Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşı

Aşı

Eski 06-23-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Aşı



Aşı


Bazı bulaşıcı hastalıkları geçirenler genellikle aynı hastalığa ikinci kez yakalanmazlar Bu, o hastalığı geçirerek kazanılmış bir doğal bağışıklıktır İnsanlara yapay yoldan bağışıklık kazandıran aşı ve aşılama düşüncesi de bundan doğmuştur Bir hastalığın zayıflatılmış ya da öldürülmüş mikropları vücuda aşılandığında, kişi o hastalığı hafif biçimde atlatır Böylece, ileride aynı hastalığın canlı ve etkili mikroplarıyla karşılaştığında ağır biçimde hastalanmaktan korunmuş olur

18 yüzyılın sonlarına kadar en korkulan hastalıklardan biri çiçek hastalığıydı Birçok kişi bu hastalıktan ölüyor, ölmeyenler ise irinli kabarcıklar dökerek "çiçek bozuğu" olmuş yüzlerindeki kalıcı izlerle yaşamak zorunda kalıyorlardı Hastalığı hafif atlatan kişilerin aynı hastalığa bir daha yakalanmadığını fark eden Türkler ve bazı doğu halkları koruyucu bir önlem olarak sağlıklı kişilere hastalık aşılamayı düşünmüşlerdi Bunun için derideki kabarcıklardan alınan irini aşı olarak kullanıyorlardı Ama bu yöntem çok başarılı olmadı; çünkü hastalığı en hafif geçirenlerden alman mikroplar, sağlıklı kişilerde çoğu kez hastalığın en ağır biçimine yol açabiliyordu

Bu salgın ve bulaşıcı hastalığa karşı en etkili korunma yöntemi olan çiçek aşısını 1796'da İngiliz doktor Edward Jenner buldu {bak JENNER, Edward)Çiçek hastalığının inekten insana bulaştığı zaman çok daha hafif geçtiği biliniyordu Hastalığın bu hafif biçiminin de aynı virüsten ileri geldiğine inanan Jenner, bir çocuğa önce inekten bulaşmış hafif çiçek hastalığının, sonra insandan bulaşmış ağır çiçek hastalığının irinli kabarcıklarından aldığı mikroplu sıvıyı verdi Gerçekten de çocuk hastalanmadı Böylece Jenner'in yöntemi benimsenerek birçok ülkede aşılama programlarına başlandı Çiçek aşısının bütün dünya da uygulanması sonucunda bugün çiçek hastalığı tümüyle yok edilmiştir

Jenner'in öncülük ettiği bu ilk aşıdan sonra, mikrobik, yani bakteri ya da virüslerden ileri gelen birçok ağır ve bulaşıcı hastalığın aşısı bulundu Aşı olarak vücuda verilen bakteri ve virüslerin hastalık yapıcı etkisi genellikle ısıyla ya da özel kimyasal işlemlerle azaltılır
Mikropların çoğu ağız yoluyla vücuda verildiği zaman sindirim sisteminde parçalanarak yok edilir Bu yüzden ağızdan kullanılan tek aşı çocuk felci aşısıdır Geri kalanların hepsi ya deri üzerine iğneyle bir çizik yapılarak (çiçek aşısı) ya da doku içine şırınga edilerek (kızamık aşısı) uygulanır

Vücuda giren mikroplar bağışıklık sisteminin saldırısına uğrayarak yok edilir Böylece hastalığın hafif biçimi atlatılmış olur Aynı mikroplar ikinci kez vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi bunları hemen tanır ve çoğalarak hastalık yapmalarına zaman bırakmaksızın yok eder Aşılama yoluyla mikroplara karşı bağışıklık yaratarak hastalıklardan korunmayı amaçlayan bu yönteme bağışıklama denir {bak BAĞIŞIKLIK)

Günümüzde difteri, tetanos, boğmaca, kızamık, çocuk felci, kolera, verem, sarıhumma, kuduz, tifo, grip gibi birçok hastalığın aşısı geliştirilmiştir Hangi hastalıklara karşı hangi yaşlarda aşı yapılacağını her ülke kendisi belirler Ama genel uygulama, bağışıklığın olabildiğince erken kazanılması için aşılamaya bebeklik ya da çocukluk çağında başlanmasıdır Bazı aşılar, yan etkileri önlemek için birkaç doza bölünerek belirli aralıklarla yapılır Tetanos gibi bazı hastalıklarda ise bağışıklığın sürmesi için ilk aşılamadan sonra birkaç yılda bir ek aşılama gerekir

Bazı ülkelerde, örneğin Türkiye'de, birçok bulaşıcı hastalığa karşı aşılanma zorunluluğu vardır Birçok ülkede de, saptanmış bazı hastalıklara karşı aşılı olduklarını kanıtlamadıkça yabancılara giriş izni verilmez Çünkü bir hastalık bir bölgede yok edildikten sonra bile, halkın bir bölümü aşılı değilse, mikrobu taşıyan bu yabancı hastalığın yeniden ortaya çıkmasına yol açabilir

Aşılama, bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde çok büyük yararlar sağlamıştır, ama hiçbir zaman yüzde 100 etkili değildir; bazı kişiler aşılandıkları halde hastalığa yakalanabilirler Bazı aşıların da ağır yan etkileri görülmüştür Örneğin boğmaca aşısı beyin dokusunun yıkımına ve zekâ geriliğine yol açabilir Bazıları, hastalıktan doğal yollarla korunma olanağı varken, ortaya çıkabilecek bütün zararları göze alarak sağlıklı bir çocuğu aşılamanın yanlış olduğunu öne sürerler Oysa aşılanmamış bir çocuğun boğmacadan ölme olasılığı, aşılamanın beyne zarar verme olasılığından çok daha yüksektir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.