Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Ürünler > Kitap, Film & Müzik

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
irtica, tehdidi, şubat

28 Şubat ve İrtica Tehdidi

Eski 09-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

28 Şubat ve İrtica Tehdidi



28 Şubat ve İrtica Tehdidi

Amacım, bir aydın hassasiyetiyle ülkemizde yaşanan olumsuzlukları sizlerle paylaşmak, birikim ve tecrübelerden yararlanarak; kutuplaşmaların ve gerilimin önüne geçmeye katkıda bulunmaktır
Kabul etmek gerekir ki ülkemiz; ideolojik kutuplaşmalardan çok çekmiştir Türkiye; yetişmiş insan gücü başta olmak üzere üretime, kaliteye, büyümeye özetle ülkemizi muasır medeniyetin ötesine taşıyacak insan veya kadrolardan yeterince yararlanamamaktadır Dahası neredeyse sistematik bir biçimde oluşturulmuş bu kesimler, bir değer üretmek için harcaması gereken enerjisini, değerini yok etmek için kullanmaktadır Ve ne yazık ki bu paradoksal çıkmazın aktörleri yaptıkları işle bir değer ürettiklerini zannetmekte ve oluşan bu ters ilişki sürüp gitmektedir
Samimi inancım odur ki bu husus açıklığa kavuşturulmadığı takdirde Türkiye patinaj yapmaya, kan kaybetmeye tanım yerindeyse devam edecektir
Bu itibarla ülkemizdeki çatışma eksenlerinin, gerilime neden olan hususların entelektüel ve akademik düzeyde tartışılmasında zorunluluk var diye düşünüyorum Bu kitabın hazırlanmasında ve yayınlanmasında birinci amaç bu hususa katkı sağlamaktır Bu niyetle;
- Din–Siyaset
- Din–Devlet
- Din–Laiklik gibi temel konuların yukarıda ifade ettiğim düzeyde ama cesaret gösterilerek tartışılmasında yarar vardır
Bilgi birikimim ve Türkiye pratiğindeki tecrübelerden yaralanarak bu tartışmayı tetiklemek istedim
Çok partili dönem ve özellikle son otuzbeş yıllık pratik göstermiştir ki din siyasetin faaliyet alanı olarak görülünce, başta dindarlar olmak üzere bu eksende siyaset öngörenler ve bu siyasi hareketi oylarıyla destekleyenler sürekli bedel ödemektedirler Kabul etmek gerekir ki siyasi faaliyet bedel ödemek veya ödetmek için değil, hizmet etmek için öngörülmelidir Keza bedel ödeyenler yukarıda ifade edilenlerle sınırlı kalmamakta bütünüyle ülkemiz ve insanlarımız da bedel ödemektedir
Gerekçe ne olursa olsun ülkeye ve topluma hiç kimsenin bedel ödetmeye hakkı yoktur Ülkemiz bu girdaptan kurtuldukça veya kurtarıldıkça sıçrama yapacak ve gerçek huzuru ve büyümeyi yakalayacaktır
Dinin siyasetin faaliyet alanı olarak görülmemesinden başka, devletin de ele geçirilmesi gereken bir organizasyon olarak düşünülmemesi gerekmektedir Siyasetin devleti ele geçirmenin veya dindarlaştırmanın bir aracı olarak öngörülmememsi gerekir Siyaset, hangi dini inanç veya felsefi düşünceyle öngörülürse öngörülsün siyasetin nihai ve tek amacı ülkeye ve topluma hizmet olmalıdır
Siyaset kurumlarıyla devlet çatışma halinde olunca güçlü olan devlet kendisine karşı olduğuna inandığı siyasi hareketi bertaraf etmeye çalışmakta ve ülke adeta bir kapatılan partiler mezarlığına dönüşmektedir Ve gerilim süreklilik arzetmekte Ve rejim yıpranmaktadır
Bu kitapla din-siyaset, din-devlet, din-laiklik konularının analiz edilerek dindarlar bakımından olması gerekenlere ışık tutulmaya çalışılmıştır Bana göre siyasetin faaliyet alanı adalet ve ahlaktır Kanaatim odur ki din siyasetin faaliyet alanı olarak öngörüldüğü taktirde çatışma sadece devletle o siyasi hareket arasında gibi görünse de inancım odur ki ihtilaf daha derin ve korkutucu boyutlardadır
Afganistan’daki taliban hareketi ile ülkemizdeki hizbullah vahşetini bu anlamda iyi değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum
Dini referans aldığınızda yapamayacağınız hiçbir eylem yok demektir Esasen din hiç bir yanlış eylemin referansı veya aracı olamaz Çünkü hiç bir ilahi din yanlışa cevaz vermez Ama ne yazık ki pratik bir çok yanlışla doludur
Hz Ali ile Muaviye arasındaki ihtilaf veya devletin bekası denerek tarihte yaşanan kardeş katliamları din adına veya din referans alınarak yapılmıştır
Korkarım bu geleneksel inanışa göre mesela Refah Partisinde meydana gelen ihtilaf Refah Partisinin geleneksel siyaset anlayışına göre fitnedir ve belki de bu ihtilafı (fitneyi) çıkaranların katli gerekir Din eksenli siyasetin buralara kadar varan sonuçları olabileceği geçmiş tecrübelerle de sabittir
Yakın zamanda İstanbul’daki Sinagoga yapılan intihar saldırısında emri verenin kelimeyi şahadet getir ve düğmeye bas demesi korkutucu ve ürkütücü olmakla beraber bir başka çıplak gerçeği ortaya koymaktadır Bu katliamı gerçekleştirenler kendilerine inandıkları dinin cennet vaadettiğini sanmaktadırlar
Bu olay bile başlıbaşına göstermektedir ki dini, ideolojilerin veya siyasetin faaliyet alanı veya aracı olarak aldığınızda nerelere varacağınızı kestirmek mümkün olamamaktadır Ayrıca din; devletin bir niteliği, olarak da alınmaz ve alınmamalıdır Din insanlar içindir
Laiklik devletin, din ise insanın niteliğidir Ve tecrübeler göstermiştir ki devletin laiklik niteliği mutlaka güçlendirilerek yaşatılmalıdır Herkes bu gerçeği kabul ederse inanıyorum ki uygulamadaki tartışmalar da yerini toplumsal huzura ve barışa bırakacaktır Ortak payda demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olmalıdır Bu kabul kimseyi dinden çıkarmaz Laikliğin din karşıtlığı veya dizsizlik olmadığı tartışmasızdır İhtilaf laikliğin din düşmanlığı gibi uygulanmasından ve dinsizlik olarak ele alınmış olmasından kaynaklanmaktadır Her iki kesimin bu istismarına evrensel nitelikli uygulamalarla son verildiği taktirde tartışma ve ihtilaf da kendiliğinden ortadan kalkacaktır
Korkarım bu ihtilafı sürdüren ve uygulamalarıyla besleyenler, bir ideolojinin yaşatılması ancak karşıt ideolojinin varlığıyla mümkündür teorik gerçeğinden hareket etmekte ve bu yolla sürdürülen kavgayı ve ihtilafı oya tahvil etmek ve kendi iktidarlarını sürdürmek için kullanmaktadırlar Kanaatimce artık vatansever herkesin bu bayatlamış ve modası geçmiş oyunun sona erdirilmesi için kafa yorması gerekmektedir
Artık aydınımızın çatışmayı ve kavgayı öngören kendi ezberini bırakıp, oynanan bu oyunun sona erdirilmesine, çaba göstermesi gerekir Tabir yerindeyse bu oyuncağın tarafların elinden alınması zamanı gelmiş ve geçmiştir
Bu bağlamda Sn başbakanın din endeksli siyasetin yanlışlığına yaptığı vurgu ve merkeze başlattığı yürüyüşünün desteklenmesi ve sağlam zemine oturtulmasında hepimizin yararı ve çıkarı var diye düşünüyorum
Sn Başbakanın başlattığı bu yolculuğun herkesi inandıracak bir donanımla ve ısrarla sürdürülmesi gerekir Yakalanan siyasi istikrarın devamı ve güçlü kılınması amaçlanıyorsa ancak bu yolda sürdürülecek ısrarla mümkündür kanaatindeyim
Sn başbakan “milli görüş gömleğini çıkardım” beyanında bana göre demek istiyor ki, geçmişte yaptığımız din eksenli siyaset ve laiklik karşıtı siyaset anlayışı yanlıştı Bana göre bu önemli bir adım Sn başbakanın ikinci adımı da atması ve laikliğin devletin niteliği olarak mutlaka korunması ve yaşatılması gerektiğini, Türkiye diğer Müslüman ülkelerden iki adım önde ise bunu demokrasiye ve laikliğe borçlu olduğunu hiç bir tereddüde mahal bırakmayacak bir açıklıkla ve kararlılıkla ifade etmelidir Ve Sn başbakan bu ve benzeri beyan ve duruşlarıyla geçmişte din eksenli siyasete gönül vermiş kitlelerin dönüşümüne de katkı sağlamalıdır
Aklı başında hiçbir Müslümanın demokrasiyle ve laiklikle bir probleminin olamayacağını tam bir kararlılıkla ifade ediyorum Bu tespit ve değerlendirme aydınımız bürokrasi ve medya tarafından yine tam bir kararlılıkla desteklenmelidir Ülkemizin çıkışı buradadır Ve Sn Tayyip Erdoğan’la yakalanan bu fırsat iyi değerlendirilmelidir
Sn Başbakan bu ve benzeri beyanda bulunmaktan siyaseten de bir çekingenlik göstermemelidir İnanıyorum ki bir çok ilahiyat otoritesi ve halk tarafından da bu beyan ve siyasi tavır desteklenecektir
İşte benim bir aydın hassasiyetiyle yapmak istediğim budur Sn başbakanının attığı adımın ötesine geçmek, desteklemek, ülkemizin ve insanımızın önünü açmaktır Kim ki bu samimi arayışı özellikle din adına cevaplamaya ve karalamaya kalkarsa söyleyeceğim şudur ki kimse kendi saltanatını millete din diye satmasın Ve milleti ve samimi inanan insanları Allah’la aldatmasın
Bana göre 28 Şubat’ın asıl amacı 54 Hükümeti görevden uzaklaştırmaktır İrticai tehdit ve bir kısım provakatif eylemler, hükümetin görevden uzaklaştırılması için bir araç olarak kullanılmıştır
Benim rahatsızlığım yanlış din anlayışı ve uzun mücadelelerden sonra yakalanan iktidar imkanının duygularımıza yenik düşerek heba edilmiş olmasıdır
Aklın ve mantığın yerini duyguların ve bana göre yanlış İslam anlayışının almış olmasıdır
Aklı yalanlayanların İslamı yalanlamış olacakları gerçeğinin göz ardı edilmiş olmasıdır
Saltanatı din diye kabul edenlerin saltanatına da Laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor diyenlerin saltanatına da son vermeye ne dersiniz

Ürünün Resimleri:



Ürün Özellikleri :
  • Garanti Açıklama : KKTC ve Yurtdışına satılan ürünlerde ilgili marka ve ülkelerin uluslararası garanti koşulları geçerlidir, bu koşulları araştırmak müşterilerimizin sorumluluğundadır

Piyasa Fiyatı - 10092012
11,37 TL

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.