Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
josef, stalin

Josef Stalin

Eski 06-17-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Josef Stalin



Josef Stalin


Josepf Stalin
იოსებ სტალინი
Иосиф Сталин
Doğumu21 Aralık 1879
Gori, Gürcistan
Ölümü5 Mart 1953
Moskova, SSCB


Josef Stalin (Rusça: Иосиф Виссарионович Сталин; asıl adıyla Gürcüce: იოსებ ბესარიონის ძე ჯუღაშვილი, İosif Besarionis dze Cugaşvili) (1879 - 1953), Gürcü siyasetçi, 1922'den, 1953 yılındaki ölümüne kadar 31 sene boyunca Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Lenin'in ölümünden sonra, Sovyetler Birliği içinde güçlenen bürokrasinin lideri konumuna gelmiştir

İlk Yılları [


"Kafkasya üçlüsü", Mikoyan, Stalin ve Ordzhonikidze


İosif Cugaşvili, 21 Aralık 1879'da Gürcistan'ın Gori kasabasında doğdu Yahudi kokenli Cugasvili ailesinden gelmektedir Babası kunduracıydı Gençken girdiği papaz okulundan devrimci militanlara katılmak üzere ayrıldı ve Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Bolşevik kanadı saflarında yer aldı

Ekim Devrimi ve Kuruluş


Uzun yıllar Sibirya'da sürgünde kaldı 1917 Ekim devriminden sonra sürgünden döndü Aynı dönemde İsviçre'den sürgünden dönen Lenin'le birlikte çalışmaya başladı 1917 Temmuz ayında Lenin'in tekrar Finlandiya'ya sürgüne gitmek zorunda kalması üzerine, Sverdlov'la birlikte partinin yönetimini üstlendi Ekim Devrimi'nden sonra Lenin'in başkanlığındaki Sovyet hükümetinde Milliyetler Halk Komiseri oldu

Lenin'in Ölümünden sonra

Lenin'in 1924'teki ölümünden az önce Komünist Partisi genel sekreteri olarak seçildi Lenin'in vasiyetnamesinde, Stalin'in kaba bir kişiliğe sahip olduğu ve "dolayısıyla" parti yönetimi için uygun olmadığı, görevden alınması gerektiği yazılmıştır

1930lu Yıllar

Sovyetler Birliğinin ilk önder kadrosu tarihteki ilk işçi sınıfı devletinin istikamet yönünü tayin ederken daha önce tarihte benzer bir örnek olmamasının her türlü sıkıntısını çekmiştir Lenin'in ölümünden sonra 1930'lu yıllara kadar süren derin tartışmalar, yargılamalar ve verilen idam cezaları aslında farklı istikamet tayin etmek isteyen Bolşevikler arasında gelişen siyasal ve ideolojik kavgalardır Bu dönemde NEP siyasetinden çıkılması eleştiri konusu olacak, sanayileşme ve kolektivizasyona karşı çıkılacaktır Savaş Komünizminden NEP'e geçişi eleştiren Troçki, NEP siyasetine son verilmesine karşı çıkan Buharin, önce Troçki ile daha sonra Stalin'e karşı parti içinde muhalefet eden Zinoviev ve Kamenev süreç içinde tasfiye edileceklerdir II Dünya Savaşı yıllarında Troçki 20 Ağustos 1940 tarihinde, Stalin'nin


talimatıyla Sovyet Gizli Polisi GPU tarafindan düzenlenen bir suikast sonucu Meksika'da öldürülmüştür Komünist Parti içinde "sağ veya sol sapmayla" suçlanan eski liderlerin tamamı ise 1930'lu yıllarda mahkum olacak, Stalin tarafından idam ettirileceklerdir Özellikle eski Bolşeviklerin yargılanması ve cezalandırılması ilginçtir Moskova'da 1936-1938 yılları arasında yapılan duruşmlarda Bolşevik Partinin eski önderlerine zorla akıl almaz suçlamalar yapılmış, kendilerini emperyalist devletlerin ajanları olarak ifşa etmeye zorlanmışlardır


Büyük Temizlik-terör adıyla toplumda geniş yankı bulan tasfiye hareketi sonucunda, özellikle partide Stalin ve ekibi (Molotov, Voroşilov, Kaganoviç, Beria) hakimiyetlerini kurmuşlardır Bu sayede planlanan sanayi hamlesine hız verilmiş, büyük topraklar binler yoksul köylünün ve çiflik hayvanın gereksiz yere hayatını kaybetmesi pahasına zorla kollektifleştirmiştir Küçük üreticiler ve ve köylüler kooperatifler içinde örgütlenmiştir Ayrıca Hitler iktidarının verdiği tehlike sinyalleri de doğru tespit edilemediği için, savaşın yaklaşmakta olduğu saptaması yapılamamış Buna göre silah sanayisi de önemsenmemiştir Bu durum SSCB'nin savaştaki insan kaybının artmasına neden olmuştur


1941-45 Büyük Vatanseverlik Savaşı


II Dünya Savaşı sırasında parti liderliği, hükümet başkanlığı ve Sovyet orduları başkomutanlığı görevlerini bir arada yürüttü 1939'da Hitler'in Nazi Almanyası'yla Molotov-Ribbentrop paktı diye de bilinen bir saldırmazlık anlaşmasını imzaladı Bu anlaşma müzakereleri sırasında, Stalin, Hitler'den, Polonya'nın doğusu, Finlandiya'nın güneyi, Estonya, Letonya ve Litvanya'ya ilaveten Türkiye'den de toprak istekleri olduğunu belirtti ve fakat diğer istediklerini aldığı halde Türkiye konusunda başarısız oldu[1]


Bu tartışmalı tarihsel dönemle ilgili olarak, Stalin'e düşman veya Stalin'den yana olan her iki tarafın da farklı tezleri vardır Stalin karşıtlarının tezlerine göre, Hitler'le aralarındaki açıklanmayan gizli protokole bağlı olarak Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya ve Polonya'nin Naziler veya Sovyetler tarafından işgalinin yolu açılmıştır Stalin'in doğru yaptığını savunanlara göre ise, 1937'deki Münih görüşmelerinde açıkça ortaya çıktığı gibi, İngiliz ve Fransız emperyalistleri ve dolaylı olarak da Amerikalılar, Nazileri kışkırtıyorlardı ve onların Sovyetler Birliği'ne saldırısının önünü açmaya çalışıyorlardı Bu amaçla Avusturya'nın Almanya'ya katılmasına (Anschluss) ve Çekoslovakya'nın işgaline göz yummuş ve onaylamışlardıNe var ki, özellikle Çekoslovakya'nın işgalinden sonra Sovyetler Birliği'nin İngiltere ve Fransa ile ilişki kurma çabalarına rağmen bu iki ülke Nazi tehdidini birlikte ortadan kaldırma girişimini reddetti

Böylece Sovyetler Birliği, kendi sınırlarını güvence altına almak için bu protokolü imzaladı Stalin'in amaçlarına göre, Polonya ve Baltık ülkelerinde oluşturulacak tampon bölgeler, Nazilerin Sovyetler Birliği'ne ulaşmasını engelleyecekti Böylece 1939 yılında Nazi işgalinden sonra Sovyetler Polonya'nın kalan yarısını işgal edip Estonya, Litvanya ve Letonya'yı sınırlarına kattı Finlandiya'ya saldırdı ve büyük kayıplar vermesine rağmen Mart 1940'da "kış savaşı' olarak bilinen bu savaşı da kazandı 1941'de Hitler'in Sovyetlere saldırması üzerine Stalin bu sefer müttefiklerin yanında yer aldı II Dünya Savaşı'nın en ağır bedeli ödeyen güç olarak (24 milyon ölü) müttefiklerin yanında Nazi Almanyası'na karşı kazandığı zafer uluslararası alanda gücünü artırdı


Cemal Paşa'nın 21 Temmuz 1922'de Tiflis'te bir suikast sonucu katledilmesinin, Stalin'in emriyle, o sırada Gürcistan Çeka'sının başında olan Lavrenti Beria tarafından tertiplendiğine dair iddialar vardır[2] Nazilere yardım ettikleri gerekçesiyle Kırım Tatar Türklerini, 1944'de Sibirya'ya sürdü Ayrıca Stalin 1944 yılında Gürcistan Türkiye sınırında yaşamakta olan Ahıska Türklerini de Orta Asya'ya sürgüne göndermiştir Gene aynı yıllarda Kuzey Kafkasya'da Çeçenistan'da ve Dağıstan'da yaşayan Türkleri de Orta Asya'ya sürmüştür


II Dünya Savaşı'nın bitiminden sonra, Rusya'nın 93 Harbinde işgal ettiği ve daha sonra Brest Litovsk Barış Antlaşması, Gümrü Antlaşması, Moskova Antlaşması ve Kars Antlaşması ile Türkiye'nin geri aldığı Kars, Ardahan ve Artvin vilayetlerini ve İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında askeri üsler isteyince[3], Türkiye, II Dünya Savaşı'nın diğer galipleri olan ABD ve İngiltere ile ilişkilerini güçlendirmek için Sovyet düzeni benzeri tek-partili Milli Şeflik yönetiminden çok-partili demokrasi düzenine geçmiş ve 1952 yılında NATO'ya üye olmuştur


Bu tarih yorumunun eksikli bir yanı olarak ise özellikle Nazi Almanyası'nın savaş yıllarındaki Ankara elçisi Von Papen ve onunla yakın ilişkide olan Türk hükümetinde yetkili ekip gösterilebilir Refik Saydam, Şükrü Saraçoğlu ve Numan Menemencioğlu'nun da dahil olduğu bu ekip Nazi Almanyasının galip gelmesini istemekte, Almanya ile dış ticareti Alman para birimi "Reichsmark" ile yapmakta, TC banknotlarını Almanya'da bastırmakta, Almanya'ya paslanmaz çeliğin hammaddesi olan krom sevkiyatı yapmakta ve Sovyetler Birliği'nin işgal ettiği Kırım ve Kafkasyadaki Türk topraklarında askeri harekat yapmakta olan Nazi Ordusunu cephede takip etmek için komutanlar yollamaktadırlar Böyle bir durumda zaten Türkiye'de varolan ve yaratılan bir Sovyet karşıtlığı mevcuttur[4] Ayrıca 1950 yılında, ileride NATO üyesi olabilmek için Kore Savaşında komünistlere karşı çarpışmak için gönüllü askerlerden oluşan Türk tugayının muharip birlik olarak gönderilmesi, halkın yüzyıllardır süregelen Rus yayılmacılığına ve bolşevik'lere karşı tepkisini gösteren bariz bir örnektir

Savaştan Sonra

Stalin, 1945'ten sonra işgal ettiği Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde bürokratik rejimler kurdurdu Daha sonra bu ülkelerin dünyadan izole edilmesi Churchill tarafından "demir perde" diye anılacak ve bu kavram yaygınlaşacaktır

5 Mart 1953'te öldü Ölümünden sonra Kruşçev, Stalin'i "insanlığa karşı suç işlemekle" suçladı Ünlü 20'nci Kongre ile başlayan anti-Stalinizasyon kampanyası Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov dönemine kadar sürecektir Gorbaçov tarafından kongrelerde yayımlanan Glasnost ve Perestroika ile Stalin'e bir dizi suçlama ileri sürülerek komünizm'in iflasının sebebi ilan edilmiştir

Kaynakça ^ Stalin ve Hitler’in Türkiye sırrı ortaya çıktı NTVMSNC 2009-03-13 tarihinde erişilmiştir
  1. <LI id=cite_note-1>^ Hür, Ayşe, "Cemal Paşa’yı kim öldürdü?", Taraf, 2009-01-18 13 Mart 2009 tarihinde erişilmiştir <LI id=cite_note-2>^ "Stalin'in Türkiye sırrı", Avrupa Ajansı, 1 Aralık 2007 13 Mart 2009 tarihinde erişilmiştir
  2. ^ Glasneck, Johannes Türkiye'de Faşist Alman Propagandası Onur Yayınları

Yazdığı Eserlerden Dilimize Çevrilen Bazıları
  • Anarşizm mi Sosyalizm mi?, Sol yayınları
  • Bolşevik Partisi Tarihi, Bilim ve Sosyalizm Yayınları
  • Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm, Bilim ve Sosyalizm Yayınları
  • Marksizm ve Ulusal Sorun, Evrensel Basım Yayın ISBN:9756106042
  • Leninizmin Sorunları, İnter Yayınları
  • Milli Demokratik Devrim Kaynak Yayınları
  • Proletarya Çağında Milli Mesel Kaynak Yayınları

Hakkında Yazılan Türkçe Eserler
  • Devrimi Yapan 3 Adam: Lenin Troçki Stalin, Bertram DWolfe, BFS Yayınları
Önce gelen:
Vladimir İlyiç Lenin
Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri,
1922 - 1953
Sonra gelen:
Nikita Kruşçev


Lenin, Stalin, Kalinin; 1919




Stalin'in komünizm hakkında konuşurken çekilmiş bir videosunun animasyonu




Stalin, 1945




4 Ocak 1943 tarihli Time dergisi kapağı




5 Şubat 1945 tarihli Time dergisi kapağı




Annesi Ekaterina




Babası Vissarion

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.