Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dionysoseski, tanrısı, yunan

Dionysos-Eski Yunan Tanrısı

Eski 06-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Dionysos-Eski Yunan Tanrısı







Dionysos, Eski Yunan tanrılarından biridir Romalılar da Bacchus adını verdikleri benzer bir tannya taparlardı Bugün Dionysos çoğunlukla şarap ve coşku tanrısı olarak düşünülür Oysa binlerce yıl önce, Dionysos'a bitkilerin büyümesini, insan ve hayvanların döl vermesini sağlayan doğa güçlerinin tanrısı olduğu için tapılırdı

Dionysos'a tapma Yunanistan'a Trakya'dan geçti Dionysos, Thebai kentinde doğmuştu Tanrılar tanrısı Zeus'un (Romalılar'ın Jüpiter'i) ve ölümlü Semele'nin oğluydu Semele, Zeus'tan kendisine gerçek kişiliğinde görünmesini istedi Zeus şimşek olarak görünüp onun bu isteğini yerine getirdiğinde Semele öldü Zeus, oğlu küçük Dionysos'u ateşten kurtardı ve onu bacağının içine dikti Çocuk büyüyünceye kadar burada kaldı Sonra yeniden doğdu ve tanrı Hermes onu alarak büyütmeleri için Nysa perilerinin yanına bıraktı


Kendi ülkesinde Dionysos'a çok coşkulu törenlerle tapılırdı Halk, özellikle kadınlar, çılgınca tepelerin üstünde koşar, dans ederlerdi Sonra sığırları parçalar, çiğ çiğ yerlerdi
Yaklaşık İÖ 600'lerde Yunanistan'a gelen bu törenler büyük bir yaygınlık kazanmakla birlikte, coşkusundan büyük ölçüde kaybetti Gene de, Dionysos'a tapan kadınlara Mainad (çılgın kadın) gibi adlar veriliyordu Atinalılar, Dionysos şenliklerinde dans ve ilahilerin yanı sıra, tiyatro oyunları da oynamaya başladılar Bu oyunlar Yunan trajedilerinin başlangıcını oluşturdu

Dionysos'la ilgili öykülerin bazıları, onun asma dikip yetiştirdiğini, insanlar arasında, asma yetiştirmeyle ilgili bilgileri ve kendisine tapınmayı yaymak için dünyayı dolaştığını anlatır Dolaştığı zamanlar, Dionysos'a neşeli bir topluluk eşlik ederdi Onu hoş karşılayan herkese şarap sunulur, öte yandan kendisine tapmayı reddedenlere Dionysos korkunç cezalar verirdi

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Dionysos-Eski Yunan Tanrısı

Eski 12-06-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Dionysos-Eski Yunan Tanrısı







Dionysos adındaki tanrının i l k -çağ din, efsane, sanat ve yazınında ne denli bir yer tuttuğunu Apollon'a ayırdığımız bölümün girişinde tanımlamaya çalıştık Sabahattin Eyuboglu'nun Fransız bilgini Mario Meu-nier'nin çevirisinden dilimize aktardığı "Bak-kha'lar" kitabının önsözünde söylediği gibi, "Euripides'in bu tragedyası eski Yunanistan' da Dionysos dininin İncil'i yerinde" idi Biz de, dinsel kişiliği dal budak salmış, tapımı çeşitli ve ayrıntılı inanç ve görüşleri, insanlığın derine giden birçok düşüncelerini bir araya toplayıp yansıtan bu tanrının incelenmesine "Bakkha'lar" oyunundan aldığımız bir parçayla başlamak istiyoruz İnanıyoruz ki, bu parçanın gereğince yorumlanması bize Dionysos tanrıyı bütünüyle kavramak ve doğru yolda a n l a m a k olanağını verecektir:

Tragedya'nın açılışında Dionysos sahneye çıkarak şöyle konuşur:
Dionysos
-İşte ben, Zeus'un oğlu Dionysos, Kadmos'un kızı Semele'nin yıldırım dolu şimşekler içinde doğurduğu tanrı, Thebai toprağına ayak basıyorum Tanrılığımdan soyunup insan suretine girdim Ben Lydia'nm altın ovalarından geliyorum İran'ın güneşten kavrulan kırlarını, Baktrla'nm uzun surlarım; Media'nm buzlarla örtülü topraklarını, saadet diyarı Arabistan'ı, tuzlu denizin kıyılarında uzanan bütün Asya ülkesini, Barbarlarla Hel-lenlerin karışık yaşadığı, güzel hisarlarla süslü şehirleri dolaştım Oralarda korolarımı topladım; dinimi, ayinlerimi öğrettim; şimdi kendimi Hellenlere tanıtmak istiyorum Hellen toprağında Bakkhaların keskin çığlıklarıyla çınlattığım, kadınlarının çıplak vücutlarını ceylan postlarıyla sarıp ellerine thyrsos'u, sarmaşıktı asayı verdiğim ilk şehir Thebai oldu





Tanrı Thebai'de gerçekleştirmek istediği amacı da anlattıktan sonra, Bakkha'lar korosu girer ve aşağıdaki ezgiye başlar:
Bakkhalar korosu:
Asya topraklarından geldim, yüce Tmolos 'u aştım, tanrımız Bromios uğrunda durmadan, yorulmadan koşuyorum Euhoi diye bağırarak Bakkhos 'un şerefine Kim o, yolda gezen? Kim o, kim o, yolda gezen? Çekilsin herkes damının altına, temizleyip kapansın bütün ağızlar; şimdi ben, Euhoi sesleriyle Dionysos u kutluyorum

Ne mutlu bahtı açık olana,
ne mutlu tanrıların sırlarına erene!
Hayatını temizleyip günahlardan
ruhunu Bakkhos 'a verene!
Yıkayıp bütün kirlerini dağlarda
Tanrının delisi olana!
Ne mutlu, yoluyla kutlayana
Kybele anamızın cümbüşlerini;
ne mutlu, tyrsos'u sallayarak
başına sarmaşıktı çelengi takarak
Dionysos 'un ardından gidene!
Haydi, Bakkha 1ar, durmayın,
indirin Bromios'u Phrygia dağlarından;
getirin Dionysos'u, tanrı babanın tanrı
oğlunu,
Hellen ülkesinin mutlu şehirlerine
O tanrılar ki bu, anası, eski bir zamanda,
doğum sancıları içinde,
çarpıldı Zeus 'un yıldırımlarına;
can verdi düşürüp karnındakini
O zaman Kronos'un oğlu Zeus
aldı düşen çocuğu,
görmesin diye karısı Hera,
sokup kendi baldırına
altın kancalarla kancaladı
Sonra, Moira'lar vakti doldurunca
Zeus doğurdu boğa boynuzlu tanrıyı;
başına bir çelenk taktı yılanlardan
Onun için Mainad'lar
yılanları toplar, saçlarına örerler
Ey Thebai, Semele'yi besleyen toprak,
takın artık sarmaşık çelenklerini
Açılsın çiçekleri, açılsın
güzel meyveli yeşil saparnanın!
Bürün yapraklarına meşelerin, çamların!
Giyin benek benek ceylan postunu,
süslen ak koyunların yününden örgülerle,
yansın elinde narteks'lerin sönmez ateşi!
Yakındır yeryüzünün korolarla coşup
taşması
Bromios geliyor, olaylarıyla, dağdan dağa,
Dionysos delisi kadınların gergeflerini,
mekiklerini bırakıp kaçtıkları dağlara
Ey karanlık diyarı Kureta'larm,
Girit'te Zeus'un doğduğu kutsal mağaralar,
orada icat ettiler, benim için,
üç sorguçtu miğfer giyen Korybant'lar
çembere gerilen deriyi,
Orada karıştı coşkun davul sesleri
Phrygia kavallarının tatlı nefeslerine
Korybantlar davulu Rhea anamıza verdiler
Bakkha'ların çığlıkları arasında
gümbürdesin diye
Onu coşkun Satryr'ler Ana Tanrıçadan
aldılar,
sesini korolara karıştırdılar,
Dionysos'a hoş gelen Trieterit
bayramlarında
Koşmak ne güzel, dağlarda
Bakkhos alaylarının ardından!
Sarılıp gezmek benekli ceylan postuna,
serilip yatmak toprağa!
Yakalayıp boğazlamak yaban tekelerini
Kanlarını içmek, çiğ çiğ yemek etlerini!
Euhoi! diye bağırınca Bromios
atılmak Lydia'nm, Phrygia'nın dağlarına!
O zaman yeryüzünde derelerde süt akar,
derelerde şarap akar, bal akar;
yükselir sanki yerden,
Lübnan buhurunun dumanları
Bakkhoş, elinde kızıl alev saçan narteks,
sihirli gür saçları rüzgârda,
koşturur peşinden dağlara düşmüş koroları
Ve haykırır ruhları coşturan sesiyle:
"HeyBakkha 'lar, koşun,
koşun Bakkha 'larl
Irmağından altın akan Tmolosu
şenlendiren kadınlar!
Kutlaym Dionysos'u
derin gümbürtülü davullarınızla;
Euhoi sesleriyle çağırın Euhios tanrıyı!
Phrygia'dan kopup gelen güzel çığlıklar
karışsın, sizi dağdan dağa koşturan
kavalların tatlı seslerine"
O zaman Bakkha, sevinç içinde,
sıçrar, çayıra giden bir tay gibi
anasının ardından;
atılır bir ok gibi ileri




( 1 ) A D L A R I Bu metinde de görüldüğü g i b i tanrıya bir adla değil, birçok adlarla seslenil-mektedir: Dionysos, Bakkhos, Bromios ve Euhios, biraz ötede Dithyrambos ve başka metinlerde de îakkhos ve lobakkhos Hiçbir Olympos tanrısı bu kadar çok adla anılmaz, çok adlılık olsa olsa Anadolu Ana Tanrıçası Kybele ve onun benzeri Artemis'te görülür Aynı kaynaktan olduğu yukarda okunan parça boyunca da anlaşılan Dionysos'un adları anlamlıdır Birincisi yani Dionysos adı bugüne bugün büsbütün açıklanmış değildir Dio-ve -nysos diye iki kökenden katışıktır, Dio-Zeus'un özneden gayrı hallerinde görülen (Dios, Dia, D i i ) kökeni taşımakta, ki bu köken Latince Deus'ta görüldüğü gibi tanrı anlamına gelmektedir, buna Nysa eklenince, Dionysos Nysa tanrısı, giderek Nysa Ze-us'udur demek Neymiş bu Nysa? "Vahşi hayvanlar yatağı Nysa dağı" deniyor Bakk-ha'larda, tıpkı İda dağı için Homeros metinlerinde söylendiği gibi Ama Nysa İda ile bir tutulmuyor, açıklamalarda Nysa, efsanelik bir dağ diye gösteriliyor: Hermes, Zeus'un buyruğuyla Dionysos'u çocukken bu dağın perilerine emanet etmiş (tıpkı Zeus'un Girit mağaralarında nympha'larca büyütüldüğü gibi), bu dag ise Homeros'un İlyada'sında Trakya'da gösterilir (İl VI, 133), ama Tesalya'da, Makedonya'da, giderek Hindistan ve Arabistan'da da Nysa dağları vardır, Anadolıı'dı İm
adı taşıyan birkaç dag ve Aydın yöresinde Nysa (Sultanhisar) adlı bir kentin yıkıntıları da görülür Dionysos'un baştanrısı olduğu dağ hangisidir? Herhalde özellikle hiçbiri, bu Nysa adı Olympos ve İda gibi yüksek dağlara verilen bir genel ad olsa gerek, tanrı da bir doğa tanrısı olarak yüksek bir dağın doruğunda doğmuş ve o dağla simgelenmekte-dir
Dionysos adının etimolojisi böylece açıklanmadığı gibi (kimi mitograflar bu adın iki kez doğan anlamına geldiğini ileri sürerler, ne var ki bu açıklama Yunancada desteksiz kalır) tanrıya verilen öbür adlar da anlamsızdır Bakkhos ne demek? "Bakkheuo" diye bir f i i l , "bakkheion" diye bir isim geçer sözlüklerde, bunlar Bakkhos coşkusuna kapılmak, Bakk-hos gizemlerini kutlamak anlamını taşır ve Bakkhos adının kendisini açıklamaz Bakk-hos adının Trakya kaynaklı olduğu ileri sürülse de, İobakkhos olarak da karşımıza çıkması düşündürücüdür ve Bromios, Euhios ve îakk-hos gibi, tanrının öbür adları gibi bir ses benzetmesi, bir ünlemden türediği kanısını uyandırır Gerçekten de Euhios, Bakkha'lar alayı nın kırda, bayırda kendinden geçmiş olarak tanrı coşkusu içinde koşunca bağırdığı "Eu-hoy" ya da "Euhay" seslerinden türemedir,' İakkhos ise çığlık anlamına gelen "iakkhe" sözcüğünün erkek adına çevrilmesidir Bro-mios'a gelince, açıkça bir ses benzetmesidir ve gürleyen, gümbürtülü anlamındaki bu sıfatın ve ondan türeme su, ateş, fırtına ve davul gürültüsünü yansıttığı görülür Dionysos doğayla karışan, doğayı simgeleyen ve tanrı olduğuna göre, adları da insanın doğa karşısında çıkardığı ses ve ünlemlerle dile getirilir Bu adlarının ardında ya da kaynağında insan düşüncesi ve mantığıyla kurulmuş bir kavramsal sözcük arama boşunadır Dionysos coşkusu, yani şarap ve sarhoşluk insanları içinde yaşadıkları kalıpların baskısından da kurtardığı içindir ki, bu tanrıya Yunanca "Eleutheros", hür, özgür, özgürlük veren sıfatı takılmış, Roma dininde de Dionysos'un Latince adı, tam bu anlama gelen Liber olmuştur




(2) DOĞUŞU
Dionysos dışardan gelme İm tanrıdır, hem yabancı, hem de Hellen pan-tlıeon'una aykırı düşen bir tanrıdır Bu tanrıyı benimsemekte Yunanistan'ın güçlük çektiği, ona karşı direndiği Dionysos üstüne anlatılan efsane ve masallarda dile gelir Denebilir ki, bütün efsaneleri bir tek motif üstüne kuruludur: Tepki ve direnç
Doğuş efsanesi buna örnektir: Anası Kad-mos kızı Semele Zeus'la birleşir, ama seviştiği tanrının gücüne tam inanmamıştır ki, onu bütün araç ve gereçleriyle görmek ister, böylece yıldırımla çarpılıp ölür Karnındaki yedi aylık çocuğu da Zeus alıp baldırına koyar ve ikinci bir doğumla meydana çıkarır Bu ikinci doğum motifini Athena'da da görmüştük, şu farkla ki Athena Zeus'un kafasından, Dionysos ise baldırından doğar Efsanenin anlam ve simgesi de şudur: Hellen'lerin baştannsı Zeus'tur, dışardan gelme bir tanrısal varlığı ne yapıp yapıp onun buyruğuna sokmak, ondan çıkmış olarak göstermek gerekiyordu Semele efsanesi işte bu amaçla uydurulmuş, böyle bir bağlantı kurma çabasının ürünüdür Bu efsanenin merkezi olarak gösterilen bölge de önemli: Boiotia ve başkenti Thebai Yunanistan'da en tutucu ve gerici bir yöre sayılırdı, nitekim Semele'yle doğum efsanesinden sonra, Pentheus tipi de buradan çıkmıştır (Semele, Pentheus)
Homeros destanlarında adı bir tek kez geçen Dionysos için aynı tepkiyi dile getiren bir başka efsane anlatılır: Lykurgos efsanesi Lykurgos Trakya'lıdır, ama o da Pentheus gibi kovalamaya kalkar "Dionysos'un sütnine-lerini", yani Bakkha'ları, bu yüzden de ceza görür, kör edilir (Lykurgos) Ne var ki İlya-da'daki bu parçada Dionysos insandan korkup kaçan ve denizin içindeki tanrılara sığınan bir ödlek gibi gösterilir Homeros destanlarının zamanından Euripides'in "Bak-kha'lar"ı yazdığı çağa kadar çok şey değişmiş ve Dionysos, dışardan gelme bu güçlü tanrı Yunanistan'da epey tutunmuştur besbelli

(3) K A Y N A K VE NİTELİKLERİ
Sonradan ve bir amaçla uydurulduğu besbelli olan Semele ve Thebai hanedanından doğuş efsanesi, tanrının kaynaklarını açığa vuran anlatımlarda da tutarsız değişiklikler yapılmasına yol açmıştır Dionysos Thebai'de Semele'den doğmuşsa, ta Hindistan ve Arabistan'dan gelişi ne oluyor? Çelişki şöyle çözümlenmiş: Yunanistan'da doğduğu halde tanrının Uzakdogu-ya bir yolculuk yaptığı -turistik bir gezi gibi bir şey - sonra da asma kütüğü, şarap ve kendisine tapınanların alayıyla birlikte yurda döndüğü ve dışardan getirdiği bu armağanları kendi yurttaşlarına (Pentheus Dionysos'un teyze çocuğu olur) bin zorla benimsettiği anlatılıyor Oysa Euripides'in tragedyasından da Dionysos'un asıl kaynağı açıkça ve bütün ayrıntılarıyla belli olmaktadır Dionysos bir Lydia-Phrygia tanrısıdır, Homeros destanlarında düpedüz Asia diye anılan yöreden gelmedir Bakkha'lar korosunun İ l k sözü "Asia topraklarından geliyorum" ve "Tmolos'u aştım" deyimi, tanrının kendini tanıtlamasına da tıpatıp uygundur: "Ben Lydia'nın altın ovalarından geliyorum" Daha sonra da Pen-theus'la konuşurken, 'Vatanım Lydia'dır" der Dionysos Kılığı kıyafeti; tavırlarıyla bu bölgenin özelliklerini taşır da ondandır ki kadınca gördüğü bu tutumu yadırgar Pentheus Şöyle der: "Yabancı bir sihirbazdan da bahsediyorlar; Lydia'dan gelmiş; kokulu saçları, sarı perçemleri, mor yanakları varmış; siyah gözlerinde Aphrodite'nin sihri parlıyormuş" D a v u l , dümbelek, t e f ve f l ü t de Asya denilen bölgenin törelerindendir Dionysos'un Mani-sa-Bozdag-Sarde yöresiyle ilişkisi dram boyunca sık sık belirtilir: Dionysos şöyle der Bakkha'lara: " Alın Phrygia'dan getirdiğimiz davulları, anamız Rhea ile benim için icat edilmiş olan davulları", bu Rhea denilen tanrıça Manisa dağı eteklerinde kayaya oyulmuş heykeli bulunan Ana Tanrıçadan başkası değildir Dionysos cümbüşleriyle Kybele'nin-kilerin bir olduğunu Bakkha'lar da söyler (yuk "Ne mutlu yoluyla kutlayana/Kybele anamızın cümbüşlerini) Kybele ve Dionysos dinlerinin özünde bulunan orgiastik coşku, kendinden geçme, vect karakteri her iki tapımda aynı simgelere, aynı davranışlara, araç ve gereçlere başvurulmasıyla da belirir, Bakkha'ların çılgınlığı Kybele törelerinde kendilerini hadım eden Pessinus rahiplerinin tutumunu andırır Kaldı ki gene aynı yukar-daki parçada geçen Korybant ve Kureta gibi deyimler Dionysos kültünü hem Kybele, hem de Girit'li Zeus kültüne bağlamaktadır Her üçünün de Anadolu-Girit kaynağından fişkırdıgına hiç şüphe kalmamıştır (Kybele, Zeus)
Dionysos tanrının niteliklerini ele alacak olursak, iki büyük alan ve akımı kavradığı göze çarpar İlkin bir doğa tanrısıdır, topraktan fışkıran bitkileri ve bu bitkiler arasında insanı en çok etkileyenleri, yaşamına yön verenleri simgeler Kybele ve öbür doğa tanrıları gibi, doğayı en belirgin biçimlerle yansıtan dağlarda, ormanlarda, yabani hayvanlar ve yaratıklarla bir arada yaşar ve coşar gösterilir Osiris, Adonis, Attis gibi doğanın mevsim mevsim değişmelerini de kişiliğinde simgeler Dionysos her bakımdan doğaya çevriktir, ama onun simgelediği asıl büyük kuvvet doğanın kendisi değil, insanla doğa arasında bir ilişki, insanı doğanın sırlarına erdiren büyülü bir güçtür Yunan dili bu güce eren insanın durumunu iki sözcükle yansıtmıştır: "Mainomai" ve "enthousiasmos" Doğa sırlarına ve gücüne ermek, yani tanrılaşmak, insan için ulaşımı en çok özlenen bir aşamadır Dionysos bu ereğe varmanın yolunu herkes için ve kolay kolay açar: Bu yol şarap ve sarhoşluktur Asma kütüğünün yeryüzüne yayılmasıyla uygarlığın buğdaydan sonraki aşaması gerçekleştirilmiş, ama insanlığın evresinde de yalnız tarımla açılamayan bir çığır açılmıştır, insan ancak şarabı elde ettikten sonradır ki, yaratıcılığın kökeninde bulunan değişim yapma gücüne kavuşmuştur "Mainomai" de "enthousias-mos" da işte bu tanrıya erme, tanrıyla karışma ve tanrılaşma yetisini dile getirir Adlan "mainomafden türemiş olan Mainad'lar bir çeşit çılgınlık içinde doğayı dolaşırlar, ama yaratıcılığın bu tanrısal soluğun dışarıya vurmasıyla elde edilebileceğini anlamıştır insan Dionysos işte bu gerçeği, hem doğal, hem de doğaüstü bir olayı dile getirip simgeler
Dionysos'un öbür doğa tanrılarından daha etkili, dininin öbür sanat kollarından daha üstün, şiirin en insancası sayılacak bir yazın türü olan tragedyayı esinlemiş olmak bu tanrının bir tek tanrısal güç olarak değil de, kolektif bir güç olarak gerçekleşmesinden ileri gelir Adından ya da adlarından da belli ki Dionysos bir değil, bütün bir insanlık halidir Bu yüzden durgun değil, sürekli devinim, değişim halindedir, evrensel yaşamın özellikle insanın beden ve ruhu aracıyla yansıyıp oluş maşıdır Bakkha'lar tragedyasında bu halin parlak bir belirtisi dile getirilmiştir: Dionysos hem tanrıdır, hem insan Bakkha'lar yerine ve anına göre kadın kişiliğinden vahşi hayvana, yırtıcı azmana dönüşür, böylece gerçeğin gerçeküstüne ulaşması ve gerçeğe gerisin geri inmesiyle doğal bir kasırga olan hayatın dalgalan yansıtılmış olur Bu dalgalanmanın insanlık dünyasında açtığı yaralar, yarattığı korkunç dramlar, facialar, afetler tragedya denilen o şaşırtıcı, tüyler ürpertici hayat aynasında görülür Kişinin bilinçüstü ve bilinçaltına dek erişebilmesi bu tanrının etkisiyle olmuştur Dionysos tanrının insana verdiği bu gücü akıl ölçüsüne vurup değerlendirmek Eu-ripides'in "Bakkha'lar" oyununun belli başlı bir konusudur Kaba aklı simgeleyen Penthe-us Bakkha'ların çılgınlığını bir ayıp, törelere ve ahlaka karşı işlenmiş bir suç sayar Oysa tam tersine bu coşku insanı doğayla birleştiren, ona cenneti yeryüzünde yaratan bir mutluluktur Asıl akıl yolu da bu mutluluğa erişmenin çarelerini arayıp bulmaktır Bu gerçek "Bakkha'lar" tragedyasında kimi kez kâhin Teiresias'ın, kimi kez de Bakkha'ların ağzından şöyle dile getirilir:


Teiresias

-Yalnız ikimiz doğru düşünüyoruz; ötekilerin akılları başlarında değil En yüksek zekâların varacağı hikmet bile onlar karşısında âcizdir Senin (Pentheus'un) sözlerinde sağduyudan eser yok Senin alaya aldığın bu yeni tanrının Yunan dünyasında ne büyük bir yer tutacağını anlatmaya benim gücüm yetmez Delikanlı, insanlar için en başta gelen iki tanrı vardır: Biri Demeter tanrıça yahut toprak; ona dilediğin adı verebilirsin; ölümlülerin kuru yiyeceklerini veren odur Öteki de Semele'nin oğludur ve Demeter kadar kudretlidir: Üzüm suyunu bulup insana veren odur Bu içki dertlilerin derdini avutur; onu içenleri tanrı uykuya kavuşturur, onlara günlük üzüntülerini unuttutur İnsanların dertlerine başka deva yoktur Bu tanrı, insanların tanrıları memnun etmek için içtikleri şarabın kendisidir; bundan ötürü saadetimizi ona borçluyuz Bakkhos'un sarhoşluğunda da, çılgınlığında da geleceği görme kudreti saklıdır Azgın kadınları Aphrodite'ye iten Dionysos değildir Bu itiliş onların tabiatında vardır; insanın tabiatında olan her şeydeyse, bir hikmet saklıdır"

Bakkha'lar korosu da şöyle ünler:
Bromios, mutlu tanrıların en mutlusu,
güzel çelenkli şölenlerin baş tacil
Odur koroların başında koşan,
kaval sesleriyle sevinip coşan;
odur tanrı sofralarında,
kederleri dağıtan,
akınca şarap testilerinden
pırıl pırı! özü salkımın,
dağılınca insanlara uyku
sarmaşıkla bezenmiş şölenlerde
Zeus'un oğlu Dionysos
düşkündür sevincine şölenlerin!
Sever Dionysos Barış'ı,
insanları rahata kavuşturan,
çocukları besleyip büyüten tanrıçayı
Odur veren zengine de, fakire de
keder dağıtan şarabın ferahlığını
Sevmez Dionysos,
cömert günlerin, gecelerin
sevincine varamayan insanı
Uyaklın dediklerine,
kapılma gurura ve derin düşüncelere;
inan en basit halkın inandığına
onun yaşadığı gibi yaşa
Bu sözlerden Dionysos dininin Euripides'in bu son tragedyasını yazdığı İ Ö V yüzyılın sonlarında Yunanistan'da ne kadar yaygın ve tutunmuş olduğunu gösterir Bütün insanlara seslenen Dionysos tapımı bir halk dini olmuştur Kara kafalıların, Pentheus gibi yarım akıllı yobazların kovmaya uğraştıkları bu tanrı, bin bir işkenceyle daha da yücelttikleri bu ermiş ilkçağda İsa dinine örnek olmuştur ve tıpkı Meryem Ana nasıl Artemis'in ve Kybe-le'nin özelliklerini benimseyip tutunabilmişse, İsa da ancak Dionysos dinine sırtını dayayarak yayılabilmiştir geniş halk kitleleri arasına

( 4 ) E T K İ S İ
Dionysos dininden tragedyanın nasıl doğduğu, Dithyrambos denilen bu tanrıya övgünün nasıl gelişip de akıllara durgunluk verecek bu şiir türünü ortaya çıkardığını anlatmak bu s ö z l ü m ü n sınırlarını aşmak olur B i z Dionysos tanrının mistik akımlar, tarikatlar üstündeki etkisi ve özellikle bunun Anadolu'da gelişen biçimi üstünde durmak istiyoruz Bektaşiliğin ve günümüze dek yaygınlığını yitirmeyen başka tarikatların kaynağında ilkçağın Dionysos dini bulunduğu artık herkesçe görülen, ama daha etraflıca incelenmece digi için büsbütün gün ışığına çıkmamış bir gerçektir Halikamas Balıkçısı'nın ortaya attığı bir görüşe göre zeybekler, ilkçağdan kalma "İobakkhi" adlı bir topluluktan türemedir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.