06-21-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Atatürk, Mustafa Kemal (1881-1938)
Kurtuluş Savaşı'nın önderi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır 1881'de, Osmanlı İmparatorluğu'nun Makedonya'daki en renkli ve hareketli kentlerinden biri olan Selanik'te doğdu Annesi Zübeyde Hanım dindar, geleneklerine bağlı bir ev kadınıydı Babası Ali Rıza Efendi ise vakıflar kâtipliği ve gümrük memurluğu görevlerinde bulunmuş, kısa bir süre gönüllülerden kurulu Asakiri Milliye taburuna üsteğmen olarak katılmıştı Memurluktan eline geçen parayla geçinememesi üzerine istifa ederek ticarete atılan Ali Rıza Efendi önce kereste, ardından tuz ticareti yaptıysa da başarılı olamadı Bu girişimlerin iflasla sonuçlanmasının da etkisiyle henüz 47 yaşındayken öldü
Ali Rıza Efendi ile karısı arasında Mustafa'nın geleceğine ilişkin ciddi görüş ayrılıkları vardı Zübeyde Hanım küçük Mustafa'nın ilerde din adamı olmasını istiyor bu nedenle onun mahalle mektebine gitmesinde direniyordu Ali Rıza Efendi ise oğlunun yeni açılan ve modern eğitim veren Şemsi Efendi Okulu'na gitmesini istiyordu Sonunda Ali Rıza Efendi soruna uygun bir çözüm bularak tartışmaya son verdi Mustafa önce ilahilerin okunduğu alışılmış törenle mahalle mektebine başladı Böylece annesinin isteği gerçekleştirildi Birkaç gün sonra da mahalle mektebinden ayrılarak Şemsi Efendi Okulu'na yazıldı
Yeni okuluna kısa sürede alışan Mustafa derslerine büyük bir hevesle sarıldı Ama, AliRıza Efendi'nin ölümünden sonra geçim sıkıntısı içine düşen Zübeyde Hanım çocuklarını da yanına alarak Selanik yakınlarındaki bir çiftlikte kâhya olan kardeşinin yanma gitmek zorunda kaldı
Böylece eğitimi yarıda kesilen Mustafa çiftlik işlerinde dayısına yardım etmeye başladı Dayısı ona kardeşi Makbule ile birlikte bakla tarlasına konan kargaları kovalama görevi vermişti Mustafa'nın çiftlik yaşamından bir şikâyeti yoktu ama eğitiminin yarıda kesilmiş olması annesini çok üzüyordu Sonunda Selanik'te bulunan teyzesinin yanına giderek okula orada devam etmesine karar verildi Burada ortaokula (Mülkiye İdadisi'nin rüştiye bölümüne) kaydını yaptırdı
Ne var ki, bu okulda da uzun süre kalamadı Bir arkadaşıyla kavga ettiği için Arapça öğretmeninden yediği ağır dayak, okuldan ayrılmasına neden oldu Aslında Mustafa da bu okulu pek sevmemişti Öğrencilerin giymek zorunda oldukları şalvarlı, kuşaklı geleneksel giysiden hiç hoşlanmıyordu Oysa Selanik sokaklarında kılıçlarını şakırdatarak üniformalarıyla dolaşan subaylar gözlerini kamaştırmaktaydı Subay olmaya karar vermişti Sonunda annesinden gizlice girdiği Selanik Askeri Rüştiyesi'nin (ortaokul) sınavlarını kazanarak askerliğe ilk adımını attı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|