere cam yerine tahta panjurlar takılmıştır Evler mangallarda yakılan odunla ısıtılır; yemek, yerde bağdaş kurularak yenir
Tarih
571 ile 632 yılları arasında yaşayan Hz Muhammed'in Medine'de ölümünden sonra halifeler onun getirmiş olduğu dini yaydılar ve yeni Müslüman devletler kurdular İlk üç halife Medine'de hüküm sürdü; sonraki halifeler Şam (Suriye), Bağdat (Irak) ve Kahire' yi (Mısır) başkent seçtiler Araplar en parlak dönemlerini Binbir Gece Masallarıyla ünlenen Halife Harun Reşid'in yönetimi altında geçirdiler
(bak Harun Reşîd) Ama daha sonra aralarındaki çekişmeler ve savaşlar sonucunda güçlerini yitirdiler Abbasi halifeleri bir süre Büyük Selçuklu Devleti'nin desteğiyle varlıklarını sürdürdüler 1258'de Moğollar'ın Bağdat'a girmesiyle halifelik kurumu Kahire'ye taşındı Bu sırada Mısır'da, Suriye ve Filistin'i de egemenlikleri altında tutan Memlûklar bulunuyordu Irak ise Ak koyunlular'dan sonra Safeviîerın sınırları içinde kalmıştı
1517'de Yavuz Sultan Selim Kahire'yi alarak Mısır, Suriye, Filistin ve Hicaz'ı Osmanlı topraklarına kattı Bu tarihten başlayarak halifelik kurumu Osmanlı padişahlarına geçti Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise Osmanlılar Irak'ı, Yemen'i ve Araplar'ın yaşadığı Kuzey Afrika topraklarını ele geçirdi
18 yüzyılın ortalarında Vehhabilik denen savaşçı bir dinsel hareket nedeniyle çıkan karışıklıklar ve çatışmalar 19 yüzyıl boyunca da sürdü Vehhabiler İslam dininin doğuşu sırasındaki ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalınmasını savunuyorlardı
I Dünya Savaşı'na Osmanlılar Almanya' nın yanında katılınca, bu fırsattan yararlanan Arap emirleri ayaklandılar Mekke Emiri Hüseyin Bin Ali, kendini kuzeybatıdaki Hicaz'ın kralı ilan ederek İngiltere ve Fransa ile ittifak yaptı Oğulları, sonradan Irak kralı olan Faysal ve Ürdün tali olan Abdullah ile
birlikte ve İngiliz subayı Lawrence'in yardımıyla ordularını Hicaz'dan Şam'a götürdü; burada Lord Allenby'nin Filistin'den gelen kuvvetlerine katıldılar İngilizArap ittifakı sonucunda Arabistan'ın kuzeyindeki topraklarda Osmanlı egemenliği sona erdi
Arabistan'ın daha sonraki tarihini her ülkenin kendi maddesinden okuyabilirsiniz (Ayrıca bak Araplar )
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|