Beniisrail - İsrailoğulları - Yahudiler - Yehûd - Yehûdı

Ehlikitabın bir bölümünü oluşturan (bk Ehlikitap mad) İsrailoğullan, gerek bu adla, gerekse Yehûd (Yahudiler) adıyla Kur'an bünyesinde çok geniş bir yer tutmaktadır Onlara gönderilen en büyük peygamber HzMusa da, Kur'an'da macerası en fazla yeralan peygamberdir

Yahudiler (Yehûd)_ deyimi Kur'an'da 41 yerde geçer Bunların bir tanesi (Âli Imran 67) tekil (yehûdı) diğerleri çoğuldur
Yahudi kelimesinin kökü ve doğuşu hakkında şu görüşler ileri sürülmüştür:
1- MÖ X yüzyılda Şeria nehrinin batı yakasında •kurulan Yuda Devleti'ne mensup kişi
2- Yahudilerin atası olan ve Kur'an'da adı daha çok Yakup diye geçen İsrail'in 4oğlu Yuda (Yahuda)'ya mensup kişi demektir

3- Kur'an'da geçen hâdû(geçmiş zaman-çoğul fiilinin muzarı(geniş zaman) şekli olan Yehûdu kelimesinin isimleşmesidir Gerçekten de Kur'an Yahudilerden ellezme hâdû(hidayete ermişler) diye 10 yerde bahsetmektedir Bu ifade Yahudilerin lanetlenmeden önceki durumlarını ifade etmektedir
\ahudiler 3 yerde de hûd kelimesiyle ifadeye konmaktadırlar

Bütün bu tabirlerin geçtiği ayetlerde Yahudi ırk—ümmetinin macerası anlatılır Ancak onların macerasının en geniş biçimde tanıtıldığı ayetler 41 yerde geçen Beniisrail (İsrailoğulları) deyiminin yeraldığı ayetlerdir

Ehlikitap kitleyi anlatan hemen tüm ayetlerde de Yahudilerle ilgili açıklamalar bulmaktayız, (bk Ehlikitap mad) Yahudilerin büyük ataları, Hz İbrahim'dir Böylece Yahudiler, İslam Peygamberi'nin ecdadıyla, Hz İbrahim'de i birleşmektedirler Birisi Hz İbrahim'in bir oğlundan, öteki ı de öteki oğlundan gelen iki kuşak
Yahudilere adlarını veren ataları İsrail'dir ki, Kur'an' da iki yer hariç (Âli İmran 93; Meryem, 58), Yakup adıyla anılan nebinin ta kendisidir

İsrailoğulları'nın hikâyesi ve tavırları, Süleyman Ateş tarafından, Bakara Suresi 40 ve devamı ayetlerin açıklaması yapılırken, şöyle veriliyor:
"İsrail, kelime itibariyle Allah'ın kulu anlamına gelir Hz Yakub'un unvanıdır Kur'an Onun, Allah'ın halis kulu olduğunu belirtir

İsrail oğulları, Hz Yakub'un soyundan gelen kimselerdir Hicaz Yahudilerinin, Yahu-dileşmiş Arap kabileleri olduğunu söyleyenler vardır Fakat bu görüş, doğru olmasa gerek Eldeki deliller, bu Yahudilerin, Filistin'den Hicaz'a göçmüş İsrail oğulları olduğunu göstermektedir Bir kere Kur'an-ı Kerim onlara İsrail oğulları diye hitapetmektedir Araplar, İsrail oğlu değildir

Gerçi Yahudilerden bir kısmı Arap adı taşır, ama bunların babalarının adı İbrani'dir Mesela Abdullah ibn Sûryâ, Rifâ ibn Zeyd ibn Tâbut, Sa'lebe ibn Şa'yâ, Nu'mân ibn Âdâ, Useyr ibn Zârim, Finhâs, Şâs, Sa'lebe ibn Liftyon, Sellâm ibn Mişkem, Uzeyz, Zeyd ibn î el—Lasit (İbn Sa'd 3/135) Ayrıca bunlar, kendi aralarında İbranca konuşurlardı İbn Sa'd'ın, Tabakat'ında anlattığına göre Hz Peygamber Ebû Râfi Ebû'l-Hukayk'ı vurmak^ için düzenlediği serriye (küçük savaş)ye Abdullah ibn Atık'i kumandan yapmıştı Çünkü Abdullah, azıcık

ibranca konuşmasını bilirdi Aynı zamanda Hz Peygamber Zeyd ibn Sâbit'e İbranca öğrenmesini emretmişti Bütün bunlar, Hicaz Yahudilerinin, İsrail oğullan olduklarını gösterir Belki aralarında Yahudileşmiş Araplar da yardı ama esas itibariyle bu kabileler, bu bölgeye göç etmiş İsrail oğullarından idiler demektir ki, Yahudilerin kurdukları ilk devlete nispet edilmelerini dile getirir Bizzat Tevrat'ın beyanına göre Yahudiler bu Filistin •bölgesinde yaşayan amâlikalılar'ıo sıralarda toptan katletmişlerdir, (bk Hamidullah 1/913)

Ehlikitabın bir bölümünü oluşturan (bk Ehlikitap mad) İsrailoğullan, gerek bu adla, gerekse Yehûd (Yahudiler) adıyla Kur'an bünyesinde çok geniş bir yer tutmaktadır Onlara gönderilen en büyük peygamber HzMusa da, Kur'an'da macerası en fazla yeralan peygamberdir

Yahudiler (Yehûd)_ deyimi Kur'an'da 41 yerde geçer Bunların bir tanesi (Âli Imran 67) tekil (yehûdı) diğerleri çoğuldur

Yahudi kelimesinin kökü ve doğuşu hakkında şu görüşler ileri sürülmüştür:
1- MÖ X yüzyılda Şeria nehrinin batı yakasında •kurulan Yuda Devleti'ne mensup kişi demektir ki, Yahudilerin kurdukları ilk devlete nispet edilmelerini dile getirir Bizzat Tevrat'ın beyanına göre Yahudiler bu Filistin •bölgesinde yaşayan amâlikalılar'ıo sıralarda toptan katletmişlerdir, (bk Hamidullah 1/913)

2- Yahudilerin atası olan ve Kur'an'da adı daha çok Yakup diye geçen İsrail'in 4oğlu Yuda (Yahuda)'ya mensup kişi demektir

3- Kur'an'da geçen hâdû(geçmiş zaman-çoğul fiilinin muzarı(geniş zaman) şekli olan Yehûdu kelimesinin isimleşmesidir Gerçekten de Kur'an Yahudilerden ellezme hâdû(hidayete ermişler) diye 10 yerde bahsetmektedir Bu ifade Yahudilerin lanetlenmeden önceki durumlarını ifade etmektedir

\ahudiler 3 yerde de hûd kelimesiyle ifadeye konmaktadırlar

Bütün bu tabirlerin geçtiği ayetlerde Yahudi ırk—ümmetinin macerası anlatılır Ancak onların macerasının en geniş biçimde tanıtıldığı ayetler 41 yerde geçen Beniisrail (İsrailoğulları) deyiminin yeraldığı ayetlerdir
Ehlikitap kitleyi anlatan hemen tüm ayetlerde de Yahudilerle ilgili açıklamalar bulmaktayız, (bk Ehlikitap mad) Yahudilerin büyük ataları, Hz İbrahim'dir Böylece Yahudiler, İslam Peygamberi'nin ecdadıyla, Hz İbrahim'de i birleşmektedirler Birisi Hz İbrahim'in bir oğlundan, öteki ı de öteki oğlundan gelen iki kuşak

Yahudilere adlarını veren ataları İsrail'dir ki, Kur'an' da iki yer hariç (Âli İmran 93; Meryem, 58), Yakup adıyla anılan nebinin ta kendisidir
İsrailoğulları'nın hikâyesi ve tavırları, Süleyman Ateş tarafından, Bakara Suresi 40 ve devamı ayetlerin açıklaması yapılırken, şöyle veriliyor:

"İsrail, kelime itibariyle Allah'ın kulu anlamına gelir Hz Yakub'un unvanıdır Kur'an Onun, Allah'ın halis kulu olduğunu belirtir İsrail oğulları, Hz Yakub'un soyundan gelen kimselerdir Hicaz Yahudilerinin, Yahu-dileşmiş Arap kabileleri olduğunu söyleyenler vardır Fakat bu görüş, doğru olmasa gerek Eldeki deliller, bu Yahudilerin, Filistin'den Hicaz'a göçmüş İsrail oğulları olduğunu göstermektedir Bir kere Kur'an-ı Kerim onlara İsrail oğulları diye hitapetmektedir Araplar, İsrail oğlu değildir Gerçi Yahudilerden bir kısmı Arap adı taşır, ama bunların babalarının adı İbrani'dir

Mesela Abdullah ibn Sûryâ, Rifâ ibn Zeyd ibn Tâbut, Sa'lebe ibn Şa'yâ, Nu'mân ibn Âdâ, Useyr ibn Zârim, Finhâs, Şâs, Sa'lebe ibn Liftyon, Sellâm ibn Mişkem, Uzeyz, Zeyd ibn î el—Lasit (İbn Sa'd 3/135) Ayrıca bunlar, kendi aralarında İbranca konuşurlardı İbn Sa'd'ın, Tabakat'ında anlattığına göre Hz Peygamber Ebû Râfi Ebû'l-Hukayk'ı vurmak^ için düzenlediği serriye (küçük savaş)ye Abdullah ibn Atık'i kumandan yapmıştı Çünkü Abdullah, azıcık ibranca konuşmasını bilirdi Aynı zamanda Hz Peygamber Zeyd ibn Sâbit'e İbranca öğrenmesini emretmişti Bütün bunlar, Hicaz Yahudilerinin, İsrail oğullan olduklarını gösterir Belki aralarında Yahudileşmiş Araplar da yardı ama esas itibariyle bu kabileler, bu bölgeye göç etmiş İsrail oğullarından idiler

Milâdı 70 yılında Romalılar, Yahudileri kırıp geçirmiş, sağ kalanlar da dünyanın çeşitli yerlerine dağılmışlardı Demek ki Hicaz Bölgesi Yahudileri de Miladın birinci ve ikinci asırlarında Yesrib (Medine)ye geldiler, bunlardan bir kısmı da Şam—Yesrib yolu üzerinde bulunan Vâdi'1-Kurâ' ya, Fedek'e Teymâ'ya yerleştiler Oralarda oturan Araplara, Arapların İsmail soyundan, kendilerinin de İshak soyundan geldiklerini, her ikisinin de Hz İbrahim'in oğlu olduğunu, bundan dolayı kendileriyle Arapların amcazade olduklarını söylemek suretiyle onlardan iyi muamele gördüler

Filistin'de çiftçilik ve ticaretle uğraşan bu adamlar, Hicaz'daki toprakları işledikleri gibi ticaret ve tefecilik yaparak da zengin oldular

Yahudilik, Miladi beşinci asırda Hicaz'dan Yemen'e geçti Bazı Himyer kralları ve kabileleri de Yahudi dinine girdiler Fakat Habeş istilası sonunda Yahudilik Yemen' den silindi Hz Peygamber ve Dört Halife devrinde Yemen'de Yahudi bulunduğuna dair bir kayıt yoktur
Yahudilere hitabeden, onların davranışlarını anlatan ayetler, Müslümanlara bazı dersler vermektedir Şöyle ki: Allah'ın nimetini hatırlayıp şükretmek, verilen sözde durmak, peygambere ve Kur'an'a inanmak, söylediği sözü önce kendisine tatbik etmek, başkalarına öğüt verirken kendisi yasak kılınan şeyleri yapmamak, Allah'ın huzurunda eğilen cemaate katılıp onlarla beraber namaz kılmak, sabır ve namaz ile Allah'tan yardım dilemek lazımdır Yüce Allah, Yahudilere: "Kur'an-ı ilk inkâr eden siz olmayın" demektedir Oysa Kur'an-ı ilk inkâr edenler, Yahudiler değil, müşrikler idi Burada kasdedilen, Medine devridir Medine devrinde Kur'an'ın karşısına ilk çıkanlar, kitap ehli olan Yahudiler olmuştur Yahudiler, Hz Peygamber'in gerçek peygamber ve Kur'an'ın da ilâhı bir kitap olduğunu bile bile inkâra kalkmışlardır Yüce Allah, onlara diyor ki:

Ey İsrailoğulları, siz, Hz Muhammed'in peygamber olduğunu biliyordunuz, hatta o geldiği zaman onunla birleşip başka milletlere hakim olacağınızı söylüyordunuz O gelmezden önce geleceğini müjdelerken o gelince Medine' de onu ilk inkâr eden, siz olmayın
"Allah'ın âyetlerini birkaç paraya satmak" tabirine gelince burada Yahudilerin bile bile hakkı gizlediklerine işaret edilmektedir Yahudi bilginleri Tevrat'ta, son zamanda gelecek peygamberin vasıflarını görmüşler, Hz Muhammed'in, Tevrat'ta geleceği haber verilen Son Zaman Peygamberi olduğunu anlamışlardı

Fakat ona inandıkları takdirde rütbelerinin elden gideceğini, menfaatlerinin zedeleneceğini düşündükleri için onu inkâr ettiler "Bu Tevrat' ta haber verilen peygamber değildir" dediler Hatta tarihi kayıtlara göre onlar, Tevrat'ta HzMuhammed'in vasıflarını anlatan ayetleri gizlediler, değiştirdiler, bazen de onları kasden yanlış biçimde yorumladılar Böylece Allah' in ayetlerini birkaç para, azıcık dünya menfaati karşılığında satmış oldular, işte Allah'ın ayetlerini satmak, dünya menfaati için onları yanlış yorumlamak veya değiştirmek, bozmak demektir

Rivayet olunduğuna göre HzPeygamber devrinde Medine'deki Yahudi hahamlarından bazıları, kendilerine gizlice gelip Hz Muhammed hakkında ne dersin diye soranlara, doğrudur, derler, Allah'ın Resulüne uymayı emreder-lermiş Fakat kendileri, cemaatlerinden ellerine geçen hediyelerden, vergilerden mahrum kalmak endişesiyle Peygambere tabi olmazlarmış Bazıları da sadaka veriniz diye emreder, kendileri vermezlermiş Diğer bazıları da Allah'a itaat ediniz, asi olmayınız, namaz kılınız, rükû ediniz derler, fakat kendileri bu sözlerini tutmazlarmış" (Ateş; Tefsir 1 / 153-155)

Beniisrail'in Kur'an bünyesinde çok büyük bir yer tutmaları, Allah'ın onlardan çok şey beklemesine rağmen ihanetler sergileyip nebileri öldürmek suretiyle gelecek nesillere ibret olmalarıdır Gerçekten de Beniisrail kadar kendisine değer verilen, ancak bu değeri ihanet, nankörlük, bayağılık, zulüm ve şirretlikle lekeleyen başka bir topluluğa rastlanmıyor Allah'ın onları lanetleyip zillete mahkum etmesi işte bu yüzdendir

Beniisrail, Kur'an'a göre, hem en büyük zulme uğramak, hem de en büyük zulümleri yapmak gibi garip bir kaderin temsilcileri oldular Onlar, kendi benliklerine zulmetmekle de tipik bir mevki işgal ediyorlar

Beniisrail insanlık tarihinin o güne değin hiç kimseye nasip olmayan lütuf ve nimetlerine muhatap oldu Allah onları her türlü nimetiyle "bütün alemlerin üstüne yü-celtmiştir (Bakara 40, 47, 122) Çölde gölgelenmeleri için üzerlerine bulutlar gönderilmiş, gıdalanmaları için kudret helvası, bıldırcın sunulmuş, en güzel rızıklar ikram edilmiştir (Bakara 57) Onlara her türlü yiyecek başlangıçta helal kılınmıştı, bazı yasaklar sonradan Tevrat'la geldi (Âli İnıran 93)

Beniisrail'in en tipik vasfı nankörlüktür Allah'ın onlara kudret helvası, bıldırcın gönderdiği bir zamanda onlar, soğan, sarımsak, kabak, bakla istemişlerdir Allah bunun üzerine onlara, "Mısır'a gidin, orada istediğinizi bulacaksınız" demiş ve onları sefil bir hayatın kucağına itmiştir (Bakara 61)

Onların nankörlükleri arasında şu davranışlar da vardır:

1- Firavun zulmünden kaçıp kurtulmaları için denizin onlara yolvermesinin sağlanması ardından Hz Musa'dan tapmak için bir put istemeleri, (bk Araf 138; Yunus 90)

2- Firavun'un yakıp kavuran işkencelerinden, köleleştirmelerinden kurtulmak için ettikleri onca duayı, kurtuluşun hemen ardından unutarak Allah'a sırt çevirmeleri, (bk Taha 80; Şuara 22; Duhan 30; Bakara 49-50; Kasas 3-5)

3- Onlar için Allah'a yalvarmak ve Allah'tan onlara bir şeyler getirmek üzere Tur dağına giden Hz Musa'nın ardından sapıp altın buzağıya tapmaları (Bakara 51-54; Araf 148-155; Taha 83-98)

Beniisrail'in, Allah'ı öfkelendiren negatif tavırlarından biri de Allah'a verdikleri sözü bozmaları, ahde vefasızlık etmeleri, misaka ters düşmeleridir
İsrail oğullarının vefasızlık ettikleri misak neydi?
Bakara Suresi 83 ve devamı ayetlerle Mâide 12 ve devamı ayetler bu Allah-İsrail oğulları arası mukavelenin maddelerini ve mahiyetini açıklar

Bu mısakın maddeleri şunlardır:

1- Allah'tan gayrısına ibadet ve kulluk etmemek,
2- Ana—babaya saygı ve hizmet göstermek,
3- Akrabaya iyi davranmak,
4- Yetimlere iyi davranmak,
5- Yoksullara iyilik etmek,
6- insanlara iyi ve güzel söz söylemek,
7- Namaz kılmak,
8- Zekat vermek,
9- Kan dökmemek,
10- İnsanları yurtlarından çıkarıp sürmemek Beniisrail bu mukavele hükümlerine sürekli ters düşmüş ve bu hükümleri kendilerine hatırlatmak üzere gelen nebileri ya katletmiş, yahut da yalanlamışlardır, (bkBakara 87; Mâide 70)

Kur'an, Beniisrail'in, sayısız uyarmalara ve ard arda bağışlanmalara rağmen bir türlü düzelmediğini anlatarak onlardan sürekli yakınmaktadır, (bk Bakara 211, 245; Mâide 110; İsra 4-5; Câsiye 16)

Beniisrail'in tevhid dinine ters davranışlarından biri de vahyi, ilahi kitabı tahrif etmeleridir Kur'an, bu tahrif (bozma, değiştirme, yozlaştırma) kelimesini aynen kullanarak, Yahudilerin peygamberler mirasını dejenere ettiklerini söylüyor (Nisa 46; Mâide 41-44)
İlahi vahy üzerindeki Yahudi tahrifinin ana hedeflerinden biri çıkarcılık, biri de son Peygamber Hz Muham-med'in nebilik görevini inkardır Gerek Tevrat'ın beyanları, gerekse Hz İsa'nın İsrail oğullarına açık haberleri, Son Resu'lün nübüvvet görevini ve bu görevin işaretlerini ortaya koymuşken, Beniisrail bütün bunları çarpıtıp yozlaştırarak Hz Muhanımed'i inkâr etmiştir, (bk Mâide 41-44; Saffa 6)

Kur'an, Beniisrail'in bu menfaatçılık ve tahrifini "aşırı yalancılık ve doymaz bir biçimde haram yeme" olarak tanıtıyor, (bk Mâide 41^42)

Kur'an, kendisinin önemli işlerinden birinin de, vahy üzerindeki Yahudi tahrifini düzeltmek olduğunu söyler (bk Nemi 76)

Bu doymazlık ve yalancılığın baş temsilcileri, Yahudi din temsilcileridir, (bk Şuara 197; Mâide 41-44, 59-64) Bu din temsilcileridir ki "halkın malını aldatma ve kurnazlıkla patlayasıya yerler ve insanları Allah'ın yolundan uzaklaştırır, saptırırlar" (Tevbe 34-35) Böylece Kur'an, Allah'a fatura edilen bir yığın yalancılık ve alçaklıkla Allah yolunu tıkama hiyanetinin Yahudilerle başladığını ve Hıristiyanlarla devam ettiğini göstermiş oluyor
Yahudilerin Allah adına uydurdukları yalanlar arasında onların: "Allah'ın eli bağlıdır, Allah cimridir" (Mâide 64) sözleriyle: "Uzeyr Allah'ın oğludur" (Tevbe 30) iddiaları da vardır
Beniisrail'in, kendilerini "Allah'ın dostları, sevgilileri" ilan etmeleri de yalanların bir başkasıdır (bk Cumua 6; Mâide 18) Kur'an bu iddialara zü'm ve ümniye (boş iddia, sanı, kuruntu) demektedir (Cumua 6; Bakara 111; Nisa 123)

Esasen onların bir kısmı ümmı olup vahyi okumak adı altında hayal ve kuruntu (ümniye) üretmektedir Bu tipler, zanna (sanıya) yenik düşmüşlerdir, (bk Bakara 78)
Bütün bu negatif tavırlar, Yahudileri zalimlik, melun-luk ve zillet ile damgalanma noktasına getirmiştir

Allah'ın onlara, onca güvenini ve nimetini kötüye kullanma, yaratıcının gazabını onların üstüne çekmiş ve onları Allah'ın gözünde nefret odağı yapmıştır, (bk Nisa 160; En'** 146) Onlar, bizzat kendi nebilerince lanetlenmişlerdir (Mâide 78)

Yahudilerin lanetlenmeleri konusunu işleyen Kur'an ayetleri bir şeyin altını ısrarla çizmektedir: Bu kavmin peygamberlere yaptıkları kötülükler, özellikle bazı nebileri zalimce katletmeleri Bu korkunç zulüm ve kötülüktür ki, Yahudi kavmini kıyamete kadar lanetlik, zelil ve rezil kılmıştır Ahiret alemindeki azaplarının büyüklüğü de bu sebeptendir, (bk Bakara 61; Âli tmran 21, 112, 181; Nisa 155)

Beniisrail'in nebilere, o arada Hz Musa'ya yaptıkları eziyet, ihanet ve çıkardıkları problemler, Kur'an'ın Musa ve Yahudilerden bahseden hemen bütün ayetlerinde dikkat çeker

Son olarak iki noktaya daha Kur'an adına dikkat çekmek gerekiyor: Birincisi şudur: Beniisrail, yeryüzünde sürekli fesat çıkarıp bozgun yaratacak, harp ve fitne ateşi yakacaklardır Allah'ın onlara öfkelenmesinin sebeplerinden biri de bu fesatçılık karakteridir, (bk İsra, 4—5; Mâide 64)

İkinci nokta da şudur: Kur'an, Muhammedi müminlere en şiddetli düşmanlığı besleyenlerin Yahudiler olduğunu söylüyor Müşrikler bile ikinci sırada yeralır (bk Mâide 85)
Tevhid dininin büyük peygamberi Hz İbrahim'in iki torunu nesil arasında böyle bir tavrın vücut bulmuş olması, insanlık için ne büyük bir kayıptır!

Beniisrail konusunun en ilginç noktalarından ikisini daha verelim:

1— Kur'an, o eşsiz enginliğini Yahudiler konusunda da göstererek onlardan bir topluluğun da iyilik ve güzellik üzre olacağını söylüyor İnsana tüm kapıları kapatmamanın ve insanı, dönüşü olmayacak biçimde atmamanın değerine ve gereğine dikkat çeken bu ayet (Araf 159) şöyledir: "Musa'nın kavminden bir topluluk vardır ki, hak ile doğruya ve güzele götürür ve hak ile adalet icra eder"

2 Mâide 13 ayet Yahudilerin bir yığın laneti gerektiren suçlarını, kalp katılıkların, vahyi tahriflerini sayıp döktükten sonra, Hz Peygamber'e, bu demektir ki Mu-hammedilere şu emri veriyor: "Onları bağışla ve kucakla Şu bir gerçek ki, Allah ihsan üzre olanları sever"
İşte Kur'an'ın adaleti basiret ve hak üzre tespitinin ardından gelen sonsuz rahmeti